Türkiye'de her 1000 kişiye düşen otomobil sayısı 190 (2. sayfa)

O bütçenin ne kadarı yatırım bütçesi, ne kadarı 50 bin persoenelin yıllık maaş, vergi ve SGK ödemesi, ne kadarı bakım ve onarım bütçesi, ne kadarı vergi ve kur farkı, ne kadarı iştirak şirketi bütçesi yazmamışsınız. Öyle olunca sanki keyfine göre harcayabileceği nakit 16 milyar doları varmış gibi anlaşılıyor ki bu doğru değil. Bir kere 16 milyar dolar iştirak şirketlerinin de bütçesini içeriyor. Onları düşünce geriye ne kalıyor İmamoğlu zaten 2024 yılı başında açıklamış:

Ekrem İmamoğlu İBB'nin 2024 bütçesini açıkladı: 516 milyar TL - Medyascope

Toplam bütçe: 516 milyar TL

İBB bütçesi İSKİ ve İETT dahil: 294 milyar TL

İştirak şirketleri bütçesi: 222 milyar TL

Yatırıma ayrılan para: 145 milyar TL Yani ocak 2024 başındaki USD kuruna göre 4,87, Temmuz 2024 ortalama kuruna göre de 4,44 milyar dolar. Demek ki 294-145=149 milyar TL maaş, vergi, vb. gibi zorunlu giderlere ayrılmış.

Yani öyle 16 milyar dolarlık bir yatırım bütçesi yok. Harcayabileceği 4,5 milyar doları var ve bu parayı, ulaşım, kanalizasyon, su ve yeni yol yapımı, mevcutların yenilenmesi gibi kalemler arasında üleştirmesi gerekiyor. Hadi %50'sini İETT'ye harcasın. Bu parayla İstanbul'un trafik sorununun çözüleceğine inanıyor musunuz? İnanıyorsanız o zaman geçmiş AKP'li belediyeler niçin çözememiş? Bu şehir 1994-2019 arası AKP'nin elindeydi. Aynı bütçe AKP'li belediyelerin elinde de vardı ama o zaman sizi belediye bu işi yapamıyor derken okuduğumu hatırlamıyorum. Üstelik o dönemde belediye metro yapma işini altından kalkamadığı için ulaştırma bakanlığına devrettiği halde çözemedi trafik sorununu.

Evet, 2 milyar dolara ancak 50-60 km metro yaparsınız. Ya da 40 bin tane daha otobüs alıp trafiğin iyice içine edersiniz.

Bu işi belediye çözemez. AKP belediyeyi yeniden kazansa o da çözemez. Çözebilse zaten 25 yılda çözerdi.

Günah keçisi aramaya gerek yok. Bunun yerine çözüm dinlemek isterim ama objektif çözüm önerileri.

Bir öneri yapmışsınız, bence gayet makul, yapılabilir. Bir vatandaş olarak bunu İBB'ye iletmenizi tavsiye ederim. Belki değerlendiriler.

Evet, İETT yeniden ele alınabilir ve modern ve analitik yöntemler ve ilave yatırımlarla daha efektif hale getirilebilir. Bu belediyenin işi ama çözüm tek başına İETT'de değil, Bizim kültürümüzde toplu taşıma sıcak bakılan bir olgu değil. İmkanı olan herkes toplu taşıma yerine özel aracını kullanıyor. İnsanları toplu taşımaya mecbur bırakacaksınız. Bunun için de şehir içine otomobil sokmayacaksınız. Bu kararı da UKOME alacak. UKOME kimin elinde yazmama gerek yok herhalde.

Gün hocam ben de 1995-2018 arası İstanbul'da yaşadım. Trafiğin yavaş yavaş nasıl arttığını gayet iyi biliyorum çünkü hep şirket arabası kullandım, yani sadace sabah-akşam işe gidş-dönüş değil, gün ortasında da araba kullandım. 2018 yılında trafikten ve kalabalıktan bunaldığım için İstanbul'dan kaçtım. Yaşadığım "trafikte mahsur kalma" maceralarını anlatsam şaşarsınız. Mesela 2004 şubatında kar yağdığında Yıldızdan Başakşehire 14,5 saatte gidebilmiştim.

Evet, öyle bir izlenim edindim çünkü zaten siyaset bu işin doğasında var. Trafik probleminin çözümünü siyasetten bağımsız düşünemezsiniz. Hangi ülkede yaşadığımızı unutmayalım.

Ama bu yazdıklarınıza katılıyorum. AKP'nin yaptığı da yanlıştı, şu an İBB ne yapıyor bilmiyorum ama muhtemelen onlar da yanlış yapıyor. Bu iş palyatif önlemlerle çözülmez. RTE belediye başkanıyken ben İstanbul'daydım. 200 kadar alt ve üst geçit yaparak trafiği geçici olarak rahatlattığını biliyorum ama işte palyatif bir önlemdi ve tabii ki sorunun esasına inmediği için çözüm olmadı, sadece geçici bir rahatlama o kadar. Aksine, yol yaptıkça daha fazla trafik yaratırsınız.

Sizinle hemfikirim, yollardan otomobillerin en az yarısını çekmedikçe bu iş çözülmez ama bunun için etkin ve koınforlu bir toplu taşıma lazım. Balık istifi yolculuk yapılan metrobüs tarzı toplu taşıma ile otomobil sahibini toplu taşıma kullanmaya ikna edemezsiniz. Geçmişte bir ara çift biletle binilen ekspres otobüs seferleri koymuşlardı. Hatta yanlış hatırlamıyorsam ayakta yolcu almıyorlardı. Tutmadı. Dar gelirli pahalı buldu, orta ve üst gelirli ya burun kıvırdı ya da nasılsa aynı trafikteyiz sıkışıp kalıyoruz, bari arabamda müzik dinlerim deyip tercih etmedi.

Tüm yollarda toplu taşımaya tahsisli şeritler olmalı. toplu taşıma aynı trafiğe sıkışıp kalmamalı ki tercih edilsin. Bu fikrinize de katılıyorum.

Katılmadığım husus tüm bunlar teknik bir konu gibi görünse de değil, siyasi. Siyaseti işin içine katmadan bu sorunu Türkiye'de Türk kültürüyle çözemezsiniz. Belediye ve merkezi idare işbirliği yapmadan trafik probleminin altından kalkamazsınız çünkü trafiği çözebilecek, tümüyle çözemese bile az çok rahatlatacak yetkiler yerel ve merkezi idare arasında paylaşılmış durumda.

hocam bu metrobüs yoluna raylı sistem yapılsa daha mantıklı ve az maliyetli olmazmı

Aslında bunun da temel sorunu İstanbul nüfusunun aşırı kalabalık olması. Cücük kadar yerde 20-25 milyon toplanmışız kaçak, göçeklerle birlikte. Resmi sayıdan çok daha fazlası olduğuna inanıyorum. Bu kadar insanın olduğun yerde insanlar sadece toplu taşımada balık istifi yolculuk etmez, evlerinde de balık istifi yaşarlar. (Daracık çok katlı evler, dikey yapılaşma, deprem sonrasında insanların toplanabilecekleri yerlerin olmaması, çocuk parklarının vs olmaması, binalarda gerçekten hakkıyla araçların park edebileceği otoparkların olmaması, bu kadar büyük nüfusa göre düzenlenmiş geniş yolların olmaması, mevcut yolların da yaş ortalaması oldukça düşük olan araçlarla park edilerek kapatılması vs.. Tam balık istifi yaşam işte) Nüfus çok ve mevcut anlayışın İstanbul'dan tersine göçle nüfusu azaltma planı olması gerekirken birileri İstanbul'daki rantlar uğruna daha fazla inşaatlar yaparak buradaki nüfusu daha da arttırma derdinde. Dediğin gibi önce merkezî yönetimin buna el atması gerek. İşbirliği gereken yerlerde de belediyerlerle el sıkışıp anca bunun üstesinden gelebilirler. Ama ben buna ihtimal vermiyorum. Bir kere çıkarlarınaa ters, ikincisi rakip gördükleri adamlarla el sıkışıp uzlaşmazlar. Onlar için win-win değil lose-lose. Umarım bir gün çözülür ama hiç sanmıyorum.

Edit: adam

Demiş. E bu biraz ortak araç kullanımına da giriyor, biraz taksicilerin işine de benziyor, Uber'e de benziyor. Bu ülkede taksici lobisi diye bir gerçek var. UKOME, AKP'nin kendisi muhtemelen böyle şeylere karşı çıkar. Taksiciler aslan paylarından bir kırıntı bile aldırmayı sevmezler. Mevcut iktidar da bu mayfaların yanında zaten kendileri de mafya zihniyetli. Öneri kağıt üstünde iyi ama mevcut mafyatik zihniyetteki yönetime uymuyor. O yüzden vatandaşın hayrına olan bu fikir de kapıdan döner. Olay yine siyasî ama bazı arkadaşlar gerçeklerin farkında değil.

Araçlardan ÖTV kalkmadığı sürece bu sayı mantıklı seviyede artmaz. Ülkemizde herşeyin pahalı olmasının sebeplerinden en önemlisi ÖTV.

trafik sorunu giderek artacak ve bunun çözümü yok gibi görünüyor.

olsa en gelişmiş ülkeler çözerdi, çözebilen yok.

şehirleri cücük kadar olan ülkelerde bisiklet vs kullanımına yönlendirme var, öyle çözüm olabilir ama kimi ikna edeceksin buna? daha toplu taşıma düzgün işlemiyor.

zenginleştikçe araç sayısı artacak. bu halde bile trafik çile. üç katı araç olsa ne olurdu!  

İstanbul İzmir Adana Bursa gibi obez şehirlerin nüfusu yarıya indirilip

Anadolu'nun kırsal kesimlerine dağıtılmadan hiçbir şekilde ne trafikten ne fahiş ÖTV den ne de diğer sorunlardan kurtulamayiz

Bunun da yolu var,Anadolu'ya yerleşene barınma ve araç kalemlerini uzun vadeli taksitlerle vermek, tarım-hayvancilik ormanlastirma gibi iş alanları yaratmak vs.

Bunu yaparsanız 5 senede Almanya olursunuz.

Fakat bugünkü iktidar başı çekmek üzere hiçbir Parti'nin böyle bir vizyonu yok.

Herkes sana para vereyim oyunu bana ver diyor.

@gun

Tabii nüfus da çok ciddi bir etken ama örneğin Tokyo da çok kalabalık (14-15m) olmasına rağmen en sıkışık trafikli şehirler listesinde görünmüyor.

Istanbul tops global congestion rankings in 2024, drivers spend 105h in traffic - Türkiye Today

Öte yandan 8 milyon nüfuslu NY sıkışıklıkta İstanbul ile yarışıyor. Öyleyse nüfusun yanısıra başka faktörler de sıkışıklığa katkıda bulunuyor olmalı. Bu faktörlerden biri otopark olarak yolların kullanılması olabilir. Diğeri dediğim gibi, İstanbul'un bir su yolu ile ortadan ikiye bölünmesi. Bir diğeri kuralsızlık, denetimsizlik ve trafik kültürünün olmayışı. Bir diğeri çarpık yapılaşma, aklıma gelenlerden sonuncusu da kalıcı plansızlık, plansız kentleşme. Sadece kısa ömürlü planlar hazırlanıyor, uzun soluklu bir plan takip edilemiyor.

Bence kalabalık dahil bir çok faktör bir araya gelerek trafik sıkışıklığına yol açıyor.

Ama İstannbul'un nüfusunun azaltılması gerekiğine katılıyorum. Bu şehir daha fazla nüfus kaldırmıyor.

O yüzden bu konu teknik bir konu değil, siyasi bir konu çünkü trafik sıkışıklığını azaltmaya kalkmanın getirecği yükün siyasi bir bedeli var.

Belediyelerin elbette yapacakları şeyler var ama bu iş belediyelerin boyunu aşar.

İstanbul'un sorunu İstanbul olmasıdır arkadaş. 1970'lerden sonra devletin arazisine çökene ödül gibi 3-4 katlı apartman hediye edildi. O yüzden herkes boş bulduğu yeri çevirdi, bizim gönlü bol (!) siyasetçilerde her seçim dönemi imar barışı vs diye bunları legalleştirdi. İstanbul'a istesen 50 tane köprü yap, her yerden tünel aç bu saatten sonra trafiği bitiremezsin, hatta onlanları bile yıkman gerekebilir, Braess paradoksu diye araştırabilirsiniz.

İstanbul için yapılması gereken, hem halk sağlığı hem de depreme karşı can güvenliği için acilen en az 5-6 milyon insanın başka şehirlere göç etmesi sağlanmalıdır. Mesela Ataşehir'de zaten yeterince kalabalık ve trafik yokmuş gibi sırf kendileri doyacaklar diye Finans Merkezi yaptılar, Ankara'dakileri de getirdiler. Yap abi bunu Konya'ya, Kayseri'ye, hem büyükşehirler, altyapı sorunu da yaşamazsın. Ya da Aksaray, Niğde vs gibi bir yere yap şehir kalkınsın hem de nüfus dengeli olarak artsın. Yedi sülaleyi doyurmak varken halkı kim düşünüyor gerçi?

Yine yalan yanlış listeler.

Bir de popüler olan şu adalet sıralamasında dipteyiz listeleri var fondaş medyada.

O listelere göre meydanlarda kafa kesen ülkeler bizden yukarıda.

Kriter ne, kaynak ne belli değil. Araştırsan çoğu fedoncular veya ülke düşmanları çıkar.

Tabi işine gelen kitle bu tip listeleri sorgulamıyor.

Fikirtepe diyince aklıma şu video geldi

Günceldir ha:D Bu binalar yapılmaya devam ediliyor fikirtepeye

Deprem olursa instabul yerle yeksan hiç kurtarılmayı falan beklemeyin.

https://x.com/bosunatiklama/status/1836533360270647447

abdülhamit PP'li biri bana avmlerde yer yok, yer gök araba demişti oysaki alla alla nasıl oluyor ?  

Fikirtepe nin zemini çok sağlam, tamamen kaya nerdeyse. bu yüzden de uzun sürüyor inşaatlar.

Ama asıl sıkıntı, Fikirtepe'nin Toki'ye devrolması ve Toki'nin 2 ev yapılması gereken mesafeye 3-4 ev yaparak birbirnie çok yaklaştırması. Para bürüdü gözlerini hem mütaahhitlerin hem toprak sahiplerinin birbirlerine girdiler 10 yıldır fikirtepede büyük bir kaos hakimdi, gecekondularla rezidanslar yan yanaydı. e o davaların sonucunda şeriatın kestiği parmak da böyle oldu, fikirtepe'nin bu hale gelmesinde toki'nin payı kadar mütaahhitlerin ve toprak sahiplerinin aç gözlülüğünün de etkisi büyük.