Şimdi Ara

Araç kullanmaya tam olarak alışmak için?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
15
Cevap
2
Favori
3.836
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Ehliyeti 2015 yazında aldım. Aldıktan sonra hiçbir şekilde pratik vs. yapma şansım olmadı, çünkü araba yoktu. İşim gereği sürekli denizin üstünde olduğum için pek fırsat da bulamadım. Kursta'da sadece 4 ders almıştım. Şimdi bir tane dizel linea aldım. Onunla pratik yapıyorum ama trafikte elim ayağım birbirine dolaşıyor, o yüzden pek trafiğe çıkmıyorum. Bir yere gitmem gerekirken araba kapıda yatmasına rağmen metro vs. kullanmak çok canımı sıkıyor. Sıkıntım biraz düz vitesle;

    - Debriyajdan ayağımı kaldırırken heyecanlı olmamama rağmen ayaklarım titriyor, bazen kavramayı kaçırıyorum. Şu kavramaya tam olarak alışmam için ne önerirsiniz?
    - Vites nerede küçültülür hala tam kavrayamadım. 3'ten 2'ye alırken vs. sorun yok ama mesela 5'ten 4'e alırken araba kendini öne itiyor. Sanırım hız dolayısıyla debriyaj ayarını iyi yapamıyorum.
    - Sıkışık trafikteyken ayağımı sürekli kavrama noktasında tutuyorum, bunun bir zararı olur mu?
    - Tali yoldan ana yola bağlanırken acayip geriliyorum. Aynayla kontrol etmeme rağmen aniden bir araba çıkıp çarpacakmış gibi oluyor.
    - Keza şerit değiştirirken de öyle, araba uzakta olmasına rağmen aniden hızlanacakmış gibi geliyor.
    - Dar yerlerden geçerken aracın oradan geçip geçemeyeceğini pek kavrayamıyorum. Var mıdır bunun bir tekniği?

    Bu konularda sizlerden yardım bekliyorum. Şimdiden teşekkür ederim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi boassxx -- 18 Haziran 2017; 18:19:7 >







  • Boş bir alan bulun.Sürekli dur-kalk yapın.En az 15-20 defa yapın.Bir hafta boyunca tekrarlayın alışırsınız.Kavrama noktasında tutmanız da sorun yok.Trafik çok sıkışık ise normal.Trafik konusuna gelirsek az da güven gerekiyor.Bende sizin gibiydim ama alıştım artık.Şu anlık sorun yok.
  • Acemiliğini yeni atan biri olarak cevaplayayım.

    1.Kavrama noktası olayı tamamen pratikle alakalı, deadzone denilen kavramın altındaki "işlevsiz" bölgeyi tanıman gerek bunu da acele ederek tanıyamazsın her seferinde yavaş yavaş kaldırıp aracın devrindeki ve sesindeki değişimi hissetmelisin zamanla refleks haline geliyor.

    2.Her vitesin bir hız aralığı var o aralığa düştüğünde uygun vitesde olmalısın gaz tepkisi açısından ama tasarruf için yüksek vites düşük devir önemli ama örneğin dediğiniz gibi 5'den 4'e düşecekseniz ve düşerken araba kendini öne atıyorsa uygun devirde bu küçültmeyi yapmadığınız anlamına gelir ayrıca rev match denen bir hadise var vitesi küçültürken gaz vermeyi kesiyorsunuz fakat alt vitese geçerken hafiften bir gaz verip çekerseniz araba kendini öne atmayacaktır detaylı anlatamadım şu an ama rev match adı altında araştırabilirsiniz.

    3.Kavrama noktasında tutmak debriyaj sistemi için çok zararlı mümkün mertebe vitesle işiniz olmadıkça debriyajla da işiniz olmasın ama şöyle ki milim milim ilerlenen trafiklerde mecburen yarım debriyaj gitmek zorunda kalıyoruz, tabii bu konuda daha tecrübeli arkadaşlar aydınlatırlar keza internette de yüzlerce başlık var bununla ilgili.

    4.Başlarda bende de oluyordu bu hadise fakat altımızdaki makinenin gücünü bilirsek ve arkamızdan veya yanımızdan gelen araçların mesafe ve hızlarını iyi tayin edebilirsek bu sorun kalmayacaktır en önemlisi tabiki korkmayın mümkün mertebe şerit değiştirmezdim ben de fakat aynalara hakim olursanız ki sağ sol dikizler merceklidir yani arkanızdaki araçları sağ sol dikizle olduğundan daha uzak görürsünüz buna da alışmanız gerek.
    Bu konuda benim de açıkcası kimseye güvenim yok bence öyle de olmalı yani ben "sol şeride geçeyim nasılsa arkamdaki yavaşlar en kötü" mantığı yok yani işimi asla arkamdakine bırakmam en ufak risk dahi yoksa şerit değiştirir veya anayola girerim.Arkamdakilerin kornası beni biraz geriyordu fakat duymamaya alıştım.

    5. Dar yerler olayı kabusum olmuştu başlarda :D, refleks olarak geçiliyor sanıyordum 2 kez aynayı sürtünce çok daha dikkatli olmaya başladım
    Yaptığım hata şuydu soluma hakim olduğum halde solumdan korkuyor ve solumda fazlaca boşluk bırakıyordum haliyle 2 kez sağ aynayı sürttüm fakat solumuza hakim olduğumuz solumuzda mümkün mertebe az boşluk bırakırsak sağ taraf zaten kurtacaktır dar yollarda ve sağlı sollu park yapılmış yollarda, çünkü zaten 1 araç geçebilecek düzeyde park ediyorlar solu ayarlarsınız sağ da ayarlanır.
    Anlık daralan yollarda bu geçerli değil tabi evimin hemen önünde hem araçlar sağlı sollu park etmiş vaziyettedir hem de çift şerittir dolmuş ve kamyon da bolca geçer her seferinde ordan geçerken milim milim ilerleyip hem sağı hem solu kontrol ede ede geçiyorum mesela özellikle sağ tarafı ayarlarken sağ dikiz aynasından yardım alabilirsiniz.
    Bir acemi olarak benden şimdilik bu kadar, acemi aceminin halinden anlar malum o yüzden özet geçmedim ama çok uzun da yazmadım.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OzWall

    Acemiliğini yeni atan biri olarak cevaplayayım.

    1.Kavrama noktası olayı tamamen pratikle alakalı, deadzone denilen kavramın altındaki "işlevsiz" bölgeyi tanıman gerek bunu da acele ederek tanıyamazsın her seferinde yavaş yavaş kaldırıp aracın devrindeki ve sesindeki değişimi hissetmelisin zamanla refleks haline geliyor.

    2.Her vitesin bir hız aralığı var o aralığa düştüğünde uygun vitesde olmalısın gaz tepkisi açısından ama tasarruf için yüksek vites düşük devir önemli ama örneğin dediğiniz gibi 5'den 4'e düşecekseniz ve düşerken araba kendini öne atıyorsa uygun devirde bu küçültmeyi yapmadığınız anlamına gelir ayrıca rev match denen bir hadise var vitesi küçültürken gaz vermeyi kesiyorsunuz fakat alt vitese geçerken hafiften bir gaz verip çekerseniz araba kendini öne atmayacaktır detaylı anlatamadım şu an ama rev match adı altında araştırabilirsiniz.

    3.Kavrama noktasında tutmak debriyaj sistemi için çok zararlı mümkün mertebe vitesle işiniz olmadıkça debriyajla da işiniz olmasın ama şöyle ki milim milim ilerlenen trafiklerde mecburen yarım debriyaj gitmek zorunda kalıyoruz, tabii bu konuda daha tecrübeli arkadaşlar aydınlatırlar keza internette de yüzlerce başlık var bununla ilgili.

    4.Başlarda bende de oluyordu bu hadise fakat altımızdaki makinenin gücünü bilirsek ve arkamızdan veya yanımızdan gelen araçların mesafe ve hızlarını iyi tayin edebilirsek bu sorun kalmayacaktır en önemlisi tabiki korkmayın mümkün mertebe şerit değiştirmezdim ben de fakat aynalara hakim olursanız ki sağ sol dikizler merceklidir yani arkanızdaki araçları sağ sol dikizle olduğundan daha uzak görürsünüz buna da alışmanız gerek.
    Bu konuda benim de açıkcası kimseye güvenim yok bence öyle de olmalı yani ben "sol şeride geçeyim nasılsa arkamdaki yavaşlar en kötü" mantığı yok yani işimi asla arkamdakine bırakmam en ufak risk dahi yoksa şerit değiştirir veya anayola girerim.Arkamdakilerin kornası beni biraz geriyordu fakat duymamaya alıştım.

    5. Dar yerler olayı kabusum olmuştu başlarda :D, refleks olarak geçiliyor sanıyordum 2 kez aynayı sürtünce çok daha dikkatli olmaya başladım
    Yaptığım hata şuydu soluma hakim olduğum halde solumdan korkuyor ve solumda fazlaca boşluk bırakıyordum haliyle 2 kez sağ aynayı sürttüm fakat solumuza hakim olduğumuz solumuzda mümkün mertebe az boşluk bırakırsak sağ taraf zaten kurtacaktır dar yollarda ve sağlı sollu park yapılmış yollarda, çünkü zaten 1 araç geçebilecek düzeyde park ediyorlar solu ayarlarsınız sağ da ayarlanır.
    Anlık daralan yollarda bu geçerli değil tabi evimin hemen önünde hem araçlar sağlı sollu park etmiş vaziyettedir hem de çift şerittir dolmuş ve kamyon da bolca geçer her seferinde ordan geçerken milim milim ilerleyip hem sağı hem solu kontrol ede ede geçiyorum mesela özellikle sağ tarafı ayarlarken sağ dikiz aynasından yardım alabilirsiniz.
    Bir acemi olarak benden şimdilik bu kadar, acemi aceminin halinden anlar malum o yüzden özet geçmedim ama çok uzun da yazmadım.


    Aynen Hocam.Vallaha mantikli bir cevap.Benimde dar alanlar kabusum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Genel olarak sehiricinde araba kullan.(Zaten dur kalk yapıyorsun dakikada bir)Sakın ha sehirlerarası yolda araba kullanayım deme.

    Sehiricinde alıs sonra sehirlerarası yolda kısa mesafeli yolculuklar yap.Mesela ist-adapazarı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • - Debriyajdan ayağımı kaldırırken heyecanlı olmamama rağmen ayaklarım titriyor, bazen kavramayı kaçırıyorum. Şu kavramaya tam olarak alışmam için ne önerirsiniz?



    Topuğun bir şekilde daima zemine sabit kalsın veya değsin zeminden destek al debriyaja basarken.Aynı şekilde gaz fren basarkende topuk zeminde sabit dursun sadece ayağının burnunu oynatarak bas.



    - Vites nerede küçültülür hala tam kavrayamadım. 3'ten 2'ye alırken vs. sorun yok ama mesela 5'ten 4'e alırken araba kendini öne itiyor. Sanırım hız dolayısıyla debriyaj ayarını iyi yapamıyorum.



    Ayağınızı debriyaj dan yavaş çekerseniz sorun olmaz.



    - Sıkışık trafikteyken ayağımı sürekli kavrama noktasında tutuyorum, bunun bir zararı olur mu?



    Baskı balatalar çabuk biter, arabasına göre değişir fiyatı ama ortalama 500 600tl falan değişimi.



    - Tali yoldan ana yola bağlanırken acayip geriliyorum. Aynayla kontrol etmeme rağmen aniden bir araba çıkıp çarpacakmış gibi oluyor.



    Ana yola çıkarken yavaş ve dikkatli olun yeter, araç gördüğünüzde panik yapıp asla hızlı çıkmayın.



    - Keza şerit değiştirirken de öyle, araba uzakta olmasına rağmen aniden hızlanacakmış gibi geliyor.



    Aynadan baktığınızda mesafeyi tahmin edebilmeniz lazım zaten hızlanıyorsa arkanızdaki araç aynada hızla aranızdaki mesafe kapanacaktır.



    - Dar yerlerden geçerken aracın oradan geçip geçemeyeceğini pek kavrayamıyorum. Var mıdır bunun bir tekniği?



    Aynalarınıza göz ucuyla bakın eğer kurtarıyorsa aracınızda oradan rahatlıkla geçecektir zaten.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: başaran



    - Debriyajdan ayağımı kaldırırken heyecanlı olmamama rağmen ayaklarım titriyor, bazen kavramayı kaçırıyorum. Şu kavramaya tam olarak alışmam için ne önerirsiniz?



    Topuğun bir şekilde daima zemine sabit kalsın veya değsin zeminden destek al debriyaja basarken.Aynı şekilde gaz fren basarkende topuk zeminde sabit dursun sadece ayağının burnunu oynatarak bas.



    - Vites nerede küçültülür hala tam kavrayamadım. 3'ten 2'ye alırken vs. sorun yok ama mesela 5'ten 4'e alırken araba kendini öne itiyor. Sanırım hız dolayısıyla debriyaj ayarını iyi yapamıyorum.



    Ayağınızı debriyaj dan yavaş çekerseniz sorun olmaz.



    - Sıkışık trafikteyken ayağımı sürekli kavrama noktasında tutuyorum, bunun bir zararı olur mu?



    Baskı balatalar çabuk biter, arabasına göre değişir fiyatı ama ortalama 500 600tl falan değişimi.



    - Tali yoldan ana yola bağlanırken acayip geriliyorum. Aynayla kontrol etmeme rağmen aniden bir araba çıkıp çarpacakmış gibi oluyor.



    Ana yola çıkarken yavaş ve dikkatli olun yeter, araç gördüğünüzde panik yapıp asla hızlı çıkmayın.



    - Keza şerit değiştirirken de öyle, araba uzakta olmasına rağmen aniden hızlanacakmış gibi geliyor.



    Aynadan baktığınızda mesafeyi tahmin edebilmeniz lazım zaten hızlanıyorsa arkanızdaki araç aynada hızla aranızdaki mesafe kapanacaktır.



    - Dar yerlerden geçerken aracın oradan geçip geçemeyeceğini pek kavrayamıyorum. Var mıdır bunun bir tekniği?



    Aynalarınıza göz ucuyla bakın eğer kurtarıyorsa aracınızda oradan rahatlıkla geçecektir zaten.

    Topuk yerde debriyaj mı kullanılır? Dur kalk trafikte 2. 3. Basıştan sonra pedal ayağın ortasına gelir ne basabilirsin ne çekebilirsin öndeki arabaya geçirir bir güzel laf yersin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Rena34 kullanıcısına yanıt
    Ben basıyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam bende geçen nisanda aldım ama o emniyete gidene kadar hep "şu ehliyeti bi alayım her yere gezerim" diodum. Neyse ehliyeti aldım. Fıss. Bi kere gece trafiğine çıktım saat 12-1 gibi tavsiye ederim. Yollar boş oluyor. Mümkünse ilk zamanlar yanınıza samimi olduğunuz bilen biriyle bir iki antrenman yapın gece veya hafif gündüz trafiğinde.



    Bir iki pratik yaptım ama sonra epey vakit tekrar sürmedim. Ama bazı insanlara hava atıyordum ehliyetim var diye. Sonra arkadaşın birinin çok acil işi çıktı beni arabayla götürebilir misin dedi. Bende malum o havalardan sonra götürmesem kendimi kötü hissederdim. Kabul ettim. Çıktık yola bu beni sanıyor ki 30 yıllık şöför. Neyse zorla bi yoğun trafik yaşadım. Ufak dur kalklarda pati çeke çeke ilerliodum. Ama Allahtan bayır yukarı dur kalk mecburiyetinde kalmadım ilk başlar. Sonra düz yollarda alıştıktan sonra sürmeye başladım biraz daha trafikte. Ama hâlâ debriyajda ayağım titreye titreye. Neyse bi ara geldi yokuş yukarı dur kalk trafik. Şükürler olsun ki hiç sıkıntı yaşamadım. Arabayla belli bi süre gittikten sonra artık uzun yıllar sürüyormuşsun gibi his oluyor ve korkular titremeler azalıyor. İnşallah tez vakitte ayağın alışır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Şehir içi trafikte başla yokuşlara ağırlık ver :)
  • hocam tüm sorunlarınızın pratik bir çözümü var; derhal lineayı satın alabildiğniz en genç otomatik vitesli aracı alın.

    zaten acemiler neden illa manuelde ısrar ederler anlamam.

    ben 18 yaşımda ehliyet aldım hayatımda manuel araç 1 saat kullandım o da sınavda.

    18 yıllık nereden baksanız 400 bin km yol yapmış şoforum.

    yazdıklarınızı okursanız sizin asıl derdiniz o vites kolu ile boğuşmak.

    aracınız otomatik olsaydı listenizdeki maddelerden çok azı kalacaktı,

    onlarıda sadece yol ile ilgilendiğiniz için kolayca üstesinden gelecektiniz.

    derhal otomatik arac alın. şoforluk denen şey o vites kolunu ileri geri itmek değildir.

    en ufak bir alakası da yoktur.

    hayırlı günler.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tasshelhoff

    hocam tüm sorunlarınızın pratik bir çözümü var; derhal lineayı satın alabildiğniz en genç otomatik vitesli aracı alın.

    zaten acemiler neden illa manuelde ısrar ederler anlamam.

    ben 18 yaşımda ehliyet aldım hayatımda manuel araç 1 saat kullandım o da sınavda.

    18 yıllık nereden baksanız 400 bin km yol yapmış şoforum.

    yazdıklarınızı okursanız sizin asıl derdiniz o vites kolu ile boğuşmak.

    aracınız otomatik olsaydı listenizdeki maddelerden çok azı kalacaktı,

    onlarıda sadece yol ile ilgilendiğiniz için kolayca üstesinden gelecektiniz.

    derhal otomatik arac alın. şoforluk denen şey o vites kolunu ileri geri itmek değildir.

    en ufak bir alakası da yoktur.

    hayırlı günler.

    Hocam otomatiklerde de debriyaj ilişkisi yok mu?Pek bilgim yok otomatik ile ilgili ama var diye biliyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: teneke1236737


    quote:

    Orijinalden alıntı: tasshelhoff

    hocam tüm sorunlarınızın pratik bir çözümü var; derhal lineayı satın alabildiğniz en genç otomatik vitesli aracı alın.

    zaten acemiler neden illa manuelde ısrar ederler anlamam.

    ben 18 yaşımda ehliyet aldım hayatımda manuel araç 1 saat kullandım o da sınavda.

    18 yıllık nereden baksanız 400 bin km yol yapmış şoforum.

    yazdıklarınızı okursanız sizin asıl derdiniz o vites kolu ile boğuşmak.

    aracınız otomatik olsaydı listenizdeki maddelerden çok azı kalacaktı,

    onlarıda sadece yol ile ilgilendiğiniz için kolayca üstesinden gelecektiniz.

    derhal otomatik arac alın. şoforluk denen şey o vites kolunu ileri geri itmek değildir.

    en ufak bir alakası da yoktur.

    hayırlı günler.

    Hocam otomatiklerde de debriyaj ilişkisi yok mu?Pek bilgim yok otomatik ile ilgili ama var diye biliyorum.

    olsaydı manuelden ne farkı kalırdı arkadaşım;

    aracı d ye takıyorsun yoluna konsantre oluyorsun;

    ne motorun durur, tam otomatikse veya hill holder varsa ne yokuşta 1 cm geri kaydırır,

    ne yanlış vitese atarsın ne başka bir şey.

    vites kolunu bi yola çıkarken bir de park ederken ellersin o kadar.

    hayırlı günler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tasshelhoff


    quote:

    Orijinalden alıntı: teneke1236737


    quote:

    Orijinalden alıntı: tasshelhoff

    hocam tüm sorunlarınızın pratik bir çözümü var; derhal lineayı satın alabildiğniz en genç otomatik vitesli aracı alın.

    zaten acemiler neden illa manuelde ısrar ederler anlamam.

    ben 18 yaşımda ehliyet aldım hayatımda manuel araç 1 saat kullandım o da sınavda.

    18 yıllık nereden baksanız 400 bin km yol yapmış şoforum.

    yazdıklarınızı okursanız sizin asıl derdiniz o vites kolu ile boğuşmak.

    aracınız otomatik olsaydı listenizdeki maddelerden çok azı kalacaktı,

    onlarıda sadece yol ile ilgilendiğiniz için kolayca üstesinden gelecektiniz.

    derhal otomatik arac alın. şoforluk denen şey o vites kolunu ileri geri itmek değildir.

    en ufak bir alakası da yoktur.

    hayırlı günler.

    Hocam otomatiklerde de debriyaj ilişkisi yok mu?Pek bilgim yok otomatik ile ilgili ama var diye biliyorum.

    olsaydı manuelden ne farkı kalırdı arkadaşım;

    aracı d ye takıyorsun yoluna konsantre oluyorsun;

    ne motorun durur, tam otomatikse veya hill holder varsa ne yokuşta 1 cm geri kaydırır,

    ne yanlış vitese atarsın ne başka bir şey.

    vites kolunu bi yola çıkarken bir de park ederken ellersin o kadar.

    hayırlı günler.

    Pekala Hocam teşekkür ederim.




  • aynı şeyi yazacaktım arkadaş yazmış zaten alın bir otomatik vites araç kullanmak keyfe dönüşsün
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.