Vazgeçebileceğim şeyler konusunda ne kadar ileri gidebileceğimi merak ettim ve yakın zamanda benimle alakalı her şeyi içeren, güldüğüm video ve resimler, hoşuma giden duvar kağıtları, deep webten işime yarayacak/yaramayacak bir ton arşiv ve kitaplık, not ettiğim çeşitli metinler, şiirler, köşe yazıları, beğendiğim sözler, kendi sözlerim kendime ait doğduğum andan itibaren her yıldan resim ve video albümleri... Daha sayamayacağım çeşit çeşit beni yansıtan, sürekli yeni şeylerle güncellediğim içerikler vardı ve yaklaşık 100gb olan bu klasörü sildim. Şu an aşırı vicdan azabı çekiyorum ama belki de geçicidir ve gereklidir... Alım satım yaparak küçücük karlarla yıllar içinde topladığım pc mi satıyorum. Telefonumu satıyorum. Bilgisayarıma o kadar alıştım ki sıfır 4090 sistem verseler oturup düşünürüm yani, aramızda bağ var Neden bu kadar tiribe girdim diye merak ettiniz muhtemelen, askere gideceğim ve bu benim için aile evinden kopmak için iyi bir fırsat ayrıca geri gelme niyetim yok. O yüzden sahip olduğum ne varsa kopmam gerektiğini düşündüm, benimle hatırlanacak her şeyden vazgeçebilir miyim diye merak ettim ve bu cidden çok zormuş çünkü neden bilmiyorum ama zaman içinde sahip olduğum şeylere fazla anlam yüklemişim ve şimdi onlardan kopup yenilerine alışmak zorunda olmak... ya da hiçbir zaman onlar kadar iyilerine sahip de olamayabilirim. Hiçbir zaman 3bin şarkıyı tekrar bir araya getiremeyebilirim, o fotoğraflar ve videolar bir daha asla geri gelmicek zaten. Altı üstü bilgisayardaki bir klasör demeyin, herkesin değer verdiği saçma ya da mantıklı şeyler vardır, bir çocuğun oyuncağını hayatı pahasına koruması gibi, belki de hala çocuğum bu yüzden böyle hissediyorum... Uzun süre boyunca ona emek ettim ve o sanki bu dünyadan göçtüğümde arkamda bıraktığım izimmiş gibi, mezar taşımda yazan şiir gibi bir şeydi yani... Ne diyonuz? Ben kafayı mı yedim? |
Bildirim