Şimdi Ara

Tevrat, Zebur ve İncil Değiştirildi mi? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
108
Cevap
1
Favori
5.695
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Rica ederim.

    Evet, sürekli değişim olduğu için sabit türler olmayabilir ama bazı türler çevre şartlarının sabitliğinden dolayı 2 milyar yıl boyunca sabit bir tür olarak kalabiliyorlar. Adem ve eşi ile birlikte çevresindeki kişiler büyük ihtimalle siyahi Afrika insanlarıydı. Belki 160 bin yıl önce Doğu Afrika'da yaşayan Homo Sapiens Idaltu türü olabilir. Şu canlandırmaya benzeme ihtimali var :

     Tevrat, Zebur ve İncil Değiştirildi mi?

    Adem ve eşinin yaşadığı bölge olan cennet (bahçe) ağaçlık bir alanmış. Muhtemelen Afrika'nın ortalarında yer alan sık ormanlarda yaşıyorlardı. Etiyopya'nın büyük bir kısmında ormanlar var.

     Tevrat, Zebur ve İncil Değiştirildi mi?

    Afrika'dan göç eden insanların Cibuti'nin bulunduğu Babül Mendep boğazından yada sonradan açılan Süveyş Kanalı'nın olduğu yerden kuzeye doğru gittikleri düşünülüyor.

     Tevrat, Zebur ve İncil Değiştirildi mi?

    O bölgede %17 alkol içeren marula ağacının yetişmesi ile bahsedilen yasak meyve arasında bağlantı kurulabilir. Alkol hala İslam'da yasaktır. İlk emirlerin anlatıldığı kişilere de yoğun alkol içeren marula ağacına yanaşmamaları emredilmiş olabilir.

    Bazı kişiler kabul etmedikleri için o şekilde ifade ettim. Evrim ve evrim kuramı konusunda farkı biliyorum ama evrim kuramını kastederek eksik kelime kullandığım için yanlış anlaşılmış olabilir.

    Bilinç öznel bir kavram olduğu için bilimin nesnel olarak gözlem yapması zorlaşıyor. Bazı kişiler dediğiniz gibi zuhur etme şeklinde olabileceğini öne sürüyorlar. Eğer zuhur etme yoluyla ortaya çıkıyorsa çok gelişmiş bir yapay zekanın da bilinçli bir varlık haline gelecektir.

    Hiçbirisini kastetmedim. Çünkü ne olduğunu bilmiyorum.

    İnsanlar gelişmiş beyinleri sayesinde bedeninin diğer canlılardan geri kalan konularında icat yaparak öne geçmesini sağladılar. Her canlı kendi ihtiyacına göre şekillenmiş. Fillerde hafıza daha fazla olabilir ama bir dil ile onu aktarma, soyut düşünme ve onu öğrenme becerisine sahip değiller. Onların hafızaları göç ettikleri yolları unutmamaları gibi konularda işe yarıyor. Aynı bilgiyi bir fil işleyerek kullanamaz.

    Hayır, ''boşlukların tanrısı'' gibi bir inanca sahip değilim. Benim herhangi bir şeyi bilememem inanma sebebim değil. O kişiler de az bir bilgi dışında fazla bilgiye sahip değillerdi. Onların görevleri ve ahlakı dışında diğer insanlardan farklı olmadığı söyleniyor.

    Şeytanın Adem'i ilk kandırdığında sonsuzluk vaat etmesi insanların bu konuda hep zaaflı olduğunu gösteriyor. Bu sınav eşit şartlarda yapılmıyor. Bakara suresinin 155. ayetinde dediği gibi farklı şekillerde sınanıyoruz. Herkes kendi yaşamına göre değerlendirmeye tabi tutulacak. Farklı yaşamlara ortak bir değerlendirme yapılmaz.


    Allah iman edecekleri ve inkar edecekleri bilemeyeceği şekilde yaratmış olabilir. Belki o da henüz yaşayan insanların akıbetini bilmiyordur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    Rica ederim.

    Evet, sürekli değişim olduğu için sabit türler olmayabilir ama bazı türler çevre şartlarının sabitliğinden dolayı 2 milyar yıl boyunca sabit bir tür olarak kalabiliyorlar. Adem ve eşi ile birlikte çevresindeki kişiler büyük ihtimalle siyahi Afrika insanlarıydı. Belki 160 bin yıl önce Doğu Afrika'da yaşayan Homo Sapiens Idaltu türü olabilir. Şu canlandırmaya benzeme ihtimali var :

     Tevrat, Zebur ve İncil Değiştirildi mi?

    Adem ve eşinin yaşadığı bölge olan cennet (bahçe) ağaçlık bir alanmış. Muhtemelen Afrika'nın ortalarında yer alan sık ormanlarda yaşıyorlardı. Etiyopya'nın büyük bir kısmında ormanlar var.

     Tevrat, Zebur ve İncil Değiştirildi mi?

    Afrika'dan göç eden insanların Cibuti'nin bulunduğu Babül Mendep boğazından yada sonradan açılan Süveyş Kanalı'nın olduğu yerden kuzeye doğru gittikleri düşünülüyor.

     Tevrat, Zebur ve İncil Değiştirildi mi?

    O bölgede %17 alkol içeren marula ağacının yetişmesi ile bahsedilen yasak meyve arasında bağlantı kurulabilir. Alkol hala İslam'da yasaktır. İlk emirlerin anlatıldığı kişilere de yoğun alkol içeren marula ağacına yanaşmamaları emredilmiş olabilir.

    Bazı kişiler kabul etmedikleri için o şekilde ifade ettim. Evrim ve evrim kuramı konusunda farkı biliyorum ama evrim kuramını kastederek eksik kelime kullandığım için yanlış anlaşılmış olabilir.

    Bilinç öznel bir kavram olduğu için bilimin nesnel olarak gözlem yapması zorlaşıyor. Bazı kişiler dediğiniz gibi zuhur etme şeklinde olabileceğini öne sürüyorlar. Eğer zuhur etme yoluyla ortaya çıkıyorsa çok gelişmiş bir yapay zekanın da bilinçli bir varlık haline gelecektir.

    Hiçbirisini kastetmedim. Çünkü ne olduğunu bilmiyorum.

    İnsanlar gelişmiş beyinleri sayesinde bedeninin diğer canlılardan geri kalan konularında icat yaparak öne geçmesini sağladılar. Her canlı kendi ihtiyacına göre şekillenmiş. Fillerde hafıza daha fazla olabilir ama bir dil ile onu aktarma, soyut düşünme ve onu öğrenme becerisine sahip değiller. Onların hafızaları göç ettikleri yolları unutmamaları gibi konularda işe yarıyor. Aynı bilgiyi bir fil işleyerek kullanamaz.

    Hayır, ''boşlukların tanrısı'' gibi bir inanca sahip değilim. Benim herhangi bir şeyi bilememem inanma sebebim değil. O kişiler de az bir bilgi dışında fazla bilgiye sahip değillerdi. Onların görevleri ve ahlakı dışında diğer insanlardan farklı olmadığı söyleniyor.

    Şeytanın Adem'i ilk kandırdığında sonsuzluk vaat etmesi insanların bu konuda hep zaaflı olduğunu gösteriyor. Bu sınav eşit şartlarda yapılmıyor. Bakara suresinin 155. ayetinde dediği gibi farklı şekillerde sınanıyoruz. Herkes kendi yaşamına göre değerlendirmeye tabi tutulacak. Farklı yaşamlara ortak bir değerlendirme yapılmaz.


    Allah iman edecekleri ve inkar edecekleri bilemeyeceği şekilde yaratmış olabilir. Belki o da henüz yaşayan insanların akıbetini bilmiyordur.

    Homo Sapiens Idaltu türünün soyu tükendi. Şuanki hiçbir insanın soyu onlardan gelmiyor. İlk insanlar esmer veya siyahtı.

    Marula ağacının, eski insanlar zamanında var olduğunu zannetmiyorum. Ağaçlarda evrim geçirir.
    İçki, sonradan yasaklanmış birşeydir. Mekke devrinde ve Hristiyanlkta felan yasak değildi.

    İlk insanlar giyinmiyordu ve çıplak yaşıyorladı. (Şuan dışdünyadan soyut Brezilya Kabileleri gibi)

    Neredeyse bütün hayvanlar öğrenme yetisine sahiptir.
    Şuan bilgisayarlar bile öğrenebiliyor.

    Soyut düşünme, somut dünya ihtiyaçları karşılandıktan sonra, yani somut düşünceden uzaklaşınca ortaya çıkar.

    Allah iman edecekleri ve inkar edecekleri bilemeyeceği şekilde yaratmış olabilir. Belki o da henüz yaşayan insanların akıbetini bilmiyordur.
    Bu görüşünüz islam ile çelişir. (HUCURAT-16)

    Sizin düşünce tarzının doğrumu bilemiyorum. Tanrının apaçık kitap (NEML-1) indirdikten sonra, bu kadar mecaz ve bilenemez şeyler arasında bizi boğması hiç mantıklı değil.




  • ALLAH o kitapların değişmesini engellememiş bunu insanlara bir imtihan vesilesi kılmıştır. Koruyamamak meselesi değildir bu korumamıştır insanları imtihan etmiştir. Kuran ise böyle değildir bu son kitaptır bundan başka bir din ve kitap gelmemiştir ve bu kitabı koruyacağını ALLAH vaat ediyor ve korumuşturda. Şuan yeryüzünde tek bir Kuran vardır her Müslüman millet aynı Kuranı okur. Oysa konuda bahsi geçen kitapların birden fazla çeşidi vardır ve için birçok çelişki ve mana bozukluğu vardır değiştiği çok apaçıktır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: .fcan

    Senin çocuğun %99.9999 olarak sana benzese, seni doğuran kişi çocuğun mu olacaktı? (ki zaten %99.999 benzemeli)
    Bu oran sadece, ne kadar akraba olduğunu belirler.

    Ömrümde bir defa kuran okumadım. en az 5 defa türkçe, 2 defa arapça olarak okudum.
    Ateist olmak kötü değildir.
    Ateist değilim.
    İslama saldırmıyorum. Yalanlıyorum. Çünkü yalan.



    sen dna ile karıştırıyorsun galiba
    mümkün değil okumamışsın ,kardeşim biz okumuş olanı anında anlarız
    sen rahat ol
    iyi olup olmadığını bu dünyada göremezsin ,ölünce göreceğiz
    ateist değilsen o zaman ne diye dini aşağılamaya çalışıyorsun ?




  • Neandertal türünün de soyu tükenmiş olmasına rağmen hala günümüz insanlarında kalıntıları var. Homo Sapiens Idaltu türünün soyu aynı şekilde günümüze ulaşmış olamaz mı ?

    Günümüzdeki İncil'de de içki içmenin ve sarhoş olmanın yasaklandığı söyleniyor. Aşağıdaki yazıda bu konu İncil'den alıntılarla açıklanmış.


    quote:

    Daha önce de dediğim gibi, Hristiyanlığın (ve temel kaynağı Kutsal Kitap'ın) "alkol"e bakışı, içkinin haram "sanıldığı" İslam'dan (en azından temel kaynağı olan Kuran'dan) çok daha serttir. Aşağıdaki yazıda yeteri kadar ayet bulacaksınız. Hatırlatmam gereken şey, İsa'nın -Matta 26:29, Markos 14:25 ve Luka 22:18 ayetlerinde kayıtlı olduğu gibi- "asmanın ürünü" dediği şeyin bugün bildiğimiz anlamdaki "şarap" değil, fermente edilmemiş üzüm suyu olduğudur... Kanıtı çok basit: İsa'nın mezkur ayetleri içeren bölümlerde açıkladığı "Rabb'in sofrası" geleneğini ilk başlattığı zaman olan Fısıh bayramı süresince Yahudiler, Mısır'dan Çıkış 12. bölümde açıklanan kurallar uyarınca (özellikle 19. ayete bakın) evlerinde maya bile bulunduramıyorlardı; değil ki mayalı bir şey yiyip içsinler. (Şarabın ve diğer alkollü içeceklerin "mayalı" olduğunu hatırlatmama gerek var mı?) Sofrada bulunan ve Yahudi geleneklerine sıkı sıkıya bağlı diğer herkes bir yana, İsa'nın bu emre itaatsizlik ettiğini düşünmek ise bütün Hristiyanlık teolojisini yerle bir eder!

    Bu arada konuyla ilgili pek çok yerde (ve dahi bu forumda) alıntı yapılan ayetlerde geçen "şarap" sözcüğü Grekçe "oinos"tur ki, yaptığım araştırmaya göre hem taze sıkılmış üzüm suyunu, hem de fermente edilmiş alkollü içkiyi ifade eder. Aşağıda alıntı yaptığım yazıdaki ayetler bir genel resim olarak göz önüne alındığında, Kutsal Kitap yazarı peygamberlerin ve elçilerin övdüğü ya da kullanımını teşvik ettiği "şarap"ın (oinos), fermente olmamış üzüm suyu anlamına geleceği çok açıktır... Tek bir ayette (1. Timoteos 5:23), açıkça "sağlık için" olduğu belirtildiği üzere, alkollü "şarap"tan bahsedilmiş olabilir kanatindeyim, bu da kişisel kanaatimce (kilisemin bu konudaki resmi görüşünü bilmiyorum), alkolün ve diğer uyuşturucu maddelerin tıpta ve kesinlikle bir doktor gözetiminde kullanımına İlham Ruhu'nun ruhsat verdiğini gösterir. Benim bu konudaki görüşlerimi paylaşan başkalarıyla da tanıştım...

    Eski Antlaşma'nın dili olan İbranice'de ise, yine araştırmalarıma göre alkolsüz üzüm suyu için başka, fermente olmuş içkiler için başka birer sözcük varmış ki, ikincisi Türkçe Kutsal Kitap çevirilerimizde "karışık şarap" ya da "sert içki" olarak geçiyor. Bu konuda fazla araştırma yapmadığım için bir iddiada bulunmayacağım, aşağıdaki yazı zaten pek çok şeyi açıklıyor. Gerekirse biraz daha araştırıp buradan paylaşırım.

    Alkolün yıkıcı etkisi evrensel çaptadır: Yıpranan yaşamlar, sönen yuvalar, harcanan insanlar.. İçki sonucu giderek yoğunlaşan adam öldürme, kız kadın zorlama, trafik felaketleri, boşa giden iş saatleri, vb. da ayrı sorun. Kutsal Kitap'taki uyarılar zinciri şöyle sürdürülür: "Şarap gülünçlükle sonuçlanır, sert içkiyse çatışmayla... Bunun ardından sürüklenenin aklı kıttır... Şarabın kıpkırmızı olmasına, kadehte rengini pırıldatmasına, kolaylıkla içe sindirilmesine kanma. Sonunda yılan gibi ısırır, engerek gibi sokar. Gözlerin yabansı görüntüler görecek, yüreğin de sapık sapık sözler söyleyecek" (Sül.Özd. 20:1; 23:31-35).

    Bu ilşkide İsa Mesih'in öğüdü şudur: "Kendinize dikkat edin; zevk-sefayla, sarhoşlukla, yaşamın kaygılarıyla yürekleriniz katılaşmasın. Ve O Gün size bir tuzak gibi ansızın gelmesin" (Luka 21:34). Ardından bu önemli uyarılar şöyle sürdürülür: "Güne yaraşır biçimde vaktimizi saygıdeğer tutumla geçirelim; içkili-gürültülü eğlence alemleriyle, sarhoşlukla, rasgele yatak arkadaşlıklarıyla, soysuzlukla, kavgacılıkla, kıskançlıkla değil" (Romalılar 13:13). "İçkiyle sarhoş olmayın; bu aşağılık bir şeydir. Tersine Ruh'la dolun" (Efesoslular 5:18). Tanrı'dan esinlenen Söz değişmemiştir, sağduyuludur, usa uyumludur.

    Konuyla ilgili olarak Tanrı peygamberlerinin ağzından şu Söz duyuruluyor: "İçkinin ardından koşmak için sabahleyin erken kalkanların, geceleyin geç vakte dek şarapla kızışıncaya dek eğlenenlerin vay başına!.." (Yeşaya 5:11). " Yeryüzü sarhoş bir insan gibi sendeliyor, bir salıncak gibi sallanıyor" (Yeşaya 24:20). Başka bir peygamber de yine bu derin yarayı deşiyor: "Komşusuna içki içirenin vay başına! Ona zehirini katıyorsun, onların çıplaklığına bakmak için onları sarhoş ediyorsun" (Habakkuk 2:15).

    Ve peygamber günah tutsaklığında ağınanların sarsıntısını şu betimsel dille anlatıyor: "Yürek her şeyden daha aldatıcıdır ve çok çürüktür; onu kim anlayabilir?" (Yeremya 17:9). Yüreğin kandırıcılığı temel sorunumuzdur. İçki kadehinden destek ve avuntu arayanı düş kırıklığı, çöküntü bekler. Yalan bu insan kardeşi yıkıma götürmekte. Aynı kesimde günahlı insanın içtenlikli haykırışı dile getirilir: "Ya RAB, beni iyi et ve iyi olacağım. Beni kurtar ve kurtulacağım" (17:14). "Kurtuluş RAB'tendir" (Yunus 2:9). Ne bir dinden, ne töreden, ne oruçlardan, ne de psikiyatri tedavisinden olumlu sonuç çıkabilir. Acıklı gerçeği biz günahlı yaratıklarından daha iyi bilen Tanrı, insan bedeni kuşanan kurtarıcı Mesih'i değil salt alkolden ama her illetten kurtarsın diye gönderdi. Yeni yaşamı, yeni istemi ve istekleri verebilen tek kişidir O. Varlığı içkide, ya da başka her çeşit tutsaklıkta kenetleneni İsa Mesih parlak değişmeye ve yeni insanı bütünlemeye ileterek gerçekleştirir. O'nun arıtma, sağaltama, yenileme gücü tarih boyunca denenmiştir. Bu tutsaklığa sürüklenene doğrulttuğu soru şudur: "İyi olmak ister misin?" (Yuhanna 5:6). Günahtan arıtılmış, Tanrı gücüyle yenilenmiş yaşam tazeliği O'ndadır. Sigara, içki, uyuşturucular, vb. tümü birer kaçamaktır. Kesin çözümün nerede bulunduğunu kestiremeyen yitik insanın çetin sorunlara çözümsüz çareler araması. Oysa sevgi kaynağı Tanrı yüklü canı somut yardımcıya, kurtarıcıya çağırıyor. Kesinlikle arıtılmak için bu Dost'a iman etmek istemez misin?


    Kaynak :http://www.hristiyanforum.com/forum/showthread.php?t=329149

    Marula ağacının tarihçesini araştırmadım. Bu ağacın olabileceği ihtimaline dayanarak konuştuğum için kesin bir ifade kullanmadım.

    Adem ve eşinin de ''ayıp yerlerinin'' göründüğü ve hemen kapattıkları söyleniyor. Şu an olduğu gibi çeşit çeşit kumaşlar olmadığına göre göğüs ve kasık bölgesi öncelikli olmak üzere kapatarak yaşamış olabilirler.

    Her hayvan bir şeyler öğrenebilir ama insan gibi yeni fikirler üretmek, soyut düşünmek, hayal etmek ve yüksek idrak gücüne sahip değillerdir. Eğer öyle olsaydı onlar da bize hükmetme kabiliyetine sahip olurdu ve insanlar yeryüzüne hakim olamazdı. Onların akılsız olduğunu savunmuyorum ama insanlar ile aralarında bir fark olduğu açıkça bellidir.

    Bahsettiğiniz ayette şöyle diyor :

    ''De ki: “Dîninizi Allah’a mı öğretiyorsunuz? Ve Allah, göklerde ve yerde olanı bilir. Ve Allah, herşeyi en iyi bilendir.” (Hucurat 16)

    Bu ayetten geleceğin şu an var olduğu ve Allah tarafından bilindiğini çıkaramıyorum. Şu an mevcut olan her şeyin onun tarafından bilindiği açıklanmış. Son kısmında ise ''her şeyi'' diyor fakat benim fikrime göre gelecek her an yaratılan bir şey olabilir. Geçmiş, şu an ve gelecek adında üç kısımdan oluşan sabit bir zaman algısı yerine gelecek şu an mevcut değilse o bir ''şey'' değildir. Dolayısıyla Allah var olmayan bir ''şeyi'' bilmediği için noksan sayılamaz.

    Benim anlattıklarım imanın temel esasları ile ilgili değil. Bunlar diğer konulardaki teferruatlardır. Sadece son söylediğim 'kader' konusuna dahil olduğu için öyle sayılabilir ama keşif yoluyla anlaşılabilecek ayetler hakkında bugüne kadar birçok yorum yapılmıştır. İnsanların bir anda ortaya çıktığını yada evrim ile yaratıldığını söylemek bunları söyleyen kişinin imanını zedeleyecek sözler değildir.

    Kuran'da şöyle bir ayet vardır :

    ''Kitap'ı sana indiren O'dur: Onun ayetlerinden bir kısmı muhkemlerdir ki; onlar Kitap'ın anasıdır. Diğer ayetlerse müteşâbihlerdir. Şu var ki, kalplerinde bir eğrilik ve bozukluk bulunanlar, fitne aramak, onun yorumuna öncelik tanımak için Kitap'ın sadece müteşâbih kısmının ardına düşerler. Onun tevilini ise bir Allah bilir, bir de ilimde derinleşmiş olanlar. Bunlar, "Ona inandık, hepsi Rabbimizin katındandır." derler. Gönül ve akıl sahiplerinden başkası gereğince düşünemez.'' (Ali İmran 7)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hümiyettin -- 5 Nisan 2016; 16:40:50 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mephalay

    Bilim yanildigi zaman evet yanildim aslinda bu boylemis der. Kuran'in boyle bir luksu yok.
    Daha iyisini getirsin de gorelim diyorsun da, adamlar bilimsel dallara ayirmislar kuran'da hatali olduklarini dusundukleri yerleri : ) Daha hala getirsin gorelim demek neyin kafasi ?
    Sana hatasiz kitap yazmalarini mi bekliyorsun senin kitabinda hata oldugunu kabullenmek icin, bu mudur ?

    hata olduğunu siz uyduruyorsunuz
    getirdiğiniz her konuyu çürütüyoruz ama nafile
    siz tekrar ateist sitesine gidip yenilerini bulup getiriyorsunuz :)
    evet Kuran hodri meydan diyor
    bir kitapla tüm kainatı daha iyi anlatın da görelim diyor
    ayrıca Kuran'da sadece bir konu yoktur ,çoğu konulardan örnekler verir
    birde "kuyunun başına gelip ,suyun ağzınıza gelmesini beklemeyin" der




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    Neandertal türünün de soyu tükenmiş olmasına rağmen hala günümüz insanlarında kalıntıları var. Homo Sapiens Idaltu türünün soyu aynı şekilde günümüze ulaşmış olamaz mı ?

    Günümüzdeki İncil'de de içki içmenin ve sarhoş olmanın yasaklandığı söyleniyor. Aşağıdaki yazıda bu konu İncil'den alıntılarla açıklanmış.


    quote:

    Daha önce de dediğim gibi, Hristiyanlığın (ve temel kaynağı Kutsal Kitap'ın) "alkol"e bakışı, içkinin haram "sanıldığı" İslam'dan (en azından temel kaynağı olan Kuran'dan) çok daha serttir. Aşağıdaki yazıda yeteri kadar ayet bulacaksınız. Hatırlatmam gereken şey, İsa'nın -Matta 26:29, Markos 14:25 ve Luka 22:18 ayetlerinde kayıtlı olduğu gibi- "asmanın ürünü" dediği şeyin bugün bildiğimiz anlamdaki "şarap" değil, fermente edilmemiş üzüm suyu olduğudur... Kanıtı çok basit: İsa'nın mezkur ayetleri içeren bölümlerde açıkladığı "Rabb'in sofrası" geleneğini ilk başlattığı zaman olan Fısıh bayramı süresince Yahudiler, Mısır'dan Çıkış 12. bölümde açıklanan kurallar uyarınca (özellikle 19. ayete bakın) evlerinde maya bile bulunduramıyorlardı; değil ki mayalı bir şey yiyip içsinler. (Şarabın ve diğer alkollü içeceklerin "mayalı" olduğunu hatırlatmama gerek var mı?) Sofrada bulunan ve Yahudi geleneklerine sıkı sıkıya bağlı diğer herkes bir yana, İsa'nın bu emre itaatsizlik ettiğini düşünmek ise bütün Hristiyanlık teolojisini yerle bir eder!

    Bu arada konuyla ilgili pek çok yerde (ve dahi bu forumda) alıntı yapılan ayetlerde geçen "şarap" sözcüğü Grekçe "oinos"tur ki, yaptığım araştırmaya göre hem taze sıkılmış üzüm suyunu, hem de fermente edilmiş alkollü içkiyi ifade eder. Aşağıda alıntı yaptığım yazıdaki ayetler bir genel resim olarak göz önüne alındığında, Kutsal Kitap yazarı peygamberlerin ve elçilerin övdüğü ya da kullanımını teşvik ettiği "şarap"ın (oinos), fermente olmamış üzüm suyu anlamına geleceği çok açıktır... Tek bir ayette (1. Timoteos 5:23), açıkça "sağlık için" olduğu belirtildiği üzere, alkollü "şarap"tan bahsedilmiş olabilir kanatindeyim, bu da kişisel kanaatimce (kilisemin bu konudaki resmi görüşünü bilmiyorum), alkolün ve diğer uyuşturucu maddelerin tıpta ve kesinlikle bir doktor gözetiminde kullanımına İlham Ruhu'nun ruhsat verdiğini gösterir. Benim bu konudaki görüşlerimi paylaşan başkalarıyla da tanıştım...

    Eski Antlaşma'nın dili olan İbranice'de ise, yine araştırmalarıma göre alkolsüz üzüm suyu için başka, fermente olmuş içkiler için başka birer sözcük varmış ki, ikincisi Türkçe Kutsal Kitap çevirilerimizde "karışık şarap" ya da "sert içki" olarak geçiyor. Bu konuda fazla araştırma yapmadığım için bir iddiada bulunmayacağım, aşağıdaki yazı zaten pek çok şeyi açıklıyor. Gerekirse biraz daha araştırıp buradan paylaşırım.

    Alkolün yıkıcı etkisi evrensel çaptadır: Yıpranan yaşamlar, sönen yuvalar, harcanan insanlar.. İçki sonucu giderek yoğunlaşan adam öldürme, kız kadın zorlama, trafik felaketleri, boşa giden iş saatleri, vb. da ayrı sorun. Kutsal Kitap'taki uyarılar zinciri şöyle sürdürülür: "Şarap gülünçlükle sonuçlanır, sert içkiyse çatışmayla... Bunun ardından sürüklenenin aklı kıttır... Şarabın kıpkırmızı olmasına, kadehte rengini pırıldatmasına, kolaylıkla içe sindirilmesine kanma. Sonunda yılan gibi ısırır, engerek gibi sokar. Gözlerin yabansı görüntüler görecek, yüreğin de sapık sapık sözler söyleyecek" (Sül.Özd. 20:1; 23:31-35).

    Bu ilşkide İsa Mesih'in öğüdü şudur: "Kendinize dikkat edin; zevk-sefayla, sarhoşlukla, yaşamın kaygılarıyla yürekleriniz katılaşmasın. Ve O Gün size bir tuzak gibi ansızın gelmesin" (Luka 21:34). Ardından bu önemli uyarılar şöyle sürdürülür: "Güne yaraşır biçimde vaktimizi saygıdeğer tutumla geçirelim; içkili-gürültülü eğlence alemleriyle, sarhoşlukla, rasgele yatak arkadaşlıklarıyla, soysuzlukla, kavgacılıkla, kıskançlıkla değil" (Romalılar 13:13). "İçkiyle sarhoş olmayın; bu aşağılık bir şeydir. Tersine Ruh'la dolun" (Efesoslular 5:18). Tanrı'dan esinlenen Söz değişmemiştir, sağduyuludur, usa uyumludur.

    Konuyla ilgili olarak Tanrı peygamberlerinin ağzından şu Söz duyuruluyor: "İçkinin ardından koşmak için sabahleyin erken kalkanların, geceleyin geç vakte dek şarapla kızışıncaya dek eğlenenlerin vay başına!.." (Yeşaya 5:11). " Yeryüzü sarhoş bir insan gibi sendeliyor, bir salıncak gibi sallanıyor" (Yeşaya 24:20). Başka bir peygamber de yine bu derin yarayı deşiyor: "Komşusuna içki içirenin vay başına! Ona zehirini katıyorsun, onların çıplaklığına bakmak için onları sarhoş ediyorsun" (Habakkuk 2:15).

    Ve peygamber günah tutsaklığında ağınanların sarsıntısını şu betimsel dille anlatıyor: "Yürek her şeyden daha aldatıcıdır ve çok çürüktür; onu kim anlayabilir?" (Yeremya 17:9). Yüreğin kandırıcılığı temel sorunumuzdur. İçki kadehinden destek ve avuntu arayanı düş kırıklığı, çöküntü bekler. Yalan bu insan kardeşi yıkıma götürmekte. Aynı kesimde günahlı insanın içtenlikli haykırışı dile getirilir: "Ya RAB, beni iyi et ve iyi olacağım. Beni kurtar ve kurtulacağım" (17:14). "Kurtuluş RAB'tendir" (Yunus 2:9). Ne bir dinden, ne töreden, ne oruçlardan, ne de psikiyatri tedavisinden olumlu sonuç çıkabilir. Acıklı gerçeği biz günahlı yaratıklarından daha iyi bilen Tanrı, insan bedeni kuşanan kurtarıcı Mesih'i değil salt alkolden ama her illetten kurtarsın diye gönderdi. Yeni yaşamı, yeni istemi ve istekleri verebilen tek kişidir O. Varlığı içkide, ya da başka her çeşit tutsaklıkta kenetleneni İsa Mesih parlak değişmeye ve yeni insanı bütünlemeye ileterek gerçekleştirir. O'nun arıtma, sağaltama, yenileme gücü tarih boyunca denenmiştir. Bu tutsaklığa sürüklenene doğrulttuğu soru şudur: "İyi olmak ister misin?" (Yuhanna 5:6). Günahtan arıtılmış, Tanrı gücüyle yenilenmiş yaşam tazeliği O'ndadır. Sigara, içki, uyuşturucular, vb. tümü birer kaçamaktır. Kesin çözümün nerede bulunduğunu kestiremeyen yitik insanın çetin sorunlara çözümsüz çareler araması. Oysa sevgi kaynağı Tanrı yüklü canı somut yardımcıya, kurtarıcıya çağırıyor. Kesinlikle arıtılmak için bu Dost'a iman etmek istemez misin?


    Kaynak :http://www.hristiyanforum.com/forum/showthread.php?t=329149

    Marula ağacının tarihçesini araştırmadım. Bu ağacın olabileceği ihtimaline dayanarak konuştuğum için kesin bir ifade kullanmadım.

    Adem ve eşinin de ''ayıp yerlerinin'' göründüğü ve hemen kapattıkları söyleniyor. Şu an olduğu gibi çeşit çeşit kumaşlar olmadığına göre göğüs ve kasık bölgesi öncelikli olmak üzere kapatarak yaşamış olabilirler.

    Her hayvan bir şeyler öğrenebilir ama insan gibi yeni fikirler üretmek, soyut düşünmek, hayal etmek ve yüksek idrak gücüne sahip değillerdir. Eğer öyle olsaydı onlar da bize hükmetme kabiliyetine sahip olurdu ve insanlar yeryüzüne hakim olamazdı. Onların akılsız olduğunu savunmuyorum ama insanlar ile aralarında bir fark olduğu açıkça bellidir.

    Bahsettiğiniz ayette şöyle diyor :

    ''De ki: “Dîninizi Allah’a mı öğretiyorsunuz? Ve Allah, göklerde ve yerde olanı bilir. Ve Allah, herşeyi en iyi bilendir.” (Hucurat 16)

    Bu ayetten geleceğin şu an var olduğu ve Allah tarafından bilindiğini çıkaramıyorum. Şu an mevcut olan her şeyin onun tarafından bilindiği açıklanmış. Son kısmında ise ''her şeyi'' diyor fakat benim fikrime göre gelecek her an yaratılan bir şey olabilir. Geçmiş, şu an ve gelecek adında üç kısımdan oluşan sabit bir zaman algısı yerine gelecek şu an mevcut değilse o bir ''şey'' değildir. Dolayısıyla Allah var olmayan bir ''şeyi'' bilmediği için noksan sayılamaz.

    Benim anlattıklarım imanın temel esasları ile ilgili değil. Bunlar diğer konulardaki teferruatlardır. Sadece son söylediğim 'kader' konusuna dahil olduğu için öyle sayılabilir ama keşif yoluyla anlaşılabilecek ayetler hakkında bugüne kadar birçok yorum yapılmıştır. İnsanların bir anda ortaya çıktığını yada evrim ile yaratıldığını söylemek bunları söyleyen kişinin imanını zedeleyecek sözler değildir.

    Kuran'da şöyle bir ayet vardır :

    ''Kitap'ı sana indiren O'dur: Onun ayetlerinden bir kısmı muhkemlerdir ki; onlar Kitap'ın anasıdır. Diğer ayetlerse müteşâbihlerdir. Şu var ki, kalplerinde bir eğrilik ve bozukluk bulunanlar, fitne aramak, onun yorumuna öncelik tanımak için Kitap'ın sadece müteşâbih kısmının ardına düşerler. Onun tevilini ise bir Allah bilir, bir de ilimde derinleşmiş olanlar. Bunlar, "Ona inandık, hepsi Rabbimizin katındandır." derler. Gönül ve akıl sahiplerinden başkası gereğince düşünemez.'' (Ali İmran 7)



    Kuzeninizin mavi gözle olması, senin çocuğununda mavi gözlü olmasını gerektirmez Homo Idaltu ve Neandertallar bizim, yüzbinlerce nesil ileriden kuzenlerimizdir. Asıl ortak noktamız, ebeveynlerimizdir.

    Şarabın Hristiyanlarda serbest olduğunu biliyordum. Demek yanlış öğrenmeşim teşekkür ederim.

    Alkol,sigara,uyuşturucu bence hepsi aynı grubun üyesi "kafa yapıcılar". Nörolojik sağlık açısından hepsi yasaklanabilir.

    Marula dışında tabikide "kafa yapıcılar" türünde bir madde o zamanda mevcut olabilir.

    İnsanın çok da yüce bir ek özelliğe sahip olduğuna inanmıyorum. Hayvanlardaki birçok güzel özelliği almışız. Bazı özelliklerimiz miktar açısından daha üstün.

    İnsan "baskın" bir canlıdır. Eğer şuan dinozorlar olsaydı ve teknolojimiz olmasaydı, Baskın canlılar dinozorlar olacaktı. İnsanın hakimiyeti olmayacaktı. Saklanacaktık.

    "Herşeyi en iyi bilen" ayetinin gayet açık olduğunu düşünüyorum. Gelecek ,şimdiki zaman ve geçmişte buna dahildir. İslam inancına göre, Allah zamandan münezzehtir. Onun için gelecek ve geçmiş birdir.
    Mevcut islam anlayışının biraz dışına çıktığını görüyorum.

    (Ali İmran 7) ayetinin sebebi nüzulune bakmanızı tavsiye ederim:




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jeopol

    Bazi ayetlerin gecerliligini yitirdigi, kuranin aslinin veya ilk yazilmis nushalarinin ortada olmayisinin, hatta hz. Osman doneminde butun mushaflarin ve kuran parcalarinin yakildigi bilinirken bu kitap degismedi ama digerleri degisti demek komik oluyor.

    yalanın bu kadarına da pes doğrusu :)
    bazı rivayetlere göre Hz. Osman'ın Kuran'ı iniş sırasına göre düzenlediği söyleniyor (yırtılma ,yakılma tamamen yalan)
    tabi rivayetlerin doğruluğu her zaman tartışılabilir
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cemal CEMİL

    quote:

    Orijinalden alıntı: Jeopol

    Bazi ayetlerin gecerliligini yitirdigi, kuranin aslinin veya ilk yazilmis nushalarinin ortada olmayisinin, hatta hz. Osman doneminde butun mushaflarin ve kuran parcalarinin yakildigi bilinirken bu kitap degismedi ama digerleri degisti demek komik oluyor.

    yalanın bu kadarına da pes doğrusu :)
    bazı rivayetlere göre Hz. Osman'ın Kuran'ı iniş sırasına göre düzenlediği söyleniyor (yırtılma ,yakılma tamamen yalan)
    tabi rivayetlerin doğruluğu her zaman tartışılabilir

    http://m.sorularlaislamiyet.com/index.php?oku=184780

    http://www.yeniumit.com.tr/konular/detay/kuranin-muhafazasi-ve-yakilma-hadisesi-4

    http://islamicevaplar.com/kuranin-asli-yakildi-mi.html

    bunlar daha ilk cikanlar

    hristiyanlarin iznikte incili 4'e indirmesinden iyi ders cikarilmis.

    turk filmleri edasinda " yalannn soyluyorsun" diyeceksin ama gercekler ortada.




  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    ya arkadaş bin defadır söylüyorum
    bana tarikat sitelerinden örnek getirmeyin diye
    ama her defasında o siteleri getiriyorsunuz
    kafadan atma bilgi istiyorsan ben sana istediğini söylerim :)
    adı üzerinde rivayet
    yalan söylüyorsun derken bana Kuran'dan örnek getireceksin
    bulamıyorsan yapacak bir şey yok
    öyle lafla olana inanacak olsam , 4 milyar yıl önce insanın tesadüfen oluştuğu yalanına inanırdım
    onda bile bir mantık var :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cemal CEMİL

    ya arkadaş bin defadır söylüyorum
    bana tarikat sitelerinden örnek getirmeyin diye
    ama her defasında o siteleri getiriyorsunuz
    kafadan atma bilgi istiyorsan ben sana istediğini söylerim :)
    adı üzerinde rivayet
    yalan söylüyorsun derken bana Kuran'dan örnek getireceksin
    bulamıyorsan yapacak bir şey yok
    öyle lafla olana inanacak olsam , 4 milyar yıl önce insanın tesadüfen oluştuğu yalanına inanırdım
    onda bile bir mantık var :)

    ne sitesi bilmem, ama adamlar kullandigi kaynaklari guzelce aciklamislar. kuranda bu kitap degistirildi demesini beklemiyorsun herhalde hirsiza sorsak ben hirsiz degilim der sonucta




  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    sana ispatla dediğimde komşunu gösteriyorsan bizim yapabileceğimiz bir şey kalmıyor :)
    onların kullandığı kaynakları iyi bilirim
    bilmem kim bilmem kime söylemiş ,o da bilmem kime söylemiş ,bu böyle devam edip gider
    mahalle dedikodusundan kaynak oluyorsa iyiymiş :)
    değişmiş olsa biz Kuran'dan anlarız sen merak etme :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cemal CEMİL

    sana ispatla dediğimde komşunu gösteriyorsan bizim yapabileceğimiz bir şey kalmıyor :)
    onların kullandığı kaynakları iyi bilirim
    bilmem kim bilmem kime söylemiş ,o da bilmem kime söylemiş ,bu böyle devam edip gider
    mahalle dedikodusundan kaynak oluyorsa iyiymiş :)
    değişmiş olsa biz Kuran'dan anlarız sen merak etme :)

    simdi bir yatirimci olsan milyonlarca lira yatiracagin is icin "abi garantisi benim" diyen adama mi bakarsin yoksa o isin egitimini almis, yillarini vermis kisilerin raporlarina mi?
  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    çok zorlama bir örnek olmuş :)
    ııh olmamış başka bul :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cemal CEMİL

    çok zorlama bir örnek olmuş :)
    ııh olmamış başka bul :)

    ahaber veya sozcunun en tarafsiz haberciligi ben yapiyorum demesi gib birseyi kuranda kuran degistirilmedi demesi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jeopol -- 11 Nisan 2016; 23:39:00 >
  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    ya kardeşim sürekli okursan anlarsın değişip değişmediğini diyorum :)
    Kuran'a has bir üslup vardır ve değişen yer olsa anında anlarsın
    merak etme bizde acaba diye düşündüğümüz çok olmuştur
    zaten İslam körü körüne yapılanı kabul etmez
    araştırın der ,düşünün der ,siz hiç düşünmez misiniz der
    değişik değişik örnekler verir

    verdiğin örnek insanlara ait olduğu için keseri kendi tarafına yontacağı belli zaten :)
    bu ateistlere şaşmamak elde değil
    peygamber hakkında ayet olursa saçma bulur
    ahlaki yasalarını beğenmez
    tarzını beğenmez
    vs.vs.

    siz acaba nasıl bir kitap olursa beğeneceksiniz ?
    o halde daha güzelini niye siz yazmıyorsunuz ?
    veya tam tersini niye yapmıyorsunuz ?
    aynılarını uygulayıp ,bizde yapıyoruz ama cennet için değil gibi sözlerle kimi kandırıyorsunuz :)




  • Mephalay M kullanıcısına yanıt
    Bakın bazı şeyleri çok karıştıyoruz.

    Kur'an 6-7. yüzyılda Araplara gelmiş bir kitaptır. Mesaj evrensel olsa bile kitabın kendisi sadece bir dönemi(indiği dönemi) kasteder. Ve indiği dönemin bilimine, ilmine, dünyasına ters bir şeyler söylememesi gerekir ki o dönemin arapları anlayabilsin.

    Çünkü Kur'an bir bilim kitabı değildir. Bir inanç kitabıdır.

    Bir çok materyalist düşünen Müslümanda bu açıyı atlayıp Kur'an'a garip mucizeler uyduruyor. Ayetlerin anlamını değiştirip bak burada şöyle mucize var diye yalan atıyor.

    O dönemin insanının fizik anlayışı Aristoteles temelli. Astronomisi Batlamyus temelli. Tıppı Galen temelli. Vs. Vs.

    Ve bu algılayış, idrak açısından bir uçurumdur. O zamanki dünya apayrı bir dünyadır.

    Günümüzde kurandan ayet cımbızlayıp bilimsel hata bulan ateistlerde, gene ayet cımbızlayıp bilimsel mucize bulan Müslümanlarda temelden hatalı ve yanlış.


    Bir diğer konu ayetler hakkında ne ateistler ne de Müslümanlar doğru dürüst okuma yapmıyor. Sadece kendi işine gelen çeviriden işine geldiği şekilde anlamı buluyor ve çeviriyor.

    Ayet büken Müslümanlar işine gelen bir Müslümanlık uyduruyor.

    Öncelikle metnin tarihsel bir metin olduğunu ve metni anlayabilmek için gerekli tefsir bilgisine, hadis bilgisine ve tarihi bilgiye sahip olmamız gerekir.

    Kur'an apaçık bir kitaptır. Ama genel mesaj bâbında apaçıktır. Ayetlerin ayrıntılarını gerekli bilgi ve donanım olmadan ne kastettiğini anlamamız imkansızdır.

    Makaleyi baştan sona okumadım. Zamanım yok. Bu türde okuduğum diğer makalelerde de hep temelden hatalarla karşılaştım.

    Hepsi sadece bir inanç sistemini bilimle çökerteceğine iman etmiş kişilerin karalamaları. Bilmiyorum ama bana bu durum gülünç geliyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi boris234 -- 12 Nisan 2016; 8:09:45 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Her kutsal kitap gibi onlar da değiştirildi. Mesela Kuranda da ilk olarak Arap alfabesine sonradan eklenen Elif harfi Kurana da eklendi. Noktalama işaretleri sonradan konuldu. Kurandaki Cami şekilleri kitaptan çıkartıldı. Bazı sayfalar silinip eş anlamlı veya benzer anlamlı kelimeler getirildi. Cümle yapıları değiştirildi. Tabi bunlar kitap haline getirilirken yapılan değişiklikler. Yani ilk nüshalarda.
  • Onlar bizim kuzenlerimiz olduğuna göre hala onlardan aktarılan özellikleri taşıyoruz değil mi ?

    Rica ederim. Hristiyanlar her gün içki içen, ergenliğin başından beri cinsel ilişkiye giren, ahlaksız, merhametsiz insanlar gibi tanıtılıyor. Bazıları kendileri tarafından bazıları da halk tarafından söylenti haline getirilmiş.

    Bunları yasaklamak istediğinizde özgürlüğü kısıtladığınız için karşı çıkanlar olacaktır ama uzun vadede o kişilerin de ortadan kalkmasıyla beraber daha sağlıklı bir toplum oluşturulabilir.

    Belki marula bitkisinin aynı etkiyi gösteren bir atasıdır.

    Her şey çok farklı olacağı için kesin ifadeler ile tarihi tahmin edemeyiz. Belki dinozorları alt etmenin bir yolunu bulurduk ve yine baskın canlı olurduk.

    Oradaki ''şey'' ifadesinin anlamı hakkında fikirlerimi söyledim. Bu yaptığınız çok yüzeysel bir yorum olur.

    quote:

    ''Andolsun ki Kur'ân'ı, düşünenler için kolaylaştırdık. Düşünen var mı?'' (Kamer 17)

    ''Andolsun ki Kur'ân'ı, düşünenler için kolaylaştırdık. Düşünen var mı?'' (Kamer 22)

    ''Andolsun ki Kur'ân'ı, düşünenler için kolaylaştırdık. Düşünen var mı?'' (Kamer 32)

    ''Andolsun ki Kur'ân'ı, düşünenler için kolaylaştırdık. Düşünen var mı?'' (Kamer 40)



    Günümüzde sayısını bilemediğim kadar mezhep olduğu için ''mevcut İslam anlayışı'' diye genel bir anlayışı yoktur. Her yorumumun başka bir mezhebe karşı olması muhtemeldir.

    ''Dinlerini parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah'a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir.'' (Enam 159)

    ''Ama insanlar din konusunda aralarında bölük bölük oldular. Her bölük kendi tuttuğu yoldan memnundur. Onları bir süreye kadar, gaflet ve sapıklıkları ile baş başa bırak!'' (Müminun 53-54)



    Ali İmran suresinin 7. ayeti hakkındaki yazınız eksik kalmış gibi gibi görünüyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hümiyettin -- 13 Nisan 2016; 0:42:42 >




  • Mephalay M kullanıcısına yanıt
    Dursun bu, arada bakıp gülerim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.