Şimdi Ara

Ontolojik Argüman Nedir?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
36
Cevap
0
Favori
1.753
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Açıklayabilecek olan var mı? giriş cümlesi derken buradan bahsedildi sanırım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Yallahlı -- 3 Haziran 2019; 19:27:45 >



  • içine ayak....

    ayağı ters olan....

    ...................................

    klasik tanım dışında ontolojik yaklaşım yüzün doğru yönünün görünen değil arka tarafı olduğu gerçeğidir. yani insan özünde göremez konuşamaz duyamaz bir varlıktır.

    bu açıdan kişi duyamaz göremez ve konuşamaz halde eyleme geçerken gördüğünüzü yüz insana ait olan değildir.

    ....................................

    biz insan olarak kafamızın arka yüzündeki anlayış olarak aklın arkasında kalanı felsefe ederken bu şey kördü sağırdı ve konuşamıyordu.

    biz tekamül eden olarak buyduk ve bu şey muhattap olurken kazandığı yüzü konuşan gören duyan olarak aksetmiş olsa dahi insanın yüzü değildi.

    .....................

    adem tanri suretinde yaratıldı, veya ona ruhundan üfledi....

    insan denen şeye ilahın yüzü asla görünemez bir halde iken gören duyan ve konuşan şeyin ilahiyata olan yardımı göremez duyamaz konuşamaz olandan gelecekti ve ilaha yüz çehre tayini varken dahi yoktu.

    sen beni asla göremezsin ancak ben sana en yakınım...

    .......................

    ontolojik yaklaşımda kişi teşbih ile ilahı göremeyen ve fakat ilah tarafından ihata edilirken dahi aklın arkasında kalmışı öne çıkararak anlam kazanan ona yardım eden vasfadadır.

    .........................

    bu esemede insan doğru yolu bulamaz. zira göremediği gibi azası dahi buna uygun değildir. ayakları terstir. cin veya cannu da denen anlayış esasen ontolojik kökendedir. buna göre görünmeyen güçler akıl duygu hormon vs cin denen ve ins olduğunu iddia eden yüz ile anlam kazanır.

    ..........................

    plantinganın ontolojik cini bu olmalıdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 3 Haziran 2019; 19:35:18 >




  • İlk olarak Saint Anselmus tarafından ortaya atılan bir argümandır. Farabi Anselmden önce buna benzer bir argüman oluştursa da ontolojik argüman sayılamaz. Ontolojik argüman Tanrı'nın varlığını mükemmelliğinden kanıtlamaya çalışır. Bu argüman Spagetti canavarı tanrısı veya Hinduizmin tanrıları değil bizzat İslam, Hristiyanlık ve Yahudilikteki Tanrıyı kanıtlamaktadır. Anselm bu argümanı karmaşık bir şekilde anlatıyor onun yerine kolay anlaşılması için argümanı öncüllere dökelim:

    P1: Tanrı maximal büyüklükteki varlıktır ve kendisinden daha yücesi düşünülemeyeceği bir şeydir. (tanım)

    P2: Tanrıyı zihinde tasavvur edebiliyorum. (Tanrı tanımı mantıksal çelişki içermez)

    P3: Gerçeklikte ve zihinde var olmak, sadece zihinde var olmaktan daha yücedir.

    P4: Tanrı'yı sadece zihnimde tasavvur etmem onun tanımına ters düşer. (1 ve 3'den)

    C1: O halde Tanrı hem zihnimde hem de gerçeklikte vardır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 5 Haziran 2019; 17:10:32 >




  • Sonuç olarak Tanrı kesinlikle hem zihnimizde hem de gerçeklikte var mıdır? Yani, bu bir kanıt sayılır mı?
  • Yallahlı Y kullanıcısına yanıt
    Din felsefecileri teist olsun ateist olsun başarısız olduklarında hemfikirler ama neden başarısız onu anlatamam. Argümanı giriş seviyesinden açıklamam ve en temel itirazları anlatmam gerekli.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 3 Haziran 2019; 20:3:3 >
  • Müsaitseniz yapın lütfen. karşı argümanları merak ettim
  • Yallahlı Y kullanıcısına yanıt
    İlk olarak Anselm gibi Hristiyan keşiş ve filozof olan Gaunilo tarafında itiraz edilmiştir. Gaunilo argümanın çok komik olduğunu en mükemmel ada gibi her türlü şeyi kanıtlayabileceğini söylemiş. Günümüz Filozoflarından Alvin Plantinga en mükemmel ada diye bir şeyin olamayacağını söylüyor. Daha mükemmelinin olması imkansız olan bir ada fikri, daha mükemmeli olması imkansız doğal bir sayı veya kendisinden daha eğrisi olmayan bir çizgi tasavvuru gibidir der Plantinga. Adanın mükemmelliğini sağlayan niteliklerin örneğin -palmiye ağaçlarının sayısı, hindistan cevizlerinin kalitesi- zati olarak bir azamilik (intrinsic maximum) sınırına sahip değildir. Palmiye ağaçlarının (veya dans eden kızların) sayısının veya verimliliğinin bir derecesi yoktur ki, bir adanın söz konusu kaliteden daha yukarısını göstermesi imkansızdır. Öyleyse mümkün en mükemmel ada tasavvuru tutarsız ve alakasız bir tasavvurdur. Fakat Tanrı için durum böyle değildir. Tanımı gereği azami büyüklükte bir varlıktır. Ben Plantinga'nın bu cevabını başarılı ve yerinde buluyorum fakat argüman farklı nedenlerden dolayı bence başarısız. Plantinga da benim gibi düşünüyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 3 Haziran 2019; 20:6:17 >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Ya Teizm ya da Nihilizm
    7 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • bana göre plantinga doldurulması gereken boşluğu görüp yetersizliği beyanla aşma zorunluluğunu yani vahyi kabul etme konusunda problem yaşıyor ki plantinganın cini (şeytan- dumansız ateş-anne baba diye tabir edilen kavram) buna engel oluyor.

    yani ebeveyn denen şeye deniyor ki sizi istemiyorum zira siz yaratıcı ile arada perde olup onun yaratış gücünü eserini görmemize engel oluyorsunuz.

    dikkat edecek olursanız plantinga yüzün arkasından seslenmekte. siz yaratılışa karıştıkça biz arkadaki düşünceler olarak hep kör sağır ve duyamaz olarak ortaya fikir ide akım vs şeklinde çıkmaktayız ancak kainat değişmiyor.

    .......................

    burada yaratıcıyı yani vahyi kabul etmeyen bizatihi insanı doğum yoluyla getiren anlayışa serzeniş var. siz diyor gören duyan bilen tad alanı getirdik diyorsunuz ve tam da bu sırada yanlışlanamaz halde iken sizlerin evlatlarınızdan korunması adına kanun felsefe ide izmler türetiyorsunuz ve fakat bunda dahi başarılı olmayıp gökte bir ilahı kendi kelimelerinizle ileri sürüyorsunuz.

    ilaha ol deyince yaratır deyip varlığınızla tenakuz oluşturup birbirinize ol mu diyorsunuz? bu ol cinsel birleşme iken ilahın ol'u dahi bu mudur?

    buradaki cin yani şeytan kökenli olan yapı itirazcıdır. insana yaptığı itiraz bakımından hem de haklıdır. yani meselenin özündeki şiddet her daim onun antidotu olma bakımından daha insancıl çözümü üretme adına kadın hakları hayvan hakları eşcinsel hakları vs. bu durum yüzün arkasını insan yapmıyor diyor.

    insana insan olmasından dolayı onun doğal olarak sahip olduğunu gasp edip onu ona satmak denen şeydeki ebeveyn argumanı kendisinin de aşamadığı şey olması bakımından plantingayı dolayısıyla insanı çaresiz bırakıyor.




  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    teorik olarak ilk çağdaki adam bir elmayı altınla değiştirip dolandırıcılık yaptığında zamane olanın bilgisayar başında hesap hack edip dolandırıcılık yapması arasındaki süreç arkadaki yüzü (görünmeyeni) öndeki yüz( görünen) yani insan yapmıyor.

    halbuki aradan devirler asırlar geçmiş. teknoloji ilerlemiş ancak bunlar o arka yüzü insan yapmaya yetmemiştir.

    ..........................

    plantinganın bu düşüncesi einsteinde de mevcuttur. 3. sünü bilmem ama 4. dünya savaşı taşla sopayla olacaktır demektedir. bu tekamulun nedeni şeytan ebeveyn dumansız ateş iken ve belli iken tanri denen sorunsal nasıl aşılacak dediği hal plantinganın cinin sorgulaması olarak anlam kazanır.
  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    eğer plantinganın cini biz gidelim ki o gelsin derse iş göründüğünden de farklı boyut kaznırken şeytan denen yapı çok net şekilde görünmeye başlar.

    dikkat ederseniz plantinganın cini görünür olma bakımından şarta tabi iken anormal söylemlerde de bulunmaktadır.

    tanri ve oğlu denen problematikte plantinganın cini bir kısım itiraflarda bulunurken bunu affedecek bir papazı veya pederi değil başka bir rasulu işaret etmekte gibidir.

    e o zaman görünen yüzdeki şahsiyet tanri da değilse kim ola ki ve bu eğer ki o ise neden ben gideyim ki demiş?

    ............................

    oldukça spekülatif ancak bir o kadar da skandal içeren kabuller bunlar. velev ki plantinganın cini iman etmişse bu durum ilkinden daha vahim bir skandala neden olur.

    benim şeytanım iman etti diyen bir rasul daha var.

    .............................

    her seferinde göremediğim yüzün değişen isimleri her daim bir ayeti tasdikleme bakımından aynileşmiş ise şeytan da isa da birdir demek ne demek?

    isyan edeni isyan ettiren o arkadaki yüz ne yapmaya çalışıyor?




  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    Hocam Allah aşkına ne anlatıyorsun bilerek mi yapıyorsun çözemedim seni.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 3 Haziran 2019; 20:39:43 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-F54F98451

    İlk olarak Anselm gibi Hristiyan keşiş ve filozof olan Gaunilo tarafında itiraz edilmiştir. Gaunilo argümanın çok komik olduğunu en mükemmel ada gibi her türlü şeyi kanıtlayabileceğini söylemiş. Günümüz Filozoflarından Alvin Plantinga en mükemmel ada diye bir şeyin olamayacağını söylüyor. Daha mükemmelinin olması imkansız olan bir ada fikri, daha mükemmeli olması imkansız doğal bir sayı veya kendisinden daha eğrisi olmayan bir çizgi tasavvuru gibidir der Plantinga. Adanın mükemmelliğini sağlayan niteliklerin örneğin -palmiye ağaçlarının sayısı, hindistan cevizlerinin kalitesi- zati olarak bir azamilik (intrinsic maximum) sınırına sahip değildir. Palmiye ağaçlarının (veya dans eden kızların) sayısının veya verimliliğinin bir derecesi yoktur ki, bir adanın söz konusu kaliteden daha yukarısını göstermesi imkansızdır. Öyleyse mümkün en mükemmel ada tasavvuru tutarsız ve alakasız bir tasavvurdur. Fakat Tanrı için durum böyle değildir. Tanımı gereği azami büyüklükte bir varlıktır. Ben Plantinga'nın bu cevabını başarılı ve yerinde buluyorum fakat argüman farklı nedenlerden dolayı bence başarısız. Plantinga da benim gibi düşünüyor.
    Plantinga'nın dediği bana da mantıklı geldi. Bu konuda bilgim sizin anlattıklarınızla sınırlı. Ancak, anlam veremediğim Gaunilo ile Plantinga'nın dinî görüşlerinin ne olduğudur.
    Gaunilo gibi bir Hristiyan keşişin bu fikri desteklememsindeki sebep nedir? Bahsedilen tanrı fikri sizin dediğiniz gibi ibrahimî dinlerinkiyle de uyuşuyor.




  • değişik bakış açısı olsun istedim. kusur varsa affola. bu arada hayırlı bayramlar...
  • Yallahlı Y kullanıcısına yanıt
    Felsefe yapıyorsun hocam. Felsefede konulara taraflı yaklaşmayacaksın. Sonuçta ortaya makul bir sonuç koymaya çalışıyoruz, kendimizi kandırmaya değil. Ayrıca Aziz Thomas Aquinas ontolojik argümanı reddedip kozmolojik argümanlara yönelmiştir. Bunların hepsi Hristiyan, ateist değil. Gaunilo da Hristiyan bir keşişti. Plantinga da günümüzde yaşayan Hristiyan bir filozoftur. Yalnız şunu da belirteyim Plantinga Anselm'in açıklarını kapatıp kendi ontolojik argümanını ortaya atmıştır. Ve en ilginç argümanlardan biridir bu. Argümanlar tamamen teizmi kanıtlamaya yönelik. Brahma, Zeus vs. bunlara kanıt yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 3 Haziran 2019; 21:24:24 >
  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    Hocam konuyla alakası nedir ben bunu çözemedim gerçekten. Şu cümlende ne anlatmak istiyorsun mesela: "Dikkat ederseniz plantinganın cini görünür olma bakımından şarta tabi iken anormal söylemlerde de bulunmaktadır."
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-F54F98451

    Felsefe yapıyorsun hocam. Felsefede konulara taraflı yaklaşmayacaksın. Sonuçta ortaya makul bir sonuç koymaya çalışıyoruz, kendimizi kandırmaya değil. Ayrıca Aziz Thomas Aquinas ontolojik argümanı reddedip kozmolojik argümanlara yönelmiştir. Bunların hepsi Hristiyan, ateist değil. Gaunilo da Hristiyan bir keşişti. Plantinga da günümüzde yaşayan Hristiyan bir filozoftur. Yalnız şunu da belirteyim Plantinga Anselm'in açıklarını kapatıp kendi ontolojik argümanını ortaya atmıştır. Ve en ilginç argümanlardan biridir bu. Argümanlar tamamen teizmi kanıtlamaya yönelik. Brahma, Zeus vs. bunlara kanıt yok.
    Ya, doğru.

    Peki, başka karşıt argümanlar var mı? Plantinga'nın argümanını araştıracağım.
  • Yallahlı Y kullanıcısına yanıt
    İlk önce Descartes'ın ontolojik argümanını oku daha sonra Anselm'in argümanı ile farkını kavramaya çalış. Daha sonra Kant'ın itirazını okuyabilirsin. Kant'ın itirazı ilginçtir. Kant itirazı Descartes'ın argümanına yapıyor bu arada. Günümüzde popüler olanlar Plantinga, Gödel ve Madole gibilerinin argümanları. Maydole en garip argümanı sunuyor bence. Maydole'un argümanının ana öncülleri bayağı az aslında ama 80 küsür adımlık bir çıkarımla ulaşıyor sonucuna. O nedenle sonuca nasıl ulaştığına bakamam. Sonuç öncüllerden çıkmıyor diyenler olacaktır. Çıkarım uzun olduğu için burada ara adımlar yok. Onu belirteyim. Argümanın tam hali bu değil yani. Kısa formu şu:

    1. Bir özellik ancak değili bir mükemmellik değilse mükemmelliktir. (Mükemmelliğin tanımı sahip olmanın iyi olduğu özellik.)
    2. Mükemmellikler sadece mükemmellikleri gerektirir (entail). (Gerektirme bir şeyden başka bir şeyin mantıksal çıkarım yoluyla çıkarılması.)
    3. Üstünlük (Supremity) bir mükemmelliktir.
    Sonuç: Üstün bir varlık vardır.

    Tabii bunlar tartışmalı şeyler bende Plantinga ve Anselm'in argümanına hakimim bunları fazla bilmiyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 4 Haziran 2019; 11:32:41 >




  • paşam değişik bakış açısı yönünden düşün. öyle derin manaları yok. ontolojik argumana farklı bir bakış açısı ile yaklaşmak istedim.

    ...................

    plantinganın cini görünür olma yönünü ortaya koyarken dinsel tematiğe çok yönlü göndermelerde bulunuyor. yani ontolojik yaklaşım bakımından ilahi güç ile insan sanki arka arkaya anılan bir şey. bu esnada ben de varım diyen yapının insan ve ilah dışında bir cin olması muhtemel iken ontolojik yaklaşımın bu kere şeytanı görmek istemediği düşünülür.

    yani insan denen şey şeytan denen şey ile mücadele etmek istemiyor. yani ben ulu isem veya yüce isem bunun anlam kazanması için kötüye veya yanlışa ihtiyacım olamaz demekteyiz. böylece ilahi gücü anlamış şekilde anlam kazanmaya çalışıyoruz.

    ilah bu kainatı yaratmasa idi bu kainatı yaratmamış kadar güçlü olacaktı. yani görünür olma bakımından görünmeyen haller dahi beni kadir olma vasfından çıkarmaz diyen bir anlayış mümkün.

    ...................

    sonuçta değişik bakış açılarıdır. renk katsın istedim. saygılar....




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-F54F98451

    İlk önce Descartes'ın ontolojik argümanını oku daha sonra Anselm'in argümanı ile farkını kavramaya çalış. Daha sonra Kant'ın itirazını okuyabilirsin. Kant'ın itirazı ilginçtir. Kant itirazı Descartes'ın argümanına yapıyor bu arada. Günümüzde popüler olanlar Plantinga, Gödel ve Madole gibilerinin argümanları. Maydole en garip argümanı sunuyor bence. Maydole'un argümanının ana öncülleri bayağı az aslında ama 80 küsür adımlık bir çıkarımla ulaşıyor sonucuna. O nedenle sonuca nasıl ulaştığına bakamam. Sonuç öncüllerden çıkmıyor diyenler olacaktır. Çıkarım uzun olduğu için burada ara adımlar yok. Onu belirteyim. Argümanın tam hali bu değil yani. Kısa formu şu:

    1. Bir özellik ancak değili bir mükemmellik değilse mükemmelliktir. (Mükemmelliğin tanımı sahip olmanın iyi olduğu özellik.)
    2. Mükemmellikler sadece mükemmellikleri gerektirir (entail). (Gerektirme bir şeyden başka bir şeyin mantıksal çıkarım yoluyla çıkarılması.)
    3. Üstünlük (Supremity) bir mükemmelliktir.
    Sonuç: Üstün bir varlık vardır.

    Tabii bunlar tartışmalı şeyler bende Plantinga ve Anselm'in argümanına hakimim bunları fazla bilmiyorum.
    Önerdiğiniz kitaplar? Lütfen her biri 700 sayfalık olmasın, yazdığınız 3 şeyi de bir-bir buçuk hafta içerisinde okuyup bitirmek istiyorum.




  • Yallahlı Y kullanıcısına yanıt
    Hangi konuda sadece ontolojik argümanlar için mi?
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.