2.0 Chevrolet Camaro

amerikanlar konforsuz mu

aksine amerikan arabalarında konfor esastır. amerikalı bizim gibi sert süspansiyonlu arabaya hayatta binmez

haha hadi ordan, adamların satış rekoru kıran araçları truck diye tabir ettikleri kamyonet

Amerikalılar mı konforlu araç istiyor ve üretiyor? Güldürme, çok da güzel anlarım.

Amerikan yapımı araçları seviyorsan tercih edebilirsin ama Amerikan işte. Bana göre hiçbir zaman Avrupa kalitesini tuttaramayacaklar çünkü hitap ettikleri toplum Amerikan halkı olduğu için farklı şeyler önemseniyor ya da göz ardı ediliyor.

En basitinden konfor, verimlilik, iç mekan kalitesi olarak Amerikan araçları genel olarak Avrupa araçlarından kötüdür. Onun dışında servis ağı, parça vs.

Ayrıca bi bakayım dedim, camaro'da şu kadranı görünce bir gülme geldi :D sırf şu kadranı yüzünden almazdım sanırım. Tasarımı çok güzel ama şuraya bak dalga geçer gibi linea'da araklamış bayağı tasarımı

Camaronun 5 serisinden konforsuz oldugunu nerden cikardin hic hayatinda amerikan araclarina binmeyipte yorum yapmak hic mantikli degil .belki camaroya ulasamayabilirsiniz binmek icin ama bir sebring e binin benim ne demeye calistigimi anlarsiniz.



Suspansiyon konforu olarak hicbir avrupali uretici amerikanlar kadar konforlu olamadilar misal crown victoria , degil e39 5 serisi 7 serisinden bile konforlu

Ayrı dünyaların araçlarıdır. Amerikan aracı kötü avrupa iyi veya tersi denemez.

Ancak, özellikle trim işçiliğinde, iç detayda, Avrupa'lılar daha iyidir. Amerikan'lar genelde şişirme iş yapar. Ancak o araçları o fiyata üretip satabilmeleri için bu şarttır.

Benzer lastik oranları, benzer büyüklük, benzer sınıf ve benzer bütçede Avrupa araçları daha iyi yol tutar, daha iyi durur, daha az yol sesi alır, uzun yolda adamı daha az yorar.

ANCAK TÜM BUNLAR AVRUPA ARABASI DAHA İYİDİR DEMEK DEĞİLDİR.

Bazı artılar için, bazı eksilere katlanılabilir. Tercih meselesidir. Ancak, Türkiye şartlarında, Muadil güçte bir Avrupa arabası ile aynı fiyata satılan bir Amerikan'ın pek şansı yoktur. Şehir içinde kullanan adam mı alacak, uzun yol yapan adam mı alacak? Olmuyor. Keyifçisi alır.

Amerikan piyasası gibi, vergi rahatlığı olsaydı, o zaman çok iddialı araçlar olurlardı. Sınıflarındaki benzer motor büyüklüğünde, benzer güçteki araçlardan çok daha ucuz olurlardı ve o zaman tabii ki çok daha fazla tercih edilirlerdi. Şu anda ise, tam ölü araç. Amerikan'ın keyifçisi 2.0 4 silindirin suratına bakmaz. Ben bakmam şahsen. V8'in sesini duyacağım arkadaş! Bu konsept de gerek arabadaki ÖTV, gerek benzindeki ÖTV sebebi ile Türkiye'de zaten süper anlamsız. Ne diye bu düzenin çarkına su taşıyacağım? Aklımı peynir ekmekle mi yedim? O yüzden gider küçük motorlu bir şey alırım. Bu durumda da Amerikan'ın tatlılığı kalmaz benim için. Gangalaz bir araba oluverir. O zaman da Avrupa veya Japon alır geçerim.

Canım çok çekerse arada bir kiralarım. Ne para vereceğim?

Klasik amerikan sahibi olan biri olarak söylüyorum bunları... Üniversite'den yeni mezun olduğumda bugünün parası ile 40.000TL'ye 1972 Trans-Am'lar vardı. Kafama sıçayım! Düşünemedi...

Bazen daha az, daha çoktur...

İnternette 4 çeker Audi ile arkadan itiş BMW arasında BMW'yi küçük düşürücü milyon tane video görebilirsiniz. Bu arada iki markayı da pek sevmem. Ancak bu yaklaşım angutçadır:

Bazı BMW'ler dört çeker olmadığı için, arkadan itiş olduğu için daha iyidir.

---------------

Bazıları mekanik araba sever. Bunun keyifçileri vardır. Bunun o kişilere verdiği bambaşka bir haz vardır. Şimdi, o mekanik araba, o kişi için, senin teknoloji harikası aracından fersah fersah daha iyidir. Çünkü onun için o araba daha keyiflidir.

Bazıları hafif araba sever. Orjinalinde olup, özel-spor modelinde olmayan klima, kapı kolu (!?) ve hatta koltuk (!!??) için ekstra para veren insanlar vardır dünyada. Bir Porsche 911'den kapı kolu ve klima sökerek o 911'i daha pahalıya satabiliyorsanız, bazen daha az, daha çok demektir.

---------------

Amerikan arabası da böyle bir şey. Kendine has keyifçisi vardır. En güzel örneği şu:

Bugün çok bir farkları kalmadı. Ama 90'larda Japon otomobili ve Avrupa otomobili hep karşılaştırılırdı. Çok salakça. Ayrı dünyaların arabaları idi. Beklentine göre arabanı seçmelisin. Bazıları Avrupa arabalarının, bazıları Japon arabalarının suratına bakmazdı. İki taraf da haklıydı. Beklentileri farklı idi. Beklentilerine cevap veren arabayı sevdiler. Bu iki arabayı kıyaslamak ise salakça idi. Bugün bu ayrım çok azaldı. Arabalar tek tipleşti. Japon arabaları da bir hayli karaktersiz, Avrupa arabaları da... Arabadan karakter istemek niş ve üstüne para verilmesi gereken bir şey oldu. Otomobilden anlamayan orta sınıfın oyuncak fetişizmi üreticiye fırsat tanıdı. Halbuki tüketici her an üreticinin üzerinde salladığı zopayı indirmemeli... Neyse...

---------------

Farklı amaçlara hizmet eden, farklı mantıklarla üretilmiş arabaları kıyaslamak yanlış. Arabadan beklentilerinizi iyi belirlemeniz, buna göre Amerikan mı, Japon mı, Avrupa mı istediğinizi belirlemeniz gerekiyor. Ancak bütün tüketicilerin beklentilerinin aynı olduğunu varsayıp, bu araçları mukayese etmeye çalışırsak çoka bsürt sonuçlar elde ederiz. Yanlış bir yaklaşım.

2.0 motor 4 silindir Camaro deyince aklıma dişleri tırnakları sökülmüş ayılar geliyor. Geçen gün de önümde sarı bir Mustang döndü, arabanın havasını görsen sesten sağı solu yıkacak sanırsın, egzozlu 1.6 Focus sesi ile uzadı gitti. Ben o gürül gürül sesi, o motorun karizmasını, o her gazda gövdeyi sallayan ufak blok crossplane V8'in hissini alamayacaksam, Camaro'yu ne yapayım, Mustang'i ne yapayım?