Şimdi Ara

Otomobil Severler Sohbet Konusu. (18. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
9.079
Cevap
50
Favori
131.610
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
6 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1617181920
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: redbul_540


    quote:

    Orijinalden alıntı: otomobilci_x

    quote:

    Orijinalden alıntı: redbul_540

    Bugün abim ile avm'de(Samsun/piazza) sinema yapalım dedik.Seansı beklerken Sergilenen Kıa sportage,hyundai tucson'u inceledik.İlk Sportage'ı inceledim,1.6 Turbo 4x4 Full donanım versiyondu 133 bin civarı fiyatı vardı.Araç malzeme kalitesi,detaylardaki işçilik,donanım vs olarak benim çok hoşuma gitti.Önüde,arkasıda çok ferah, bagaj kapağı elektirikli..İncelememiz bittikten sonra abimde bende param olsa alırım dedik

    Sonra tucson'a yöneldik.1.6 GDI 135 Ps 4x2 otm versiyon idi 100 bin fiyatı vardı.Sportage'dan sonra herşeyiyle çok vasat geldi ikimizede..Malzeme kalitesi i20 ayarında cam tavan ve arka genişliği haricinde hoşuma gitmeyen bir araç oldu ve Sportage kalitesi,turbo motoru,dört çeker sistemi,Dct şanzımanı ve donanım'ı ile aradaki 30 bin'i kesinlikle hak eder dedim.Tucson'dan sonra i30'a bakmak içimden gelmedi.Sinema salonuna doğru yola koyulduk..

    iki araç neredeyse bire bir aynı sportage in iç malzeme kaliteside o kadar fark atacak boyutta değil. Bu yorumunuzdan sanki arada dağlar taşlar kadar fark varmış gibi anlam çıkmış ki bence öyle değil sonuçta iç hacim, motor, şanzıman ve üç aşağı beş yukarı aynı.
    farklı versiyonları içinde (aşağı yukarı aynı fiyata denk gelenleri kast ediyorum) aynı donanım seviyesindeki araçlar.
    bu anlamda ben sırf aracın dış tasarımı için tucson tercih ederim. kaldıki yıl sonunda bir ara arac değiştirmeye niyetlendim ve iki modelide çok detaylı inceledim (özellikle baz versiyonlarını çünkü almayı düşündüğüm modeller baz olanlarıydı, hoş halende düşünmüyor değilim ama alım işini en az 1 yıl daha erteledim) ve tucsonu seçecektim.
    bu arada tucsonun dct t-gdi versiyonu bu sınıfta kullanıpta en keyif aldığım araçların başında geliyor gerçekten bir keyif makinesi ve bu keyif, donanım varkende aracın iç malzemesi kalitesi benim umurumda olmaz. (eminim sporatge da aynı keyfi veriyordur sportage iyi tucson kötü veya tam tersi demek için yazmadım) kaldı ki dediğim gibi sportage inde iç malzeme kalitesi çok çok iyi değil belki 1 tık daha iyidir belkide değildir.


    Yazıdan tucson'u kötüledigim çıkmasin.Incelediğim sportage Gt-line exucitive donanım idi ve tucson'dan dash board üzeri,kapı üstleri,döşeme kalitesi olarak bariz daha kaliteli idi.Normalde hyundai'leri severim ama aynı motor/sanziman ve aynı donanımda %10'dan daha az bir fiyat farkı var ise ben ikisi arasında sportage alırım.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: amadeus99

    quote:

    Orijinalden alıntı: Panthér

    quote:

    Orijinalden alıntı: otomobilci_x


    quote:

    Orijinalden alıntı: amadeus99

    quote:

    Orijinalden alıntı: otomobilci_x


    quote:

    Orijinalden alıntı: ufuk-34JD58

    bayaa iyiymiş ben erdekte uyduruk apart odaya bile okadar vermiştim denizide berbattı,benim çocuklar 4 günden sonra sıkılıyorlar.
    yakın yerler hem pahalı hem uyduruk deniz deyince larayı tek geçerim

    manavgat şelalesini gördünüzmü abarttıldığı gibi değil dimi

    Lara, belek gibi yerlerin tabanının ince kum olması nedeniyle su çoğu zaman bulanık olur bu yüzden ben sevmem kemer tarafı erken derinleşir girerken çıkarken çakıllar rahatsızlık verir ama su berraktır bu yüzden ben Antalya tarafında kemer i hiçbir yerle değişmem sadece arka fondaki dağların ambiansi bile yeter diyor ve çekiliyorum.

    hehe kıllık yapayım

    ben şahsen lara falezleri tercih ediyorum. evden çıkıyorum merdivenlerden inip giriyorum

    Guzel sehir antalya, 1.5 sene önce samsuna gelmek yerine Antalya'yada yerleşebilirdim ama sıcağı beni korkutmuştu tercih etmemiştim. Bugün olsa yine de tercih etmem Senede bir kaç kere geliyoruz yetiyor.

    Aslında korkulacak bir tarafı yok. İlk yıl sıcak geliyor, ikinci yıl eh işte, üçüncü yıl adaptasyon gerçekleşiyor.

    Zaten her yerde klima var, ev/iş/araba vs.




    ek. Yazı sıcak ama kış mevsimi de diğer yer/bölgelere göre de daha sıcak geçer. Yağmurdan başkası olmaz, o da eskisi kadar yağmıyor bile.
    İnce mont ile kışı geçirdiğimi bilirim. Kalın kazak abartılı kalın montlar vs. falan nedir unuttuk, ince trikolar yeterli geliyor.

    bu sene sağlam soğuk yaptı ama hatta daha yaz gelmedi çok acayip.

    zaten turist de yok.

    O kadar soğuk olmadı sanki? Ben rahatsız olmadım -ki benim hanımım soğuk ile arası hiç yoktur, bu yıl az mıkırdandı.


    Şu zamana kadar gayet iyi gitti, sıcakların geç gelmesi iyi.
    Ama gidişi de geç olacak gibi? Yine "bitsin artık yaa" diye söylenir dururum.

    O inişi biliyorum ama bir kere olsun oradan denize atlamak aklıma gelmedi. Çok sıcaklar başlayınca hava da deniz de çekilmiyor..

    Müsait olunca o güzergah üzerinde bulunan yerlerde kahvaltıyı denize karşı yaparız, keyifli olur.
    Misafir gelince, yada sohbet istendiğinde malzemeleri alır milleti oraya götürürüm, manzara eşliğinde kahvaltı çok hoşlarına gider.




  • Panthér kullanıcısına yanıt
    cevabınız için sağolun hocam herkes sağlık bölümünü tavsiye ediyor,şuan benim çocuk lise 1 i bitiriyor başka liselere geçiş yapabiliyor ama sağlık liselerinin ulaşımı biraz zahmetli, şu anki okuluda iyi olduğu için devam edecek gibi.
    herhangi bir mesleğe merakı yok liseyi bitirince düşünücez büyük ihtimal ,zaten istemediği bir mesleğe yönlendirmem kendi seçicek sadece tavsiye ederiz okadar.

    eğitimide iyice zorlaştırmışlar 2 yabancı dil, 2 din dersi 2 türkçe dersi toplam 13 ders var. bizim zamanımızda daha kolaydı zayıfta olsa eylülde sınava girer kurtarırdık

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Panthér

    quote:

    Orijinalden alıntı: amadeus99

    quote:

    Orijinalden alıntı: Panthér

    quote:

    Orijinalden alıntı: otomobilci_x


    quote:

    Orijinalden alıntı: amadeus99

    quote:

    Orijinalden alıntı: otomobilci_x


    quote:

    Orijinalden alıntı: ufuk-34JD58

    bayaa iyiymiş ben erdekte uyduruk apart odaya bile okadar vermiştim denizide berbattı,benim çocuklar 4 günden sonra sıkılıyorlar.
    yakın yerler hem pahalı hem uyduruk deniz deyince larayı tek geçerim

    manavgat şelalesini gördünüzmü abarttıldığı gibi değil dimi

    Lara, belek gibi yerlerin tabanının ince kum olması nedeniyle su çoğu zaman bulanık olur bu yüzden ben sevmem kemer tarafı erken derinleşir girerken çıkarken çakıllar rahatsızlık verir ama su berraktır bu yüzden ben Antalya tarafında kemer i hiçbir yerle değişmem sadece arka fondaki dağların ambiansi bile yeter diyor ve çekiliyorum.

    hehe kıllık yapayım

    ben şahsen lara falezleri tercih ediyorum. evden çıkıyorum merdivenlerden inip giriyorum

    Guzel sehir antalya, 1.5 sene önce samsuna gelmek yerine Antalya'yada yerleşebilirdim ama sıcağı beni korkutmuştu tercih etmemiştim. Bugün olsa yine de tercih etmem Senede bir kaç kere geliyoruz yetiyor.

    Aslında korkulacak bir tarafı yok. İlk yıl sıcak geliyor, ikinci yıl eh işte, üçüncü yıl adaptasyon gerçekleşiyor.

    Zaten her yerde klima var, ev/iş/araba vs.




    ek. Yazı sıcak ama kış mevsimi de diğer yer/bölgelere göre de daha sıcak geçer. Yağmurdan başkası olmaz, o da eskisi kadar yağmıyor bile.
    İnce mont ile kışı geçirdiğimi bilirim. Kalın kazak abartılı kalın montlar vs. falan nedir unuttuk, ince trikolar yeterli geliyor.

    bu sene sağlam soğuk yaptı ama hatta daha yaz gelmedi çok acayip.

    zaten turist de yok.

    O kadar soğuk olmadı sanki? Ben rahatsız olmadım -ki benim hanımım soğuk ile arası hiç yoktur, bu yıl az mıkırdandı.


    Şu zamana kadar gayet iyi gitti, sıcakların geç gelmesi iyi.
    Ama gidişi de geç olacak gibi? Yine "bitsin artık yaa" diye söylenir dururum.

    O inişi biliyorum ama bir kere olsun oradan denize atlamak aklıma gelmedi. Çok sıcaklar başlayınca hava da deniz de çekilmiyor..

    Müsait olunca o güzergah üzerinde bulunan yerlerde kahvaltıyı denize karşı yaparız, keyifli olur.
    Misafir gelince, yada sohbet istendiğinde malzemeleri alır milleti oraya götürürüm, manzara eşliğinde kahvaltı çok hoşlarına gider.



    orada cipsini birasını alanlar da oturuyor hocam, lara kalan son yaşanılacak yerlerden türkiye'de.

    sabah kahvaltısı için biraz ilerde robert's cafee var asıl oranın manzarısı muhteşem ama mutfağında işletmesinde hiç iş yok.

    big chef'e gidiyoruz bazen hanımla sabah kahvaltısı için oğlanı bıraktıktan sonra, en iyisi güya orası.

    antalya'da yemek ciddi sorun, hele bizim gibi evde yemek yapmıyorsan yer bulamıyorsun düzgün yemek yapan.

    bu sene yeni yıl sırasında ciddi soğuk vardı, ben sıcağı sevdiğimden o dert olmuyor. şimdi doğalgaz da geldi zaten kışları da hava daha temiz olacaktır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ufuk-34JD58

    cevabınız için sağolun hocam herkes sağlık bölümünü tavsiye ediyor,şuan benim çocuk lise 1 i bitiriyor başka liselere geçiş yapabiliyor ama sağlık liselerinin ulaşımı biraz zahmetli, şu anki okuluda iyi olduğu için devam edecek gibi.
    herhangi bir mesleğe merakı yok liseyi bitirince düşünücez büyük ihtimal ,zaten istemediği bir mesleğe yönlendirmem kendi seçicek sadece tavsiye ederiz okadar.

    eğitimide iyice zorlaştırmışlar 2 yabancı dil, 2 din dersi 2 türkçe dersi toplam 13 ders var. bizim zamanımızda daha kolaydı zayıfta olsa eylülde sınava girer kurtarırdık

    eğitim falan değil çocukların aldıkları hocam.

    ezberle, daha çok ezberle, gereksiz bilgiler, kendin düşünme, geniş düşünme. dar kalıplara hapset.

    benim oğlanı güya en iyi özel okula yolluyoruz orada bile aynı nane. ben almanca anadolu lisesi okumuştum, hocalarımın neredeyse tamamı almandı, nerede onların verdiği eğitim nerede şu anda verilen.

    bırakın ne istiyorsa o olsun, mümkünse yurtdışında okutun zaten. birde sürekli din dersi verme merakı başladı, neye yarıyorsa hep aynı terane. aç kuran'ı okut desen kabul etmezler. işlerine gelmez.




  • amadeus99 A kullanıcısına yanıt
    hocam şöyle özetliyim,ilkokuldan beri çalışıyorum babamdan bir kuruş kalmadı, evimiz var ama tapumuz yok buraların ne olacağı belli değil yani onlara bırakacak pek bir şeyim yok.
    benim tek amacım çocuklarımın iyi bir meslek edinip kimseye muhtaç kalmadan yaşaması.

    yıllarca bizim büyük biraderlerin her işine koştuk eşek gibi hizmetçiliğini yaptık kendine müslüman serefsizler bizi yalnız bıraktı ,hepsinin hali vakti yerinde biz dangalak gibi kaldık en küçük olmanın böyle zararları var.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ufuk-34JD58

    hocam şöyle özetliyim,ilkokuldan beri çalışıyorum babamdan bir kuruş kalmadı, evimiz var ama tapumuz yok buraların ne olacağı belli değil yani onlara bırakacak pek bir şeyim yok.
    benim tek amacım çocuklarımın iyi bir meslek edinip kimseye muhtaç kalmadan yaşaması.

    yıllarca bizim büyük biraderlerin her işine koştuk eşek gibi hizmetçiliğini yaptık kendine müslüman serefsizler bizi yalnız bıraktı ,hepsinin hali vakti yerinde biz dangalak gibi kaldık en küçük olmanın böyle zararları var.

    Ukalalik yapmak istemem ama bence İngilizce yı çok iyi öğrenmelerini sağlayın bunuda bir kursa gonderip sorumlulugu uzerinizden atarak yapmayin, takip edin gercekten ogrenmelerini saglayin. butceniz elveriyorsa yazlari yurtdisinda ki kurslara, elvermiyorsa ogrenci değişim programlari yoluyla oda olmuyorsa orada ufak tefek ev isleri yapilarak kalınan programlar var onlar sayesinde çocuğu yurt dışına gönderin hem yabancı dilini pekiştirir hem ufku açılır. Meslek tercihinde ise onunla konuşun ne istediğini anlamaya çalışın kendinize doğru veya yanlış gelen noktaları anlatın ama son kararı ona bırakın. Biz büyükler aslında hep onların iyiliğini istiyoruz ama mutlu olmaları herşeyden daha önemli.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ufuk-34JD58

    hocam şöyle özetliyim,ilkokuldan beri çalışıyorum babamdan bir kuruş kalmadı, evimiz var ama tapumuz yok buraların ne olacağı belli değil yani onlara bırakacak pek bir şeyim yok.
    benim tek amacım çocuklarımın iyi bir meslek edinip kimseye muhtaç kalmadan yaşaması.

    yıllarca bizim büyük biraderlerin her işine koştuk eşek gibi hizmetçiliğini yaptık kendine müslüman serefsizler bizi yalnız bıraktı ,hepsinin hali vakti yerinde biz dangalak gibi kaldık en küçük olmanın böyle zararları var.

    eh bende 19 yaşında ünivestiteye girdim başladım çalışmaya, ondan önce de anadolu lises,i burslu dersane, bizimkiler ne yapsın biri öğretim görevlisi, biri öğretmen, dayımın çocukları, amcamın çocukları hepsini bizimkiler okuttu neredeyse. babam ilk arabasını ben 16 yaşındayken alabilmişti.

    karşılığı ne mi oldu, 2003 yılında işsiz kaldım, bir tanesi iş bulmam için yardım bile etmedi, yurtdışında iş bulabildim hepsi bir şeyler istemek için sıraya girdi.

    oğlunuza dil öğretin hocam tek başına ingilizceyi çok iyi bilsin o bile yeter. ve artık kolay bunlar, ben okurken internet yeni yeni çıkıyordu, biz bile bayaa bir değerlendirdik.

    bizde ingilizce biliyorum diyenler bile hakim değiller. 3 ay yaz okulu olur, hem çalışır hem dil kursuna gider farketmez, ama ana dili gibi konuşmak zorunda.




  • ufuk-34JD58 kullanıcısına yanıt
    Abi siz büyüksünüz daha iyi bilirsiniz bilmiş lik yapmayayım ama dershane felan para tuzağından başka birşey değil bende gittim hiçte derslerim iyi olmamıştı.Herşey kafada başlar,kafada biter.Sen yol göster,akıl ver yapacağın en büyük iyilik bu olur.Benim babam üzerime pek düşmemişti kafama buyruk'tum biraz o sebeple okul hayatım iyi olmadı eğer kendini işini yapmayacaksa,patron vs olmayacaksa deli danalar gibi çalışsın,farklı yerler görsün,gezsin,ufku açılsın.Memur,hemşir vs olduğunda ortalam bir memur hayatı yaşacağını ne rezil olacağını ne vezir olacağını bilsin.Hedefleri yüksek olsun,Hedefini yakalayamasada o hedef için gerçekten çalıştığında zaten iyi bir yere kesinlikle gelir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi redbul_540 -- 15 Haziran 2016; 20:56:58 >
  • Selamlar

    Bende 2 çocuk var. Bu yaz bi yere gitsek mi gitmesek mi bilmiyorum. Biri 2 aylık. Diğeri 4 yaşında. Araba geniş ama bizi çok yorarlar gibi geliyor..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: amadeus99

    quote:

    Orijinalden alıntı: Panthér

    quote:

    Orijinalden alıntı: amadeus99

    quote:

    Orijinalden alıntı: Panthér

    quote:

    Orijinalden alıntı: otomobilci_x


    quote:

    Orijinalden alıntı: amadeus99

    quote:

    Orijinalden alıntı: otomobilci_x


    quote:

    Orijinalden alıntı: ufuk-34JD58

    bayaa iyiymiş ben erdekte uyduruk apart odaya bile okadar vermiştim denizide berbattı,benim çocuklar 4 günden sonra sıkılıyorlar.
    yakın yerler hem pahalı hem uyduruk deniz deyince larayı tek geçerim

    manavgat şelalesini gördünüzmü abarttıldığı gibi değil dimi

    Lara, belek gibi yerlerin tabanının ince kum olması nedeniyle su çoğu zaman bulanık olur bu yüzden ben sevmem kemer tarafı erken derinleşir girerken çıkarken çakıllar rahatsızlık verir ama su berraktır bu yüzden ben Antalya tarafında kemer i hiçbir yerle değişmem sadece arka fondaki dağların ambiansi bile yeter diyor ve çekiliyorum.

    hehe kıllık yapayım

    ben şahsen lara falezleri tercih ediyorum. evden çıkıyorum merdivenlerden inip giriyorum

    Guzel sehir antalya, 1.5 sene önce samsuna gelmek yerine Antalya'yada yerleşebilirdim ama sıcağı beni korkutmuştu tercih etmemiştim. Bugün olsa yine de tercih etmem Senede bir kaç kere geliyoruz yetiyor.

    Aslında korkulacak bir tarafı yok. İlk yıl sıcak geliyor, ikinci yıl eh işte, üçüncü yıl adaptasyon gerçekleşiyor.

    Zaten her yerde klima var, ev/iş/araba vs.




    ek. Yazı sıcak ama kış mevsimi de diğer yer/bölgelere göre de daha sıcak geçer. Yağmurdan başkası olmaz, o da eskisi kadar yağmıyor bile.
    İnce mont ile kışı geçirdiğimi bilirim. Kalın kazak abartılı kalın montlar vs. falan nedir unuttuk, ince trikolar yeterli geliyor.

    bu sene sağlam soğuk yaptı ama hatta daha yaz gelmedi çok acayip.

    zaten turist de yok.

    O kadar soğuk olmadı sanki? Ben rahatsız olmadım -ki benim hanımım soğuk ile arası hiç yoktur, bu yıl az mıkırdandı.


    Şu zamana kadar gayet iyi gitti, sıcakların geç gelmesi iyi.
    Ama gidişi de geç olacak gibi? Yine "bitsin artık yaa" diye söylenir dururum.

    O inişi biliyorum ama bir kere olsun oradan denize atlamak aklıma gelmedi. Çok sıcaklar başlayınca hava da deniz de çekilmiyor..

    Müsait olunca o güzergah üzerinde bulunan yerlerde kahvaltıyı denize karşı yaparız, keyifli olur.
    Misafir gelince, yada sohbet istendiğinde malzemeleri alır milleti oraya götürürüm, manzara eşliğinde kahvaltı çok hoşlarına gider.



    orada cipsini birasını alanlar da oturuyor hocam, lara kalan son yaşanılacak yerlerden türkiye'de.

    sabah kahvaltısı için biraz ilerde robert's cafee var asıl oranın manzarısı muhteşem ama mutfağında işletmesinde hiç iş yok.

    big chef'e gidiyoruz bazen hanımla sabah kahvaltısı için oğlanı bıraktıktan sonra, en iyisi güya orası.

    antalya'da yemek ciddi sorun, hele bizim gibi evde yemek yapmıyorsan yer bulamıyorsun düzgün yemek yapan.

    bu sene yeni yıl sırasında ciddi soğuk vardı, ben sıcağı sevdiğimden o dert olmuyor. şimdi doğalgaz da geldi zaten kışları da hava daha temiz olacaktır.

    Mado'nun önündeki alanın manzarası güzel.

    Big Chef's ilk açıldığında iyiydi, ne zaman önüne lüks 2 araç koyup şekil değiştirme işine soyundular, o zamandan sonra soğudum gitti.
    Önünden geçerken bile "bu ne yaa! ne görgüsüz işletme oldu burası" diyerek, söylenmeden yapamıyorum.

    Tamam iyi güzel de, 20 sene öncenin eğlence havası yok, nerde! bir Clup29/Olympos Disco/Ally/Cece sabah 5 te açılan street vs...


    Şimdi varsa yoksa bir görgüsüzlük, bir hava civa...




    Evet, bir ara sıkı soğuk yapmıştı. Ben pek üşüyen birisi değilidir, hanım hep söylenir soğuk soğuk diye, Doğu da yaşasa ne yapacaktı acaba??




  • quote:

    Orijinalden alıntı: synthesizer

    Selamlar

    Bende 2 çocuk var. Bu yaz bi yere gitsek mi gitmesek mi bilmiyorum. Biri 2 aylık. Diğeri 4 yaşında. Araba geniş ama bizi çok yorarlar gibi geliyor..

    2 aylık çocuk ile zor olmaz mı?

    Benim küçük kız kardeşim geçen ay 2 aylık bebeği ile İstanbul'dan Alanya daki yazlığa geçeceğim diye tutturdu.
    Biz tatildeyken 3 günde otele geldiler. 1 aydır çok çok zorlandığını, lafımı dinleyip keşke yaz sonunda bebek biraz daha
    büyüdükten sonra bu işe girişseydim diyerek pişman olduğunu söyleyip duruyor.

    Sıcaklar da başladı, şimdi de dönelim diye söyleniyorlar. Nasıl yapacağız? diye kara kara düşünür oldular.



    Belli bir yere gidip konaklayıp dönecekseniz belki! kabul edilebilir, ama gezeriz şunu/bunu yapar orada burada dururuz diyorsanız zor olur.




  • Panthér kullanıcısına yanıt
    Allah bağışlasın yeğeninizi.

    Biz oğlum olduğu yıl da çıkmıştık ve zorlandığımız nokta akşam erkenden yatması ve emzirme seanslarının sıklığı idi. Yoksa yolda çocukla yolculukta Allaha şükür pek sorun yaşamadım. Ancak o zamanlar çocuk uyuduğu zaman işiniz kolaylaşıyordu. Şimdi ise akşamları erken uyumak istemeyen bir oğlan + erken uyumayı seven kızımız olunca o konu beni düşündürüyor.

    Yazlık imkanım olsa hiç düşünmeden şuan çantaları hazırlıyor olurdum :)

    Bence kardeşiniz iyi yapmış. Şuan biraz zorluk gibi olsa da yolculuğa alışık çocuk daha iyi oluyor. Ben oğlum 2 yaşında iken İzmir'den İstanbul'a körfezi dolarak sadece 1 kez mola vererek gelmiştim mesela..

    Gerçi izmitten sonra çocuk koltuğunda oturmak istemedi ve isyan bayrağı çekip İstanbul'a kadar ağladı ama artık o konuda rahatız. Emniyet kemeri ve koltuk mevzusu söz konusu bile olmuyor :)




  • Valla ben oğlan doğduğu yıldan beri hiçbir yıl tatile gezmeye ara vermedim kızım oldu daha 5 aylikti ki o arada oglanda 2 yaşındaydı yani 2 bebekle yine tatile/gezmeye gittik hiç birisinde de niye gittik demedim, şimdi dönüp bakıyorum eski fotoğraflara iyiki gitmissiz. İş koşuşturması günlük hayat telaşı ile çocuklarla kaliteli zaman geçirme fırsatı çok olmuyor. Tatiller bunun için bulunmaz fırsatlar ben hiç düşünmedim gidin diyorum. Bebeğin evde annesine eziyeti 2 ise tatilde 1 oluyor temiz havada daha rahat oluyorlar en azından bizimkiler öyleydi. Kaldıki bebekle uğraşan annelerin de psikolojik olarak mekan değiştirmeleri onlara iyi geliyor kafayı boşaltiyorlar. Ama tabi yukarıdaki bir yazımda da belirttim herkesin beklentisi ve zevkleri farklı farklı bu yüzden yinede sizin durum için en uygun kararı siz verirsiniz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: synthesizer

    Allah bağışlasın yeğeninizi.

    Biz oğlum olduğu yıl da çıkmıştık ve zorlandığımız nokta akşam erkenden yatması ve emzirme seanslarının sıklığı idi. Yoksa yolda çocukla yolculukta Allaha şükür pek sorun yaşamadım. Ancak o zamanlar çocuk uyuduğu zaman işiniz kolaylaşıyordu. Şimdi ise akşamları erken uyumak istemeyen bir oğlan + erken uyumayı seven kızımız olunca o konu beni düşündürüyor.

    Yazlık imkanım olsa hiç düşünmeden şuan çantaları hazırlıyor olurdum :)

    Bence kardeşiniz iyi yapmış. Şuan biraz zorluk gibi olsa da yolculuğa alışık çocuk daha iyi oluyor. Ben oğlum 2 yaşında iken İzmir'den İstanbul'a körfezi dolarak sadece 1 kez mola vererek gelmiştim mesela..

    Gerçi izmitten sonra çocuk koltuğunda oturmak istemedi ve isyan bayrağı çekip İstanbul'a kadar ağladı ama artık o konuda rahatız. Emniyet kemeri ve koltuk mevzusu söz konusu bile olmuyor :)

    Teşekkür ederim.
    Sizinkini de, Allah analı babalı büyütsün. Kız bebiş daha tatlı oluyor, bizimki erkek ama o da tatlı, bebek işte...

    Bizim ki huysuz değil, öyle ağlama zırlama çok çok az. Emzirme, uyuma, sıçma, kusma ile geçen bir dönemi var.

    Tek olsa ilgilenmek daha kolay olur ama 2 çocuk ile zor olmayacağını düşünüyorsanız, neden olmasın?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ufuk-34JD58

    lise üniversitede öğrencisi olan arkadaşlar çocuklarınızı hangi mesleklere yönlendiriyorsunuz,ben sağlık meslek lisesi düşünmüştüm ama hep sote yerlere yepmışlar en kolayı iki otobüsle gidiliyor ve trafik sorunu çok oluyor burada ,anadolu lisesine devam edecek .

    dersane liseleri hakkında ne düşünüyorsunuz,8-9 zayıfla sınıfta kalanları tanıyorum dersane lisesine geçince teşekkür bile almışlar,kazandıklar bu haksız puanlarla üniversiteye geçerken bizim çocuklara zararları olurmu?

    Diger arkadaslarin dedigi gibi en onemli anahtarin ingilizce oldugunu dusunuyorum. Bu hem kisisel gelisim icin hemde herseyden onemlisi gelecek icin en buyuk yatirim. Suan sirketlerde tek dilin bile ciddi bir avantaji kalmadi, gelen adaylarin zaten bunu biliyor olmasi bekleniyor. Tanidigim bir cok iyi pozisyonda farkli sirketlerde calisan arkadaslar iki/uc dil biliyor.(mesela uc dil bilenlerden biri enault'da dept. mud.)

    O yuzden cocuklarin en azindan universiteye kadar belli bir ingilizce birikimine kavusup orada da dil surecini bir uste tasimasi gerektigini dusunuyorum.(yurtdisi cok cok iyi bir tecrube ancak maddiyat el vermiyorsa zorlamaninda anlami yok. Hic yurtdisina cikmadan bunu ogrenenlerde var.)

    Cocuklar ufacik yasta meslek secmeye yonlendiriliyorlar ama buna karar verirken ne kadar bilincli olarak bunu yapiyorlar belli degil. Okula basladiginda hayalleri, yaptiginin zitti oldugunu farkettiginde sonu husran oluyor.

    Bizlerin anne/baba olarak " garanti meslek " mantigini kendimizde degistirmemiz lazim. Doktor olup, mutsuz olduktan sonra o meslekten/isten ne kadar hayir gelir? Her gun oflenerek ise gitmek insani ne kadar basariya goturur? O yuzden benim mantigim ne secersen sec sevdigin isi yap ustune kurulu.

    Arkadasin oglu yanlis hatirlamiyorsam Sabanci Turizm Otelcilik tarzi birsey bitirdi. Sorsan kimse iyi bolum demez belki ama cocugun hayali yurtdisinda bu isi yapmakti ve suan yapiyor. Isi cok sevdigi icin zamaninin cogunu ona odakliyor ve bildigim kadariyla emeklerinin karsiligini fazlasiyla aliyor. Bu dedigim ornekte yukaridaki durumu destekler nitelikte.

    Son olarak: Egitim sisteminin icine edenlere selam olsun. Keske egitim ve ogretmenler bizim ogrencilik yillarimizda ki gibi olsa. Simdi ne okullar okul, ne ogretmenler eski ogretmenler kadar kaliteli.. Bu sistemi boyle mahfedip insanlari ozel okul ve hocalara mahkum birakanlar gidip obur tarafta versin bunun hesabini.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Arkadaşlar Megane 2 aracımız var tüplü. Şehiriçi (İstanbul) 26 kuruş yaktı. Sizce bu değer nasıldır? Ve uzun yolda ne kadar düşer?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Midesizz

    Arkadaşlar Megane 2 aracımız var tüplü. Şehiriçi (İstanbul) 26 kuruş yaktı. Sizce bu değer nasıldır? Ve uzun yolda ne kadar düşer?

    geçenlerde ankaradan bi akrabamız geldi megan2 sedan alıp lpg taktırmış 70 liraya 530-550 gidiyor dedi,yalnız lpg heryerde farklı fiyattan satıldığı için kullanıma görede farklılık gösterir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Panthér

    quote:

    Orijinalden alıntı: amadeus99

    quote:

    Orijinalden alıntı: Panthér

    quote:

    Orijinalden alıntı: amadeus99

    quote:

    Orijinalden alıntı: Panthér

    quote:

    Orijinalden alıntı: otomobilci_x


    quote:

    Orijinalden alıntı: amadeus99

    quote:

    Orijinalden alıntı: otomobilci_x


    quote:

    Orijinalden alıntı: ufuk-34JD58

    bayaa iyiymiş ben erdekte uyduruk apart odaya bile okadar vermiştim denizide berbattı,benim çocuklar 4 günden sonra sıkılıyorlar.
    yakın yerler hem pahalı hem uyduruk deniz deyince larayı tek geçerim

    manavgat şelalesini gördünüzmü abarttıldığı gibi değil dimi

    Lara, belek gibi yerlerin tabanının ince kum olması nedeniyle su çoğu zaman bulanık olur bu yüzden ben sevmem kemer tarafı erken derinleşir girerken çıkarken çakıllar rahatsızlık verir ama su berraktır bu yüzden ben Antalya tarafında kemer i hiçbir yerle değişmem sadece arka fondaki dağların ambiansi bile yeter diyor ve çekiliyorum.

    hehe kıllık yapayım

    ben şahsen lara falezleri tercih ediyorum. evden çıkıyorum merdivenlerden inip giriyorum

    Guzel sehir antalya, 1.5 sene önce samsuna gelmek yerine Antalya'yada yerleşebilirdim ama sıcağı beni korkutmuştu tercih etmemiştim. Bugün olsa yine de tercih etmem Senede bir kaç kere geliyoruz yetiyor.

    Aslında korkulacak bir tarafı yok. İlk yıl sıcak geliyor, ikinci yıl eh işte, üçüncü yıl adaptasyon gerçekleşiyor.

    Zaten her yerde klima var, ev/iş/araba vs.




    ek. Yazı sıcak ama kış mevsimi de diğer yer/bölgelere göre de daha sıcak geçer. Yağmurdan başkası olmaz, o da eskisi kadar yağmıyor bile.
    İnce mont ile kışı geçirdiğimi bilirim. Kalın kazak abartılı kalın montlar vs. falan nedir unuttuk, ince trikolar yeterli geliyor.

    bu sene sağlam soğuk yaptı ama hatta daha yaz gelmedi çok acayip.

    zaten turist de yok.

    O kadar soğuk olmadı sanki? Ben rahatsız olmadım -ki benim hanımım soğuk ile arası hiç yoktur, bu yıl az mıkırdandı.


    Şu zamana kadar gayet iyi gitti, sıcakların geç gelmesi iyi.
    Ama gidişi de geç olacak gibi? Yine "bitsin artık yaa" diye söylenir dururum.

    O inişi biliyorum ama bir kere olsun oradan denize atlamak aklıma gelmedi. Çok sıcaklar başlayınca hava da deniz de çekilmiyor..

    Müsait olunca o güzergah üzerinde bulunan yerlerde kahvaltıyı denize karşı yaparız, keyifli olur.
    Misafir gelince, yada sohbet istendiğinde malzemeleri alır milleti oraya götürürüm, manzara eşliğinde kahvaltı çok hoşlarına gider.



    orada cipsini birasını alanlar da oturuyor hocam, lara kalan son yaşanılacak yerlerden türkiye'de.

    sabah kahvaltısı için biraz ilerde robert's cafee var asıl oranın manzarısı muhteşem ama mutfağında işletmesinde hiç iş yok.

    big chef'e gidiyoruz bazen hanımla sabah kahvaltısı için oğlanı bıraktıktan sonra, en iyisi güya orası.

    antalya'da yemek ciddi sorun, hele bizim gibi evde yemek yapmıyorsan yer bulamıyorsun düzgün yemek yapan.

    bu sene yeni yıl sırasında ciddi soğuk vardı, ben sıcağı sevdiğimden o dert olmuyor. şimdi doğalgaz da geldi zaten kışları da hava daha temiz olacaktır.

    Mado'nun önündeki alanın manzarası güzel.

    Big Chef's ilk açıldığında iyiydi, ne zaman önüne lüks 2 araç koyup şekil değiştirme işine soyundular, o zamandan sonra soğudum gitti.
    Önünden geçerken bile "bu ne yaa! ne görgüsüz işletme oldu burası" diyerek, söylenmeden yapamıyorum.

    Tamam iyi güzel de, 20 sene öncenin eğlence havası yok, nerde! bir Clup29/Olympos Disco/Ally/Cece sabah 5 te açılan street vs...


    Şimdi varsa yoksa bir görgüsüzlük, bir hava civa...




    Evet, bir ara sıkı soğuk yapmıştı. Ben pek üşüyen birisi değilidir, hanım hep söylenir soğuk soğuk diye, Doğu da yaşasa ne yapacaktı acaba??





    akşamları bizde aynı sebepten gitmiyoruz. sabah boş oluyor piyasa saati olmayınca. ya şaka bir yana nereye gitsen serpme kahvaltı denen saçmalık. evde yok sanki, balkonda kendim yaparım daha iyi. big chef gene egg benedict falan yapıyor.

    akşamları ise millet piyasa yapmaya çalışıyor, komik geliyor.

    ally falan filan zaten kapandı gitti, etkinlik salonu olmuş o da kapanır. hoş böyle giderse antalya'yı kapatacaklar sanırım. piyasa berbat.

    neyse yaşamaya devam bakalım:) siyah kuga benim görürseniz el sallayın




  • 
Sayfa: önceki 1617181920
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.