Şimdi Ara

Önce Söz Vardı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
42
Cevap
0
Favori
1.122
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Tolstoy Ölüm Manifestosu


    Kitabın giriş bölümünden bir alıntı ekleyeceğim buraya. O'nun ne kadar bilge ve zekasına ne kadar hakim olduğunu gösteren muhteşem bir anlatım. Ben o kadar beğendim ki ne kadar beğendiğimi bile anlatamayacağım. Bilemiyorum sizler beğenecek misiniz.

    ...
    "Her nefis ölümü tadacaktır" dercesine bakıyordu gözleri gözlerime. Ve gözlerim gözlerine."Konuş" dedim; "benimle." Şöyle başladı söze:"Gözleriyle göremeyenlerin kulaklarını da mühürler Tanrı."
    Ve dedi: "En kof ceviz bile kırılmak ister. Olgun yemişler tutunamaz ağaca. Öyleyse kabuğum kırılacak diye hayıflanmamalıdır insan. Toprağa düşmemek için çırpınmamalıdır meyve. Düşün! Birşeyin, geldiği yere dönmesi kadar sevindirici ne olabilir. Tohumun ağaca, ağacın tohuma dönüşümünden başka birşey değildir hayat. Yani ölüm. Fakat insanlar ölüyü kefenledikleri gibi ölümü de kefenlemişlerdir. Ve, kefenlenen herşey öldürücüdür. İnsana düşen, tüm libaslarından soyup öylece seyretmektir ölümü. Yani hayatı...

    Herkesin ağzında gevelediği; "ya öl,ya ol" diye bir söz vardır. Oysa kimse bilmez olmakla ölmenin aynı olduğunu.
    Ölümle savaşmak öldürür hayatı. Çünkü bu, hayatla savaşmak demektir. İşte gerçek ölüm budur. Bu hakikati anlamayan kimse, yaşamı ölümle, ölümü de yaşamla kirletir. Böylece bulandırır suyunu ve su içilmez hale gelir.

    Geçmişte ve gelecekte yaşamak öldürür içinde bulunduğumuz ânı. İkisi de ölüdür onların. Ânı yaşamalıdır insan. Zira yaşayan yalnızca odur. Bunun aksine hareket eden: "Yaşımı sormayın, yaşamadım ki"şarkısını söylemeye mahkûmdur.
    ....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi etusch -- 27 Şubat 2009; 14:09:48 >







  • Afşin Selim


    Düşünce esintileri

    Hâdiseler karşısında herhangi bir muhataplık hissiyatına gark olmayanların yaşayacağı hazin son malûm: Meşhur üç maymun bahsindeki gibi... Kör, sağır ve dilsiz! İdrak tahriş olunca acı dahi Küçük Emrah modunda tarumar olmaktan kurtaramıyor kendisini. Zira rehabilite edilmeyen her idrakin şuursuz kalabalıklar içinde kurulu düzene şuursuzca itaat etmesi kaçınılmaz... Heyhat ve heyhat! İnsan, nasıl da ürküyor aynasından... Yüzleşmek, insanın ruh dünyası ile yüz-göz olmasıdır çünkü. "Ayna ayna, söyle bana" emrivakisinde, anlam üzere anlam yükleyenler, anlamsızlıklarını inat ve itina ile anlamlandırma gayretinde kıvrandıkça kıvranıyor. Neyin sancısı ola ki bu? Dikkat: Bazı yakınlaşmalar, "ne münasebet" serzenişine perçinlenmeye mahkûmdur!

    * Esasen insan, ne olduğunu izah ederken, ne olmadığını da ifşa ediyor. Mundar gitmek de var ötelere, ötelerin ötesine... Enkaz yani! İnsanın merhametsizleşmesi ve vicdansızlaşması, mundar olma bahsine çarpıcı bir misaldir. Bu, her kimse zalimdir! Zaten insan vicdansızlaştıkça, merhametsizleştikçe yaratılış gayesine yabancılaşıyor. Fakat yeni bir hezeyan değil bu.

    * "Siz Hazreti İbrahim olsanız, size gönderilen koçu götürüp pazarda satarsınız."

    * Hayatı, nefes alış veriş olarak okumak, abesle iştigal etmekten ibarettir. İnsani melekelerini modern dünyanın ben-merkez yörüngesinde tarumar edenlerin, orman kanunlarıyla yönetilmesi hayrete şayan olmasa gerek! Çaresi ise, yalnızca O'na kulluk bilinciyle, insanın insana kulluğunu reddetmektir. Mazluma dinini sormamaktır. Kanaat etmektir. Paylaşmaktır. Gelir dağılımındaki eşitsizliğe başkaldırmaktır. İnsana sırf maddi zenginliğinden dolayı itibar eden şahsiyetsizlere karşı dik durabilmektir.

    * Hayatı anlamlandırma hususunda, yalnızca maddi bir cepheye yaslanmak ise, doğuş saflığından uzaklaşmaktır. Gözünü toprak dahi doyurmuyorsa bir insanın, o zengin insan değil, fakirlerin fakiridir. Zenginlik; neye ve kime göre zenginlik?

    * Malûm kanun her defasında hükmünü icra ediyor: "Tabiat boşlukları affetmez." Mutlaka ama mutlaka, tasfiye edilen bir şeyin yerine yenisi ikamet eder. Boşluklar, dolduruldukları nispette boşturlar. Her kafadan bir ses çıkıyorsa, orada ses değil, gürültü vardır. Çok seslilik adına, medeniyetçiliğe yabancılaşıp, "çok babalı olan demokrasi" ile izdivaç gerçekleştirmek, aşk cinayeti ile sonuçlanması kuvvetle muhtemel trajik bir vakadır.

    * Bir Afrika atasözüne atfen: Kendi tarihini yazamayan aslanlar, elbette avcıların tarihi verilerinde vahşi olarak yaftalanmak mecburiyetindedir. Gelgelelim insana: Ülkülerden, hayallerden, rüyalardan bahsedenler, modern çağın hanesine enayi olarak kaydediliyor. "Duvarı nem, insanı gam yıkar." Ne yapalım peki; oturup, zırıl zırıl ağlayalım mı? Onu da beceremeyiz ki... Ağladıkça anlayanlardan, anladıkça ağlayanlardan olmadığımız müddetçe, zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yok aslında!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi etusch -- 2 Nisan 2009; 22:16:57 >




  • Baska söz söylemeye hacet birakmadin etusch, tesekkürler.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: üşkufe

    Baska söz söylemeye hacet birakmadin etusch, tesekkürler.

    Ben teşekkür ederim üşkufe
  • Afşin Selim


    Mütebessim acılar
    Hayat esnasında, acısını büyüten insanlara rastladım. Hattâ şöyle demişti bir arkadaşım: "Mutluyum, çünkü mutsuzluklarımdan damıtıyorum mutluluklarımı." Ürktüm. Düşündüm sonra... O şarkı nüksetti zihnimde: "Acı çekmek özgürlükse, özgürüz ikimiz de."

    İnsan sahiden de, acısı nispetinde kemâle eriyor. Zira büyük insanların acısı da büyük olur. Acıların toplamına ise çile denir. Dâhiler çileli tiplerdir. Fakat çilesizlikleri mesuliyetsizliğe sevk etmez!

    İnsan, acıdan kaçtıkça, acısızlığın kapısında bulur kendisini. Acısızlık hoş gelmez, boş gelir.

    Bir klişeye göre: "Acıma, acınacak hale düşersin." O halde sızlanma; nasıl olsa, "her koyun kendi bacağından asılır." Yahu insan, koyun değil ki!

    İnsan, her dem tazeler acısını.

    Her halükârda direniyoruz oysa. Bu vaziyet arabeskin sızmış ve bitik ruh hali ile karıştırılmamalı! Bu acı elbette, o acı değil... Peki, ne idi bize reva görülen ey insandaşlar? Acı, evet acı. İnsan ruhunun koridorunda minnetsizce volta atan bir gangster. Fakat öylesine mütebessim ki... Kurucu ideolojisini bizatihi hayattan zerk ediyor. Sosyal varlık insanın, sosyal acıları bir nevi.

    Parantez bâbında: Kalabalıkların acıları vardır, milletlerin ise acısı...

    Bazı acılar patavatsız olduğu için, münasebetsizdir de! Olsun, hoşça bakalım zatımıza, fakat acımız daim olsun.

    Acı hissini mazoşist bir algı ile alâkalandırıp, şen şakrak çilesiz insan tipini model tercih etmek, yağmurdan kaçarken doluya tutulmaya benziyor. Hâlbuki ıslanmaya ihtiyacımız var; bir beyin banyosuna...

    Hayatın devam ettiğine dair malûm telkinlerde bulunanlar, bulundukları zamanın ve bulundukları mekânın bilincinde bir mesuliyet vasfına sahip mi sahiden?

    Mesele şu: Dünyayı karşısına alıp, fikir beyan edemeyenlerden, âlem içinde âlem olmaları beklenemez.

    Dünyayı karşısına alamayanlar, dünyalıktır; yâni dünyevi.

    Zira acı çekmeye namüsait olanlar; acısızlıklarını kâr, keyif, konfor, kariyer silsilesinde devam ettirebildiği müddetçe mutludur.

    İnsan, var olabilmek ve var kalabilmek için acıya ihtiyaç duyuyor. Belki de gramajını dahi düşünmeksizin sahipleniyor onu. Hem de hesapsızca... Acıyı, saf acıyı!

    İnsan, içselleştiriyor onu. Benimsiyor sonra. Bağımlılık yapıyor bazı acılar. İnsan bedel ödemek mecburiyetinde. Mutluluğa giden her yolu mubah gören bir zihniyetten, acı ile izdivaç temenni edilemez elbette. Acı, risktir çünkü.

    İnsan, emek harcıyor acılarına.

    Değil mi ki acı, insanın ruhi artçı şoklarından ibarettir. İnsan, enkaz altında da kalabilir pekâlâ!

    Bir düşünürün dediği gibi, "derin acıların dili yoktur."

    Hayat, manifestosunu sunar insana; acı ile hemhâl olmanın izlerini taşır her babayiğit cümle. Sahi, Yüce yaratıcı, insana taşıyamayacağından fazlasını yüklemezmiş. Eziyet etmezmiş ona, değil mi?




  • quote:

    İnsan, emek harcıyor acılarına.

    Emek harcadığı için unutamıyor olsa gerek..
    quote:

    Acıların toplamına ise çile denir. Dâhiler çileli tiplerdir.

    Her hallerinden belli değil mi?
    quote:

    Hayatın devam ettiğine dair malûm telkinlerde bulunanlar, bulundukları zamanın ve bulundukları mekânın bilincinde bir mesuliyet vasfına sahip mi sahiden?

    Şüpheli?
    quote:

    "derin acıların dili yoktur."

    Susmak en güzel cevap mıdır?





    Teşekkürler.




  • Tolstoy, büyük üstad. Adam yazmış yahu.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Belki burayi okursun. Okumadan sakin geçme yazdiklarimi.
    Hani bana bu sözleri derdin ya: Benim gibi normal olmayan birinden normal bir yaşam sürmesini mi bekliyorsun. Benim hayatım çok farklı. Hayatımdaki sıkıntılar da çok faklı. Hiçbirşeyim normal değil. Benden mantıklı bir açıklama bekleme hiçbir zaman. Ben normal biri değilim. Normal hislerim yok. Normal bir hayatım yok. Normal mutluluklarım yok. Normal sıkıntılarım da yok ve ilk kez bu kadar açık konusuyorum. Hiçbirşeyi dolaylamadan. Aslında senin dada önceden anlamıs olman lazımdı ya. Bir günüm öbürünü tutmuyor. Neden anlamak istemiyorsun günüm bir diğerini, tutmuyor çünkü normal değil. Ben de değilim günüm de değil. Hayatım da değil. Benim hayatım çok farklı düzen üzerine kurulu. Benden mantıklı bir konusma bekleme. İnan ilk kez bu kadar açık ve net bir şekilde konusuyorum, çektiğim sıkıntılar olağan sıkıntılardan çok öte. Normal olması imkansız. Kaldı ki normal olmayan biri için normal sıkıntılar. Normal insanların yasadığı sıkıntılardan çok daha farklı diyorum. Neden hala bunu bana soruyorsun. Kimselere anlatılacak türden şeyler değil. Benim hayatım o kadar basit değil. Başkasının beni dinleyip avutması yahut derdime ortak olması söz konusu olmaz. Herşey çok farklı." Anlama yolundayim artik! Bil ki ben de seninle aci çekiyorum!




    Tesekkür ederim etusch...




  • üşkufe
  • Aff Allah'im aff...
    Sen affet ya Rabbim...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: üşkufe

    Aff Allah'im aff...
    Sen affet ya Rabbim...

    Âmin, ecmain.
  • Gönlüm yarali...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: üşkufe

    Gönlüm yarali...

    Ben o mahsun kalbe o kadar uzun zamandır sahibim ki artık kaybetmekten korkuyorum onu.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: etusch


    quote:

    Orjinalden alıntı: üşkufe

    Gönlüm yarali...

    Ben o mahsun kalbe o kadar uzun zamandır sahibim ki artık kaybetmekten korkuyorum onu.


    Inaniyorum, bir gün ben onu, o beni, bulacak özlemle.

    Bu yasamda sadece ben onun kalbine talibim...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: üşkufe


    quote:

    Orjinalden alıntı: etusch


    quote:

    Orjinalden alıntı: üşkufe

    Gönlüm yarali...

    Ben o mahsun kalbe o kadar uzun zamandır sahibim ki artık kaybetmekten korkuyorum onu.


    Inaniyorum, bir gün ben onu, o beni, bulacak özlemle.

    Bu yasamda sadece ben onun kalbine talibim...

    Eğer bir sevgiliden, bir eşden bahsediyorsan; o açıdan da aynı durumdayız. Biz de halen hayat arkadaşımız olacak hamfendiyi bulamadık.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: etusch

    Eğer bir sevgiliden, bir eşden bahsediyorsan; o açıdan da aynı durumdayız. Biz de halen hayat arkadaşımız olacak hamfendiyi bulamadık.


    Bunu dert etmiyorum. Daha gencim, güzelim. O beni bulsun. Demeyi çok isterdim.

    Beyefendiyi buldum belki, belki de bulamadim. Söyle böyle.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: üşkufe


    quote:

    Orjinalden alıntı: etusch

    Eğer bir sevgiliden, bir eşden bahsediyorsan; o açıdan da aynı durumdayız. Biz de halen hayat arkadaşımız olacak hamfendiyi bulamadık.


    Bunu dert etmiyorum. Daha gencim, güzelim. O beni bulsun. Demeyi çok isterdim.

    Beyefendiyi buldum belki, belki de bulamadim. Söyle böyle.

    Eğer senin karşılığn beyefendi ise, doğru senin onun seni bulmasını beklemen gerekiyor.




  • bende sizlen aynı dertteyim
  • Tolstoy'u severim.Düşünerek doğruyu bulmuş bi insan :) çok da güzel yazar.



    quote:

    Orjinalden alıntı: üşkufe


    quote:

    Orjinalden alıntı: etusch

    Eğer bir sevgiliden, bir eşden bahsediyorsan; o açıdan da aynı durumdayız. Biz de halen hayat arkadaşımız olacak hamfendiyi bulamadık.


    Bunu dert etmiyorum. Daha gencim, güzelim. O beni bulsun. Demeyi çok isterdim.

    Beyefendiyi buldum belki, belki de bulamadim. Söyle böyle.



    üşkufe bayan mıydın sen:)


    aklıma bi şey geldi ama söylemicem




  • quote:

    Orjinalden alıntı: .ceylan.

    Tolstoy'u severim.Düşünerek doğruyu bulmuş bi insan :) çok da güzel yazar.



    quote:

    Orjinalden alıntı: üşkufe


    quote:

    Orjinalden alıntı: etusch

    Eğer bir sevgiliden, bir eşden bahsediyorsan; o açıdan da aynı durumdayız. Biz de halen hayat arkadaşımız olacak hamfendiyi bulamadık.


    Bunu dert etmiyorum. Daha gencim, güzelim. O beni bulsun. Demeyi çok isterdim.

    Beyefendiyi buldum belki, belki de bulamadim. Söyle böyle.



    üşkufe bayan mıydın sen:)


    aklıma bi şey geldi ama söylemicem

    />
    />
    />
    />
    />
    />
    />
    />
    />
    />
    />
    />
    />
    />
    />
    />




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.