Türkiye'de satılan PHEV modeller ve fiyatları

Phev;
- Hem benzin dolduruyorsun, hemde pil bitince pili şarj etmeye gidiyorsun.

- Hem benzin sırasına girip benzine para ödüyorsun, hemde şarj sırasına girip elektriğe para ödüyorsun.

- Hem içten yanmalı motorun sorunlarıyla uğraşıyorsun (blok kırma, yağ yakma, yatak sarma vs vs) hemde hızla dolup hızla biten saatli bomba (kısa ömürlü) pille ve ne zaman ısınıp kendini kapatacağı yada kendini yakacağı bilinmeyen elektrik motorunun sorunlarıyla uğraşıyorsun.

Kısaca; Phev = 2 kat fazla; sorun+masraf+dert

Fiyatlarda matah bir teknolojiymiş gibi uçuk. Bakalım kaç kişiyi kandırabileceksiniz görelim.

pil bittiğinde doldurmana gerek yok. benzin ile devam.
hibrit araçlar benzinli araçlardan çok daha az sorun çıkarıyor. çünkü motora ve frenlere az yük biniyor. motorun en büyük düşmanı dur kalk yapmaktır. hibrit araçlarda dur kalk yaparken elektrik motoru devreye gireceği için motor zarar görmez. inan bana klima keyfi için bile hibrit alınır. duran trafikte motor sesi duymadan serin serin oturuyorsun. sinirlerin gerilmiyor.

hibrit araçların dezavantajı olan kısmı sadece pahalı olması onun haricinde bir dezavantajı yok.

Hibrit araçlarda pil tükenince benzinli motor devreye girer ben aracı götürür hemde boşalan pili şarj eder.Pil bir çok şekilde motor haricide dolabilir. Siz fren yapınca ya da yokuş aşağı inerlen pili şarj eder. Pil bitti diye şarj istasyonuna gitmeniz gerekmez. Siz hiç şarj etmeseniz araç yolda kendi kendine şarj olur.

Önemli not: tüm yazdıklarım kendi fikirlerim olup bunlara istinaden hiç bir şekilde plan veya yatırım yapmayınız. Hiç bir şekilde hiç bir durum için tavsiye değildir ve sorumluluğu size aittir.

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Belki tekrara girecek ama. İnşallah görürüz ama örneğin sene 2040'da elektrikli araba oranı %50 içten yanmalı %40 olacaksa mesela phev %5-10 falan olacak. Eğer Phev talep görmeye devam ederse üretilir çünkü yasağı yok, Co2 falan uyuyor. O zaman da siz haklı olursunuz. Ben demedim mi dersiniz. Ben de çok doğru bilememişim derim. Bir daha denk gelir miyiz bilmiyorum ama bunu yıllar sonra okuyanlar ve inşallah biz bugünden söylediklerimize belki bakar sonucu görürüz. Şimdi diğer kısma gelelim. Uzun olabilir.

Argüman üretecek kişi olsam gelsin alayım diyerek yola çıkmazdım başta bunu belirteyim. Bir nevi kendimi kandırdığımı ima edecek bir cevap beklemiyordum ama konunun mantığı artık benim için beklenebilir olduğu için tam da böyle bir cevap bunların içinde vardı. En sonda söylediğiniz o zaman mantıklı olur tamam ifadesini ben kaç mesajdır söylüyorum zaten. Mantıklı olan o olacak işte. Şimdi bile mantıklı ama tatmin etmemesinin sebebi radikal bir değişiklik olması. Peki şu anda mantıklı olduğunu düşünüyorsunuz ve sonradan tam elektriklilerin de mantıklı hâle geleceğini kabul ediyorsunuz sanırım (burada aynı fikirdeyiz) bu phev araçları ileride kimler alacak? Aldım 5 yıl bindim tam elektriklinin aksine pil daha çabuk öldü, yaptırsam dünya para çünkü araç ilerde üretimden kalktığında satış oranı bilindik elektrikliler kadar da olmadığı için pili nadir bulunacak. Pahalı da olacak. Velev ki yaptırdım sattım alan da bilecek 5 yıl sonra pili değiştirmem lazım diye. Hadi pil sistemi öldü desen pilleri, elektrik motorunu atsan atamazsın da. Arabada rötuş var diye anında vazgeçen geri kalan hiç bir şeye bakmayan kimlere bunu nasıl anlatabilirsin? Aynı aracın içten yanmalısı bile daha iyi satılacak orijinal diye. Tam elektriklisi de daha iyi satılacak ondan çok daha uzun pili gidiyor diye. Yüzbinlerce km taksi olarak kullanılan Tesla'ların pillerini bir araştırın. Çok az kayıp var. İlk elektrikli arabalardan bu yana çok sular aktı.

Diğer konuya gelelim. 600-700 kg pili taşımayın zaten onun için henüz ülkemizde yeterince sayıda model olmasa da micro arabalar çıkıyor çıkmaya devam edecek. D segment araba alıp full şehir içi kullanıyorsanız o sizin tercihiniz. Arabaların segmenti boşuna değil. İki araba da alın demiyorum. Gelişmiş ülkelerde insanlar zaten 1000 km yolu içten yanmalıyla da gitmiyor ki çoğu zaman. Keyfine gidiyorsa o başka. Amerika'da çoğu kişi uzak mesafeyi uçakla gider. Avrupa'da trenle. Hindistan'daki gidemeyebilir ama sebebi belli. Örneğin Dacia Spring benzeri arabalar olabilir. %99 şehir içi kullanıyorsanız neden içten yanmalı motoru ve deposu da olan hibriti taşıyorsunuz o zaman? Sizin alacağınız araba A-B segment elektrikli veya benzinli turbosuz bir araba. İkinci arabaya gerek yok. Uçak veya tren tercih etmelisiniz. Türkiye'de bile çoğu kişi İzmir Van arasını arabayla veya otobüsle tercih etmek istemez. Ediyorsa sebebi imkanlardır. Onun ihtiyacı elektrikli de değildir. İçten yanmalıdır en azından şu anda.

1. Sürekli uzun yol yapan kişinin tercih edeceği araç dizel öncelikli içten yanmalı

2. Sürekli şehir içinde yol yapan kişi için bir çok açıdan avantajı olan küçük elektrikli veya turbo gibi pahalı parça tamiri gerektirmeyen benzinli

3. Birbirine yakın oranda (%50-50 gibi, şehir içi ve dışı) her ay 300-500 kilometre civarında uzun yol yapan kişiler C-D sınıfı full elektrikli araba alabilir.

Diyelim ki hibriti aldınız her gün işe gittiniz.

a-senaryosu evde şarj imkanı var: Her gün şarjla işe gidip geldiniz bunda sorun yok. Yılda da 15 gün tatile giderken 50 km sonra pil bitti benzine geçtiniz. Benzin pahalı geldi (elektrik pil ufak olduğu için şarj hızından dolayı en fazla 60 kw ile şarj olur genelde) tekrar şarja gireyim dediniz ve 50 km için 1 saat beklediniz. 50 km sonra pil bir daha bitti. Bunla mı uğraşacağım deyip benzinle devam edip yolu tamamladınız. Dönüş yolunda da aynı senaryo (hatta bu defa belki sadece benzinle), eve geldiniz gelecek sene Ağustos'a kadar kullanılmayacak içten yanmalı motoru kapattınız (%99 dediğiniz için örnek böyle %90-80 ise daha da meşakkatli). Ama yılda bir rutin bakımlara da devam.

Sonuç: her sene bakıma giren motoru 350 gün kapalı tuttunuz. Çoğu da turbolu değil. Ekstra pil ve elektrik motoru yüzünden 2 tona ulaşan aracı 120-130 torkla Toroslar'da, Karadeniz'de, şehir içinde kullandınız ve çok da keyif aldınız(!). Düz atmosferik bile aşağı yukarı 400-500 kg hafif olduğu için çok daha iyi gider uzun yolda.

b-senaryosu evde şarj imkanı yok: İşten gelirken şarja sokayım dediniz. 1 saat bir yerden şarj ettiniz. 2 gün sonra bir daha. 2 gün sonra bir daha (elektrikli arabalar 250-500 arasında menzile sahip ortalama, şehir içinde işe git gel için en az bir hafta 10 gün gider. Ayda bir giden bile olabilir duruma göre. Sonuçta herkes İstanbul'da yaşamıyor). Dışarıda şarjın maliyeti bile içten yanmalıya göre iyi olsa da pil ufak olduğu için 2 günde bir şarjda neden bekliyorum deyip şarjı bir süre sonra erinmekten değil maddi (dışarıdan şarjın eve göre çok pahalı olması) manevi (8 saat mesai sonrası 2 günde bir pili doldurma angaryası) külfet olduğu için bıraktınız. Evde çocuklar bekliyor siz 2-3 günde bir şarjdasınız. Regeneration da pili dolduracak kadar kuvvetli değil Phevlerde. Uludağ'dan inen Tesla'nın Sr'nı bile %11 doldurmuş bir kişinin söylediğine göre mesela ki tam elektriklilerde ciddi regeneration olmasına rağmen. Şarj mutlaka lazım yani Phevlerde. Ya prizle ya da benzinli motor boş çalışıp jeneratör olarak dolduracak.

Sonuç: çok az mesafe için kullanılacak bir elektrik motoru ve aşağı yukarı 3 kişiye denk ağırlıkta ama çok az menzilli pile sahip pili ve bu arada pil çabuk bozulmaya daha yatkın (güncel haberleri araştırın), (küçük olduğu için şarj döngüsü çabuk doluyor)+ benzinli motoru ve 50 litre yakıtı boşa taşıdınız.

Argüman ise şimdi buyurun. 1.5 saattir mesajı yazıyorum olur da ufak bir hata olursa oradan yürüyüp bütün yazıyı çürüttüm demeyin diye ama yine de ufak hatalar bu meseledeki fikrimi değiştirmez çünkü haklı olduğumu ben zaten sürekli takip ettiğim için görüyorum. Mağrurluk değil yani.

Tercihinizi 600 kg pili taşımaktan yana kullanmazsanız ufak elektrikli araba alır, yılda bir uzağa da başka imkanları kullanarak giderseniz sorun çözülür (Bu micro araçların sayısı da deli gibi artacak bu arada). Ufak elektrikli arabaların pili de ufak ama en yakın Phev'in en az 2 katı. Hafif olduğu için de tüketimi düşük. Dolayısıyla ortalama ayda en fazla 3-4 kez şarja girer normal şartlarda. Hibrit gibi 2-3 günde bir değil. Şarj hızı da genelde Phev'den iyi. Yok ben her ay 1000 km şehir içi haricinde uzun yol yapıyorum diyorsanız mevcut elektrikliler size göre değil ki zaten. Bana göre de değil. Peki hibritin hafifini alma imkanı var mı? Bakımdan, ustadan kaçabilecek miyiz? Pili de erken ölecek (araştırmalar böyle söylüyor, küçük pilin zaafı sonucu döngü çok fazla) değiştirsek dert değiştirmesek dert. Ben bunun trigerini 120 tork için değişeceksem daha neden buna biniyorum? 3 gün önce 9500 liraya dizel aracıma ağır bakım yaptım hiç ağırıma gitmedi çünkü bu araç böyle bir araç ve o triger 8 yıl, 97 bin km dayandı ki erken olmuş aslında. Daha da gidermiş. Umarım bu Phevlerin elektrikli ile ne kadar benzinle kaç km gittiğini gösterirler. Uzun yolda yarım saatte bir şarja girip bütün yolu pille giden babayiğitler mutlaka çıkıp efsane olacaktır ama 1 yıl sonunda çoğunun olayı şöyle olacak: ilk kesim 10 bin elektrikli, 2 bin içten yanmalı. İkinci kesim 10 bin içten yanmalı 2 bin elektrikli. Elektrikliyle giden sürekli şarja gitme, benzinli ile giden çok az performansa mecbur kalarak. Full elektrikli sahibiysen pili neden taşıdım demezsin. İçten yanmalı kullanıyorsan neden bu motoru taşıdım diyecek hâlin yok. Phevci sormayacak mı 2 bin km için mi bu motoru YA DA (a senaryosu veya b senaryosuna göre) pili taşıyoruz. Ha bi de şu var: elektrikli arabaların bagajları çok büyük. İçten yanmalıların da çoğu iyi. Phevlerin hem 2 ayrı motoru hem pilleri hem de bunları bağlayan elemanları bol olduğu için genelde en düşük hacimlere sahiptir. Örneğin Model Y 854 litre, Kodiak Tsi motor 900+, Byd Seal U phev 470, Byd aynı araç tam elektrikli versiyonu 570 litre. Hepsi D segment. İkisi aynı araç. Aynı aracın 100 litresi de ortada yok.

Çok uzun oldu ama ben öyle iki satır yazayım birisi de yıllardır kafa yorduğum ve özellikle son 2 yıldır bu iş mantıklı değil demeye başlayıp belki de ilk defa böyle fikrimi belirttiğim konuya argüman uydurmuşsunuz minvalinde bir şey dediği için bir buçuk saate yakın yazmak zorunda kaldım. Bu kadar bilgiyi oturup uydurduğumu düşünüyorsanız cevabınız direkt uydurma kelimesi olsun eyvallah der geçerim. Ben şu anda elektrikli araç almıyorum, kullanmıyorum ancak geçiş 'şeysi' her şey adı üstünde geçer. Araba, tuşlu+dokunmatik ekranlı telefon+ yarı kablolu bt kulaklık, vs vs.

Son olarak 2 dk ayırıp şunları aratın:

1. Phev arabaların pilleri çabuk mu ölüyor

2. Phev araçlar alan kişiler araçlarının hangi motorunu daha çok kullanıyor

3. Phev sahipleri sürekli şarja gidiyor mu

4. Phev sahipleri sonraki aracı yine phev düşünüyor mu

Eğer bunlara bakmadan cevap yazacaksanız ben bir sonraki mesajda bu soruların cevaplarını direkt kullanıcılardan alıntılar yaparak koyarım.


Önemli not: tüm yazdıklarım kendi fikirlerim olup bunlara istinaden hiç bir şekilde plan veya yatırım yapmayınız. Hiç bir şekilde tavsiye değildir ve sorumluluğu size aittir.