Yav arkadaş geçen gün bim den dondurma külahı aldım oğlum için birde dondurma. Eve geldik dondurmayı koyucam külahlar daha paketten kırık çıkıyor. elime bi aldım daha boş külahı tutarken dağıldı elimde. Aslında konu külah değil burada. Parasını vererek aldığım ürün bile elimde kalıyor. Arkadaş ucuz olabilir ki etrafımızda başka kaliteli market olmadığı için mecbur bu külahtan alıyorum fakat sonuçta o ürün dondurma konulsun diye üretilip satılıyor elimde boş bile dayanmıyor. Dediğim gibi konu sadece dondurma külahı değil tabi ki. Bir elektronik ürün alıyoruz 1 sene dayanmıyor. 1 tshirt e 300 lira para veriyoruz lwc da 3 ay sonra el bezine dönüyor. en ucuz ayakta mantar yapmasın diye marka diye kinetix ayakkabı bakıyoruz 1500 2000 tl oda beton gibi. Ayağı rahat ettirecek bi adidas nike puma vs ayakkabı istesek asgari ücretin 3/1 fiyatına geliyor. Yiyecek konusuna girmek bile istemiyorum. Kırmızı eti kurbandan kurbana görüyoruz. Onun haricinde çoluk çocuğun boğazından et protein girsin diye marketten alınan nugget sosis gibi şeylerin içinde neler olduğunu bilseniz gördüğünüzde kusarsınız. O büyük kıyma makinelerin içine düşen böcek fareler mi desem. açlıktan makinanın içine atlayan kediler mi desem. o çok kaliteli diye aldığımız güvendiğimiz markaların et bölümlerinde çalışan arkadaşlarımız söylüyor işte. Ülkede üretilen 1. sınıf ne kadar meyve sebze varsa yurtdışına gönderiliyor. Gürmar meyve sebze deposunda çalışan tanıdıklarım var bazen görüyorum o yurtdışı için seçilen meyve sebzeleri görseniz biz çamur yiyoruz dersiniz. O meyvelerin kokusu yanından geçerken geliyor. bize satılandan artık bırakın kokuyu, kimyasal tadı alıyoruz .. Araba motor alıcaz 1 araba bize 3 araba devlete gidiyor. tatile desen gidemiyoruz. Kendi ülkemizde bok gibi bir hayat yaşıyoruz resmen. Sanki 2.dünya savaşında bir esir kampına düşmüşüz gibi herşeyin en pahalı olanını en kalitesizini alıyoruz. İnsan psikolojisine iyi gelir diye bir hobiyle uğraşalım diyoruz vay sen kim hobi kim fiyatlar ateş pahası. Sadece köleler gibi sesini çıkartmadan evden işe işten eve gidip gelmemizi istiyorlar. Biz 3 kuruşa büyük fabrikalarda çalışırken, neredeyse tüm bu büyük firmalar sanki batıyorlarmış gibi gösterirken aslında nasıl hiç vergi ödemedikleri illegal nasıl işler yürüttüklerini buna rağmen devletin onlara nasıl göz yumduğunu (hala daha) Fakat biz bi vergi borcunu atladığımızda gece gündüz mesajlar ihtarlar geldiğini görüyoruz. Maaşları bile gününde yatırmazlarken, mesailere göz dikerlerken. zam yapmamak için bin takla atıp sanki batıyorlarmış gibi gösterdileri sırada nasıl servetlerine servet kattıklarını gördük..
Atalarımızın bizler daha rahat yaşayıp bu ülkeyi daha ileriye taşıyalım diye döktükleri kanların bedeli böyle bir hayat olmamalı. Her damlasında kan olan bu ülkeye kimin girip çıktığı belli değil. Ülkeye gelen sığınmacıya TÜRK evlatlarından daha çok devlet imkanı sağlandı. ARTIK DAYANACAK GÜCÜM KALMADI!!! EN PAHALI HAYATI EN REZİL ŞEKİLDE YAŞAMAYA GÜCÜM KALMADI!!! |
Bildirim