Şimdi Ara

Neden Kimse Okumuyor

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
2
Favori
727
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Umutla başlamişti herşey hüzünle bitmek zorunda olduğu gibi…Bir bahar sabahiydi, uyandiğimda anlamiştim aslında birşeylerin bugün ters gideceğini hatta inanir misin bugün yatağimdan kalkmakta zorluk çekmiştim.Her sabah bir şevkle sana uyanmak isteyen ben bugün kasvetli bir bahar sabahında uyumak istemiştim, öyle ki herşeyiyle sana ait olan kalbim mantiğima yenik düşüyordu.
    Yavaşça doğruldum yataktan, ilk defa bütün ağrılarımla uyanirken sabaha.Umarsizca açtim penceremi bu soğuk havanin kasvetinden kurtulmak için, sonra yöneldim odanın dışına.Aklıma geldin işte daha uyandiğim ilk 10 dakikada, telefonumu aradim senden gelecek veya gelmiş olan mesajlari düşünerek.
    Ve sadece 1 yeni mesaj iletisini gördüm bu bile heyecanlanmama yetmişti aslında, ilişkimizden 30 gün geçmesine rağmen aynı heyecan ile açıyordum mesajlari senden gelen herşeyin güzelliğine inandiğim gibi.Mesaj sanki içimden parça alip götürmüştü her nedense…
    -Konuşmamiz gerek… diye kısa bir mesajdi.
    Anlamıştım işte o zaman sensizliğin ne kadar anlamsız olacağini, sanki içime doğmuştu bugün bu yağmurlu havada birşeylerin ters gidip seni benden almak isteyeceğini anlamiştim.Anlam veremediğim mesajin ardından dışari baktım bir an yağmur pencere camına o kadar sert vuruyordu ki her vuruşunda gitme, o mesaja cevap verme der gibi.Her zaman olduğu gibi istisnalarim olmadi benim o olunca konu, ilk önce kalbim söz alirdi.
    -Nerede ve ne zaman? Diye bir mesaj atmak gelmişti elimden.
    -Bizim apartmanın önünde buluşalim … ve yine kısa bir cevap!
    Aynada baktığımda gözlerimin etrafındaki çapaklar, dağınık saçlarim ile inceliyordum kendimi.Banyoya doğru yöneldim, havaların soğukluğunun suyu bile etkilediğini görmek şaşirtici olmadi aslında.Soğuk suyu ,iki avucumu dolduracak şekilde musuluğun altinda tuttum ve ardından uyanmak yapmam gerekeni yaptım.Havluyu alip cikarken annem seslendi.
    -Kahvalti hazir…
    Başka günlerin aksine bugün hiçbirşey yiyesim yoktu kasvet tam olarak üstüme çökmüştü.Mutfak masasında oturan ailem sanki beni bekler gibi, odama doğru geçerken merakli gözlerle bana baktilar.Dünya etrafımda dönüyordu sanki…Benim dışımda herkesin bildiğin bir sır benden saklanıyordu gibi.Odamdan çıkarken anneme kahvaltı yapmayacağimi söyledim.Son bir kez aynaya baktim ve kapıyı yavaşça çekerek çıktım.
    Aşağı inerken dahi aklımda binbir türlü soru acaba neden öyle yazdi diye.Sonra hem kötümser düşünüyorum diyerek unuttum düşüncelerimi, ve artık dışardaydım.Yağmurun yağışı dahi birşeylerin olacağini söylüyordu bugün.Yavaşça yürüdüm, insanlari aradi gözlerim bu havada nedense kimse yoktu dışarda.Bu havada insanlarin dışarida olmamasina alışmıştım aslında, Diyarbakır böyle soğuk, kasvetli havalari sevmezdi tıpkı insanlari gibi, yürüdüm ve yürüdüm…
    Her nedense anılarim yokluyordu beni geçtiğim her sokakta, her mekanda ve sonunda gelmiştim işte, mesaj atma gibi bir acizliği göstermek istemeden arama tuşuna yöneldim.Ardından telefonu kapadin hiç açmak dahi istememiş gibi kapadin işte.Daha 30 gün öncesine kadar bensiz yapamayacağini söyleyen sen bugün sesini duymak bile istemedin!Sonra kısa bir mesaj daha…
    -Bekle iniyorum.
    İşte o zaman anlamiştim herşeyin anlamini, beni ayaklarina çağıracak kadar değer vermiştin bana ve yine ben o yağmurda ıslanırken anlamıştım.Ben ıslanırken şu soğuk bahar sabahında hiç düşünülmemiştim bana kıyamam sana diyen sen tarafından.Şimdi karşımda duruyordun işte yine her zaman ki neredeyse tüm sırtını kaplayan yaradanın özenle verdiği düz ve uzun saçlarinla.Ayağında bu soğuk havaya rağmen ince bir babet ve üstünde en sevdiğim elbisen duruyordun karşımda. Ela gözlerin yere bakıyordu ilk defa, biliyordum artık ayrılık vakti çok yakındı şu hüzünlü ıslanmış kalbimin uçurumlarina.Durdum karşımda gözlerimin içine bakıp iki kelimeyi söyledin…
    -Ayrılmak istiyorum!
    Neden diye bile soramadım çünkü bitmişti sevgin her halinden belliydi.Oysa ne kadar da çabuk tüketmiştik sevgimizi, biz tükenmiştik aslında her neyse tamam bile diyemeden ayrıldım sessizce, arkama bile bakmadım bakarsam eğer zayıflık göstermiş olacaktim, bakarsam eğer ben yenilmiş olacaktim.Çok olmadi dönüp bakmam fakat sensizliğin ilk anını orda yaşadım işte, çoktan gitmiştin…
    İlk haftalar kapandim odama, kimselere bir şey diyemedim sadece ağladim.Erkekler ağlamaz diyenlere inat ağladim işte.Ölmek istedim şu sıcak bahar aynının getirdiği aşk kokuları arasında.Sonra bir gün dışari çıkınca tekrar eve dönmem pek uzun sürmedi, el ele tutuşan insanlari görünce sol yanım hiç tahmin edemediğim şekilde acıdı.Artık içimde tarif edemediğim bir boşluk vardı, tam şurada demek istedim ama tarif edemedim işte tüm vücudum acıyordu sanki.
    Ve yıllar geçti aradan ben Diyarbakırdaydim yine, nasıl bir şans işte hava yine kasvetli bir bahar sabahi.Bu sabah umutla uyandim.Artık gelmiyordun aklıma huzurluydum aslında.Havaya inat giyindim en renkli kıyafetlerimi , başka birşeye gerek duymadan ailemle kahvaltimi yaparak gülerek eğlenerek çıktım.Yine yürüdüm fakat bu sabah yine yağmurlu olmasina rağmen Diyarbakır dışardaydi.Çok az daha yürüdükten sonra yol ayrımı gördüm şans işte bu ya o yola saptim az ilerde ağlayan birini gördüm.İşte o an aklima geldin, aynı uzun saçlar arkan dönüktü bana.Çok geçmeden önünde birini daha gördüm, soğukkanlı, umursamaz beni yaşlarimda bana hiç benzemeyen birini.Sen onun ellerini tutmak isterken, bir anda bağirdi üstüne;
    -İstemiyorum artık seni anlamiyor musun!

    Biraz daha yürüdükten sonra bir an seninle göz göze gelmiştik işte anılarım beni vurmuştu yıllardır suskun olan sol yanımdan, yine içimi kaplamişti soğuk bir acı.Allah ım tarifi yok bu acının, o an gözlerimiz ayrılmamişti fakat bana verdiğin değeri düşünmeme itmişti beni bu yıllar sonra.Hiç umursamadan yoluma devam etmiştim arkadan birinin seslenmesine umursamadan ve işte tekrar sesleniyordun.
    -Mustafa… Mustafa …

    Ve böyleydi işte hayat, hep sevdiklerimiz üzdü bizi…


    Ve o bahar aylarında yazdiğim bir yazı :)

    Sana uyandim bu sabah, her sabah olduğu gibi binbir öfke ile kalktim yatağımdan öyle ki varlığıma isyan edecek kadar anlamsızlaştırmışım kendimi.Böyle sabahlarda uyanmak ağzımda acı bir tat bıraksada bir ayrılığın üzerine olmasi gereken yalnizliklar hesap edildiğinde ben sadece bir kaçak kaliyordum hüzün denizinde…
    Seni düşünüyorum her beyin hücremde, öyle işledin ki içime söküp atamiyorum seni öfkem ile.Adını anmadığım her günümde yalnizlik çekiyorum sanki sen dönecekmişsin gibi seni her gün düşünüyorum.Hani olur ya kalpler tekrar kavuşurda kin tuttuğum günlerin hesabini sormadan, hesapsız kitapsız kabul ederim seni.Belki bencillik dersin bunun adina seni yokluğunda, belkide aptallık…
    Günlerim geçmek bilmiyor ki şu en güzel geçen bahar aylarinda, gülüp eğlenen insanlar görüyorum kifayetsiz bakışlarimin arasinda.Anlamlandırmak istiyorum senin yalnizliğinin adını, kısacası sensizliğin adını bile sen koyuyorum…

    Günler gösterdi ki senin yokluğunda daha çok sevdim seni, anlamsız gidişin böyle anlam kazandi işte…



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi musty2121 -- 28 Nisan 2013; 7:38:12 >







  • Olay neyle alakalı hocam ona göre okuyacam

    Edit:Birazdan okuycam merak ettim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Stell@ -- 21 Nisan 2013; 22:17:02 >
  • Yaşadığım tuhaf bir olay hocam ayrılık acısının ne kadar gereksiz bir acı olduğu ile ilgili
  • yorumlarınızı bekliyorum hocam
  • Ellerinize sağlık hocam keyifle okudum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gandalff


    quote:

    Orijinalden alıntı: musty2121

    yorumlarınızı bekliyorum hocam

    Doğru ya da yanlış olsun, insan bir şeyi anladığı kadar sever ya da nefret eder. Anlamak istediği kadar da anlar. Keyifle okudum hocam, seni olgunlastiran olay da bu olmus demek ki

    teşekkürler hocam sadece düz yazınca bir anlam ifade etmeyeceğine emindim :) ve onun bana kattığı iki şeyden biri artık yazmami sağladi ve olguşlaştirdi :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hoov At Mı O?

    Ellerinize sağlık hocam keyifle okudum.

    Çok sevindim hocam ne mutlu bana beğendiyseniz.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Ablam Neden Böyle :(
    geçen yıl açıldı
    Daha Fazla Göster
  • up up
  • Offf. Okumayın beyler yapmacık duruyor.












    Okumadım lakın her erkegın 17-18 yasına kadar en az 1 kez reddedılmesı ve ask acısını tatması gerek

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • azcik emeğe saygi diyorum yaş 22 hep terk eden taraf oldum ilk defa terk edildim üstünden 5 ay geçti )
  • quote:

    Orijinalden alıntı: musty2121

    azcik emeğe saygi diyorum yaş 22 hep terk eden taraf oldum ilk defa terk edildim üstünden 5 ay geçti )

    yapmacık olduğu gerçeğini değiştirmez. ama dediğim gibi ,her erkek hayatında bir kez olsun reddedilmeli o hissi yaşamalı

    hamdın piştin diyelim dostum sadece zaman lazım sana, geçmiş olsun
  • up up up
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.