Avrupa topluluğu çevre bakanlarının 21 Şubatta yaptıkları toplantıdan çıkan karar: 2012 yılına kadar otomobillerin kilometre başına emisyon hacimleri 120 gram seviyesine düşürülecek...
Şu sıralar hepimizin bir numaralı gündem maddesi küresel ısınma. Ama bu iki sihirli sözcük birkaç bildik kelime dışında kafamızda ki koca bir soru işareti olmaktan ileri gidemiyor. Gazetelerden okuduğumuz kadarıyla hepimiz az çok bir şeyler biliyoruz. Teorik olarak bizi çok büyük felaketler bekliyor. Buzullar eriyecek, deniz seviyesi 40 metre artacak, su kaynakları tükenecek. Bunlar hemen her gün gazetelerde okuduğumuz şeyler. Evet, doğanın dengesini fazlasıyla bozduğumuz bir gerçek fakat olaya birde şu açıdan bakmakta yarar var. Deniz seviyesinin yükselmesine bağlı olarak bundan 30–40 sene sonra İngiltere tamamen sular altında kalacak deniliyor. Ama bu İngiltere’nin umurunda bile değil. Hala Amerika ile Irak’ta amansız bir mücadele veriyor. Ayrıca dünya genelinde küresel ısınmaya karşı tek ciddi çalışmada Kyoto protokolü ki aralarında bizimde olduğumuz bazı devletler hala bunu imzalamama konusunda kararlılar…
Bu kadar siyaset yeterli sanırım. Gelelim Avrupa topluluğu çevre bakanlarının kararına. Avrupa’da yapılan ölçümler sonucu atmosferdeki zehirli gazların sadece %12’sinin otomobiller tarafından çıkarttığı biliniyor. Buna rağmen Avrupa topluluğu en göz önünde ki sektör olan otomotiv sektörüne saldırmayı tercih etmişler. Ama bu tercihin Avrupa’daki yankıları çok acı olmuş. Avrupa Otomotiv Üreticileri (ACEA) başkanı Sergio Marchionne:’Son 10 yılda yapılan yatırımlar üreticiler açısından çok önemli. Sektördeki karlılıkların bu kadar düşmüş olduğu bir dönemde yeni motorlar geliştirmek ekonomik olarak imkânsızdır, eğer bu standartlara uyum mecburi tutulursa sektördeki birçok üretici firma dramatik zararlar yaşayacaktır’. Marchionne’nin altını çizdiği noktalardan biriside yapılan yatırımlar. Özellikler son yıllarda hızla büyüyen Suv segmentine yapılan yatırımlar dudak uçuklatacak cinsten. Üstelik birçok marka Suv pazarına girmek için concept modeller üzerinde çalışıyorlar ve bu modellerin dev gövdelerini taşıyabilmeleri için kaputların altına kilometre başına 250-300 gram salınım yapan motorlar koyuyorlar. Durum böyleyken hangi güç bu markalara yapılan milyon dolarlık harcamaları çöpe attırabilir?
Bu durum sadece Suv segmentinde ki otomobilleri kapsamıyor. Emisyon hacmi her özelliğini bildiğimizi zannettiğimiz otomobilimizin gözden kaçan bir ayrıntısıdır. Biraz araştırma yapınca aslında 120 gram seviyesinin ne kadar acımasız olduğunu anlayabiliriz. Bir kıyaslama yapabilmek için birkaç tane otomobilin kilometre başına egzoz emisyonlarını paylaşıyorum;
Volkswagen Toureg:285 g/km Opel Corsa 1.2 :139 g/km Toyota Coroola 1.4 :166 g/km Volkwagen Golf :163 g/km
Tabloya bakınca karar insana şaka gibi geliyor. Günlük kullanımda en fazla tercih edilen otomobiller bile 120 g/km’nin yanından geçmiyor.
Eğer bu karar gerçekleşirse şüphesiz en derin yara Ferrari, Lamborghini, Aston Martin gibi sadece spor model üreten markalarda açılır. Çünkü uçuk emisyon değerleriyle caddelerde boy gösteren bu araçların hiçbir şekilde motor alternatifleri yok. Sizce 120 g/km’nin altında kalacak bir motoru olan Ferrari modeli üretilir mi? Zaten alınan şaka gibi kararla beraber kulislerde en çok konuşulan senaryo Ferrari ve daha birçok markanın iflas tehlikesi.
Bu kararın bazı çevre örgütlerinin gözünün boyamak için alındığı, gerçekleşmeyeceği ve kimse tarafından ciddiye alınmadığı çok belli. Öyle ki bundan 1-2 hafta önce bu şaka gibi kararı alan Avrupa Topluluğu Çevre Bakanları komisyonu’nun başkanı’nın bile emisyon hacmi 285g/km olan Volkswagen Toureg ile gezdiği ortaya çıktı…
Kerem Gök
bu başlığı yarım saat içinde sadece 8 kişi okumuş
Halbuki tartışmamız gereken önemli konulardan birisidir bu
Konuyu aktemur yazsa tartışılırdı. Biraz da toplama araçlardan bahsettimi tamamdır. Anladın sen onu Esas konular tartışılmaz genelde gırgıra kaçan konular ilgi görür. Önemli bir konu ama şimdiye kadar olmadı da şimdiden sonra mı araçlara fatura kesiliyor. Bunu anlamış değilim.
Yabbim herşeyi bilir, herşeyi yoluna sokar. Ben O'na inanıyorum.
Küresel ısınmanın en büyük rakiplerinden biri de dizel motor ve suvlardır. Yakında dizellerde bazı yerlerde yasaklanacaktır .
Volkswagen Toureg:285 g/km
( Abov. Satalım biz o halde )
Gerçekten büyük bir tehdit oluşturuyor ama kimse bunların farkında değil , yada olmak istemiyor.
Binek araçların ürettikleri karbondioksit biraz devede kulak kalıyor. iş makinaları, gemiler, termik santraller dururken neden binek otomobillere yüklenme ihtiyacı duymuşlar anlamadım. Sadece Türkiyedeki kömür santralleri her yıl 40-50 milyon ton karbondioksit üretmekteler.
quote:
Orjinalden alıntı: Ozdamar
Küresel ısınmanın en büyük rakiplerinden biri de dizel motor ve suvlardır. Yakında dizellerde bazı yerlerde yasaklanacaktır .
Volkswagen Toureg:285 g/km
( Abov. Satalım biz o halde )
Gerçekten büyük bir tehdit oluşturuyor ama kimse bunların farkında değil , yada olmak istemiyor.
Gelişmiş ülkelerin bir çoğunda farkındalar aslında.En büyük örneği İngiliz kraliyet ailesinde kullanılan tüplü araçlar .
quote:
Orjinalden alıntı: Furkan
quote:
Orjinalden alıntı: Ozdamar
Küresel ısınmanın en büyük rakiplerinden biri de dizel motor ve suvlardır. Yakında dizellerde bazı yerlerde yasaklanacaktır .
Volkswagen Toureg:285 g/km
( Abov. Satalım biz o halde )
Gerçekten büyük bir tehdit oluşturuyor ama kimse bunların farkında değil , yada olmak istemiyor.
Gelişmiş ülkelerin bir çoğunda farkındalar aslında.En büyük örneği İngiliz kraliyet ailesinde kullanılan tüplü araçlar .
Bizler kadar boşvermiş bir ırk yokki.
- Abi Dizeller Küresel ısınmayı tehdit ediyormuş - Amaaaaan! Boşver ölümlü dünya türkiyeye gelmez hem.