Şimdi Ara

Alfa Romeo 156 - Volvo S60 - Mondeo Tdci ???

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
18
Cevap
1
Favori
2.380
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Başlıkta da belirttiğim üzre Alfa 156 2.0 Tsi - Volvo S60 2.0T - Mondeo 2.0 Tdci tamamının 2004-2006 arası modellerini düşünüyorum.bu üç araç arasında tercih yapmak durumundayım.

    Mondeo Tdci konusunda focus tdci kullandığım için fikir sahibi olduğumu söyleyebilirim ancak alfa ve volvo konusunda dış görünüşleri dışında fikrim yok. Ayırdığım bütçe max 30 bin TL.

    Beklentiler:

    1. Sorunsuz yürüyen ve elektronik aksam

    2. İyi bir yol tutuşu

    3. Yedek parça ve servis verimliliği

    4. Konfor ve üst düzey performans

    5. Alım satım kolaylığı

    6. Mondeo hariç diğer iki modelin sıralı sistemli yakıt tüketimi

    Yukarıda da bahsettiğim gibi 3 markanın da 2005 modeli ve yakınını düşünüyorum. Alım satımdan ziyade uzun yıllar binmek amacındayım. Değerli yorumlarınız için şimdiden teşekkürler.







  • 1. Sorunsuz yürüyen ve elektronik aksam

    Bu konuda Mondeo öndedir bence. Gerçi S60 da sorunlu bir araç olmasa gerek. Yalnız 156 bilindiği gibi diğerlerine nazaran daha hassas bir araç.

    2. İyi bir yol tutuşu

    Üçü de bu konuda tatmin edicidir.

    3. Yedek parça ve servis verimliliği

    Yedek parça bulunurluğu ve servis yaygınlığı bakımından Ford öndedir. Servis verimliliği nedir anlamadım.

    4. Konfor ve üst düzey performans

    Konfor ve performansta S60 2.0T önde. Performansta ikinci 156, konforda ikinci Mondeo.

    5. Alım satım kolaylığı

    Üçü de fazla alıcısı olmayan araçlar. S60'ın 2 litrelik turbo motoruyla çok zor satılacağı zaten belli. 156 sadece meraklıların alacağı bir araç. Temiz bir dizel Mondeo ise diğerlerinden daha kolay alıcı bulur muhtemelen. Fakat sonuçta üçü de 2 litrelik araçlar, insanlar bunlardan uzak duruyor biliyorsunuz. :)

    6. Mondeo hariç diğer iki modelin sıralı sistemli yakıt tüketimi

    İkisine de LPG uygulanabiliyor. Turbolu motorundan dolayı S60'ın LPG ile veya LPG'siz çok yakacağı belli.


    Uzun yıllar binmek istiyorum demişsiniz, ben size dizel yerine benzinli bir Mondeo öneririm, LPG'li alırsınız veya sonradan taktırırsınız, sonra yıllarca tepe tepe sorunsuzca kullanırsınız. Özellikle Ghia X modelleri donanımıyla sizi tatmin eder. Bir örnek:

    http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-ford-62500-km-ful-fuul-mondeo-ghia-x-46801782/detay/

    Ghia X bulamazsanız Ghia da idare eder. 156 Mondeo kadar uygun değil Türkiye'nin yollarına, S60 ise fazla masraflı olur diğerlerine göre. Sonuç olarak ben Mondeo derim.




  • Değerli yorumlarınız için çok teşekkürler, mondeo dizel konusuna değinirsek dizel araç kullanmış biri olarak mondeo nun benzinlisini tercih etmeyi düşünmedik. İkinci husus evet her üçü de 2.0 nedeni ise performansın bizim için öncelikli olması ama belirttiğiniz üzre piyasa şartları olarak mondeo önde görünüyor. Tekrar teşekkürler.
  • Değerli yorumlarınızı bekliyorum...
  • V O L V O .
    For Life .
  • 1 yıl Mondeo 2.0TDCI Ghia kullandım.

    Tereddütsüz tavsiye edeceğim bir arabadır. Yol tutuşu mükemmeldir, 330Nm torka sahip motorun performansı çok iyidir. İç hacmi ve diz mesafesi geniştir. Oldukça da konforlu bir arabadır.

    Ben özellikle yol tutuşuna ve 330Nm torka sahip motora hastaydım, rampalarda 5. viteste bile acaip ivmelenen bir arabaydı. TR'de değeri bilinememiş bir araç bence.
  • aman hocam sakın alfa romeo almada şahine bin daha iyidir
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: GitarxtanbuL

    aman hocam sakın alfa romeo almada şahine bin daha iyidir


    Teşekkürler ancak nedenini öğrenebilir miyim ?
  • Beklentilerinize göre Mondeo 2.0 Tdci daha doğru bir tercih olur.
  • 1. Sorunsuz yürüyen ve elektronik aksam.
    Volvo görece sorunsuz ve dayanıklı aksamı ile ünlüdür ve volvo elektronik aksamı ile ilgili uyarıları Türkçe verir.

    2. İyi bir yol tutuşu.
    Alfa'yı bilmiyorum ama hem mondeo hem s60 çok iyi yol tutan iki model. S60 bir adım önde.

    3. Yedek parça ve servis verimliliği.
    Yedek parça olarak s60 ile mondeo fiyatlarının çok farklı olacağını sanmiyorum. Ama yaygın servis açısından ford çok önde. Fakat işin ilginci bazı ford servisleri aynı zamanda volvo servisi oldu.

    4. Konfor ve üst düzey performans.
    Konfor olarak s60 muadillerinin en iyisidir, bu benim şahsi görüşüm değil tamamen objektif bir veridir.

    5. Alım satım kolaylığı.
    Mondeo, ford markasının en zor satılan aracıdır, s60 ile mondeo alım satımda birbirine yakındır diyebilirim.

    6. Mondeo hariç diğer iki modelin sıralı sistemli yakıt tüketimi.
    156 bilmiyorum ama volvo s60 30-35 kuruş yakar.

    Benim şahsi görüşüm, ya mondeo yada s60 olsun tercihiniz, 156'ya hiç bulaşmamanızı salık veririm.

    Volvo bile olsa benzinli mi dizel mi derseniz, ben bir volvo sahibi olarak dizel derim.
    Ama volvo s60 d5 mi, mondeo tdci mi derseniz kesinlikle volvo d5 derim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi altinok -- 9 Haziran 2011; 10:23:57 >




  • Yakıt giderleri konusunda takıntınız yoksa S60 en mantıklı seçenek. 156 çok güzel bir otomobil ama 159 gibi baştan aşagıya revize edilmiş bir model geldigi için albenisi dogal olarak düşüyor. S60 o ebatlar için oldukça performanslı ve tutkulu bir otomobil. İzmir'de sıralı lpg ile şehir içi 35-40 krş dolaylarında bir tüketimi var.
  • 5 sene önce sıfır 2.0 benzinli ghia mondeo almıştık, Ford bu modeliyle bizi her yönüyle etkiledi, annemin geçirdiği kötü bir kazada ne arabaya nede anneme en ufak birşey olmaması bizi bu arabaya iyice bağladı (bu yüzden mondeo'dan vazgeçmedik). O aracımızın tek eksisi yakıtıydı ama siz dizel alacağınız için sorun olmayacaktır. Buyüzden önerim MONDEO



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi will.i.am -- 10 Haziran 2011; 23:39:39 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cakmazo


    quote:

    Orijinalden alıntı: GitarxtanbuL

    aman hocam sakın alfa romeo almada şahine bin daha iyidir


    Teşekkürler ancak nedenini öğrenebilir miyim ?



    Cevap gelmemesi gayet normal.. Alfa Romeo koltuğuna hiç oturmadan yapılan yorumlardan biri...

    Alfa Romeo 156 1.6 Ts kullanıyorum ve gayet memnun olduğumu söylemek isterim.İzmir'de yaşıyorsanız kesinlikle yedek parça ve servis sıkıntınız olmaz.Yakıt konusundaysa söylendiği gibi fazla tüketim söz konusu değil.Yedek parça ve bakım masraflarının kıyasladığınız diğer iki modelden daha düşük olduğunu araştırdığınız takdirde siz de göreceksiniz.(Ben memurum ve beni masrafları etkilemiyor)
    Ford Mondeo ve Volvo s60 a göre daha spor bir kullanışa sahip ki siz 2.0 almayı düşünüyorsanız performans açısından sizi fazlasıyla tatmin edecektir.Üç modelin arasında ki fiyat farkını da dikkate alırsanız size sunacağı konfor aşağı yukarı aynı olduğu için estetik artısı ile Alfa bir adım öne çıkıyor bence.
    Eğer aradığınız performans+konfor+ekonomi ise Alfa Romeo derim ben.




  • Bir Alfa kullanıcısı olarak noktasına vilgülüne kadar doğruluğuna katıldığım bir yorumu sizinle paylaşmak istedim..

    Alfa Romeo'yu çok beğeniyorsunuz, belki de satın almak istiyorsunuz. Alfa Romeo'nun sportif başarılar ile dolu geçmişini belki duydunuz, belki duymadınız. Fakat bildiğiniz birşey var: Trafikte diğer araçların arasında ne kadar farklı, ne kadar estetik, ne kadar karizmatik değil mi? Eee, siz de farklı bir kişisiniz, sıradan olmak istemiyorsunuz. Eh, hem sıfır fiyatları hem de 2. el fiyatları gayet makul gözüküyor. Ama Alfa hakkında hiçbir bilginiz yok.
    Ne olur ne olmaz diye birilerine danışmak istersiniz herhalde, değil mi?



    Bu düşüncenizi arabalardan anlayan bir tanıdığınıza açtınız….Ve müthiş bir tepkiyle karşılaştınız: "Sen deli misin, Alfa'lar benzini su gibi içer, para yetiştiremezsin. Hem yedek parça sıkıntısı da had safhadadır, en ufak bir şey için 3 ay beklersin, araban serviste çürür. Üstelik Alfa bizim memlekete uymaz, çünkü dayanıksızdır, hemen bozulur. Sen aklını peynir ekmekle mi yedin??????".

    Moraliniz bozuldu değil mi? Hayalinizdeki o yırtıcı bakışlı arabanın bu kadar sorunlu olduğunu bilmiyordunuz. Başka marka araba bakacaksınız mecburen. Eh, o markalarda herkeste olan modeller var. Herkesin hemfikir olduğu gibi sağlam, ekonomik, hızlı…ve fena halde sıkıcı! İçinize sinmiyor bir türlü. Gözünüzü kapadığınızda Alfa Romeo'nun beyinlere kazınan üçgen ızgarası ve tatlı hırıltılarla çalışan italyan motorunun sesi gelip beyninize yerleşiyor.

    Peki bu tanıdığınız acaba gerçekten sizi doğru mu yönlendiriyor, ne dersiniz? İnternette bir sürü Alfa fanatiği olduğunu duyuyorsunuz, alfisti mi ne diyorlar kendilerine, neden bu kötü arabalara böyle aşkla bağlılar acaba?

    Sahi, sizin bu tanıdık var ya, hiç Alfa kullanmış mı yoksa "amcasının oğlunun ortağı kullanıyordu da" ondan mı duymuştu?


    Gelin kulaktan dolma bilgileri boşverin, gerçek Alfa kullanıcılarından bu iddiaların asıllarını dinleyin:

    Öncelikle, Alfa bir UFO değildir. Bugün üretimde olan tüm modelleri, aynı sınıflarda üretilen modellere rakip olarak tasarlanmaktadir. Ancak Alfa, modellerini, pekçok rakibinde bulamayacağınız bazı baharatlarla önümüze sunmaktadir. Tasarım, imaj, kullanım özellikleri, Alfa'yı rakiplerinden biraz ayırır. Bu ayrım, oldukça ince karar bir ayrımdır. Güncel Alfa modelleri, belirli bir performans payı da katılan, fakat konfor özellikleri de gayet yerinde olan araçlardır. Bu otomobiller, sadece sürat tutkunlarını tatmin edecek şekilde değil, aileleri de mesud edecek şekilde şekillendirilmektedirler.


    1. Alfa'lar çok benzin yakar. Sen o kadar zengin misin?

    Madem öyle alın işte size kendinizi zengin göstermek için fırsat: Özellikle 1,6 lt hacimli twinspark motorlar standart kullanımda aynı sınıfta ve benzer ağırlıktaki rakiplerinden çok farklı bir tüketim değerine sahip değillerdir. 2004 model 1,6 156 sadece İstanbul şehir içi dur-kalk trafiğinde kullanıldığında yakıt tüketimi 10lt/100 km civarındadır. Bu, araçlardaki yol bilgisayarından alınmış bir veridir. Otoban kullanımında ise bu rakam 6lt civarlarına doğru düşmektedir.


    Fakat yukarıdaki bu iddiayı doğrulayacak durumlar da olacaktır. Alfa'nın kalbi herşeyden önce sportif ruha sahip motorudur. Devir arttıkça hırçınlaşan motor sesi sizi daha fazla gaza basmaya teşvik edecektir. Elinizin altında devir kesiciye girerken bile hala hızlanmaya devam eden bir makine varken makul bir kullanım tarzı belirlemek tamamen sizin sabrınıza ve kulaklarınızı ne kadar tıkalı tutabileceğinize bağlıdır.

    2. Alfa Romeo'nun yedek parça sıkıntısı vardır. Araban serviste çürür bak.

    Bunu diyenin otomotiv sektörü ile olan ilgisinden kuşku duyun. Alfa Romeo distribütörlüğünün 2001 yılında Zeytinoğlu Grubu'ndan TOFAŞ'a geçmesinden sonra bu konuda hiç bir sıkıntı kalmamıştır.
    Yetkili servislerin dışında Alfa'nın Türkiye'deki ilk modellerinden beri hizmet veren özel servisler de gayet kaliteli hizmetlerini sürdürmektedirler. Eğer bir Alfa sahibi, aracının uzun süredir parça beklediğinden bahsediyorsa bilin ki standart olmayan, aksesuar grubuna giren bir parça yüzündendir.

    3. Alfa'lar dayanıksızdır, hemen bozulurlar. Aldıktan 3 gün sonra bozulan Alfa'lar varmış.

    Vardır muhtemelen ama onlar da kaza yapmıştır herhalde. Fakat, özellikle yeni nesil Alfa'ların resmi otoritelerin kayıtlarına giren arıza istatistikleri bu iddiaları çürütmektedir.

    Her ne kadar Alfa'ların üretim kalitesi Japonlar kadar olmasa da Alfa'ların bu suçlamayla karşılaşmasının ana nedeni kullanılan malzemeden çok işçilik problemleridir.

    Her marka araçta olduğu gibi elbette Alfa'larda da bazı kronik sorunlar ve hassas parçalar vardır. Twinspark motorlar için başı çeken sorun varyatör adı verilen motor parçasıdır. Motorun torkunu belli bir devir aralığında düzenli dağıtmayı ve çekiş gücünün devamlılığını sağlamayı amaçlayan bu parça yağsız kaldığı durumda bozulmaktadır. Her ne kadar bu parçanin bozulmasi motorun işleyişini ve performansını etkilemese de ilk çalışma anında çıkardığı ses rahatsız edebilmektedir. Ancak bu sorunda çözülmüştür.. Varyatör değişiminde servislerin taktıkları "Valf" sayesinde Varyatörün ömrü 50.000 km. ve üzerinde seyretmektedir..

    Alfa modellerinin bir diğer hassas noktası ön takımlardır. Yüksek hızlarda rakipsiz bir stabilite ve viraj hakimiyeti sağlayan süspansiyon geometrisi ülkemiz şartlarında yol bozukluklarından olumsuz etkilenebilmektedir. Ancak bozuk satıhlarda özenli kullanımda süspansiyonlarla ilgili önemli herhangi bir şikayet oluşmamaktadır.

    4. Alfa servisleri yetersizdir, bilgisizdir, kara cahildir vs.

    Haddimize değil TOFAŞ'ı savunmak ama yetkili servisler düzenli olarak TOFAŞ tarafından eğitimden geçirilmektedir. Yeni nesil (147-156-166-159) Alfa'lar konusunda münferit olaylar dışında önemli bir şikayet duyulmamıştır. . Hatta normalde fren balatalarının garanti kapsamının dışında olmasına rağmen sırf fren yaparken "gıcırtı" sesi gelmesi nedeniyle Tofaş'ta garanti kapsamına sokulup yetkili servisler tarafından değiştirilmektedir...

    Ayrıca unutulmamalıdır ki yeni alınan tüm Alfa Romeo modelleri 2 yıl mekanik garantiye sahiptir, ve bu garanti cüzi bir miktar ile 4 yıla kadar uzatılabilmektedir..
    Ayrıca Birmot'lar servis bölümlerini FIAT ve Alfa Romeo için ayırma çalışmalarına başlamış olup, Alfa sahiplerine verilecek hizmet kalitesinin de arttırılması planlanmaktadır.

    5. Alfa'lar güvensizdir. Sakın kaza yapma! Aman diyeyim…

    2001 yılında yapılan Euroncap testlerinde Alfa'nın 147 modeli çarpışma testlerinde beş üzerinden üç yıldız almıştır. Bu skor bazı rakiplerden kötüdür ancak yandan çarpma testlerinde 147 beş üzerinden beş yıldız almıştır. 147 makyajlandıktan ve ekstra güvenlik donanımları eklendikten sonra tekrar bu teste sokulmamıştır.
    156 modelinin euroncap tarafından yapılmış resmi bir testi bulunmamaktadır. 159 modeli ise testleri beş yıldız alarak tamamlamıştır.
    Burada unutulmaması gereken nokta euroncap testlerinde, kaza olduktan sonra aracın gördüğü hasar üzerinden aracın ne kadar güvenli olduğunun belirlendiğidir. Yani, pasif güvenliğin dışında aktif güvenlik unsurları bu testlerde dikkate alınmamaktadır. Daha önce bahsedilen dengeli yapısı ve süspansiyon geometrisi ile Alfa'lar yıllardır yol tutuş konusunda haklı bir üne sahiptir. Standart haliyle bile bir Alfa'nın viraj kabiliyeti rakiplerinden kat kat üstündür ve yoldan çıkarabilmek özel beceri ister.

    6. Alfa'nın 2. eli yoktur, alırsan elinde kalır.

    İtalyan arabalarının 2. elde diğer markalardan biraz daha fazla değer kaybettiği bir gerçektir. Ancak giderek kötüleşen 2. el piyasasında artık diğer markaların da Alfa'dan aşağı kalır yönü kalmamıştır.
    Alfa'lara 2. elde çok talep olmamasının nedenleri sizin de şahit olduğunuz kalıplaşmış düşüncelerdir. Alfa hiçbir zaman Türkiye'de geniş kitlelere satılmamış, dolayısıyla çok net bir kullanıcı görüşü oluşmamıştır. Çoğu bilgi kulaktan dolmadır. Eski modellerde yaşanan sorunlar ve üzerine Zeytinoğlu Grubu'nun düştüğü finansal darboğaz nedeniyle yedek parça temininde yaşanan sıkıntılar insanların kafasındaki Alfa imajını hakettiği yerin çok altına atmıştır.


    7. Alfa'lar yürümez. Ben pejom ile Alfa'yı geçmiştim biliyormusun?

    Allah iyiliğinizi versin. Kamera şakasıdır o.

    Yine de en azından bu iddianın ilk kısmına ciddi bir cevap verelim: Alfa'ların motorları sınıflarının en yüksek beygir gücü değerleri arasındadır. Fakat bir aracın performansını belirleyen başka unsurlar vardır, aktarma organları, vites oranları ve ağırlık gibi. Bu unsurlar gözetilerek üretilen arabalarda başka konularda fedakarlık yapmak gerekir, ki konfor bunların başında gelir. Unutmayın ki Alfa'ların top modelleri dışında kalan modeller sadece performans amaçlı değildir. Alfa Romeo modellerinde performans/konfor dengesi iyi ayarlanmıştır. Ama sadece performans arıyorsanız yanlış yerdesiniz demektir.

    Her üretici, ürettiği modellere bazı karakteristik özellikler atar. Genel olarak konuşursak Japon üreticilerde sorunsuzluk ön plana çıkar, Alman'larda konfor, İtalyan'larda ise hiç kuşkusuz estetik. İşte, Alfa Romeo'da üretim felsefesi de atak ve estetik araçlar yaratmak şeklindedir.

    Sonuç olarak siz bir Alfa Romeo'yu beğendi iseniz bu arabayı gönül rahatlığı ile satın alabilirsiniz.. Bu arabayı aldığınızda dünya otomotiv tarihinden bir parça satın aldığınızı zamanla anlayacaksınız.. Aldığınız arabanın 1900'lü yıllarda hangi arabadan, hangi konseptten esinlendiğini hissedeceksiniz.. Buda size anlatılmaz bir haz verecek, Alfanızı daha çok seveceksiniz…

    Sahi, Alfa Romeo'nun kullandığı "Cuore Sportivo" sloganının ne anlama geldiğini hiç bu açıdan düşünmüş müydünüz?
    Yazar : Neanderthal
    Orjinal alıntı yapılan forum adresi:http://forum.donanimhaber.com/m_7407277/mpage_4/***_/tm.htm

    --------------------------------------------------------------------------------





  • quote:

    Orijinalden alıntı: gardi35

    Bir Alfa kullanıcısı olarak noktasına vilgülüne kadar doğruluğuna katıldığım bir yorumu sizinle paylaşmak istedim..

    Alfa Romeo'yu çok beğeniyorsunuz, belki de satın almak istiyorsunuz. Alfa Romeo'nun sportif başarılar ile dolu geçmişini belki duydunuz, belki duymadınız. Fakat bildiğiniz birşey var: Trafikte diğer araçların arasında ne kadar farklı, ne kadar estetik, ne kadar karizmatik değil mi? Eee, siz de farklı bir kişisiniz, sıradan olmak istemiyorsunuz. Eh, hem sıfır fiyatları hem de 2. el fiyatları gayet makul gözüküyor. Ama Alfa hakkında hiçbir bilginiz yok.
    Ne olur ne olmaz diye birilerine danışmak istersiniz herhalde, değil mi?



    Bu düşüncenizi arabalardan anlayan bir tanıdığınıza açtınız�.Ve müthiş bir tepkiyle karşılaştınız: "Sen deli misin, Alfa'lar benzini su gibi içer, para yetiştiremezsin. Hem yedek parça sıkıntısı da had safhadadır, en ufak bir şey için 3 ay beklersin, araban serviste çürür. Üstelik Alfa bizim memlekete uymaz, çünkü dayanıksızdır, hemen bozulur. Sen aklını peynir ekmekle mi yedin??????".

    Moraliniz bozuldu değil mi? Hayalinizdeki o yırtıcı bakışlı arabanın bu kadar sorunlu olduğunu bilmiyordunuz. Başka marka araba bakacaksınız mecburen. Eh, o markalarda herkeste olan modeller var. Herkesin hemfikir olduğu gibi sağlam, ekonomik, hızlı�ve fena halde sıkıcı! İçinize sinmiyor bir türlü. Gözünüzü kapadığınızda Alfa Romeo'nun beyinlere kazınan üçgen ızgarası ve tatlı hırıltılarla çalışan italyan motorunun sesi gelip beyninize yerleşiyor.

    Peki bu tanıdığınız acaba gerçekten sizi doğru mu yönlendiriyor, ne dersiniz? İnternette bir sürü Alfa fanatiği olduğunu duyuyorsunuz, alfisti mi ne diyorlar kendilerine, neden bu kötü arabalara böyle aşkla bağlılar acaba?

    Sahi, sizin bu tanıdık var ya, hiç Alfa kullanmış mı yoksa "amcasının oğlunun ortağı kullanıyordu da" ondan mı duymuştu?


    Gelin kulaktan dolma bilgileri boşverin, gerçek Alfa kullanıcılarından bu iddiaların asıllarını dinleyin:

    Öncelikle, Alfa bir UFO değildir. Bugün üretimde olan tüm modelleri, aynı sınıflarda üretilen modellere rakip olarak tasarlanmaktadir. Ancak Alfa, modellerini, pekçok rakibinde bulamayacağınız bazı baharatlarla önümüze sunmaktadir. Tasarım, imaj, kullanım özellikleri, Alfa'yı rakiplerinden biraz ayırır. Bu ayrım, oldukça ince karar bir ayrımdır. Güncel Alfa modelleri, belirli bir performans payı da katılan, fakat konfor özellikleri de gayet yerinde olan araçlardır. Bu otomobiller, sadece sürat tutkunlarını tatmin edecek şekilde değil, aileleri de mesud edecek şekilde şekillendirilmektedirler.


    1. Alfa'lar çok benzin yakar. Sen o kadar zengin misin?

    Madem öyle alın işte size kendinizi zengin göstermek için fırsat: Özellikle 1,6 lt hacimli twinspark motorlar standart kullanımda aynı sınıfta ve benzer ağırlıktaki rakiplerinden çok farklı bir tüketim değerine sahip değillerdir. 2004 model 1,6 156 sadece İstanbul şehir içi dur-kalk trafiğinde kullanıldığında yakıt tüketimi 10lt/100 km civarındadır. Bu, araçlardaki yol bilgisayarından alınmış bir veridir. Otoban kullanımında ise bu rakam 6lt civarlarına doğru düşmektedir.


    Fakat yukarıdaki bu iddiayı doğrulayacak durumlar da olacaktır. Alfa'nın kalbi herşeyden önce sportif ruha sahip motorudur. Devir arttıkça hırçınlaşan motor sesi sizi daha fazla gaza basmaya teşvik edecektir. Elinizin altında devir kesiciye girerken bile hala hızlanmaya devam eden bir makine varken makul bir kullanım tarzı belirlemek tamamen sizin sabrınıza ve kulaklarınızı ne kadar tıkalı tutabileceğinize bağlıdır.

    2. Alfa Romeo'nun yedek parça sıkıntısı vardır. Araban serviste çürür bak.

    Bunu diyenin otomotiv sektörü ile olan ilgisinden kuşku duyun. Alfa Romeo distribütörlüğünün 2001 yılında Zeytinoğlu Grubu'ndan TOFAŞ'a geçmesinden sonra bu konuda hiç bir sıkıntı kalmamıştır.
    Yetkili servislerin dışında Alfa'nın Türkiye'deki ilk modellerinden beri hizmet veren özel servisler de gayet kaliteli hizmetlerini sürdürmektedirler. Eğer bir Alfa sahibi, aracının uzun süredir parça beklediğinden bahsediyorsa bilin ki standart olmayan, aksesuar grubuna giren bir parça yüzündendir.

    3. Alfa'lar dayanıksızdır, hemen bozulurlar. Aldıktan 3 gün sonra bozulan Alfa'lar varmış.

    Vardır muhtemelen ama onlar da kaza yapmıştır herhalde. Fakat, özellikle yeni nesil Alfa'ların resmi otoritelerin kayıtlarına giren arıza istatistikleri bu iddiaları çürütmektedir.

    Her ne kadar Alfa'ların üretim kalitesi Japonlar kadar olmasa da Alfa'ların bu suçlamayla karşılaşmasının ana nedeni kullanılan malzemeden çok işçilik problemleridir.

    Her marka araçta olduğu gibi elbette Alfa'larda da bazı kronik sorunlar ve hassas parçalar vardır. Twinspark motorlar için başı çeken sorun varyatör adı verilen motor parçasıdır. Motorun torkunu belli bir devir aralığında düzenli dağıtmayı ve çekiş gücünün devamlılığını sağlamayı amaçlayan bu parça yağsız kaldığı durumda bozulmaktadır. Her ne kadar bu parçanin bozulmasi motorun işleyişini ve performansını etkilemese de ilk çalışma anında çıkardığı ses rahatsız edebilmektedir. Ancak bu sorunda çözülmüştür.. Varyatör değişiminde servislerin taktıkları "Valf" sayesinde Varyatörün ömrü 50.000 km. ve üzerinde seyretmektedir..

    Alfa modellerinin bir diğer hassas noktası ön takımlardır. Yüksek hızlarda rakipsiz bir stabilite ve viraj hakimiyeti sağlayan süspansiyon geometrisi ülkemiz şartlarında yol bozukluklarından olumsuz etkilenebilmektedir. Ancak bozuk satıhlarda özenli kullanımda süspansiyonlarla ilgili önemli herhangi bir şikayet oluşmamaktadır.

    4. Alfa servisleri yetersizdir, bilgisizdir, kara cahildir vs.

    Haddimize değil TOFAŞ'ı savunmak ama yetkili servisler düzenli olarak TOFAŞ tarafından eğitimden geçirilmektedir. Yeni nesil (147-156-166-159) Alfa'lar konusunda münferit olaylar dışında önemli bir şikayet duyulmamıştır. . Hatta normalde fren balatalarının garanti kapsamının dışında olmasına rağmen sırf fren yaparken "gıcırtı" sesi gelmesi nedeniyle Tofaş'ta garanti kapsamına sokulup yetkili servisler tarafından değiştirilmektedir...

    Ayrıca unutulmamalıdır ki yeni alınan tüm Alfa Romeo modelleri 2 yıl mekanik garantiye sahiptir, ve bu garanti cüzi bir miktar ile 4 yıla kadar uzatılabilmektedir..
    Ayrıca Birmot'lar servis bölümlerini FIAT ve Alfa Romeo için ayırma çalışmalarına başlamış olup, Alfa sahiplerine verilecek hizmet kalitesinin de arttırılması planlanmaktadır.

    5. Alfa'lar güvensizdir. Sakın kaza yapma! Aman diyeyim�

    2001 yılında yapılan Euroncap testlerinde Alfa'nın 147 modeli çarpışma testlerinde beş üzerinden üç yıldız almıştır. Bu skor bazı rakiplerden kötüdür ancak yandan çarpma testlerinde 147 beş üzerinden beş yıldız almıştır. 147 makyajlandıktan ve ekstra güvenlik donanımları eklendikten sonra tekrar bu teste sokulmamıştır.
    156 modelinin euroncap tarafından yapılmış resmi bir testi bulunmamaktadır. 159 modeli ise testleri beş yıldız alarak tamamlamıştır.
    Burada unutulmaması gereken nokta euroncap testlerinde, kaza olduktan sonra aracın gördüğü hasar üzerinden aracın ne kadar güvenli olduğunun belirlendiğidir. Yani, pasif güvenliğin dışında aktif güvenlik unsurları bu testlerde dikkate alınmamaktadır. Daha önce bahsedilen dengeli yapısı ve süspansiyon geometrisi ile Alfa'lar yıllardır yol tutuş konusunda haklı bir üne sahiptir. Standart haliyle bile bir Alfa'nın viraj kabiliyeti rakiplerinden kat kat üstündür ve yoldan çıkarabilmek özel beceri ister.

    6. Alfa'nın 2. eli yoktur, alırsan elinde kalır.

    İtalyan arabalarının 2. elde diğer markalardan biraz daha fazla değer kaybettiği bir gerçektir. Ancak giderek kötüleşen 2. el piyasasında artık diğer markaların da Alfa'dan aşağı kalır yönü kalmamıştır.
    Alfa'lara 2. elde çok talep olmamasının nedenleri sizin de şahit olduğunuz kalıplaşmış düşüncelerdir. Alfa hiçbir zaman Türkiye'de geniş kitlelere satılmamış, dolayısıyla çok net bir kullanıcı görüşü oluşmamıştır. Çoğu bilgi kulaktan dolmadır. Eski modellerde yaşanan sorunlar ve üzerine Zeytinoğlu Grubu'nun düştüğü finansal darboğaz nedeniyle yedek parça temininde yaşanan sıkıntılar insanların kafasındaki Alfa imajını hakettiği yerin çok altına atmıştır.


    7. Alfa'lar yürümez. Ben pejom ile Alfa'yı geçmiştim biliyormusun?

    Allah iyiliğinizi versin. Kamera şakasıdır o.

    Yine de en azından bu iddianın ilk kısmına ciddi bir cevap verelim: Alfa'ların motorları sınıflarının en yüksek beygir gücü değerleri arasındadır. Fakat bir aracın performansını belirleyen başka unsurlar vardır, aktarma organları, vites oranları ve ağırlık gibi. Bu unsurlar gözetilerek üretilen arabalarda başka konularda fedakarlık yapmak gerekir, ki konfor bunların başında gelir. Unutmayın ki Alfa'ların top modelleri dışında kalan modeller sadece performans amaçlı değildir. Alfa Romeo modellerinde performans/konfor dengesi iyi ayarlanmıştır. Ama sadece performans arıyorsanız yanlış yerdesiniz demektir.

    Her üretici, ürettiği modellere bazı karakteristik özellikler atar. Genel olarak konuşursak Japon üreticilerde sorunsuzluk ön plana çıkar, Alman'larda konfor, İtalyan'larda ise hiç kuşkusuz estetik. İşte, Alfa Romeo'da üretim felsefesi de atak ve estetik araçlar yaratmak şeklindedir.

    Sonuç olarak siz bir Alfa Romeo'yu beğendi iseniz bu arabayı gönül rahatlığı ile satın alabilirsiniz.. Bu arabayı aldığınızda dünya otomotiv tarihinden bir parça satın aldığınızı zamanla anlayacaksınız.. Aldığınız arabanın 1900'lü yıllarda hangi arabadan, hangi konseptten esinlendiğini hissedeceksiniz.. Buda size anlatılmaz bir haz verecek, Alfanızı daha çok seveceksiniz�

    Sahi, Alfa Romeo'nun kullandığı "Cuore Sportivo" sloganının ne anlama geldiğini hiç bu açıdan düşünmüş müydünüz?
    Yazar : Neanderthal
    Orjinal alıntı yapılan forum adresi:http://forum.donanimhaber.com/m_7407277/mpage_4/***_/tm.htm

    --------------------------------------------------------------------------------



    güzel bir alıntı olmuş fakat karşılaştırmada volvo varken alfanın hiç şansı yok




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gardi35

    Bir Alfa kullanıcısı olarak noktasına vilgülüne kadar doğruluğuna katıldığım bir yorumu sizinle paylaşmak istedim..

    Alfa Romeo'yu çok beğeniyorsunuz, belki de satın almak istiyorsunuz. Alfa Romeo'nun sportif başarılar ile dolu geçmişini belki duydunuz, belki duymadınız. Fakat bildiğiniz birşey var: Trafikte diğer araçların arasında ne kadar farklı, ne kadar estetik, ne kadar karizmatik değil mi? Eee, siz de farklı bir kişisiniz, sıradan olmak istemiyorsunuz. Eh, hem sıfır fiyatları hem de 2. el fiyatları gayet makul gözüküyor. Ama Alfa hakkında hiçbir bilginiz yok.
    Ne olur ne olmaz diye birilerine danışmak istersiniz herhalde, değil mi?



    Bu düşüncenizi arabalardan anlayan bir tanıdığınıza açtınız….Ve müthiş bir tepkiyle karşılaştınız: "Sen deli misin, Alfa'lar benzini su gibi içer, para yetiştiremezsin. Hem yedek parça sıkıntısı da had safhadadır, en ufak bir şey için 3 ay beklersin, araban serviste çürür. Üstelik Alfa bizim memlekete uymaz, çünkü dayanıksızdır, hemen bozulur. Sen aklını peynir ekmekle mi yedin??????".

    Moraliniz bozuldu değil mi? Hayalinizdeki o yırtıcı bakışlı arabanın bu kadar sorunlu olduğunu bilmiyordunuz. Başka marka araba bakacaksınız mecburen. Eh, o markalarda herkeste olan modeller var. Herkesin hemfikir olduğu gibi sağlam, ekonomik, hızlı…ve fena halde sıkıcı! İçinize sinmiyor bir türlü. Gözünüzü kapadığınızda Alfa Romeo'nun beyinlere kazınan üçgen ızgarası ve tatlı hırıltılarla çalışan italyan motorunun sesi gelip beyninize yerleşiyor.

    Peki bu tanıdığınız acaba gerçekten sizi doğru mu yönlendiriyor, ne dersiniz? İnternette bir sürü Alfa fanatiği olduğunu duyuyorsunuz, alfisti mi ne diyorlar kendilerine, neden bu kötü arabalara böyle aşkla bağlılar acaba?

    Sahi, sizin bu tanıdık var ya, hiç Alfa kullanmış mı yoksa "amcasının oğlunun ortağı kullanıyordu da" ondan mı duymuştu?


    Gelin kulaktan dolma bilgileri boşverin, gerçek Alfa kullanıcılarından bu iddiaların asıllarını dinleyin:

    Öncelikle, Alfa bir UFO değildir. Bugün üretimde olan tüm modelleri, aynı sınıflarda üretilen modellere rakip olarak tasarlanmaktadir. Ancak Alfa, modellerini, pekçok rakibinde bulamayacağınız bazı baharatlarla önümüze sunmaktadir. Tasarım, imaj, kullanım özellikleri, Alfa'yı rakiplerinden biraz ayırır. Bu ayrım, oldukça ince karar bir ayrımdır. Güncel Alfa modelleri, belirli bir performans payı da katılan, fakat konfor özellikleri de gayet yerinde olan araçlardır. Bu otomobiller, sadece sürat tutkunlarını tatmin edecek şekilde değil, aileleri de mesud edecek şekilde şekillendirilmektedirler.


    1. Alfa'lar çok benzin yakar. Sen o kadar zengin misin?

    Madem öyle alın işte size kendinizi zengin göstermek için fırsat: Özellikle 1,6 lt hacimli twinspark motorlar standart kullanımda aynı sınıfta ve benzer ağırlıktaki rakiplerinden çok farklı bir tüketim değerine sahip değillerdir. 2004 model 1,6 156 sadece İstanbul şehir içi dur-kalk trafiğinde kullanıldığında yakıt tüketimi 10lt/100 km civarındadır. Bu, araçlardaki yol bilgisayarından alınmış bir veridir. Otoban kullanımında ise bu rakam 6lt civarlarına doğru düşmektedir.


    Fakat yukarıdaki bu iddiayı doğrulayacak durumlar da olacaktır. Alfa'nın kalbi herşeyden önce sportif ruha sahip motorudur. Devir arttıkça hırçınlaşan motor sesi sizi daha fazla gaza basmaya teşvik edecektir. Elinizin altında devir kesiciye girerken bile hala hızlanmaya devam eden bir makine varken makul bir kullanım tarzı belirlemek tamamen sizin sabrınıza ve kulaklarınızı ne kadar tıkalı tutabileceğinize bağlıdır.

    2. Alfa Romeo'nun yedek parça sıkıntısı vardır. Araban serviste çürür bak.

    Bunu diyenin otomotiv sektörü ile olan ilgisinden kuşku duyun. Alfa Romeo distribütörlüğünün 2001 yılında Zeytinoğlu Grubu'ndan TOFAŞ'a geçmesinden sonra bu konuda hiç bir sıkıntı kalmamıştır.
    Yetkili servislerin dışında Alfa'nın Türkiye'deki ilk modellerinden beri hizmet veren özel servisler de gayet kaliteli hizmetlerini sürdürmektedirler. Eğer bir Alfa sahibi, aracının uzun süredir parça beklediğinden bahsediyorsa bilin ki standart olmayan, aksesuar grubuna giren bir parça yüzündendir.

    3. Alfa'lar dayanıksızdır, hemen bozulurlar. Aldıktan 3 gün sonra bozulan Alfa'lar varmış.

    Vardır muhtemelen ama onlar da kaza yapmıştır herhalde. Fakat, özellikle yeni nesil Alfa'ların resmi otoritelerin kayıtlarına giren arıza istatistikleri bu iddiaları çürütmektedir.

    Her ne kadar Alfa'ların üretim kalitesi Japonlar kadar olmasa da Alfa'ların bu suçlamayla karşılaşmasının ana nedeni kullanılan malzemeden çok işçilik problemleridir.

    Her marka araçta olduğu gibi elbette Alfa'larda da bazı kronik sorunlar ve hassas parçalar vardır. Twinspark motorlar için başı çeken sorun varyatör adı verilen motor parçasıdır. Motorun torkunu belli bir devir aralığında düzenli dağıtmayı ve çekiş gücünün devamlılığını sağlamayı amaçlayan bu parça yağsız kaldığı durumda bozulmaktadır. Her ne kadar bu parçanin bozulmasi motorun işleyişini ve performansını etkilemese de ilk çalışma anında çıkardığı ses rahatsız edebilmektedir. Ancak bu sorunda çözülmüştür.. Varyatör değişiminde servislerin taktıkları "Valf" sayesinde Varyatörün ömrü 50.000 km. ve üzerinde seyretmektedir..

    Alfa modellerinin bir diğer hassas noktası ön takımlardır. Yüksek hızlarda rakipsiz bir stabilite ve viraj hakimiyeti sağlayan süspansiyon geometrisi ülkemiz şartlarında yol bozukluklarından olumsuz etkilenebilmektedir. Ancak bozuk satıhlarda özenli kullanımda süspansiyonlarla ilgili önemli herhangi bir şikayet oluşmamaktadır.

    4. Alfa servisleri yetersizdir, bilgisizdir, kara cahildir vs.

    Haddimize değil TOFAŞ'ı savunmak ama yetkili servisler düzenli olarak TOFAŞ tarafından eğitimden geçirilmektedir. Yeni nesil (147-156-166-159) Alfa'lar konusunda münferit olaylar dışında önemli bir şikayet duyulmamıştır. . Hatta normalde fren balatalarının garanti kapsamının dışında olmasına rağmen sırf fren yaparken "gıcırtı" sesi gelmesi nedeniyle Tofaş'ta garanti kapsamına sokulup yetkili servisler tarafından değiştirilmektedir...

    Ayrıca unutulmamalıdır ki yeni alınan tüm Alfa Romeo modelleri 2 yıl mekanik garantiye sahiptir, ve bu garanti cüzi bir miktar ile 4 yıla kadar uzatılabilmektedir..
    Ayrıca Birmot'lar servis bölümlerini FIAT ve Alfa Romeo için ayırma çalışmalarına başlamış olup, Alfa sahiplerine verilecek hizmet kalitesinin de arttırılması planlanmaktadır.

    5. Alfa'lar güvensizdir. Sakın kaza yapma! Aman diyeyim…

    2001 yılında yapılan Euroncap testlerinde Alfa'nın 147 modeli çarpışma testlerinde beş üzerinden üç yıldız almıştır. Bu skor bazı rakiplerden kötüdür ancak yandan çarpma testlerinde 147 beş üzerinden beş yıldız almıştır. 147 makyajlandıktan ve ekstra güvenlik donanımları eklendikten sonra tekrar bu teste sokulmamıştır.
    156 modelinin euroncap tarafından yapılmış resmi bir testi bulunmamaktadır. 159 modeli ise testleri beş yıldız alarak tamamlamıştır.
    Burada unutulmaması gereken nokta euroncap testlerinde, kaza olduktan sonra aracın gördüğü hasar üzerinden aracın ne kadar güvenli olduğunun belirlendiğidir. Yani, pasif güvenliğin dışında aktif güvenlik unsurları bu testlerde dikkate alınmamaktadır. Daha önce bahsedilen dengeli yapısı ve süspansiyon geometrisi ile Alfa'lar yıllardır yol tutuş konusunda haklı bir üne sahiptir. Standart haliyle bile bir Alfa'nın viraj kabiliyeti rakiplerinden kat kat üstündür ve yoldan çıkarabilmek özel beceri ister.

    6. Alfa'nın 2. eli yoktur, alırsan elinde kalır.

    İtalyan arabalarının 2. elde diğer markalardan biraz daha fazla değer kaybettiği bir gerçektir. Ancak giderek kötüleşen 2. el piyasasında artık diğer markaların da Alfa'dan aşağı kalır yönü kalmamıştır.
    Alfa'lara 2. elde çok talep olmamasının nedenleri sizin de şahit olduğunuz kalıplaşmış düşüncelerdir. Alfa hiçbir zaman Türkiye'de geniş kitlelere satılmamış, dolayısıyla çok net bir kullanıcı görüşü oluşmamıştır. Çoğu bilgi kulaktan dolmadır. Eski modellerde yaşanan sorunlar ve üzerine Zeytinoğlu Grubu'nun düştüğü finansal darboğaz nedeniyle yedek parça temininde yaşanan sıkıntılar insanların kafasındaki Alfa imajını hakettiği yerin çok altına atmıştır.


    7. Alfa'lar yürümez. Ben pejom ile Alfa'yı geçmiştim biliyormusun?

    Allah iyiliğinizi versin. Kamera şakasıdır o.

    Yine de en azından bu iddianın ilk kısmına ciddi bir cevap verelim: Alfa'ların motorları sınıflarının en yüksek beygir gücü değerleri arasındadır. Fakat bir aracın performansını belirleyen başka unsurlar vardır, aktarma organları, vites oranları ve ağırlık gibi. Bu unsurlar gözetilerek üretilen arabalarda başka konularda fedakarlık yapmak gerekir, ki konfor bunların başında gelir. Unutmayın ki Alfa'ların top modelleri dışında kalan modeller sadece performans amaçlı değildir. Alfa Romeo modellerinde performans/konfor dengesi iyi ayarlanmıştır. Ama sadece performans arıyorsanız yanlış yerdesiniz demektir.

    Her üretici, ürettiği modellere bazı karakteristik özellikler atar. Genel olarak konuşursak Japon üreticilerde sorunsuzluk ön plana çıkar, Alman'larda konfor, İtalyan'larda ise hiç kuşkusuz estetik. İşte, Alfa Romeo'da üretim felsefesi de atak ve estetik araçlar yaratmak şeklindedir.

    Sonuç olarak siz bir Alfa Romeo'yu beğendi iseniz bu arabayı gönül rahatlığı ile satın alabilirsiniz.. Bu arabayı aldığınızda dünya otomotiv tarihinden bir parça satın aldığınızı zamanla anlayacaksınız.. Aldığınız arabanın 1900'lü yıllarda hangi arabadan, hangi konseptten esinlendiğini hissedeceksiniz.. Buda size anlatılmaz bir haz verecek, Alfanızı daha çok seveceksiniz…

    Sahi, Alfa Romeo'nun kullandığı "Cuore Sportivo" sloganının ne anlama geldiğini hiç bu açıdan düşünmüş müydünüz?
    Yazar : Neanderthal
    Orjinal alıntı yapılan forum adresi:http://forum.donanimhaber.com/m_7407277/mpage_4/***_/tm.htm

    --------------------------------------------------------------------------------



    Çok açıklayıcı bir yorum olmuş.Teşekkürler




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gardi35

    Bir Alfa kullanıcısı olarak noktasına vilgülüne kadar doğruluğuna katıldığım bir yorumu sizinle paylaşmak istedim..

    ...




    Bir ara şu son çıkan 2004 model 156'lardan almayı düşünüyordum. Her şey kafama yatmıştı, ne artısı eksisi varsa hepsi kabulümdü. Fakat girip çıktığım yolları düşünerek son anda vazgeçtim. Alfa Romeo sportif sportif diye zaten Alfacılar demiyor mu? İşte ben o girip çıktığım köy yollarına dayanabilecek sportif bir araç bilmiyorum. Alfacılar kusura bakmasın ama Alfa Romeo güzel yolların arabası, o bozuk yollara soksam gerçekten dayanmazdı. Belki bir gün çevremdeki bütün yollar mucizevi bir şekilde kaymak gibi asfalt olur, o zaman ben de ikinci el bir 159 bakarım belki. Yoksa çok sevdiğim Alfa Romeo'ya kavuşmam zor görünüyor.




  • Arkadaş ben de BMW 3.18 1991 model aracım var.bunu ben Alfa romeo 156 t spark ile takas yapacağım. Alfa için 18.000 tl.isterler.benim BMW 20.000 eder sizce takas yapayım mı. 2. Soruda ben alfa romeo hastasıyım takas yapmaya değer mi.teşekkür ederim bilgi verirseniz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.