Şimdi Ara

VOLVO V40 TESTİ

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
15
Cevap
0
Favori
1.862
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • BOZCAADA YOLCULUĞU VE VOLVO V40 TESTİ

    Geçtiğimiz hafta Volvo’nun yeni üretimi V40 serisi için #osensin kampanyası dahilinde arabayı test etmek için Bozcaada’ya gidecektik. Arabayı henüz görmeden beğenmiştim. Sonuçta bu bir arabaydı ve her halükarda belediye otobüslerinden iyiydi.

    Yola çıkış Hollywood filmlerini aratmayacak bir tempodaydı. Altı üstü Bozcaada’ya gidecektik ama hazırlıklar bir rehine kurtarma operasyonunu aratmıyordu. Yol haritaları, kameraların kurulması, takip aracı, kahve termosu, yol gözlüğü, araç kiti… Kampanyayı yürüten Havas Engage İstanbul hiçbir ayrıntıyı atlamamıştı. Takip aracıyla her daim irtibat halinde olmamızı sağlayan bir telsiz bile verdiler. İşte o an kuşkulanıp “Yasa dışı bir şeyin içinde değiliz, öyle değil mi?” diye sordum gözlerimi kısarak.

    V40’ı ilk gördüğümde tepkim “Belediye otobüsüne göre oldukça küçük” oldu. Yıllardır belediye otobüsünde seyahat edince insan bütün kıyaslamaları ona göre yapıyor. Şoför mahalline oturduğumda alışkanlıktan olsa gerek yaşlı bir teyzenin gelip yer isteyeceği tedirginliğini yaşadığımı itiraf etmeliyim. Çok şükür böyle bir şey yaşanmadı.

     VOLVO V40 TESTİ


    Dolmabahçe’den Bozcaada’ya doğru hareket ettik. İlk olarak hız kadranını fotoğrafladım. Bunu 127 km hızla giderken yapmak çok kolay değil. Kimseye tavsiye etmiyorum. Yanımdan belediye otobüsleri geçiyordu. Orada tıkış tıkış seyahat edenleri görünce ağladım. Ama onlar gülüyordu. “İki gün sonra tekrardan aramıza döneceksin” bakışlarıyla beni süzdüler. Yaptıkları hoş değildi.

    Yolda V40’ın Adaptive Cruise Control sistemini test ettim. Öndeki araca göre hızı ayarlayan bir sistem bu. Yokuş yukarı ya da aşağı fark etmiyor, öndeki araçla aranızda sizin belirlediğiniz mesafeyi koruyacak şekilde ilerliyor araba. Gaza ya da frene kendi basıyor. Büyük kolaylık şeklinde değerlendirilebilir ama şoför karizması dediğimiz olgu yara alıyor. “Yaa cruise control olduktan sonra ben de sürerim” şeklinde insanı yaralayan ifadelere maruz kalıyorsunuz.

    Bir de dalgınlıkla şeridinizi aşarsanız direksiyon titriyor ve sizi gerisin geri şeridinize döndürüyor. Bunu da 2013 yılına geldiğimiz bugünlerde bir insan hakları ihlali ve kişi iradesine saygısızlık olarak değerlendirdim. Trafiğin emniyeti açısından doğru olabilir fakat özgür irade yerlerde. 1789 Fransız İhtilalinin kazanımlarını birer birer kaybettiğimiz hissine kapıldığımı söylemeliyim. Elbette bu özelliği kapatabildiğinizi veya sinyal verdiğiniz zaman devre dışı kaldığını belirtmek lazım.

    Sorunsuz bir şekilde yola devam ediyorduk. Çanakkele’ye doğru çeşitli ilçelerin ve kasabaların içinden geçtik. Burada etraftaki tabelalara bakınca bir gerçeği fark ettim. İstanbul’dan uzaklaştıkça dükkan isimlerinde bir özensizlik, bir vurdumduymazlık göze çarpıyor. Mıstık Büfe, Ejder Pansiyon, Çoğumlu Solaryum bunlardan sadece birkaçı. Özellikle Ejder Pansiyon’da durup hangi kafayla böyle bir ismi seçtiklerini ve neden hala batmadıklarını sorasım geldi. Fakat yolumuz uzundu.

     VOLVO V40 TESTİ


    Gelibolu’da arabalı vapura binip karşıya geçtik. Oradan Bozcaada’ya bizi götürecek vapura binmek üzere Geyikli’ye doğru yola çıktık. Yol üzerinde mola yerimiz Manzara Restaurant’tı. Adından da anlaşılacağı gibi muhteşem bir manzarası vardı. Ama inanır mısınız bir kere bile dönüp bakmadım, çünkü yemek daha önemliydi. Manzara her yerde vardı.

    Yolda, kırmızı ışıklarda, benzincilerde, vapurda hep ilgi odağıydık. Ünlü biri olduğum için ilgiden sıkılmamayı öğrenmeliydim. Fakat sorular genelde “kaç beygir, fiyatı ne kadar” minvalinde olunca hayal kırıklığına uğradım. Daha yeni piyasaya çıkmış bir arabanın benden çok ilgi görmesi üzücüydü. Arabayı süren ben olduğum için bana da hayranlıkla bakıyorlardı. “Ayağımızı yerden kesiyo işte” türünde cevaplarla tevazumu ve efendiliğimi gösterince bana bir kez daha hayran kaldılar.

    BOZCAADA

    Bozcaada’ya vardığımızda akşam olmuştu. Hemen otele yerleşip bizi bekleyen yemek masasına kavuşmak için Cabali Balıkçısına gittik. Harika bir ortamda, adaya özgü yemeklerle birlikte leziz bir balık ziyafeti çektik. Yemek yerken balıkların nasıl olup da bin yıllardır aynı ucuz numarayı yiyip oltaya geldiklerini sorguladım. Bu konuda kendilerini birazcık olsun geliştirseler şu an masada kızarmış halde olmazlardı.

     VOLVO V40 TESTİ


    Ertesi gün güzel bir kahvaltının ardından kısa bir Bozcaada turuyla adadaki üzüm bağlarını, plajları ve yel değirmenlerini görme şansımız oldu. Üzüm bağları neyse de o yel değirmenleri bana çok işe yarıyormuş gibi gelmedi. Sanki “Biz de ülke ekonomisine katkıda bulunuyoruz, boş durmuyoruz” dercesine yapılmışlardı. Çok üzerlerine gitmedim.

    Sonunda kısa süre kaldığımız ve bir daha gelme isteği uyandıran bu adadan gitme vaktimiz geldi. Eşyalarımı toplarken otelin duvarlarına son kez baktım. Zorla duygusallaşmaya çalıştım ama beceremedim.

    Dönüş yolu gidişe nazaran biraz daha ağır tempoda geçti. Saatlerce araba kullanmış olmaktan mütevellit kendimi tır şoförlerinde görülen birtakım tuhaf hareketleri yaparken buldum. Arabadan inip bacakları ayırarak hafif kambur yürümek, “ileride çevirme var” selektörleri yapmak, arabesk dinlemek bunlardan birkaçıydı.

    Takip aracında bize eşlik eden Volvo yetkilisi Serdar’dan telsiz vasıtasıyla V40’ın bir özelliğini daha öğrendim. Dünyada ilk defa kaputta hava yastığı teknolojisi de V40’ta kullanılmış. Allah göstermesin bir yayaya çarpma durumunda kaputtaki hava yastığı devreye girip yayanın kazayı en az zararla atlatmasını sağlıyormuş. Serdar’a “İşe şimdi gönül rahatlığıyla birkaç yayaya çarpabilirim, tamam” dedim. “Bunu yapmamak daha uygun olur, tamam” dedi. “Bu bir test sürüşü ve bunu denemek için can atıyorum, tamam” diye üsteledim. İç çekti ve “Lütfen sağa çeker misin, tamam” dedi. Sağa çektim, bana kendince haklı sebeplerle bunu test etmememizin herkesin hayrına olacağı konusunda kafa şişiren bir nutuk attı. Gönülsüzce kabul ettim.

     VOLVO V40 TESTİ


    Gerek kaputta hava yastığı teknolojisi gerekse araçtaki sensörlerin iki kollu ve iki bacaklı bir silüet algıladığında devreye giren alarm ve otomatik fren sistemi yıllar boyu severek yaptığımız bir geleneğin tarihe karışması anlamına geliyordu: Arkadaşın üzerine araba sürmek. Bir geleneğin daha yok oluşunu gözyaşları içinde fark ettim.

    Sonuç olarak:

    - Rampayı 6. Viteste 165 km hızla çıkma keyfini yaşadım.
    - Havas Engage İstanbul en ufak ayrıntıya kadar bizimle ilgilendi. Son baktığımda Yusuf bana çorap örüyordu.
    - Takip aracındaki Volvo yetkilisi Serdar aracın bütün özelliklerini tek tek anlattı. Şu an bir satış görevlisi kadar bilgi sahibiyim. İş tekliflerine açığım.
    - Belediye otobüslerine bir daha binmek istemiyorum.
    - V40’ın iki günde test edilemeyeğini öğrendim. En az 5 yıl kullanmak gerekiyor.
    - İstanbul’a yaklaştığımızda arabayı biraz daha kullanmak için Kars üzerinden gitmeyi teklif ettim. Bunun biraz zaman alacağı ve daha kestirmeden gidersek vaktinde yetişeceğimiz söylendi.
    - V40’tan ayrılırken son kez dönüp baktım. “Bir daha benim gibi şoför bulamayacaksın, biliyorsun değil mi?” dedim. Sarıldık.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lagun1 -- 12 Şubat 2013; 11:50:34 >







  • beyinsiz adam siz misiniz?..
    Yani yazı alıntı mı?...

    Çok akıcı , güzel bir yazı olmuş tebrik ederim.
  • Bir yanda milyon liralık, 60 kişilik Mercedes otobus içinde "Çek ulan şehir merkezine" diyebileceğiniz bir şofor diğer yanda c segmenti bir otomobil. Karşılaştırma yapmak çok saçma.
  • C sınıfının en iyisi ((yeni A3'ü daha incelemedim)) D sınıfı gibi kütük, kaba olmasın ama kalite ve konfor da olsun ele avuca gelsin diyorsanız işte o araç bu ...

    hee LEXUS CT'de candır bu arada

     VOLVO V40 TESTİ
     VOLVO V40 TESTİ




  • Güzel çalışma, yazı alıntı mı ?
  • İnceleme çok güzel hocam gazeteci,yazarmısınız?:)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • zevkle okudum güzel anlatım
  • Yazı alıntıysa alıntı yazmanız doğru olur. İlk yazıdaki beyinsizadam ın linkini sanırım kaldırmışsınız.

    https://twitter.com/beyinsiz_adam
  • Test nerde abi ?
    Koca yazıda iki nokta dikkatimi çekti.
    Referans belediye otobüsü.
    Kaput hava yastığına anlamsız ısrar.
    Serdar'ın yerinde olsam ille test mı istiyorsun bilader. Geç o zaman yolun ortasına derdim.
    Zorlamalı betimlemeler var, alıntı gibi duruyor ama bahsedilmemiş.
    Velhasilkelam bence olmamış.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • esprili bir dille anlatılmış ama sırf övgü abicim yerimizi alalım golf reyizciler süslü focusçular gelir birazdan
  • abartılı benzetmeleri okuyunca hemen sonuç kısmına geçtim fakat orda da aynı durum söz konusu araba testi değil seyahatname olmuş..
  • Volvo V40 yerine Focus FIII çok daha mantıklı bana göre.
  • Evliya Çelebi ..
  • Testı senmı yaptın

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Aslında arkadaş konuyu ilk açtığında Beyinsiz Adam'dan olduğunu başlıkta belirtmişti de sonradan nedense Beyinsiz Adam kısmını silmiş. Garip.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.