(ÇOK ÖNEMLİ) ARAÇ MUAYENESİ

arkadaşlar bugün bir arkadaşım yanıma geldi ve aracını muayeneye sokamadığını söyledi. sebeb de aracında müzik sisteminin oluşuymuş.

Aslında söylemek istediğim araç muayene komisyonları özelleştirildi. Bizim Trabzon uda bir Alman şirket almış. Bu arkadaşlar öylesine ince eleyip sık dokuyorki, koltuk kılıfından aracın boyasına kadar herşeyi en ince ayrıntısına kadar inceliyor ve en ufak bir hata da, aksaklıkda muayeneye sokmuyor.
Adamların elinde bütün araçların kataloğu var ve aracı bu kataloğa bakarak karşılaştırıyorlar. Herşeyi orjinal olacakmış.

Diyelimki ekzozunuzun arka susturucusu eskidi ve siz yenisini oraya KAYNAK yaparak eklediniz! OLMAAAAAAAAAAAAAAAZ. Gideceksin ekzozcuya ta motorun çıkışından itiibaren tüm ekzozu yeni alcaksın.

Diyelimki aracının boyası çizik (olmaaaaz) diyelimki orjinalden daha büyük jant lastik eldın (olmaaaaaz) iç döşemeni deri yaptırdın (olmaaaaaazz)

Hele aracın 90 model öncesiyse hiç boşuna gitmeyin (olmaaaaaaz)

Aslında amaç eski modeli geçmiş arabaları trafikten SİLMEK.

Arkadaşlar milyarlarca lira harcayıpta aracını modifiye eden arkadaşlar ne yapacak.

Türkiyede 90 model öncesi bisürü araç var. Bu garibanlar o araçları ne yapsın. Büyük şirketler Avrupadan ithal ettikleri araçları daha fazla satabilsin diye Avrupa Birliği Uyum Süreci adı altında böyle büyük bir tezgah kuruldu ve tıkır tıkır sessiz vede derinden ilerliyor.

Belki bugün bu konuyu fazla önemsemeyeceksiniz okuyup kapatacaksınız ama yarın aracınızın muayenesi geldiğinde ne yapacaksınız, aracınız bu sınavdan geçebilecekmi?

Ben Trabzon'da yaşıyorum ve burdaki uygulama böle. Diğer illerdeki uygulamalardan haberim yok ama İnşallah bu kadar katı değildir.

Düşüncelerinizi fikirlerinizi merakla bekliyorum.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ehtebaala -- 5 Şubat 2008; 22:45:29 >

demir_mert

Yarbay

2033 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

yavuzazgin

Yarbay

4471 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

chevymel1

Binbaşı

1314 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

yavuzazgin

Yarbay

4471 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: daschund

Bu mesaj silindi.

Alıntıları Göster

Ulaştırma Bakanı Yıldırım: "Araç Muayenesinde, 'Nerede Tırak Orada Bırak' Devri Bitti"

TÜVTURK Trabzon Araç Muayene İstasyonu'nun açılışını yapan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, artık araç muayenesinde, 'nerede tırak orada bırak' devrinin bittiğini söyledi.

Türkiye çapında AB standartlarında araç muayenesi ile ilgili özelleştirme ihalesini kazanan Doğuş Otomotiv-Akfen ve TÜV SÜD konsorsiyumu tarafından kurulan TÜVTURK, Karadeniz Bölgesi'ndeki ilk, Türkiye çapında ise ikinci araç muayene istasyonunun Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ve çok sayıda davetlinin katıldığı törenle, Trabzon'da açtı.

Bakan Yıldırım, açılış öncesi yaptığı konuşmada, Türk ekonomisinde son 5 yılda yaşanan büyümenin dünya rekorlarını alt üst eder düzeye geldiğini, dünya ekonomisindeki yüzde 50'nin altındaki büyümeye karşı, Türk ekonomisinin büyüme hızının ise yüzde 114'ü çıktığını belirtti.

"70 MİLYONU UÇURACAĞI"

Ulaştırma sektörünün de bu büyümeye önemli katkılar sağladığına işaret eden Yıldırım, "Havacılıkta Türkiye uçtu. Göreve geldiğimizde Türkiye'de iç hatlarda 8,5 milyon vatandaşımız uçarken, bugün 32 milyon vatandaşımızı uçuruyoruz. Hedefimiz 70 milyonu uçurmak. Bu ülkede uçmayan, uçağa binmeyen vatandaşımız kalmayacak. Bunu ahdettik ve gereğini yapacağız." dedi.

Yıldırım, Türkiye'nin toplam havacılık sektöründe kurulu kapasitesi 55 milyonken 2,5 yılda yap-işlet-devret modeliyle kamudan hiç bir kuruş dahi kaynak kullanmadan Türkiye'nin önemi dört hava alanının modernizasyonunun yaptıklarını anlattı.

"NEREDE TIRAK ORADA BIRAK DEVRİ BİTTİ"

Yeni kurulan modern istasyonlarla araç muayenesinde, 'nerede tırak orada bırak' devri biteceğini ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti: "Yolu yaparsınız, aracı alırsınız ama kaybettiğiniz insanı yerine getiremezsiniz. İnsan hayatından değerli hiç bir şey yoktur. Artık araç muayenesinde, nerede tırak orada bırak devri bitti. Ne yapacağı; nerde tırak, işte TÜVTURK burada. Vatandaş gelecek, muayenesini yapacak. Aynen hastanedeki tepeden tırnağa check-up gibi bir şey. Vatandaşlarımız zaman zaman homurdanabilir. Alışılmış bir düzen var; usulen bir muayene. Evrak geliyor, muayene yapılmış gibi görünüyor. Ama ne aracı gören var, ne de muayene eden var. Şimdi bu usulü terk ettik. Elinde kağıt arkadaşlar teker teker ne varsa kontrol edecekler. Öyle 'zamanı var, idare eder, daha götürür abi' devri yok. Zamanı, kullanma devri bittiğinde teker teker çıkartılıp yinelenecek. Buna alışacağız. Buradan arkadaşların bir günahı yok, bunu istediklerinde aman itiraz etmeyin. Sizin sağlığınız., sizin hayatınız, sizin güvenliğiz için isteyecekler."

"DEVLET BUNU YAPAMADI"

Karayolları'na ait 50 istasyonla yıllardır bunu yapmaya çalıştıklarını, ancak yapamadıklarının altını çizen Yıldırım, "Yıllarca yapmak için uğraştık, ama olmuyor, yapamıyoruz. Bunu kabul etmemiz lazım. Eskiden biz yapmaya çalışıyorduk. Karayolları'nın 50 tane istasyonu var. 1977 yılında muayene edilecek 800 bin aracımız var, bugün 9 milyon aracımız var. 50 istasyonla bunu nasıl yapacağız? Mümkün değil. İşte onun için devletin üretimden, hizmetten süratle çekilmesi lazım. Bizim anlayışımız budur. Devlet, sosyal hukuk devleti olma ilkesini geliştirecek, daha fazla adalet, daha fazla eğitim, herkese aynı şekilde sağlık ve vatandaşın yurt içinde huzur ve güveni, yurt dışında da sınırlarımızın korunması. Bizim görevimiz bu. Bunun dışındakileri yapacaklar var" diye konuştu.

Muayene istasyonlarının özelleştirilmesine yönelik süreçte 2 yıl kaybettiklerini söyleyen Bakan Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: "Kimse kendisini bu ülkeyi daha fazla sevdiğini düşünmesin. Diama yanılgıdadır. 70 milyon vatan evladı, her an, her şart altında bu ülke için canını vermeye hazırdır. Bu Türkiye, bu millet böyle bir gelenekten geliyor. Tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan olarak ilelebet geldik, sonsuza kadar da devam edeceğiz."

Daha sonra istasyonun açılışını gerçekleştiren Bakan Yıldırım, tesisleri gezerek yetkililerden bilgi aldı.

quote:

Orijinalden alıntı: ehtebaala

Ulaştırma Bakanı Yıldırım: "Araç Muayenesinde, 'Nerede Tırak Orada Bırak' Devri Bitti"

TÜVTURK Trabzon Araç Muayene İstasyonu'nun açılışını yapan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, artık araç muayenesinde, 'nerede tırak orada bırak' devrinin bittiğini söyledi.

Türkiye çapında AB standartlarında araç muayenesi ile ilgili özelleştirme ihalesini kazanan Doğuş Otomotiv-Akfen ve TÜV SÜD konsorsiyumu tarafından kurulan TÜVTURK, Karadeniz Bölgesi'ndeki ilk, Türkiye çapında ise ikinci araç muayene istasyonunun Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ve çok sayıda davetlinin katıldığı törenle, Trabzon'da açtı.

Bakan Yıldırım, açılış öncesi yaptığı konuşmada, Türk ekonomisinde son 5 yılda yaşanan büyümenin dünya rekorlarını alt üst eder düzeye geldiğini, dünya ekonomisindeki yüzde 50'nin altındaki büyümeye karşı, Türk ekonomisinin büyüme hızının ise yüzde 114'ü çıktığını belirtti.

"70 MİLYONU UÇURACAĞI"

Ulaştırma sektörünün de bu büyümeye önemli katkılar sağladığına işaret eden Yıldırım, "Havacılıkta Türkiye uçtu. Göreve geldiğimizde Türkiye'de iç hatlarda 8,5 milyon vatandaşımız uçarken, bugün 32 milyon vatandaşımızı uçuruyoruz. Hedefimiz 70 milyonu uçurmak. Bu ülkede uçmayan, uçağa binmeyen vatandaşımız kalmayacak. Bunu ahdettik ve gereğini yapacağız." dedi.

Yıldırım, Türkiye'nin toplam havacılık sektöründe kurulu kapasitesi 55 milyonken 2,5 yılda yap-işlet-devret modeliyle kamudan hiç bir kuruş dahi kaynak kullanmadan Türkiye'nin önemi dört hava alanının modernizasyonunun yaptıklarını anlattı.

"NEREDE TIRAK ORADA BIRAK DEVRİ BİTTİ"

Yeni kurulan modern istasyonlarla araç muayenesinde, 'nerede tırak orada bırak' devri biteceğini ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti: "Yolu yaparsınız, aracı alırsınız ama kaybettiğiniz insanı yerine getiremezsiniz. İnsan hayatından değerli hiç bir şey yoktur. Artık araç muayenesinde, nerede tırak orada bırak devri bitti. Ne yapacağı; nerde tırak, işte TÜVTURK burada. Vatandaş gelecek, muayenesini yapacak. Aynen hastanedeki tepeden tırnağa check-up gibi bir şey. Vatandaşlarımız zaman zaman homurdanabilir. Alışılmış bir düzen var; usulen bir muayene. Evrak geliyor, muayene yapılmış gibi görünüyor. Ama ne aracı gören var, ne de muayene eden var. Şimdi bu usulü terk ettik. Elinde kağıt arkadaşlar teker teker ne varsa kontrol edecekler. Öyle 'zamanı var, idare eder, daha götürür abi' devri yok. Zamanı, kullanma devri bittiğinde teker teker çıkartılıp yinelenecek. Buna alışacağız. Buradan arkadaşların bir günahı yok, bunu istediklerinde aman itiraz etmeyin. Sizin sağlığınız., sizin hayatınız, sizin güvenliğiz için isteyecekler."

"DEVLET BUNU YAPAMADI"

Karayolları'na ait 50 istasyonla yıllardır bunu yapmaya çalıştıklarını, ancak yapamadıklarının altını çizen Yıldırım, "Yıllarca yapmak için uğraştık, ama olmuyor, yapamıyoruz. Bunu kabul etmemiz lazım. Eskiden biz yapmaya çalışıyorduk. Karayolları'nın 50 tane istasyonu var. 1977 yılında muayene edilecek 800 bin aracımız var, bugün 9 milyon aracımız var. 50 istasyonla bunu nasıl yapacağız? Mümkün değil. İşte onun için devletin üretimden, hizmetten süratle çekilmesi lazım. Bizim anlayışımız budur. Devlet, sosyal hukuk devleti olma ilkesini geliştirecek, daha fazla adalet, daha fazla eğitim, herkese aynı şekilde sağlık ve vatandaşın yurt içinde huzur ve güveni, yurt dışında da sınırlarımızın korunması. Bizim görevimiz bu. Bunun dışındakileri yapacaklar var" diye konuştu.

Muayene istasyonlarının özelleştirilmesine yönelik süreçte 2 yıl kaybettiklerini söyleyen Bakan Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: "Kimse kendisini bu ülkeyi daha fazla sevdiğini düşünmesin. Diama yanılgıdadır. 70 milyon vatan evladı, her an, her şart altında bu ülke için canını vermeye hazırdır. Bu Türkiye, bu millet böyle bir gelenekten geliyor. Tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan olarak ilelebet geldik, sonsuza kadar da devam edeceğiz."

Daha sonra istasyonun açılışını gerçekleştiren Bakan Yıldırım, tesisleri gezerek yetkililerden bilgi aldı.

Alıntıları Göster

yazın ben lpg takdırdığım için muayene ettirdim 3 saat uğraşıp parayı yatırdım.

ardından istasyona götürdüm adam makbuzu aldı kaputu aç dedi açtım baktı kappattı. 3dk. bu iş para için yapılıyor. gerisi hıkaye

zor uygulanır valla zaten o kadarda titizlik yapamazlar

adam çiziklerden desen yapmışssa nolcak

gekren

Yarbay

3757 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

gekren

Yarbay

3757 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Ben Kemal Geliyorum

Yarbay

4458 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: Gergy

Muayenenin amacı aracın trafiğe çıkmasının uygunluğunun kontrolüdür. Araç trafiğe çıkamayacak durumda ise yani tehlike arz edecek durumda ise elbette ki muayenesi yapılmayacaktır. Ama boyada çizik var, sinyalin orası çizilmiş bunlar trafiğe çıkmaya engel değildir. Ancak, müzik sistemi (ki belli bir ses seviyesinin üzeri yasaktır), modifiye egzoz (yine gürültü seviyesi) vb. uygulamalar kanunların belirttiği üzere muyenede esas alınabilir. Arabanın herşeyi orjinal olacakmış bahanesi de yanlış, araç modifiye edildi ise ve ruhsata işletildi ise hiçbir şekilde muyenede red edilemez. (aksi örnekler; siyaha boyanmış veya koyu renkli sinyal ve stop lambaları eskiden beridir muayenede red ediliyordu). Ruhsata işletme konusunda da bilindiği üzere kanunlara ve yönetmeliklere aykırı olanlar zaten işletilemiyor. 90 öncesi araçlar da muyene edilmek zorunda ancak emisyon değerleri yüksek ise muayene edilmeyecektir ki genelde 80'li 90'lı yılların izin verilen emisyon miktarları ile günümüz değerleri (Avrupa'da en azından) farklıdır. Kyoto protokolü çerçevesinde önümüzdeki yıllarda bu emisyon değerlerinin daha da düşürülmesi üzerine anlaşmalar yapıldığı medyada bildirilmişti. Olaya objektif bakmakta fayda görüyorum.

Alıntıları Göster

quote:

Orjinalden alıntı: Gergy

Muayenenin amacı aracın trafiğe çıkmasının uygunluğunun kontrolüdür. Araç trafiğe çıkamayacak durumda ise yani tehlike arz edecek durumda ise elbette ki muayenesi yapılmayacaktır. Ama boyada çizik var, sinyalin orası çizilmiş bunlar trafiğe çıkmaya engel değildir. Ancak, müzik sistemi (ki belli bir ses seviyesinin üzeri yasaktır), modifiye egzoz (yine gürültü seviyesi) vb. uygulamalar kanunların belirttiği üzere muyenede esas alınabilir. Arabanın herşeyi orjinal olacakmış bahanesi de yanlış, araç modifiye edildi ise ve ruhsata işletildi ise hiçbir şekilde muyenede red edilemez. (aksi örnekler; siyaha boyanmış veya koyu renkli sinyal ve stop lambaları eskiden beridir muayenede red ediliyordu). Ruhsata işletme konusunda da bilindiği üzere kanunlara ve yönetmeliklere aykırı olanlar zaten işletilemiyor. 90 öncesi araçlar da muyene edilmek zorunda ancak emisyon değerleri yüksek ise muayene edilmeyecektir ki genelde 80'li 90'lı yılların izin verilen emisyon miktarları ile günümüz değerleri (Avrupa'da en azından) farklıdır. Kyoto protokolü çerçevesinde önümüzdeki yıllarda bu emisyon değerlerinin daha da düşürülmesi üzerine anlaşmalar yapıldığı medyada bildirilmişti. Olaya objektif bakmakta fayda görüyorum.

sen bunu bide bizim almanlara anlat bak bakalım ediyolarmı

sinnan

Binbaşı

1570 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: ehtebaala

quote:

Orjinalden alıntı: Gergy

Muayenenin amacı aracın trafiğe çıkmasının uygunluğunun kontrolüdür. Araç trafiğe çıkamayacak durumda ise yani tehlike arz edecek durumda ise elbette ki muayenesi yapılmayacaktır. Ama boyada çizik var, sinyalin orası çizilmiş bunlar trafiğe çıkmaya engel değildir. Ancak, müzik sistemi (ki belli bir ses seviyesinin üzeri yasaktır), modifiye egzoz (yine gürültü seviyesi) vb. uygulamalar kanunların belirttiği üzere muyenede esas alınabilir. Arabanın herşeyi orjinal olacakmış bahanesi de yanlış, araç modifiye edildi ise ve ruhsata işletildi ise hiçbir şekilde muyenede red edilemez. (aksi örnekler; siyaha boyanmış veya koyu renkli sinyal ve stop lambaları eskiden beridir muayenede red ediliyordu). Ruhsata işletme konusunda da bilindiği üzere kanunlara ve yönetmeliklere aykırı olanlar zaten işletilemiyor. 90 öncesi araçlar da muyene edilmek zorunda ancak emisyon değerleri yüksek ise muayene edilmeyecektir ki genelde 80'li 90'lı yılların izin verilen emisyon miktarları ile günümüz değerleri (Avrupa'da en azından) farklıdır. Kyoto protokolü çerçevesinde önümüzdeki yıllarda bu emisyon değerlerinin daha da düşürülmesi üzerine anlaşmalar yapıldığı medyada bildirilmişti. Olaya objektif bakmakta fayda görüyorum.

sen bunu bide bizim almanlara anlat bak bakalım ediyolarmı

Alıntıları Göster

biz yıllardır işini yüzdürmeye alışmış bir milletiz, bu nedenle aslında olması gereken şeyler bize garip geliyor. sürekli kıyaslama yapıyoruz, diğer ülkelerle ülkemizin arasındaki farklardan bahsediyoruz, onlara özeniyoruz ama kurallar biraz bize dokundu mu veryansın ediyoruz.

bu ülkede

farları yanmayan
muayenesi yıllardır yapılmayan
kaportasında vurulmamış yer kalmamış
yürür aksamında bir sürü sorun olan ama idare ediyor diye de ellenmeyen
içindeki ses sistemiyle, egzostundan çıkan gürültüsüyle gece yarısı koca mahalleyi ayağa kaldıran
hem kendisini hemde diğer insanları tehlikeye atan

yüzbinlerce araç var. buna bir şekilde dur denilmesi gerekiyordu.

biz cumhuriyeti kurduktan 25 yıl sonra almanlar ikinci dünya savaşından çıktı, bu süreyi kapattı ve bizden ileri geçti. bunu yapabildiler çünkü bu şekilde kuralcılar, kurallara uyuyorlar ve herşeyi olması gerektiği gibi yapıyorlar.

bizse sadece idare eder mantığı ile bu haldeyiz. umarım bu uygulama bütün ülkede en kısa zamanda faaliyete geçer.

Ben Kemal Geliyorum

Yarbay

4458 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: Gergy

Muayenenin amacı aracın trafiğe çıkmasının uygunluğunun kontrolüdür. Araç trafiğe çıkamayacak durumda ise yani tehlike arz edecek durumda ise elbette ki muayenesi yapılmayacaktır. Ama boyada çizik var, sinyalin orası çizilmiş bunlar trafiğe çıkmaya engel değildir. Ancak, müzik sistemi (ki belli bir ses seviyesinin üzeri yasaktır), modifiye egzoz (yine gürültü seviyesi) vb. uygulamalar kanunların belirttiği üzere muyenede esas alınabilir. Arabanın herşeyi orjinal olacakmış bahanesi de yanlış, araç modifiye edildi ise ve ruhsata işletildi ise hiçbir şekilde muyenede red edilemez. (aksi örnekler; siyaha boyanmış veya koyu renkli sinyal ve stop lambaları eskiden beridir muayenede red ediliyordu). Ruhsata işletme konusunda da bilindiği üzere kanunlara ve yönetmeliklere aykırı olanlar zaten işletilemiyor. 90 öncesi araçlar da muyene edilmek zorunda ancak emisyon değerleri yüksek ise muayene edilmeyecektir ki genelde 80'li 90'lı yılların izin verilen emisyon miktarları ile günümüz değerleri (Avrupa'da en azından) farklıdır. Kyoto protokolü çerçevesinde önümüzdeki yıllarda bu emisyon değerlerinin daha da düşürülmesi üzerine anlaşmalar yapıldığı medyada bildirilmişti. Olaya objektif bakmakta fayda görüyorum.

Alıntıları Göster

quote:

Orjinalden alıntı: Gergy

Muayenenin amacı aracın trafiğe çıkmasının uygunluğunun kontrolüdür. Araç trafiğe çıkamayacak durumda ise yani tehlike arz edecek durumda ise elbette ki muayenesi yapılmayacaktır. Ama boyada çizik var, sinyalin orası çizilmiş bunlar trafiğe çıkmaya engel değildir. Ancak, müzik sistemi (ki belli bir ses seviyesinin üzeri yasaktır), modifiye egzoz (yine gürültü seviyesi) vb. uygulamalar kanunların belirttiği üzere muyenede esas alınabilir. Arabanın herşeyi orjinal olacakmış bahanesi de yanlış, araç modifiye edildi ise ve ruhsata işletildi ise hiçbir şekilde muyenede red edilemez. (aksi örnekler; siyaha boyanmış veya koyu renkli sinyal ve stop lambaları eskiden beridir muayenede red ediliyordu). Ruhsata işletme konusunda da bilindiği üzere kanunlara ve yönetmeliklere aykırı olanlar zaten işletilemiyor. 90 öncesi araçlar da muyene edilmek zorunda ancak emisyon değerleri yüksek ise muayene edilmeyecektir ki genelde 80'li 90'lı yılların izin verilen emisyon miktarları ile günümüz değerleri (Avrupa'da en azından) farklıdır. Kyoto protokolü çerçevesinde önümüzdeki yıllarda bu emisyon değerlerinin daha da düşürülmesi üzerine anlaşmalar yapıldığı medyada bildirilmişti. Olaya objektif bakmakta fayda görüyorum.

Bahsettiğiniz kriterlerde olduktan sonra arabama çevreci motor taktırıp ruhsata bile işletirim. Ufak tefek çatlak, çiziklerden bahsedilmesi beni korkuttu.

Benzer içerikler