Şimdi Ara

Yokuş aşağı viteste inerken yakıt tüketimi 0 olur mu? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
221
Cevap
2
Favori
35.037
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • peki motor devri kaç rpm değerine düşene kadar yakıt tüketimi olmaz? yukarıda bir arkadaş 1500 dedi ama 1500 çok yüksek geldi bana. çünki viteste yokuş aşağı giderken 1500 ünde altına düşmesi çok oluyor.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: elysion

    peki motor devri kaç rpm değerine düşene kadar yakıt tüketimi olmaz? yukarıda bir arkadaş 1500 dedi ama 1500 çok yüksek geldi bana. çünki viteste yokuş aşağı giderken 1500 ünde altına düşmesi çok oluyor.


    ECU nun asıl korumak istediği değer rölanti devridir. Yani aracı stop ettirmemeye çalışır. Devir düşerken genelde 1500 devir/d dan itibaren kademeli olarak enjeksiyon milisaniyeleri artar. Amaç düşen devri sarsıntısız olarak rölantide sabitlemektir.

    Bazı motorlar devir düşerken kademe şoku uygularlar. Örneğin 2500 devir/d civarında ilk enjeksiyon şoku, 1500 devir/d civarında ikinci şok, ve rönalti devrinde yoğun bir direnç enjeksiyon süresi oluşturulur ki gazdan ayağınızı çektiğiniz zaman, yumuşak, yavaş bir devir düşüşü olsun.

    1500 devir/d değeri çoğu araçta vardır. Tabi 3 aşağı 5 yukarı oynar. Dizellerde daha düşüktür.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: O.B.K


    quote:

    Orjinalden alıntı: elysion

    peki motor devri kaç rpm değerine düşene kadar yakıt tüketimi olmaz? yukarıda bir arkadaş 1500 dedi ama 1500 çok yüksek geldi bana. çünki viteste yokuş aşağı giderken 1500 ünde altına düşmesi çok oluyor.


    ECU nun asıl korumak istediği değer rölanti devridir. Yani aracı stop ettirmemeye çalışır. Devir düşerken genelde 1500 devir/d dan itibaren kademeli olarak enjeksiyon milisaniyeleri artar. Amaç düşen devri sarsıntısız olarak rölantide sabitlemektir.

    Bazı motorlar devir düşerken kademe şoku uygularlar. Örneğin 2500 devir/d civarında ilk enjeksiyon şoku, 1500 devir/d civarında ikinci şok, ve rönalti devrinde yoğun bir direnç enjeksiyon süresi oluşturulur ki gazdan ayağınızı çektiğiniz zaman, yumuşak, yavaş bir devir düşüşü olsun.

    1500 devir/d değeri çoğu araçta vardır. Tabi 3 aşağı 5 yukarı oynar. Dizellerde daha düşüktür.





    teşekkür ederim. soruyu birde şu şekilde sormak istiyorum. aracım ile yokuş aşağı 1200-1300 devir ile giderkenmi daha az yakıt tüketirim yoksa rölentide mi?




  • yeni nesil araçlar gaza basılmadığında yakıtı kestiği için doğal olarak tüketim ''0'' oluyor.2005 model vvt-i motorlu corollamda yokuşu viteste inerken ''0'' boşta inerken 0,1 0,2 vb değerler gösteriyordu...
  • aslında bende 0 yazmasına rağmen, motor çalıştığı için azda olsa yakıt tüketir diye düşünüyordum. ama yazdıklarınızdan sonra böyle birşey olmadığını kabullendim :) bilgiler için teşekkürler
  • Merhaba elysion,

    Ben bunu ilk kez eşimin POLO'unda hissetmiştim. Araç ile 1. viteste 2500 -3000 devir çevirip ayağımı gazdan çektiğimde araç yokuş aşağı yavaş bir şekilde devir kaybetmeye başladı. yaklaşık 1500 gibi bir devirde iken gaza hiç dokunmama rağmen arçta hafif de olsa hissedilen bir ileri atak gördüm. Bu da o devire kadar 0 olan püskürtmenin 1500 gibi devirden sonra yeniden devreye girmesi ile gelen minik motor gücünün kabin içerisindeki yansıması idi.

    Bunu her araç bu kadar hissettirmiyor. Bunu da O.B.K arkadaşımızın kademeli artırma sözcüğü anlatıyor aslında.


    quote:

    Orjinalden alıntı: elysion

    peki motor devri kaç rpm değerine düşene kadar yakıt tüketimi olmaz? yukarıda bir arkadaş 1500 dedi ama 1500 çok yüksek geldi bana. çünki viteste yokuş aşağı giderken 1500 ünde altına düşmesi çok oluyor.




  • Selam O.B.K,

    Dediğin gözlemleri daha önce bende görmüştüm. Ancak bunu 0 yakıt tüketimine inanmayanlara anlattığınızda aradaki bağlantıyı anlatmakta zorlanabiliyorsun.

    Dediğin gibi yokuş aşağı bilgisayara bağlı şekilde inmek aslında en kati ve ikna edici değerleri verecektir.


    quote:

    Orjinalden alıntı: O.B.K


    quote:

    Orjinalden alıntı: ayhan_guler

    Merhaba Arkadaşlar,

    Aslında Vezir arkadaşımız çok dikkat çekici bir noktaya değindi. Aracımızı bilgisayara bağlayıp oksijen ya da lambda sensörünün değerini ölçerken 3000 devir yaptırabilir aniden gazdan çekerek çok kısa süreli de olsa oksijen sensörünün ne değer verdiğine bakabiliriz. Servisler ve bu cihazlarla bağlantısı olan bir arkadaşımız bize yardımcı olabilir bu konuda. O.B.K arkadaşımızın sözlerine göre bu testi yapmak için dizeller daha uygun gibi.



    Hocam o kadar uğraşmanıza gerek yok.

    Benzinli bir araçta, şu kış mevsiminde egsoz gazının yoğun buharını takip edebilirsiniz. Gazdan ayak çekildiğ zaman ne kadar çıkıyor, rölantide ne kadar çıkıyor takip edilir. Dizelde ise egsozdan çıkan siyah duman size yakıtı gösterecektir. Ayrıca dizelde pompa püsürtmeyi durdurduğu zaman dizel şıkırtısı da kesilir. Rölantiye düşünce tekrar dizel sesi başlar.

    Ayrıca araç durduğu yerde emisyon cihazına bağlasanız bile, hiçbir emisyon cihazı size gazdan ayağınızı çektikten sonraki devir 1500 d/d ya düşene kadar geçen birkaç ms lik sürenin ölçümünü net veremez. O cihazlar değerleri alır ve ortalama verir.

    Eğer denenecekse araç seyir halindeyken, yokuş aşağı bir yolda viteste gazdan ayak çekilir ve uzun süre bu şekilde seyredilirken emisyon cihazına bakılır.






  • Merhaba Elysion,

    O kısım yazılım ne kadar akıllı olduğuna bağlı olacaktır. ancak çok yüksek olasılıkla 1200-1300 devirde viteste indiğinde boşta indiğinden daha fazla yakacaksınız.


    quote:

    Orjinalden alıntı: elysion

    teşekkür ederim. soruyu birde şu şekilde sormak istiyorum. aracım ile yokuş aşağı 1200-1300 devir ile giderkenmi daha az yakıt tüketirim yoksa rölentide mi?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: tanergode

    Evet güzel ve doğru bilgiler geliyor.

    Boğaz Kelebeği ve Motor Freni olayına gelince de inişlerde gaza basmadan vitese takarsanız motorda bir BASINÇ FARKI (Almancası: UNTERDRUCK, alçak basınç) yaratmış olursunuz, pistonlar krank milinin dönmesinden ötürü hareket edeceğinden süpürge makinası misali HAVA EMİŞİ sağlanır, gaz kelebeğini bu basınç farkı açar, yoksa motor içine doğru IMPLODE eder (içe doğru patlar). Motor freninde yakıt tüketilmeyeceğinden motorda ısınma ancak sürtünme yolu ile elde edilir, bunun için de yağlama ve suyla soğutma devreleri de motor devrine uygun olarak hızlı çalışır, radyatör ızgarasından içeriye giren hava da bu soğutmaya katkıda bulunur. Emilen hava da silindirlere girer, olduğu gibi dışarı çıkar (turbo varsa oradan da geçer) ve eksoz sisteminden seyahat ederek dışarıya salınır.

    Şu bir gerçek ki inişlerde vitese takıp motor freni yaparak ve klimayı da devreye alarak dışarısı 50 dereceyle yanarken içerisi buz gibi bir havayla otomobil kullanmak insana tarifsiz bir keyif veriyor, özellikle o klima kompresörünün benzinden yiyerek değil, havadan çalışması.

    Selamlar,

    Taner Göde


    bana göre en bilimsel açıklama yukarıdaki açıklamadır. basınç farkından oluşan havanın nereye gideceği çok önemli. eğerki şanzıman dişlileri dönüyorsa mutlaka pistonların rahat ilerleyebilmesi için havanın tarnsfer edilmesi gerekiyor.

    tamam hadi 0 Lt yakıyor diyelim; fakat araçta istop etme sesi ne den yok ? diyelim ki yokuş aşağı giderken yakıt sistemini kökten iptal ettik. yani araçta yanmayı sağlayacak herhangi bir bölüm yok. bu şekilde aşağıya inerken duyduğumuz ses ile araçta yanma olayının (ki olmuyormuş) gerçekleştği durumdaki ses aynı mıdır ? veya iki durumda da kat edebildiğimiz mesafe aynımıdır ?

    iki durum arasındaki fark bize net cevabı verebilir diye düşünmek istiyorum :))

    aynı yönde bir soru da şu şekilde sorulabilir: acaba yanma; pistondaki havanın içinde bulunan gazların sıkışıp yanması ile mi gerçekleşiyor ?




  • quote:

    Orjinalden alıntı: ayhan_guler

    Merhaba Elysion,

    O kısım yazılım ne kadar akıllı olduğuna bağlı olacaktır. ancak çok yüksek olasılıkla 1200-1300 devirde viteste indiğinde boşta indiğinden daha fazla yakacaksınız.


    quote:

    Orjinalden alıntı: elysion

    teşekkür ederim. soruyu birde şu şekilde sormak istiyorum. aracım ile yokuş aşağı 1200-1300 devir ile giderkenmi daha az yakıt tüketirim yoksa rölentide mi?



    çok teşekkür ederim. arşivlik bir konu. heleki sizler gibi işin teknik detayını bilen birçok üstad olunca insanın öğrenme azmi ve konuya ilgisi daha fazla oluyor.

    buraya kadar okuduğum bilgiler ışığında maksimum yakıt ekonomisi için şu varsayımda bulunabilir miyiz;

    yokuş aşağı giderken devir 1500e düşene kadar viteste, sonrasında ise boşa alarak yakıt ekonomisini maksimumda tutmak mümkündür.
    bu varsayımla ilgili görüşleriniz nedir?




  • quote:

    Orjinalden alıntı: elysion


    quote:

    Orjinalden alıntı: ayhan_guler

    Merhaba Elysion,

    O kısım yazılım ne kadar akıllı olduğuna bağlı olacaktır. ancak çok yüksek olasılıkla 1200-1300 devirde viteste indiğinde boşta indiğinden daha fazla yakacaksınız.


    quote:

    Orjinalden alıntı: elysion

    teşekkür ederim. soruyu birde şu şekilde sormak istiyorum. aracım ile yokuş aşağı 1200-1300 devir ile giderkenmi daha az yakıt tüketirim yoksa rölentide mi?



    çok teşekkür ederim. arşivlik bir konu. heleki sizler gibi işin teknik detayını bilen birçok üstad olunca insanın öğrenme azmi ve konuya ilgisi daha fazla oluyor.

    buraya kadar okuduğum bilgiler ışığında maksimum yakıt ekonomisi için şu varsayımda bulunabilir miyiz;

    yokuş aşağı giderken devir 1500e düşene kadar viteste, sonrasında ise boşa alarak yakıt ekonomisini maksimumda tutmak mümkündür.
    bu varsayımla ilgili görüşleriniz nedir?



    Yokuş aşağı boşa almak pek doğru değil bence.3 kuruş ekonomi yapacağım diye riskli işlere girmeyin.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: atayum


    quote:

    Orjinalden alıntı: tanergode

    Evet güzel ve doğru bilgiler geliyor.

    Boğaz Kelebeği ve Motor Freni olayına gelince de inişlerde gaza basmadan vitese takarsanız motorda bir BASINÇ FARKI (Almancası: UNTERDRUCK, alçak basınç) yaratmış olursunuz, pistonlar krank milinin dönmesinden ötürü hareket edeceğinden süpürge makinası misali HAVA EMİŞİ sağlanır, gaz kelebeğini bu basınç farkı açar, yoksa motor içine doğru IMPLODE eder (içe doğru patlar). Motor freninde yakıt tüketilmeyeceğinden motorda ısınma ancak sürtünme yolu ile elde edilir, bunun için de yağlama ve suyla soğutma devreleri de motor devrine uygun olarak hızlı çalışır, radyatör ızgarasından içeriye giren hava da bu soğutmaya katkıda bulunur. Emilen hava da silindirlere girer, olduğu gibi dışarı çıkar (turbo varsa oradan da geçer) ve eksoz sisteminden seyahat ederek dışarıya salınır.

    Şu bir gerçek ki inişlerde vitese takıp motor freni yaparak ve klimayı da devreye alarak dışarısı 50 dereceyle yanarken içerisi buz gibi bir havayla otomobil kullanmak insana tarifsiz bir keyif veriyor, özellikle o klima kompresörünün benzinden yiyerek değil, havadan çalışması.

    Selamlar,

    Taner Göde


    bana göre en bilimsel açıklama yukarıdaki açıklamadır. basınç farkından oluşan havanın nereye gideceği çok önemli. eğerki şanzıman dişlileri dönüyorsa mutlaka pistonların rahat ilerleyebilmesi için havanın tarnsfer edilmesi gerekiyor.

    tamam hadi 0 Lt yakıyor diyelim; fakat araçta istop etme sesi ne den yok ? diyelim ki yokuş aşağı giderken yakıt sistemini kökten iptal ettik. yani araçta yanmayı sağlayacak herhangi bir bölüm yok. bu şekilde aşağıya inerken duyduğumuz ses ile araçta yanma olayının (ki olmuyormuş) gerçekleştği durumdaki ses aynı mıdır ? veya iki durumda da kat edebildiğimiz mesafe aynımıdır ?

    iki durum arasındaki fark bize net cevabı verebilir diye düşünmek istiyorum :))

    aynı yönde bir soru da şu şekilde sorulabilir: acaba yanma; pistondaki havanın içinde bulunan gazların sıkışıp yanması ile mi gerçekleşiyor ?


    aracın istop etmesinin söz konusu olacağını düşünmüyorum. kaldıki her aracın kendine ait bir iç ihtiyaç gücü vardır. elektriksel anlamda yokuş aşağı dinamonun dönmesi ile ihtiyaçlar karşılanabilir ve hatta Taner Bey'in belirttiği gibi klimaya ait ek elektrik ihtiyacı bile karşılanabilir. sonuç olarak aracın potansiyel enerjisini kinetiğe çeviriyoruz. istop etmesi durumunda fren hidroliği devreden çıkacağı için çok sakıncallı olacağını düşünüyorum.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: elysion

    çok teşekkür ederim. arşivlik bir konu. heleki sizler gibi işin teknik detayını bilen birçok üstad olunca insanın öğrenme azmi ve konuya ilgisi daha fazla oluyor. buraya kadar okuduğum bilgiler ışığında maksimum yakıt ekonomisi için şu varsayımda bulunabilir miyiz; yokuş aşağı giderken devir 1500e düşene kadar viteste, sonrasında ise boşa alarak yakıt ekonomisini maksimumda tutmak mümkündür. bu varsayımla ilgili görüşleriniz nedir?


    İniş sizin bildiğiniz bir yol ve güvenliyse ve uzun bir inişse boşta gidebilirsiniz, aracın hızı fazla gelirse hafifçe fren yapıp hızını azaltabilirsiniz. Kontrolü kaybedeceğinizi düşündüğünüzde hıza göre 3. veya 4. vitese takabilirsiniz. Sakın motor boştayken frene çok fazla yüklenmeyin çünkü balatalar motor freninin desteklemediği bu kadar yüksek kuvvetle çok kısa sürede başedemeyebilir, sadece ara sıra fren pedalını yoklayın, basınç var mı yok mu diye, yeter. Araç inişte çok yavaşladığında da vitese alıp gaz verirsiniz.

    Tamamen motor freni ile inmek de mümkün ama araç belli bir hızın üzerine çıkmaz, kompresyon sınırından sonra aracı fazla zorlamamak gerekir.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: deserthawk



    Yokuş aşağı boşa almak pek doğru değil bence.3 kuruş ekonomi yapacağım diye riskli işlere girmeyin.



    dediğiniz gibi üç kuruş ekonomi için yapılacak şeyler değil bunlar. heleki yüksek hızlarda dediğiniz gibi çok tehlikeli. ama olayın da nasıl gerçekleştiğini öğrenmek istiyor insan. kısacası merak
  • quote:

    Orjinalden alıntı: tanergode

    quote:

    Orjinalden alıntı: raifkokten
    quote:

    Orjinalden alıntı: UrbanRacer
    0 '' SIFIR '' Tüketim söz konusu değildir, çok az tüketim olur

    Bende uzman değilim ama kafam 0 "sıfır" olacağına yatmıyor.Neticede çok çok azda olsa tüketim olur diye düşünüyorum. Yol bilgisayarlarına güvenilmez ama yokuş aşağı Peugeot 307 "0" gösterirken,mazda3 "1-1.2" arası gösteriyor .


    Merak etmeyin, bu değerler yol bilgisayarının hassasiyeti ile ilgili, FIAT Grande Punto (ve benzer modeller) 2.0 litrenin altındaki tüketimleri göster(e)miyorlar. Fakat şimdiki aracım 0.1 litreye kadar hassas, motor freninde (vitesli inişlerde) 0.0 litre de gösteriyor.


    Taner abi benim Audidede çok hassas ama çok defa yokuş aşağı yollar kullanmama rağmen menzil azalıyor yokuş aşağı giderken
    onuda bir kontrol et bak görüceksin. Azda olsa yokuş aşağı inerken yakar, ben düzlüktede 0.0 göstertiyorum yol bilgisayarına, gaza asılıyorum araç anlık tüketimde baya arttırıyor yakıtı sonra bırakıyorum gazı yavaş yavaş sıfıra geliyor ve sıfırda devam ediyor buna rağmen menzilin azaldığını düz yoldada gördüm.




  • Çok güzel bir konuya değinilmiş teşekkürlerimi sunarım öncelikle konuyu baştan aşağı inceledim bende 1 senedir vw caddy kullanmaktayım yokuş aşağı inerken aracı viteste bırakıp hiç gaza basmadığımda yol bilgisayarı 0 değerini göstermektedir aracı aynı yokuşta boşa aldıgımda ise değerler 0.6,0,8 gibi değerler göstermektedir.
  • Arkadaşlar,

    Böyle bilimsel açıklamalar ile herkesi ikna etmek gerçekten çok zordur. Örneğin benim babama istediğiniz kadar anlatın bunu o yine de ikna olmayacaktır. Bazı insanlar özellikle teknik ve bilimsel bilgilerinin olmadığı konularda mutlaka somut örnek isterler. Aslında uygulanabilir mi bilemiyorum ama aklıma şöyle bir deney geldi:

    Araçta sadece birkaç km yetecek yakıt bulundurulur ve araç belli bir hıza çıktıktan sonra ayak gazdan çekilir ve başka bir araç ile çekilmeye başlanır. Eğer gerçekten tüketim sıfır ise çeken aracın yakıtı tükenene kadar arkadaki aracımız stop etmeyecektir. Bu çekme esnasında arkadaki aracın yürüyen aksamına bir zarar gelir mi emin değilim ama bir pistte ve sabit bir hızla yapılırsa bu iş sanmıyorum olumsuz bir etkisi olacağını.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vozer -- 20 Şubat 2009; 12:46:44 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vozer

    Arkadaşlar,

    Böyle bilimsel açıklamalar ile herkesi ikna etmek gerçekten çok zordur. Örneğin benim babama istediğiniz kadar anlatın bunu o yine de ikna olmayacaktır. Bazı insanlar özellikle teknik ve bilimsel bilgilerinin olmadığı konularda mutlaka somut örnek isterler. Aslında uygulanabilir mi bilemiyorum ama aklıma şöyle bir deney geldi:

    Araçta sadece birkaç km yetecek yakıt bulundurulur ve araç belli bir hıza çıktıktan sonra ayak gazdan çekilir ve başka bir araç ile çekilmeye başlanır. Eğer gerçekten tüketim sıfır ise çeken aracın yakıtı tükenene kadar arkadaki aracımız stop etmeyecektir. Bu çekme esnasında arkadaki aracın yürüyen aksamına bir zarar gelir mi emin değilim ama bir pistte ve sabit bir hızla yapılırsa bu iş sanmıyorum olumsuz bir etkisi olacağını.


    evet arkadaşlar uzun şirket toplantılarından ancak çıkabildim bakıyorum ki eski konulara çok güzel yaklaşımlar olmuş.

    Öncelikle görüşümün yokuş aşağı enjektör sistemin yakıt vermemesi şeklinde olduğunu belirtmek isterim.Bu konuda tüm arkadaşlara ve OBK ya katılıyorum.Ama işi iyi bilenlerin kendi kendine sorduğu sorular daha zor sorular oluyor.Benim kimsenin bana sormadığı ancak kendime bir satranç maşçı gibi sorduğum soru şudur.

    1- eğer tüketim sıfır ise uzun vadede eksoz emisyonlarında CO veya NO gazını görmememiz gerekir. Hele ki CO2 hi,ç olmamalıdır.Çünkü CO2 tam yanma sonucunda çıkan bir gazdır.Evet cevabı nedir bilmiyorum ama sanki sıfır olmaz gibi de geliyor
    2-Peki bunu nasıl isopatlarız , bi paralı iddaa olsa nasıl test edeceğiz.
    Aklıma gelen şey bir silindir testinde aracı çevirip (TÜF testlerinde fren testi için kullanılan sistem) aracı viteste tutup eksoz emisyonlarını ve değişimini kaydetmektir. Bu test aracın ivteste yokuş aşagı inerkenki durumunu simule edecektir.

    3- yakıt gitmiyor ama motor çalışıyor diyorlar , peki bu motor ne ile çalışıyor. Tabii ki geriye kalan cevap hava ile olmalı .İyide hava araca nereden giriyor sistem nasıl bırakıyor gibi detay sorulara cevap gerekli .OBk arakdaşımız hava kelbeğininkapalı olduğundan bahsetmiş peki hava nereden giriyor.
    3a- yanıt hava da girmiyor ise sistem çalışmaz.Çünkü termodinamik kurallarını iyi bilen kişiler isotropik işlemlerin sonuda bir ısı transferi olacağını ve sıkıştırma yapılmayan bir sistemin motor freni yaptırmayacağını iyi bilirler. yani pistonun içinde temi,z hava yok ise bu sıkıştırılamaz ve motor freni olmaz.Aracı druduran güç havanın sistem içinde sıkıştırılarak çıkan basınç -kuvvet denklemleri ve termodinamik kurallarına göre kullnılmasıdır.

    olayın hayalini bir araç tekerini şişirmek için kullandığınız güç olarak düşünün işte bu güç aracı yavaşlatmak için kullnılmaktadır Aksi takdirde kuvvet yok ise araç yavaşlamaz aksine yokuş aşağı hızlanması gerekir.
    3b-hava alıyor ise tüketim sıfır olabilir çünkü anjektörler yakıt vermezse nereden alabilir ki, ancak bu zaman da emisyon değerlerinde sıkışan bir havanın değerlerini görmek lazımdır.

    4- emisyonda bazı değerler çıkabilir ve bunlar sistemdeki yağın buharlaşması vb tahmin edemeyeceğimiz şeyler olabiliceği düşünülsede ortalama emisyonda bu tür şeylerin azalan ivme gideceği varsayılır ve grafikte gözlemlenebilir.

    5- yakıt değeri sıfır olması sıfır tüketim olduğunun ispatı değildir. çünkü bu değeri alan ecu SİSTEME GÖNDERDİĞİ YAKITI HESAP EDEREK çıkarmaktadır. Ancak emisyon değerleri de sıfır ise yakıt tüketimi sıfırdır denilebilir. Bakmak gerekli.

    6-kesin olan şey viteste indiğinizde boşta inmenize göre bariz görülen hesaplanailir ve yadsınamaz bir yakıt farkının oluşmasıdır.Bu konuda herkes hemfikir sanıyorum




  • Dizel motorlarda motor freni benzinliye kıyasla çok daha az olduğunu gözlemliyorum.

    örneğin laguna 1.6 ile 5. vites 120 civarı giderken, hafif yokuş aşağı ayağı gazdan çeker çekmez motor freni hissedilir, aracın hızı düşerdi veya sabir kalırdı.

    1.6 110 hplik dizel motor ise aynı koşullarda hemen hiç motor freni uygulamıyor, hatta 5. viteste boşta olduğundan daha akışkan hareket ediyor (belki izlenimim yanlış olabilir ama buna oldukça yakın), yol bilgisayarının anlık tüketimi de ilk etapta 1.1 - 0.8 -0.6- 0.2 diye düşe düşe aradan 5-10 saniye geçtikten sonra 0.0 göstermeye başlıyor.



    acaba bunun sebebi, benzinli motorun bahsettiğim hızda daha yüksek bir devir çeviriyor olması mı ? (yol bilgisayarı zaten normalde kullanırken de çok direkt bilgi vermiyor- biraz gecikmeli hareket ediyor, pingi yüksek diyeyim :))

    yoksa comman rail dizel motor ayak gazdan çekildikten sonra bir müddet daha mesela o sırada ana yakıt hattındaki yakıt tükenene kadar beslemeye devam ediyor olabilir mi?

    yoksa motordan bağımsız olarak aracın sürtünme ve yuvarlanma katsayıları ile mi ilgili ?




  • yakmıyacağını biliyorum ama sıfır nasıl oluyor arkadaşlar. Yani tamam aktarma organları arabanın o anki yokuş aşağı ivmesine göre haraket ediyor ama 5. vitesle bayır aşağı inerken devir 5 binde ve gaza basmıyoruz benzidne yakmıyor buraya kadar tamam fakat motor çalışıyor değil mi, motorun çalışması içinde yakıt gerekli nasıl sıfır tüketim oluyor.
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.