Eşim öğle yemeğine giderken düştü burnunu kırdı! Patronu apar topar eşimi kovdu! Bu iş kazasımıdır?? (4. sayfa)

Öncelikle geçmiş olsun. Benim şahsi görüşüm iş kazası olmadığı yönünde. Her iş veren çalışanına yemek sağlamak zorunda değil. Ayrıca yaşanan kazada hata belediyenin (büyük çoğunlukla) ve eşiniz. Sigorta mevzusuna gelecek olursak sigorta yapmaması büyük bir hata sigorta işlerine pek hakim olmadığım için işbaşı yaptığı günün öncesinde sigorta kaydı yapılabiliyor mu bilmiyorum fakat teknik olarak daha başlayalı birkaç saat olmuş daha mesai bile bitmemiş sigorta kaydını o günün sonuna kadar yapması gerektiği ile ilgili bir kural olabilir. Bu tamamen benim iyi niyetli görüşüm yine de işveren kaza sonrası eşinizin durumunu bile sormayarak kötü niyetini belli etmiş. Kesinlikle bir avukata danışmakta fayda var. Sevgiler.

Kurumsal bir firmadayız, çay molasına çıktık. İş yerinin bahçesindeki çay ocağında çayı aldık 5 metre öteye oturmaya giderken arkadaşımın eli titredi ve sıcak su parmaklarını yaktı. Revire gidip biraz krem sürdür dedik. Revire girince, iş kazası tutanakları, önleyici formların doldurulması, taşaron firmaya bilgi geçilmesi falan filan bir sürü iş çıktı. Arkadaşı da bırakmıyorlar. Yahu yetiştirecek işlerim var, tamam olmadı bir şey, gidiyorum ben diyor. Olmaz diyorlar:)

Öğle yemeği arası vermek zorunda ama. Bu yemek için de şirket içerisinde bir imkan sunmuyorsa dışarıya çıkışlardaki sorumluluk da iş verende olabilir (bilmiyorum).

Fakat sigortanın ilk günün akşamı diye bir şey olacağını hiç sanmıyorum. Sigortası olmayan adamı kapıdan içeriye bile sokmamaları lazım.

Geçmiş olsun, anladığım kadarıyla işyeri sınırları içerisinde olmamış, mahkeme illiyet bağı kurarsa iş kazası kabul edilir. İşten çıkarmaya hakları elbette var, şirketin işlemesi için yerine başka birini alması gerekiyor, zaten deneme aşamasındaymış henüz. Objektif olarak düşünmemiz gerekiyor, kasti bir durum yok, işyeri kaynaklı bir durum yok. Sigorta yapmadıkları için ceza yiyeceklerdir.

Yasal olarak yemek verme zorunluluğu yok, sadece 7,5 saat çalıştırıp 30 dakika mola verdirmek zorunda. Tabi bu durum ülkede pek olması gerektiği gibi ilerlemiyor ayrı konu.

Evet. Ama demek istediğim "mola"lar da iş zamanından sayılıyor olabilir.

Hayır, adı üzerinde, mola. Ancak illiyet bağı olduğu için mahkeme iş kazası kabul edebilir diye düşünüyorum.

"Bence" "sence" diye muhabbet etmeyeceksek forumda ne işimiz var 

Bizim burada yazdıklarımıza göre şekillenmeyecek zaten olay 

Yaşanan olay iş kazasıdır.

Evet işveren yemek hizmeti vermek zorunda değildir. Ancak insan çalışma süresi içerisinde yemek yemek zorundadır. Eğer işveren yemek hizmeti sağlamıyorsa, bu ihtiyac dolaylı olarak çalışanın dışarıda yemek yemesiyle sağlanmış olur, bu da "iş nedeniyle işyeri dışında" (yemek yemek için dahi olsa) kabul edilir. Bu durumda hastane masrafını işveren karşılamak durumunda olsa da, bu kaza sonucu ortaya çıkan mağduriyetteki tazminattan vb. işveren sorumlu değildir. Çünkü geçirilmiş olan kazada çukurun kapatılması vb. alınabilecek önlemler işverenin sorumluluk alanında değildir. Böyle olaylarda kusurlu olan tarafa normalde rücu edilir, örneğin gittiğiniz restoranda kaza geçirseydiniz bu iş kazasıydı ama olay günün sonunda restorana rücu edilecekti, onların sorumluluk alanında olduğu için. Tabi kazada çalışan asli kusurlu çıkarsa tazminat hakkı zaten ortaya çıkmayacaktır.

Sigorta konusunu herkes dile getirmiş zaten işveren kusurlu.

Zalim patron yorumu geldi.

işe giderken servise binip ve servisten inene kadar olan olaylar iş kazası niteliğinde değerlendirilmektedir.

Eşiniz işe başladıgı kameralar ve kişilerle ispatlanabilir. Sonuc olarak işe evrakları teslim edip girdikten sonra şirketin himayesindedir.

İş yerinden ayrılırken bir yere giderken iş kazası iş şirketi dışında yaşanıyorsa görevlendirmesi olmak zorundadır. Yemek oldugu için bu olmayabilir.

Bu noktada iş yerinin işe başlarken iş güvenliği eğitimi almış olması gerekmektedir.

İş yerinde yemek yiyecekken iş yeri giriş çıkış kartını okututtumu yada hakkında izin yazılıp iş yerinden cıktı göstermemelerine dikkat edin.

Bende iş kazası geçirdim sağ ayağımı kırdım ve sol ayagım ezik içinde 30 günlük raporumun 26 ıncı günündeyim. İş kazası tutanagı tuttuk ve iş kazası olarak geçirdim kayıtlara.

Kesinlikle iş kazasıdır. Bir avukata verin hakkınızı alsın.

Deneme diye bir olay yok sen çalışmaya başladığın an sigorta yapması lazım yoksa başları ağırır bu yüzden etraftaki o güne ait kamera kayıtlarını bulup dava açın hemen hem ödediğiniz hastane masrafları yanlış hatırlamıyorsam birde tazminat açma hakkınız doğuyor

Bende bi iş veren olarak cevap vereyim.

1 kişi işe alınmaya karar verildiğinde aynı gün zaten işe başlayamaz. Sigortaya hemen başvurulup 1 gün sonrası için sigortalı yapılır. işçi iş kapısındna içeri girdiği anda sigortalı olarak işe başlamalıdır. deneme süresi vs gibi zamanlarda sigorta yapmama gibi bi olay yoktur.

işçi sabah mesai başlamasından , akşam mesai bitimine kadar iş yeri sorumluluğundadır. Bu süre arasında ayağı takılıp yere bile düşse iş kazasıdır.

bir gün bi personelimiz mesai saatinde hastane için izin istedi. hastaneye giderken yolda ayağını burkmuş . şirketin avukatına bu konuyu sorduğumda iş kazasıdır demişti.

konu hakkındaki yorumum iş veren işçiye sigorta yapmamış , yeni işe başladı diye sigorta yapsa bile en erken 1 gün sonrasına yapabileceği için direk işçiden kurtulma yoluna gitmiş. allahından bulsun.

Mola yada yemek ile ilgili kısımlardan bir şey çıkmaz. Fakat 4 günlük çalışan olarak ilk günden itibaren sigorta başlamalıydı ve dolayısıyla masraflarda sigorta üzerinden hallolmalıydı. Şu durumda sigorta başlamadığı için şirkete ceza çıkar, siz de şikayetinizle masraflarınızı alırsınız. İlk sayfa da bir arkadaş güzel ve düzgün uzun bir yazı yazmış, onu ilettiğiniz de zaten şirket sorumluları biraz akıllıysa hiç uzatmadan masrafları karşılamayı teklif ederler. Yoksa sizin masraflar harici kazanan gene devlet olur.

Hastaneye gittiğinizde iş kazası olduğunu belirtmişsinizdir inşallah. Sgk'ya haber verip, durumu çağrı merkezine detaylı şekilde aktarın, konu çözüme kavuşur.