Şimdi Ara

Hayata karşı olumsuz bakış açıları yasaktır.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
50
Cevap
2
Favori
1.457
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
9 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bu kültürel bir normdur ve dünyanın her yerinde aynıdır. İnsanların büyük çoğunluğu sadece yaşam masraflarını karşılamak için hayatlarını satarlar. Hayatın yaşamaya değmediğini düşünseler bile, bunun hakkında konuşamazlar. Çünkü öğrenilmiş davranış kalıpları içinde değildir. Yazılı olmayan kültürel normlar tarafından yasaklanmıştır.


    Bence bu forum bunu yapabileceğimiz bir kaç yerden biri. Tüm sorunların kişisel veya sosyal hataların sonucu olmadığını, hayatın doğal bileşenleri olduğunu, asla bitmeyeceğini ve evrenin kendisinin sorunlu ve entropik yapısından kaynaklandığını anladığınızda, tüm umutlarınızın sadece birer yanılsama olduğunu fark edersiniz. Tek gerçeklik ölüm ve boşunalıktır. Umut bir tür sarhoşluktur. Dinler ve tüm kültürel normlar, sadece bu gerçeği örtbas etmek için milyonlarca yalandan yaratılmıştır. O kadar güçlü ve mutlak bir gerçektir ki, onu gizlemek için kaç tane yalan söylendiğini bile sayamayız.


    Neden? Sadece temelde boktan olduğunu bildiğimiz bir varoluşta nefes almaya devam edebilmek için. Bu aslında baştan başarısızlığa mahkum anlamsız bir meydan okuma gibi görünüyor. Mantıklı değil. Bir gün evren bile ölecek. O an geldiğinde sanki hiçbir şey olmamış gibi olacak. İşte anlamsızlık.








  • 1 gr umudum vardı o da gitti. Tşkler

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • cabriolet1981 kullanıcısına yanıt

    Rica ederim hocam ne demek.

  • Bakış açılarımızı ve algılarımızı olumluda tutmalıyız. Çünkü kaderimize etki ediyorlar.

  • vay be çok iyi yazmışsın hocam.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yazdıkların tamamen materyalist bakış açısıyla yazılmış, bilim görünümlü ama bilimsel olmayan laf salatasından ibaret. Hadi biraz somutlaştıralım. Sadece biyolojik evrim, gezegende hiçbir canlı yokken başta tek hücrelileri, sonra evrimle çok hücrelileri oluşturabilir mi? Saf materyalizm dogmasına göre (ki bu bilim değil) bunu mümkün kılar. Bir Tanrı olmadan Big Bang (Büyük Patlama) oluşabilir mi? Saf materyalizm inancı (bilim değil) mümkün kılar.


    Fakat Big Bang öncesi safhalar ve sonrası, Tanrı olmadan mümkün değildir. Sonuç olarak determinizm natüralist değildir. Arkasında Tanrı vardır.Senin gibi saf materyalizmi bilim zanneden hurafeciler yüzünden, Tanrı gerçeğini gençlerden gizleyerek, onların beyinleri saf materyalizm öğretileri ile yıkanıyor ve onlar gerçekten kainatın, evrenin nihilist olduğunu zannediyorlar.


    Halbuki kuantum dünyasında ve makro dünyada Tanrı olmasaydı, tamamen hiçlik ve atomun bile olmadığı bir gerçeklik modeli ortaya çıkardı.


    21.yy gençlerini inançlardan saptırmak için yaratılan materyalist belgesellerden uzak durun gençler (S.hawking,R dawkins)



    @SUBJECT 101 @Mobidik




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ErgoProxy19 -- 17 Kasım 2024; 6:23:29 >




  • Yaratıcıya inanan bir panendeist olarak Muho'nun kitabında yazanlara inanmamaktan dolayı insanların kendine ateist dediğini düşünüyorum. Biraz düşünseler ateist değil de dinsiz agnostik olurlardı.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Muhammed Peygamber'in yazdıklarında saçma bir şey yoktur, çünkü kendisi yazmamıştır. Tanrı ne emrettiyse melekler aracılığıyla elçisine onu yazdırmıştır. Muhammed, Kuran'da Tanrı tarafından azarlanır ve inançsızlara karşı sadece "dine zorbalık yoktur" talimatı gelmiştir. Türkçeye çevirisini çok kötü yaptılar. Bu sebeple milyonlarca insanı anlamsız, yanlış çeviriler ile semavi dinlerden soğuttular.


    Kuran'ı anlamak için kadim Arapça eğitimi alman ya da iyi bir çeviri yapan birini bulman gerekiyor (Edip Yüksel, Elmalılı Hamdi, Yaşar Nuri Öztürk).



    @Koca Çük




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ErgoProxy19 -- 17 Kasım 2024; 6:43:33 >
  • ErgoProxy19 kullanıcısına yanıt
    Hayatımda 3 tefsir bitirdim, 3'ünü de yazmışsın. :)

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu arada Tanrının Muhammed peygamberi azarladığı ve uyardığı ayetleri paylaşıyorum. 


    Yunus Suresi 99. ayet


    "Ve lev şâe rabbuke leâmene men fîl ardı kulluhum cemîâ(cemîan), e fe ente tukrihun nâse hattâ yekûnû mu'minîn(mu'minîne)"

    Türkçe meali:


    "Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. O halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın?"

    Bu ayet, Peygamber'e insanları İslam'a girmeleri için zorlamaması gerektiğini, hidayetin Allah'tan geldiğini ve insanların kendi özgür iradeleriyle inanmaları gerektiğini vurgulamaktadır.


    Bu ayet, daha önce bahsettiğimiz Bakara 256 ("Dinde zorlama yoktur") ayetiyle beraber, İslam'da inanç özgürlüğünün temel dayanaklarından biri olarak gösterilir.



    Muhammed Peygamber'in azarlandığı ayetlere örnek olarak:


    • Abese Suresi'nin ilk ayetleri (Görme engelli birine yüz çevirdiği için uyarılması)
    • Tevbe Suresi 43. ayet (Bazı münafıklara izin verdiği için uyarılması)
    • Tahrim Suresi'nin ilk ayetleri (Kendisine helal olan şeyi haram kıldığı için uyarılması)




  • adminden ricam konuyu silmeyin konuya dini mesaj yazanların mesajlarını silin

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • konu İslam konusu değil.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Din ile bilim çelişmezler.Bilim insanın primattan geldiğini değil primat ile dna'ları benzer olduğunu anlatır.Primatı yaratanda insanı yaratanda Tanrıdır.Din ile bilim arasında çelişki yoktur. 


    Bu sebeple Tanrıya başkaldırmanın anlamı yoktur.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ErgoProxy19 -- 17 Kasım 2024; 8:35:56 >
  • ErgoProxy19 kullanıcısına yanıt
    üstad uçuracan güzelim konuyu aman diyim :) din çok konuşulunca adminler kızıyo :)

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 01001101 kullanıcısına yanıt

    Kendi beynini çıkarıp yerine 1.500 yıl önce yazılmış bir kitap takmış biriyle tartışmanın bir manası yok. Her şeyin bir yaratıcıya ihtiyaç duyduğunu düşünüyor Tanrı nasıl oldu o zaman diyeceğim bu sefer de diyecek ki o hep vardı  Yani kısaca kendisini engellememi rica etmiş ben de kırmadım engelledim tabii. O kadar toksikler ki ne tartışma adabı var ne de ortada kendi fikri var.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Bu kültürel bir normdur ve dünyanın her yerinde aynıdır. İnsanların büyük çoğunluğu sadece yaşam masraflarını karşılamak için hayatlarını satarlar. Hayatın yaşamaya değmediğini düşünseler bile, bunun hakkında konuşamazlar. Çünkü öğrenilmiş davranış kalıpları içinde değildir. Yazılı olmayan kültürel normlar tarafından yasaklanmıştır.

    ben hayatta şunu gördüm: kitleler bi şeyi yapıyolarsa, o yapılan şey dayatılmış olamaz. mutlaka içgüdülerinde onu yapmaya yönelik bi eğilim vardır.

    mesela şöyle derler: "Batı'nın kapitalist akımı kadını metalaştırdı, kadına açık giyinmesi gerektiği öğretildi" ben de diyorum ki: kadının içgüdüsünde bu olmasaydı, kimse kadına bunu dayatamazdı.

    şimdi biz gerçek hayatta kitlelere bakıyoruz. insanlar kendi aralarında olumsuz konuşmak istemiyolar. olumsuz konuşanları dışlıyolar. bütün toplumlarda bu böyle. demek ki bu içgüdüsel birşey.

    hatta şunu söyliyim: konuşmak = overrated. koduşulan ve yazışılan şeylerin içeriğine kimse bakmıyo. senin ne dediğinin hiçbir önemi yok. insanların birbirine yaklaşımları tamamen şunlara göre şekilleniyo:

    1- sen kimsin (kimlik)
    2- sen ne yapıyosun (iş)
    3- vücut dili, mimikler

    kimlik dediğim şey = senin mal varlığın, fiziksel gücün
    iş dediğim şey = mesela futbol takımı hakem katliyamına uğrayıp kaybettiğinde kimse o takımın şikayetini dinlemiyo çünkü "başarılan iş yok" (maç kaybedilmiş) ama daha az hakem katliyamına uğrayıp maçı kazansa bu sefer o takımın şikayetini herkes dinliyo.

    yani senin ağzından çıkan sözlerin hiçbir önemi yok.

    ve bu çok normal. çünkü insanlık evrimleşirken "dil" yoktu. aynen hayvanlar gibi biz de birbirimizin mimiklerine, fiziki gücüne, ve başardığı şeylere bakıyoduk. o dönemden beri binyıllar geçti ama bizim genetiğimiz pek değişmedi. günümüzde de sözcüklere umursamıyoruz.

    tiktok videolarında eleman bi hareket koyuyo, arkasına havalı müzik koyuyo, müziğin tonundan ve yapılan hareketten mesajı veriyo. herhangi bir yazı yazmasına gerek yok.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Tek gerçekliğin ölüm ve boşunalık olduğu ve varoluşun anlamsız olduğu iddianız bence zannettiğiniz gibi mantıksal değil duygusal bir yaklaşım. Dinleri eleştirip, gerçekliğin başka bir şey olduğunu iddia etmeniz bir çelişki. Çünkü siz de dinlerin yaptığı gibi gerçekliğe dair bildiğiniz şeylerden atıf yapma ihtiyacı hissediyorsunuz. Elbette bu doğal bir ihtiyaç ve yanlış değil ancak bu aşamada eleştirdiğiniz şeylerden daha tutarlı davranmış olmazsınız.

  • ErgoProxy19 kullanıcısına yanıt

    Sizi çok ön yargılı buldum. Materyalist bakış açısı bana göre değil. Bilimsellik kaygısı da yok. tamamen spiritüel bakış açısı içeriyor. Kendinizi biraz da bu yönlerde geliştirdikten sonra daha sağlıklı yorumlar yapabilirsiniz belki de.


    Nerede demişim Tanrı yok diye. Sanrı içinde misiniz?


    Senli benli sataşmalı üslup, karşısındakine saygısızlık olduğu gibi, kendine saygı eksikliğinin de bir kanıtı.


    Görünen o ki egonuza da biraz hakim olmanız gerekiyor.

  • Mobidik kullanıcısına yanıt

    Temelde farklı şeyler düşünsek de yazılarınızı okumaktan ve aynı ortamda bulunmaktan hep memnun olmuşumdur hocam teşekkürler  

  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.