Erdoğan Sisi'yi karşıladı RABİA ile de uğurladı

Özkannn yetiş defans lazım 

Her zaman ki gibi SIĞ muhalif kitle doluşmuş gene...Kendilerince muhalifçilik oynama devam kee.

Siyaset nedir bilmezler boş beleş konuşurlar. Keşke Atatürk'ü biraz örnek alabilseniz.

2 Sene önce ülkeni işgal eden Yunan Başbakan için Balo düzenliyor.

Hatta Tren Garına karşılamaya gidiyor !

ne için yapıyor bunları babasının hayrına mı ? Veya şahsi çıkar için mi ? Yoo tabii ki Ülkesi devleti Milleti için. Ama siz ne anlarsınız.

Özkan bak surdan git artık 😂

Ey sisi katil sisi demedim ey sisi katil gel dedim diyen ben miyim ulan şunun %1 muhalefet yapsaydı 50 defa gündem yapardınız

Yetişti de Freni kaptırdı  

Kuzey Kore ve Güney Kore 75 yıldır fiilen savaşta

Onlar bile el ele şu pozu verdiler.

-------

Sisi kimdir? 2-3 ticaret anlaşması imzaladık mı aramız pamuk gibi olur.  

Eyyyyy sisi 

Büyük lokma ye büyük laf etme diye boşuna atalarımız söylememiş.Türkiye'nin 20 yıldır yaşadığı başarısız dış politikanın altında bu sözün doğruluğu defalarca ispat olunmuştur.

Daha iki sene öncesine kadar 'Muhalefeti Sisi destekliyor','Seçimlerde Sisi mi yoksa İmamoğlu mu ya da Yavaş mı? diyeceksiniz' derken kimse ülkenin çıkarlarını düşünmüyordu.Dış politika sonuna kadar iç siyasete malzeme yapılıyor ve muhalefet 'ülke düşmanı' olarak lanse ediliyordu.Şimdi farklı bir politikaya dönüldüğü için bu durumu savunmak maksadıyla yine bu başarısızlığı önemsizleştirme ve meşrulaştırma yoluna gidiyorlar.

Öte yandan bir de bu başarısız dış politikayı Türkiye ve Yunanistan arasındaki normalleşme süreci ile kıyaslayan tipler var ki tam evlere şenlik durum.Halbuki daha birkaç sene öncesine kadar Türkiye ve Yunanistan arasındaki normalleşme sürecini en çok eleştirenlerde gene bunlardı.Şimdi işlerine geldiği için bu durumu sahiplenerek mevcut başarısız dış politikaya kılıf uydurma gayreti içerisine girmişler.

Şaşırdık mı?Elbette hayır...

Peki Kurtuluş Savaşından sonra Türk ve Yunan ilişkileri nasıl normalleşti?Hangi taraf ilk adımı attı?

Türkiye ve Yunanistan arasındaki normalleşme süreci 1928'de Yunanistan Başbakanı Venizelos'un 30 Ağustos Zafer bayramını dönemin Türkiye Başbakanı İnönü'ye gönderdiği 'tebrik mektubu' ile başlar.Yani ilk adım Yunanistandan gelir.Zaten Yunanistan'ın Türkiye'ye yanaşmasının nedeni o dönem İtalya'da yükselişe geçen Mussolininin Yunanistan üzerinde toprak iddiasında bulunmasıydı.Benzer toprak isteklerini Türkiye içinde yapıyordu.Bu nedenle Türkiye'de Yunanistan'ın yakınlaşma girişimlerine karşılıksız kalmamış ve ilişkileri İtalya'ya karşı bir ittifaklık kurabilmek için düzeltmeye başlamıştır.Ancak burada çaresiz ve muhtaç kalan taraf Türkiye değil Yunanistandır.Hatta Yunanistan başbakanı Venizelos Atatürk'e iyice yaranabilmek ve dostluğunu kazanabilmek için Atatürk'ü nobel barış ödülüne dahi aday göstermişti.

Dahası Kurtuluş Savaşından sonra Türkiye ve Yunanistan arasındaki görüşmelerde Yunanistan Lozan Anlaşmasını 1923'te imzalayarak Türkiye'nin toprak bütünlüğünü kabul eden ve Türkiye üzerinde tüm hak iddialarından vazgeçen taraf konumundaydı.

Toparlayacak olursak;

1-Türkiye , Yunanistan'a değil Yunanistan Türkiye'ye muhtaç olduğu için ilk adımı Yunanistan atmıştır

2-Yunanistan 1923 Lozan Anlaşmasını imzalayarak Türkiye üzerindeki tüm haklarından vazgeçen devlet konumundaydı

3-Yunanistan,İtalya'ya karşı bir müttefik aramaktaydı

Durum buyken şuanki Türkiye ve Mısır normalleşmesini benzer görmek anakronizimden başka birşey değildir.Zira şuanki Türkiye ve Mısır normalleşmesinde;

1-İlk adımı Sisi aleyhine büyük sözler söyleyen Türkiye atmıştır.

2-Mısır'da Türkiye'nin desteklediği 'Müslüman Kardeşler' üyelerine karşı herhangi bir iyileştirme yapılmamıştır

3-Türkiye,Yunanistan'a karşı 'mavi vatan' politikamız için Mısır'ın desteğini alabilmek arzusundadır

Yani bu normalleşmede eli güçlü olan ülke Mısır'dır desek yanılmış olmayız.

Türkiye ve Yunanistan normalleşmesinde tüm avantaj ve insiyatif Türkiye'nin elindeyken;Türkiye ve Mısır arasındaki normalleşmede tüm avantaj ve insiyatif Mısır'ın elindedir.

Bunun olmasının nedenide en başta söylediğim 'Büyük lokma ye büyük söz söyleme' anlayışının 20 yıldır terkedilmiş olmasıdır.Dün iç siyasette sonuna kadar kullanılan dış politika meseleleri işte böyle canımızı sıkacak durumlar meydana getiriyor.

Kırmızı halı eksik diyecektim ama onuda eksik etmemiş malum güruh.

Gerçekten Çocuk gibisiniz . Muhalifçilik oynamaya çalışan ergen gibi davranıyorsunuz.

Zamanın ruhu diye bir şey vardır. Devlet yönetiyor adamlar sizin gibi muhalifçilik oynamıyor.

Devlet çıkarı varsa yarın öbürgün Esad ilede görülür. Devlet çıkarlarına ters iş varsa gerekirsa Rusya ile bile Savaş durumuna geçibilir. Zamana ve devlet çıkarına bakar işler.

Siz dünyadan bir haber olduğunuz için sığ muhalifçilik yapmaya devam edin.

Sisi darbecimidir darbecidir. Seçilmiş hükümeti darbe ile devirmişmidir devirmiştir. Ama ülkesinde darbe sonrası en az 3 kere seçim oldu ve her defasında adam kazandı. Kendi ülkesi halkı hayatından memnun ise darbeciden memnun ise BİZE NE ARTIK. Yok illaha karşı çıkmak için karşı çıkmak istiyorsanız siz devam edin bu kafa ile. Ve dünyada ülkeler arası ilişkiler öyle gitmiyor.

Biz alışığız geri viteslerine

"Bi taraf olmayan bertaraf olur"

R.T.E.

Özkan bazen sükut iyidir, kendini zorlama. Kimse sisi ile niye görüşüldü demiyor. Kimse Esed ile görüşülmesine de karşı değil. Herkes ülke menfaati gereği herkesle görüşülmesini savunuyor. 10 sene önce de bunu söylüyorduk, 15 sene önce de. Hafızamız çok taze, neler oldu, neler söylendi hatırlıyoruz.