Şimdi Ara

Kuran'ın kağıda geçirilişi ve hakikat nedir?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
151
Cevap
1
Favori
6.601
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Elhamdülillah Müslümanım, son zamanlarda bu ve bir takım şeyler kafama takılmaya başladı ancak. Denir ki peygamber dönemde kitap haline getirilmemiş. Vefat ettikten çok sonra bir takım hafız grubu tarafından oluşturulmuş, Ebubekir döneminde. Sonra Hz Osman döneminde çoğaltılmış filan.


    Hani Hristiyanlara hep deriz ya İncil değiştilmiş, onu 4 kişi yazmış ne kadarı gerçek olabilir ki? Diye, e aynı olay bizde de yok mu şimdi? Hafızlar da insan sonuçta nereden emin olabiliriz ki tümüyle aynı olduğu?


    İkincisi bilinir ki Hz Ebubekir, Hz Muhammed'in cenazesine katılmamış çünkü hemen başa geçmek istemiş.

    İslamın daha doğuş aşamasında, üstelik peygamberin en yakınlarından birinin bu iktidar çabasına bakar mısınız? Ya bu iktidarını güçlendirmek için... Ne bileyim?


    Üçüncüsü tabi ki Emeviler dönemi. Bu dönem dışa kapalı, içe dönük gerçekleşmiş. Zaten İslamın kuruluş dönemi hakkında da dış kaynaklardan çok bilgi yok. Bu Emeviler'in Işid tarzı politikası, kendi iktidarları uğruna her şeyi yapabilecek olmaları... Bu Emeviler yüzünden ister istemez şüphe doruk noktasına çıkmıyor değil?

    Son olarak da daha Hz Peygamber vefat eder etmez, kendi yakınları bile savaşlara karışmış. Sürekli iç savaş olmuş. Şunu aklım almıyor, Kuran'ı Kerim Hz Muhammed vasıtasıyla iniyor ancak yıllar sonra Hz Muhammed in eşi ve damadı savaşıyor??? Düşünsenize o bölgeyi ıslah etmek için kutsal kitap iniyor, peygamber vefat eder etmez o bölge yine karışıyor, inanılmaz iktidar savaşları oluyor iğrenç. Halife dediğimiz adamlar iktidar uğruna savaşıyor.

    Yani ne bileyim, size de garip gelmiyor mu peygamber vefat eder etmez bu kadar karışması ve hâlâ devam etmesi üstelik son kitap olarak onaylanması? Madem öyle niye hiçbir çağ alamadılar? Bir dönem Farabi'ler hiç kuşkusuz oldu ancak o olaylardan asırlar sonra hatta Emeviler'den sonra oldu ve çok uzun sürmedi, sorması malum


    Aklımı kemiren bu şüphelere uygun ve tarafsız yanıtlar bekliyorum şüpheden kurtaracak



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi J.Valjean -- 24 Kasım 2015; 22:27:48 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Bizimde kafamıza takılanlar olmuştu. Birikti birikti; son olarak bu noktadayız...

    Atheism is the best.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: emc2xy

    Bizimde kafamıza takılanlar olmuştu. Birikti birikti; son olarak bu noktadayız...

    Atheism is the best.

    Ateizm daha da büyük muamma. Evrenin niye oluştuğunu, Big bangtan önce neyin olduğunu ve yokluktan varlığa nasıl geçtiğimizi sorduğumuzda takılıyorlar. Tanrı vardır bu hiç şüphesiz gerçek. 2+2=4 gerçeği. Çünkü Tanrı'nın varlığı akli bir sorgulama sonucu bulunabilir. Ancak hiçbir din öyle değildir çünkü dinler kalbe, imana dayandığı için akıl ile ulaşılamaz, kanıtlanamaz. Kanıtlansa zaten bilim olur.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: J.Valjean


    quote:

    Orijinalden alıntı: emc2xy

    Bizimde kafamıza takılanlar olmuştu. Birikti birikti; son olarak bu noktadayız...

    Atheism is the best.

    Ateizm daha da büyük muamma. Evrenin niye oluştuğunu, Big bangtan önce neyin olduğunu ve yokluktan varlığa nasıl geçtiğimizi sorduğumuzda takılıyorlar. Tanrı vardır bu hiç şüphesiz gerçek. 2+2=4 gerçeği. Çünkü Tanrı'nın varlığı akli bir sorgulama sonucu bulunabilir. Ancak hiçbir din öyle değildir çünkü dinler kalbe, imana dayandığı için akıl ile ulaşılamaz, kanıtlanamaz. Kanıtlansa zaten bilim olur.

    Tanrının varlığına akılla nasıl ulaşabiliriz? Klasik söylenen bişey var bu kadar mükemmel şey kendiliğinden oluşamaz. O halde bir yaratıcı vardır. Sen müslüman kültürüyle büyüdün o mantık çerçevesinde düşündüğün için tek tanrı vardır diyosun. Bu da sana mantıklı geliyor. Başka bi ülkede yetişen bu kadar şey kendiliğinden olamaz o halde tanrılar var diyo. Ne olacak şimdi hangisi doğru.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Kuran'ın kitap haline getiriliş süreci ciddi anlamda şaibeli bir süreçtir.

    Muhammed döneminde kitap olabilecek biçimde bir araya getirilmiş, sistemli biçimde tasniflenmiş bir belge yoktur. Kendisinin ölümünden bir süre sonra vahiylerin yazıldığı kemikler, deriler, yapraklar vs. orijinalliği sorgulanmadan toplanıyor, Zeyd bin Sabit görevlendirilerek iki şahit eşliğinde Muhammed'in aktardığı iddia edilen sözler kitaba yazılmak üzere kaydediliyor. Kabul edilen rivayet, ilk derlemenin Halife Ebu Bekir tarafından ortaya çıkarıldığı. Fakat daha sonra Halife Osman tarafından bir derleme meydana getiriliyor ve "resmi" kitap bu oluyor. Bu dönemde, derlemelere kaynaklık eden bütün materyaller ve diğer derlemeler yaktırılarak ortadan kaldırılıyor. Yine de, günümüzdeki kitapların bu "resmi" kitaba uyup uymadığı dahi oldukça şüphelidir. Çünkü o döneme ait olduğu kesin olarak belirlenmiş, kanıt niteliğinde bir belge de mevcut değildir. Bütün bir kitap olarak elde edilen en eski kaynaklar bu kitaplaşma sürecinden birkaç yüzyıl sonrasına dayanmaktadır.




  • Takip edelim bakalin ne mesajlar gelecek.Ozellikle forumda bazi vatandaslarin yorumlarini merak ediyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ayetlerin iniş sirasina göre kitaplaştirilmamasi en büyük problem bana göre, bunun sebebini de "daha iyi anlaşilsin diye" şeklinde aciklayanlar oluyor. Sen saygida kusur etmemek icin kuran i evin en yuksek yerine koyuyorsun, ama ayet sirasini kafana gore degistiriyorsun. Bana gore insan mudahalesi olmayan kutsal kitap yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Biri de şunu açıklasın. Ayetlerin indiği dönemde kitaplaşmamasına rağmen biz size bu kitabı indirdik tarzı ayetler var.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • J.Valjean kullanıcısına yanıt
    İlgi için teşekkürler.
    Benim kişisel bilgilerin çerçevesinde vefat ve sonrasını kapsar şekilde bir infisahın olduğu doğru. Ancak bu durum ayetlerle çelişmediği gibi beklenilmeyecek bir tutum da değildir.

    Rasul aleyhisselam dışındaki kimselerin onun kitaba uyması gibi bir tavrı ustlerinde taşıması mumkun değil. Zaten cennetle mujdelenen 10 kişidir.

    Bu açılardan ihtilafın hayrı talep edeni ile ihtilafla çıkar beklentisine girenler kesin sınırlarla ayrışmıştır.

    Aişe ali muhaveresi ise bizce tamamen yanlış bir şekilde lanse edilmiş bir durumdur. Aişenin efendimiz aleyhisselamın hanımı olduğu hususunu kesin bir şekilde kabul etmiyoruz. Bir ihtimal hz.alinin eşi olma ihtimali var ki o da zayıf bir ihtimaldır.

    Bu nedenle camel vakası tarihi bir gerçeği yansıtmamaktadır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Din konuları siyaset konusu veya ideolojik yaklaşımların, pozivitizm düşünce mantığı üzerinden değerlendirilemez. Sanki matematik problemi gibi olayı bir mantığa vurarak, yok şu şöyle o zaman bu iş yanlış demenin mantığı ne, kuranın musaflaşma süreci tarih bilgilerinize dayanarak yorumlanacak bir şey değildir, yani nerden baksan fecaat bir durum

    Örneğin "biz bu kitabı indirdik" diye bir şey nerde var kuranda,

    Kitap derken matbaada basılmış bir kağıt demeti anlarsan dükkanı kapat git

    Sadece bu örnek bile yeter,

    Amacınız!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi asau -- 25 Kasım 2015; 13:29:40 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: asau

    Din konuları siyaset konusu veya ideolojik yaklaşımların, pozivitizm düşünce mantığı üzerinden değerlendirilemez. Sanki matematik problemi gibi olayı bir mantığa vurarak, yok şu şöyle o zaman bu iş yanlış demenin mantığı ne, kuranın musaflaşma süreci tarih bilgilerinize dayanarak yorumlanacak bir şey değildir, yani nerden baksan fecaat bir durum

    Örneğin "biz bu kitabı indirdik" diye bir şey nerde var kuranda,

    Kitap derken matbaada basılmış bir kağıt demeti anlarsan dükkanı kapat git

    Sadece bu örnek bile yeter,

    Amacınız!

    İbrahim/1

    Elif lâm râ. Rab’lerinin izni ile insanları karanlıklardan nura; Azîz, Hamîd olanın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz kitaptır.


    1.elif lâm râ : elif lâm râ. Hurûfu mukattaa; mukattaa harfleridir. Kur'ân-ı Kerim'de bazı surelerin başında zikredilen özel (anlamlı) harflerdir.
    2.kitâbun : bir kitaptır
    3.enzelnâ-hu : onu indirdik
    4.ileyke : sana
    5.li tuhrice en nâse : insanları çıkarman için
    6.min ez zulûmâti : zulmetten, karanlıklardan
    7.ilâ en nûri : nura
    8.bi izni : izni ile
    9.rabbi-him : Rab'lerinin
    ilâ sırâtı : yola
    el azîzi : azîz olan, izzet sahibi olan
    el hamîdi : kendisine hamdedilen

    -----------
    Secde/2

    Tenzîlul kitâbi lâ reybe fîhi min rabbil âlemîn(âlemîne).

    1.
    tenzîlu : indirilişi
    2.
    el kitâbi : kitap
    3.
    lâ reybe: şüphe yok
    4.
    fî-hi: onda, onun hakkında
    5.
    min rabbi : Rabbinden
    6.
    el âlemîne : âlemler

    -----------------

    Kitap sözü geçtiğine dair iki örnek.(Daha çok var.) Bunları buldum, ileri derece Arapçam yok ama heryerde yazdığına göre...

    İndiğinde kitap değil. Peygamberiniz öldükten sonra kitap oluyor ama kitap sözcüğü geçiyor.

    Kitap kitaptır işte başka anlamlarıda mı var? :P



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi emc2xy -- 25 Kasım 2015; 13:39:45 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • emc2xy kullanıcısına yanıt
    Biz bu kitabı indirdik diye bir şey yok orda, orada bahsedilen durum şu, yani tefsiri şu

    Lehfi mahfuzda olan bu kitabı biz size belirli bir zaman içinde indirdik, kelimenin önünde parça parça anlamına gelen Edat takısı var, orada bu kitabı toplu olarak indirdik demiyor, orada bir kitaptan bahsetmiyor, ayet ayet gönderilen ilkelerden bahsediyor, orada matbaada basılmış gibi bir kitaptan bahsetmiyor, Allahın peygambere 23 yıl içinde vahyettiği ilkeler bütünlüğünden bahsediyor

    En basit mantık, bir kitap yazdın, ama daha basmadın yani kitaplaştırmadın, sen onun içindeki cümlelerden her gün bir tane twittera yazsan, 23 yıl sürse bu durum ve 23 yıl sonra birisi senin bu sözlerini kitaplaştırsa şimdi biz sana bunun bir yanlış bir kitap olduğunu mu söyleyecek, bu örneği ben de beğenmedim ama sana daha nasıl anlatsam anlaman için kitabın mantığını

    Mesela sen bir öndersin ve takipçilerine ilkelerini açıklarsın, her gün bir ilkeni açıklarsın ve bu 20 yıl sürse ve 20 yıl sonra evet benim ilkelerim bunlar desen işte bu senin kitabıdır, ortada fiili bir kitap yok, Kitap demek bu, belki anlatabildim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi asau -- 25 Kasım 2015; 13:59:41 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • asau kullanıcısına yanıt
    Üstat... Kitap kitaptır işte ne mantığı, neyi tartışıyoruz? :)

    Kitap Kelimesinin Etimolojisi :: Kitap sözcüğü Arapça bir sözcüktür. Aslı ketebe (yazmak) 'tan kitab (yazılı olan, yazılan)'dır.

    Ne ilkesi? Bildiğin yazılı metin anlamında işte. Ayetlerde geçende aynı.

    Kitaplar belli unsurlarıyla bir bütündür. Çeşitli yapıtlarada(taşa kazılı metinler gibi) kitap deniyor. Onlarda da ortada bir şeyler var sonuçta.

    Matbaa yok iken de vardı kitaplar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ve tabi ki diğer en büyük aklıma takılan sorun da şu, Kabe ve tavaf etme olayı? Kuran ısrarla tamamen putu yasaklamış ve putları yıkmışken, putculuk lanetlenmişken, Allah ile kulunun arasına hiçbir araç giremez, taştan yapıtlara gerek yoktur denilerek İslamın kuralları belirlenmişken, şirk koşmanın en büyük günah olduğu bilinirken; nasıl oldu da Kabe kutsal bir yapıt olarak günümüze kadar geldi, hatta bu yapıtı ziyaret etmek ve etrafında yedi kere dönmek İslamın 5 büyük şartından biri sayıldı?

    İslam uygarlığı ki sırf puta benzemesin diye resim sanatını yasaklamış, hoş görmemiş. Peki bu Kabe nasıl olur da hiç sorgulanmamış? Bunu çok merak ediyorum, acaba sırf para gelsin diye sonradan...?

    İbrahim peygamber döneminde inşa edilmiş yahut onarılmış olduğu biliniyor. Buna göre bütün ibrahimi dinlerde Kabenin kutsal olması gerekmez mi? Nasıl Kudüs kutsalsa? Hani değiştirildi desek nereye kadar ve niye değiştirilsin?

    Biraz haddimi aştığımın farkındayım lakin kafamı kurcalayan sorunları açığa çıkarmayıp kafamın içinde saklar durursam giderek daha büyük bir hâl alacağını da biliyorum. Bilgisi olan varsa bu konu hakkında ışık bekliyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Birazdan bazı vatandaşlar gelir " 19 vor tomom mo" demeye..
  • hayret forumun "Alimleri" konuya ya damlamamış ya da suskun
  • J.Valjean kullanıcısına yanıt
    Ev kavramını bildiğimi düşünüyorum. Arş ve kursu yaradanu tealanın mevkisi olarak adlandırılır.

    Temel manada arş ve kursunun golgesi kavramıyla da bu münasebet kurulur.

    Dunyevi bir mekanın hakka izfesi bir takım halli güç muşkul meseleleri ortaya koyabilir.

    Tavaf konusu ise dunyevi bir tutum değil. Özünde son kez manasına gelen bir tutumu sergilemekte.

    Donuşu esnasında taşlanmayan mesela dünyaya duşmeyen gok taşı gibi bir teşbih var. Başımıza taş yağdırmayan veya taşlanmış gokyuzunu bize zararsız kılan mealinde.

    Son kez bu işi yapan meali de uygundur. Daha önceden taşlanmış olan ve bu taşı atmaktan vazgeçen veyahut atılacak taşı son kez gideren kişi ya da anlayış.

    Zina edene taş atılmasını engelleyen bunu son kez yapan kişi ya da kimseyi anış şeklidir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Ev kavramını bildiğimi düşünüyorum. Arş ve kursu yaradanu tealanın mevkisi olarak adlandırılır.

    Temel manada arş ve kursunun golgesi kavramıyla da bu münasebet kurulur.

    Dunyevi bir mekanın hakka izfesi bir takım halli güç muşkul meseleleri ortaya koyabilir.

    Tavaf konusu ise dunyevi bir tutum değil. Özünde son kez manasına gelen bir tutumu sergilemekte.

    Donuşu esnasında taşlanmayan mesela dünyaya duşmeyen gok taşı gibi bir teşbih var. Başımıza taş yağdırmayan veya taşlanmış gokyuzunu bize zararsız kılan mealinde.

    Son kez bu işi yapan meali de uygundur. Daha önceden taşlanmış olan ve bu taşı atmaktan vazgeçen veyahut atılacak taşı son kez gideren kişi ya da anlayış.

    Zina edene taş atılmasını engelleyen bunu son kez yapan kişi ya da kimseyi anış şeklidir.

    Yanıt için teşekkür ederim lakin hiçbir şey anlamadığımı söylemek zorundayım, bilgisizliğime verin bu dil biraz ağır geldi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Ev kavramını bildiğimi düşünüyorum. Arş ve kursu yaradanu tealanın mevkisi olarak adlandırılır.

    Temel manada arş ve kursunun golgesi kavramıyla da bu münasebet kurulur.

    Dunyevi bir mekanın hakka izfesi bir takım halli güç muşkul meseleleri ortaya koyabilir.

    Tavaf konusu ise dunyevi bir tutum değil. Özünde son kez manasına gelen bir tutumu sergilemekte.

    Donuşu esnasında taşlanmayan mesela dünyaya duşmeyen gok taşı gibi bir teşbih var. Başımıza taş yağdırmayan veya taşlanmış gokyuzunu bize zararsız kılan mealinde.

    Son kez bu işi yapan meali de uygundur. Daha önceden taşlanmış olan ve bu taşı atmaktan vazgeçen veyahut atılacak taşı son kez gideren kişi ya da anlayış.

    Zina edene taş atılmasını engelleyen bunu son kez yapan kişi ya da kimseyi anış şeklidir.

    Bişey anladıysam arap olayım

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77
    ...Aişenin efendimiz aleyhisselamın hanımı olduğu hususunu kesin bir şekilde kabul etmiyoruz. Bir ihtimal hz.alinin eşi olma ihtimali var ki o da zayıf bir ihtimaldır.

    Bu nedenle camel vakası tarihi bir gerçeği yansıtmamaktadır.

    "kabul etmiyoruz" derken, bunu iddia eden kendiniz mi yoksa öyle birileri mi var?..
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.