İş Dünyası Neden Berbat Bir Yer

Çalıştığım şirkette benimle aynı pozisyonda çalışan bir abim vardı, adamı severim fakat işi kaytarma konusunda veya prosedürlere uyma konusunda çok kafasına göre takılır. Bu adamın yabancı dili yok ve normal şartlarda C1-B2 düzeyinde İngilizce olan pozisyona terfi ettirdiler.

Torpil, mobing ve saçma sapan şeylerle dolu bu düzenden nefret ediyorum. Üç kuruş para için köle gibi çalıştırılırsınız. İster teknisyen olun mühendis olun ister başka bir şey fark etmiyor.

22 sene evvel çalıştığım çok uluslu firmanın bölge müdürü beni sevmezdi.

Çünkü 10 günde bir yapılan bölge toplantısı sonrası akşam vakti bütün erkek elemanları toplar İstanbul' un lüküs bir otelinin roofr barına götürürdü.

İçkinin sebille aktığı vur patlasın çal oynasın eğlencelere ben katılmazdım, üstelik müdür masrafları kendi ödediği halde.

Hiç unutmam bir seferinde Bakırköy Ccrowne Plaza' da böyle bir toplantıya katılmak zoruna kalmıştım.

Mekana gelen güzel alımlı ekmekçi kadınlardan bizim elemanların gözünü alamadığını farkedince "İstediğinizi seçin, odayı ben açarım" demişti.

Bu yüzden ne zaman bir bölge toplantısında bir mevzuya sinirlense sebep yokken bana bir hışımla döner "Cemil seni kovacağım" derdi.

Elemanlar da bu durumla "Mazlumu getiriiin bana" diyerek alay ederlerdi.

Yine bir bölge toplantısı sonunda müdür "Cemil !" diye seslenince "Başlıyor yine fırça" diye içimden geçirdim.

Müdür: "Haftaya Paris' ten Medikal danışman Mösyö Theron gelecekmiş, içimizde en iyi İngilizcesi olan sensin, senin yanına gönderirim ikili çalışma yapın" dedi.

Müdürün bahsettiği tarihte İstanbul Levent' de bulunan şirket merkezinden Mösyö Theron' u aldım.

60' lı yaşlarında güler yüzlü sempatik biriydi.

Mösyö Theron' a öncelikle durumu anlattım;

"Bugün programına göre 15 doktor ve 5 eczane ziyareti yapacağız"

"Çok iyi ben de böylece nasıl çalışma yaptığınızı görebilirim"

İstanbul' un Çağlayan, Kağıthane, Maslak ve Küçükçekmece bölgelerini gezdik bütün gün ve proıgrama harfiyen uyduk.

Ziyaretlerde medikal danışmanı gören doktorlar ilgili davrandılar, hatta ben doktorla medikal danışman arasında tercümanlık yaptım.

Sıradan İngilizce tercümesinden ziyade medikal tercüme yapabilmek zorlayıcıydı ama sorunsuz tercüme gerçekleştirdim.

Günün sonunda Mösyö Theron' u kaldığı Beşiktaş Conrad Hotel' e bıraktım.

Arabadan inerken benden o gün çalıştığım broşür ve maateryalleri de alıp Lobbye gelememi rica etti.

Lobby' de Mösyö Theron bana broşürleri tek tek sordu:

"Bu broşürde bu mesaj var ama sen şu doktorda bundan hiç bahsetmedin?"

"Çünkü o doktor bitkisel eksratlara inanmıyor bu yüzden bitkisel olduğuna dair vurgu yapmadım"

şeklinde mülakata aldı beni.

Yarım saat 45 dakika sonr Mösyö Theron "Seninle çalışmaktan keyif aldım" diyerek gülümsedi.

"Ben de sizinle çalışmaktan keyif aldım, gelecek ziyaretinizde yine beklerim, sizi sorun yaşadığım yerlere götürmek isterim"

"Elbette..."

Ardından oteli terk ettim.

Yaklaşık 1 hafta sonra şirket merkezinde yapılan bölge toplantısından dağılırken asansörde genel müdür ile karşılaştık, normalde genel müdürü nadiren görürüz.

Beni görünce "Cemil Bey Mösyö Theron size teşekkür etmemi istedi, çalışmaktan keyif almış" dedi.

Bu olay şirkette kariyer yapmak için bana bir fırsattı.

Kısa bir süre sonra başka bir firmadan ürün müdürlüğü teklifi geldiği halde bu olay nedeniyle red ettim, zira kendi firmamda yükselebilirdim.

Derken bizim firma kimsenin beklemediği sürpriz bir şekilde bizden kat ve kat büyük olan ve Dünya' da ilk 5 içinde yer alan diğer firmayı satın aldı.

Tüm çalışanlar gibi ben de bunu fırsat olarak görüyordum, ne de olsa satın alan bizim firmaydı.

Çok geçmeden işten kovuldum ve orayı terk ettim...

Meslek nedir ?