Profil: Hector Priamson | DonanımHaber Forum

H

Hector Priamson (hector priamson) · Motorlu Araçlar Konu Dışı altına konu açtı. 12 yıl

Nedir bu Fransızlardaki yengeç kıskacı merağı ?

7 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

H

Hector Priamson (hector priamson) · Otomobil ve Otomotiv Dünyası Genel altına konu açtı. 12 yıl

Otomotiv dünyası hakkında bir hükümet eleştirisi...

1) Bilindiği üzre devlet araç muayenesini kendisi yaparken geciktirmenin bir cezası yoktu. Sadece muayenesiz araçla yakalanırsanız bağlanma riski vardı. Araç muayenesi özel sektöre geçtikten sonra gecikme için ceza alınmaya başlandı. Neden devlet kendi muayene ederken gecikme cezası almıyordu da özel sektöre devrettiğinde ceza alınmasına müsaade ediyor. Öyle ileri falan olmasına gerek yok normal sıradan demokrasilerde bu olay hükümet düşürür. Bunun muayenenin verildiği özel sektörün daha çok kar etmesi için yapılmış olduğu çok çok çok açık. Şimdi yandaş arkadaşlar gelip " Geçiniz bunlar boş laflar bırakın avrupa normlarıyla araba muayenesi olacak, daha az kaza olacak -ecek, -acak lı bir sürü laflar ediyorlar.. Terör örgütü ile çarpışıp ölen şehitler için " birkaç Mehmet öldü diye " diyebilen zihniyet arabalar iyi muayene edilmediği için oluşacak kazalar nedeniyle ölecek vatandaşları önemser diye düşünecek kadar romantik misiniz? Ayrıca madem devlet iyi muayene edemiyordu özelleştirdik; o zaman mesela polisi de özelleştirelim gerçi bakan biber gazı doğal diye açıklama yaptı ama teröristleri çiçekle karşılayan polisler mesela fenerlileri doğal biber gazı ile uğurluyor. Mesela generallerin yarısı ergenekoncu o zaman onları da özelleştirelim Amerikalı generalleri ordumuzun başına getirebiliriz. Bizimkilerden iyi yönetecekleri açık..Ne bahane bulursanız bulun gecikme zammı sadece sadece medya patronu olan malum şahsın tvlerinde hükümet lehine olması için verilen bir avantadır o kadarı (Hiç bir zaman araç muayenelerimi geciktiren biri değilim. Cezası olsa da olmasa da hep zamanında yaptırırım onu da belirteyim . )

2) Bildiğiniz gibi son 10 yılda biri hariç tüm sigorta şirketlerini yabancılara sattık (Çoğu da Yahudi dir ya bunların neyse). Eskiden zorunlu trafik sigortası fiyatını devlet belirlerdi. Sigorta şirketlerini yabancılara sattık ve anında fiyatını devlet belirlemeyi bırakıp serbest bıraktı ve hemen ilk yıl %100 zam yaptılar. Bu da ileri olmasına gerek yok normal bir demokraside hükümet devirir. Bir şeyin zorunlu tutulup fiyatının serbest bırakılması nasıl kabul edilebilir. Nerde sözümona tüketici hakları ...Sen yaptırmak zorundasın adam da istediği fiyata yapabiliyor diyor ki gel bakalım kucağıma...Fiyat serbest ise zorunluluk kalkmalı, yaptırmak zorunluluk ise devlet oturup tüketiciyi düşünerek bir fiyat koymalı.

3) Bildiğiniz gibi bu sene otomotiv model yılı belirlemesi tam bir ucubeye dönüştü. Tam 1.5 sene boyunca araçlar 2012 olarak tescil edilecek. Bir aracın üretildiği yıla tescil edilmesi otomotiv sektörünün global teamüllerine aykırı. Model değişimi firmalarda genelde ağustos ayında olur. Mesla VAG araçları ağustostan sonra üretilmiş ise VIN de bir sonraki yılın kodu görülür. Burada bahsettiğim yandaş arkadaşlar gelip 2010da üretilip 3 yıl stokta yatan araba 2012 ağustosta 2013 olarak tescil ediliyordu. Yeni düzenleme çok iyi oldu falan diyorlar . Bu yanlış..Eski düzenlemede bir aracın bir sonraki yıla tescil edilmesi için 1 Hazirandan sonra üretilmiş veya ithalatı yapılmış olması gerekiyordu. Yani maksimum 2 aylık araç sonraki yıla tescil edilebilirdi. Devletin bu ucubeyi niye yaptığını anlamakta zorluk çekiyorum. Aklıma gelen tek fikir bazı insanlar 2013 olması için bekler ve araba talebi düşer bu da cari açığa olumlu etkir diye düşündüklerinden olabilir. Ancak bu durumda devletin vergi gelirleri düşecek . Şöyle ki eskiden 2012 son çeyreğinde satılan bir araç 2013 olarak tescil edildiğinde 2012 temmuz, 2013 ocak temmuz 2014 ocak temmuz ve 2015te ocak temmuz olmak üzere toplam 7 kez en yüksek kademeden (1-3 yaş ) vergi veriyordu . Yeni düzenleme ile bu araç 2012 sayılacağı 5 kez en yüksek kademeden vergi verecek . Eskiden arabaların yaklaşık 3te biri 7 3te biri 6 ve 3te biri 5 kez en yksek kademeden vergi veriyorken şimdi 5 veya 6 kez en yüksek kademeden vergi verip sonra 2. kademeye geçecekler. Bu da MTV gelirinde düşme demektir. Bunu karşılamak için MTVye , benzine motorine her neyse işte ufak bir ekstra zamma hazırlıklı olun bence.

4) Bildiğiniz üzre yeni tescil edilen araç ilk 3 yıl muayeneden muaftı. 1. maddede yazdığım yandaş medya patronu daha çok kar etsin diye midir bilmiyorum ama ilk muayeneyi artık tescil tarihinden değil aracın üretim tarihinden 3 yıl sonra yaptılar. Yani sizin ağustosta aldığınız araba mart üretimi ise 3 yıl sonra ağustosta değil martta ilk muayeneye gideceksiniz YANİ DAHA ERKEN GİDECEKSİNİZ VE GECİKTİRİRSENİZ CEZA ÖDEYECEKSİNİZ. Bunun sadece muayeneyi yapan şirketin patronuna yaradığı çok açık..Şimdi gene muhtemelen yandaşlar bu uygulamayı haklı bulacaktır. Ancak bu peynir değil ki market rafında az beklemişini seçelim. Şimdi bu durum otomobil dünyasında yeni bir kavram oluşturacak : "TAZE OTOMOBİL"
Artık araba alırken manavdan salatalık , balıkçıdan balık alır gibi tazesini arayacağız. Bu da elinde TAZE OTOMOBİL bulunan bayiiye avanta sağlayacak belki de daha az indirim yapacak veya yapmayacak.

Evet hayırlı şikayetleri bekliyorum.

27 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

H

Hector Priamson (hector priamson) · Otomobil ve Otomotiv Dünyası Genel altına konu açtı. 13 yıl

Turkcell-BP 30 TL saçmasapan akaryakıt kampanyası..

7 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

H

Hector Priamson (hector priamson) · Bulaşık, Çamaşır ve Kurutma Makinaları altına konu açtı. 13 yıl

Samsung çamaşır makinesi:Bir servis deneyimi..

Çok uzun hikaye olup okuyanlara teşekkür ederim:

Yaklaşık 1.5 yıl önce bol bol dönen reklamlarına( desperate housewives dizine sponsor oluşu nedeniyle aklımızda kalışına), cancanlı görünümüne, Türkçe paneline (adamlar bize değer veriyor hissi) kanarak bir adet Samsung 8700 RPA çamaşır makinesi aldık.

Yaklaşık 3 hafta önce 9 haziran günü çamaşır yıkandıktan sonra kapak açılmıyor dedi eşim ve baktık ki yıkama bittikten sonra kapağın içinde bastırarak açtığımız plastik parça kırılmış. Kapak açılmıyor. Aynı akşam da 1 haftalığına tatile gideceğiz. Hemen kitapçığa baktım . Kapak kilitli kaldıysa alt kapağı açın, tahliye hortumundan kalan suyu tahliye edin ve turuncu şeridi çekin kapak açılsın yazıyor. Ama turuncu şerit bulamadık. Servis numaraları da yok. Belki satın aldığımız yer biliyordur diye aradık. Onlar biz bilmeyiz servisi arayın adresinize göre bölgenizin servisi şudur diye numarasını verdi. Aradık. Hemen gelip açar mısınız dedik . Güldüler (bunun ne anlama geldiğini anlamamıştık ilerleyen günlerde öğrendik ) . Gelemeyiz deyince ben de durumu anlattım akşam tatile gideceğiz çamaşırlar içinde kalmasın kitapçıkta turuncu şeritten bahsediyor ama öyle bir şey yok dedim. "Onu standart yazarlar sizinkinde olmayabilir" dediler (gerçekten merakımdan ingiltere samsung siştesine girip kılavuzu indirdim. Turuncu şeride kadar bizimki ile aynı ama turuncu şerit muhabbeti yok servise başvurun diyor. Bu bende Samsung TRnin dandikliği hakkında ilk intibaı uyandırdı). Neyse birkaç saatlik uğraşıyı takiben çatalla tırnaklara basarak kapağı açabildim(servis öyle önermişti yalnız zordur yapamayabilirsiniz demişlerdi). Çamaşırları çıkarabildik . Akşam tatile gittik ve ertesi pazar ben döndüm eşim ve çocuklar birkaç gün daha orada kaldılar.

18 haziran pazartesi günü ilk işim samsung servisini arayıp servis istemek oldu. Fakat sekreter hanım " hoopp beyfendi ne oluyor aldığınız Beko mu baymak mı nedir? Lüks marka alıyorsunuz anlı şanlı Samsung öyle aklınızın istediği gibi servis çağıramazsınız"

Nasıl yaa dedim ben de... Önce 4447711den samsung çağrı merkezini arayacak kayıt oluşturacaksınız ondan sonra bizi arayıp servis isteyebilirsiniz dediler..Bu Samsung TRnin dandikliği hakkında 2. intiba oldu.. Biliyorsunuz cepten 444lü hatları aramak ücretli benim ev telefonum yok. 444lü hat koymaları çok saçma ve ekstra masraf. Neyse aradık. Çıkan çağrı merkezi görevlisine bu parça kırıldı servis istiyoruz dedik. Bismillah demeden bu garantiye girmez dedi. Şimdi tamam mantıken garantiye girmez ama bu parçanın daha 1.5 yıllık makinede kırılması mantıklı mı? Neyiz biz ayı mıyız . Belki de üretim hatası var. Olamaz mı yani .. Call centerdaki sekreterin kafadan garantiye girmez demesi bende Samsung TRnin garanti işinde mümkün olduğunca çamura yattığı anlamına gelir. Garantiye girmeyebilir servis bakar karar verir dese daha şık olurdu (cihazı eve gelen temizlikçi kadın da açıp kapadığı için evet kırılmış olabilir yoksa biz kırmadık). Neyse kaydı oluşturduk adresimizi numaramızı falan verdik. Artık servis isteyebilirmişiz. Servisi aradık ve salı günü öğleden sonra saat 2-7 arası servis gelecek dediler. BUraya da bir parantez açmak isterim. Eski yıllarda devlet kurumları böyle yapardı. Evet onların hizmeti dandikti ama fiyatları ucuzdu. Bunlar hem pahalı hem kendilerini bişey sanıyorlar ama süre çok geniş...Ben de yalnız olduğumu 6dan sonra evde olabileceğimi 6 dan sonra gelmelerini söyledim . Tamam dediler.
Ertesi gün 6da evde oldum ve beklemeye başladım tabii gelen giden yok . Saat 7de servisi ardım. Bana listede olduğumu muhakkak gelineceğini söylediler. Tabii gelen giden olmadı. 8buçuk gibi biri aradı. Bugün yetiştiremediklerini çok geç olduğunu bana yarın gelebileceklerini söyledi. Lanet olsun dedim. Yine 6dan sonra gelin dedim tamam dediler. Ertesi gün yine 6da geldim . Yine gelen giden olmadı. Bu sefer telefon etme nezaketini bile göstermediler. Ben de pes ettim. Cuma akşamı eşim gelsin servisi cumartesi isteyelim bari o evde olsun dedik.
Bu arada işyerime yakın noname tamirciye gittim. Abi Bekonunkinde falan o küçük bir parça kendin bile değiştirirsin ama Samsunglarda tüm kapak yekpare servise mecbursun dedi.
Neyse cumartesi tüm gün eşim evde. Servis rezervasyonumuzu yaptırdık. 2-7 arası gelecekler. Ben de 4e doğru evde oldum gelen giden yok. 5 gibi servisi aradım. Beyefendi size gelinmiş ama evde yokmuşsunuz geri dönülmüş dedi. Ben köpürdüm "eşim ve çocuklar bakkala bile gitmediler. Evde dağ gibi tatil çamaşırı birikmiş. Ne evde bulamaması yalan söylüyorsunuz "falan dedim. Neyse beklettiler falan. Servis müdürlerine sormuşlar yeni ekip çıkmış yarım saate bizde olacakmış. Fakat gene gelen giden olmadı. 6 gibi tekrar aradım. İşte onu öyle söyledik (resmen sizin gazınızı almak için öyle yalan söyledik) sırada 2-3 yer daha var. Bekleyin gelecek dediler . En sonunda saat 8 gibi biri aradı . "Abi ben öğlen de geldim evde yoksun bak terziye soruyorum onlar evde değil "diyor. "Ne terzisi oğlum sen hangi adrestesin " Abi yamanevler mahallesi.............". Oğlum ne alakası var ben Tatlısu mahallesindeyim ataşehir sınırındayım" " Ooo abi biliyorum ora buraya çok ters benim gelmem 1 saat alır . ben bir servis müdürümü arayayım" 2 dakka sonra biri aradı servis müdürüymüş.
Adres hatası dolayısıyla artık geç oldu pazartesiye kaldın diyor. tamam bu saatte parça falan bulamaz ama pazartesi biz zaten işteyiz. Gene gelemeyecekler ki.. Ben bağırdım çağırım " sekreterinizi işten atın. Taa samsung çağrı merkezine niye kayıt açtırdınız. Hata sizde ya sisteminizde hata var ya sekreteriniz çok salak " falan dedim. Son olarak dedim ki " Beyfendi bu parça zaten elinizde yoktur eminim . Eleman bişey yapmayacak ki gelecek parça no veya kodu alıp gidecek" Ben burdan vereyim modeli ama kabul etmezsiniz ki. Buradaki işi elemanının 1.5 dakika". Neyse beyefendi ikna oldu. Birini yollayacağım dedi ve saat 9 gibi bize ulaştılar. dediğim gibi baktılar parça no bile almadılar. Model no yazıp kapak sipariş edilecek deyip gittiler. Bunu ben ilk telefonumda söylemiştim.
Pazartesi gibi aradım . sipariş verdik gelince arıycaz dediler. Dedim ne zaman gelir. Dediler gelir . dedim 3 ay sürer mi. dediler yok o kadar sürmez . dedim adres hatalı idi dediler tamam düzelttik.
Neyse çarşamba akşamı aradılar . "Parça geldi . yarın sabah takalım " Dedik sabah işteyiz öğleden sonra olsun" tamam dediler gene 2-7 arası muhabbeti. Eşim işten izin aldı. 2de evde oldu. Ve gene aynı hikaye ne gelen var ne giden. Bu arada daha önce konuştuğumuz tüm numaraları en az 30 kere aradık. Hiç biri açmadı. Sinirden deliye döndük. Dün sabah telefonum çaldı. Abi parça elimizde 10 dakkaya gelip takalım . Eşimi aradım 10 a kadar idare edebilirim gelsinler dedi. Adama telefon ettim eşim bekliyor çabuk olun dedim "Tamam abi adres yamanevler mahallesi................ idi di mi?" ) . Öyle sinirlendim ki telefonu yere fırlatacaktım. "Yok dedim tatlısu ...".
Neyse işler yoğundu ancak öğlen arasında hatunu aradım. Oldu mu dedim. Yok olmadı takamadılar , beceremediler .Zaten 45 dakka beklettiler (10 dakka yalan oldu muhtemelen adres düzeltilmemiş) . Kapağı komple söküp merkeze götürdüler. Orada servis müdür monte edeckmiş. Akşam gelip takacaklar" dedi. Neyse en nihayetrinde mutlu son : akşam gelmişler ve takmışlar şimdi çalışıyor. Belli bir ücret almışlar ama fatura falan vermemişler. Bu da dandik mahalle arası servisten farkı olmadığını gösterir. O kadar call centerı arattırmak kurumsal imajı vermek hikaye ..Hizmet kalitesi garanti yaklaşımı vs mahalle arası tamirci seviyesinde.

Özetle:
1) 444lü numaraya kayıt ve onun yönlendirdiği servise gitmek komik. servis seçme hakkın yok
2) Yaklaşım kurumsal gibi gözükse de mahalle tamircisi seviyesinde.
3) Servis için önerilen süre 2-7 arası çok uzun. Başka cihazlarımız için 2 saatlik marj verip o saatte geliyorlar. 6dan sonra servis istediğimizde hiç kabul etmeyen olmadı .Bunların marjı uzun ve marj içinde gelebilmeleri mümkün olmadı. Muhtemelen servis sayısı yetersiz veya cihazlar beklenenden sorunlu.
4) Garantinin hemen çağrı merkezi tarafından reddedilmesi, çamur bir firma olduğunu düşündürüyor.
5) Fatura verilmemesi kendileri için de kötü. belki de servis çalışanları onları düdüklüyor belki de istenenin 2 katı para aldılar bizden.
6) Servisin elemanının parçayı takamayıp merkeze götürmesi servisin yetkinliği hakkında şüphe uyandırıyor (stajyer mi çalışanlar?) vs vs.

9 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

H

Hector Priamson (hector priamson) · Otomobil ve Otomotiv Dünyası Genel altına konu açtı. 13 yıl

Rekabet kurulunun arabacıları ceza vermesi hakkında Ege Cansen yazısı

quote:

850 milyon liralık rekabet cezası

GEÇEN hafta Rekabet Kurumu Başkanı Profesör Nurettin Kaldırımcı, rekabet ihlallerinden bugüne kadar kesilen cezanın 850 milyon lirayı bulduğunu söyledi.

Bunun 460 milyon lirası 2011 yılı içinde verilmiş. 460 milyon liranın 277 milyon lirası da otomotiv sektöründeki şirketlere kesilmiş. Başkanın verdiği bilgiye göre, rekabet ihlallerinden en çok soruşturma açılan sektörler bakımından ulaştırma (herhalde otomotiv buna dâhildir) ilk sırada geliyormuş. İkinci sırada gıda ve üçüncü sırada çimento sektörleri yer alıyormuş.

OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE REKABET

Eğer bana birisi Türkiye’de en sert rekabet hangi sektörde var diye sorsa, cevabım otomotiv olurdu. Hemen, hemen dünyanın tüm otomotiv üreticileri Türkiye’de at koşturuyor. Bu sektörde har hangi bir firmanın bırakın tekelci güce sahip olmasını, oligopolistik (birkaç büyük firmanın anlaşmalı hareket etmesi hali) bir yapıdan da bahsedilemez. Otomotiv sektörü tümüyle dışa açıktır. Bu sektörde büyüklerin ezdiği veya ezebileceği yavru firma yoktur. Çünkü piyasa payları ne kadar küçük olursa olsun, faaliyette bulunan firmaların istisnasız hepsi yabancı güçlü kuruluşlardır. Sektöre giriş engeli yoktur. Pek tabii çıkmak da serbesttir. Pekiyi nasıl oluyor da en çok rekabet ihlali bu sektörde yaşanıyor ve otomotiv şirketlerine ağır cezalar kesilebiliyor. Ben bunu anlayamadığıma göre burada “rekabet ihlali” denen eylemin tanımı konusunda benimle kurum arasında ciddi bir fark demektir.

ANLAŞMALI FİYATLANDIRMA

Öncelikle Rekabet Kurumu’na yabancı bir kişi olmadığımı zikretmem gerekir. İlk başkanlardan Profesör Tamer Müftüoğlu ve şimdiki başkan Profesör Nurettin Kaldırımcı zamanında kurumu ziyaret ettim. Çalışmaları hakkında birinci elden bilgi aldım. Hatta iki kez de kurum çalışanlarına düşüncelerimi anlatma imkânım oldu. Rekabet Kurumu, “Rekabetin Korunması” Kanununa göre kurulmuş ve o çerçevede görev yapan “yetkileri çok geniş” adeta mahkeme niteliğinde bir kuruluştur. Kurumun üç temel görev alanından birincisi, aynı sektörde çalışan firmaların, aralarında anlaşarak tabiri caizse rekabette “şike” yapmalarına engel olmaktır.

REKABET, REKABETİN KURDUDUR

Serbest rekabeti bozan en büyük etken bir piyasaya belli bir firmanın hâkim olması ve bu hâkimiyetini kötüye kullanmasıdır. Böyle bir durumun oluşabilmesi için, boğaz boğaza bir rekabet yaşanması ve güçlü olan firmanın en yakın rakibinden başlayarak diğer firmaları kârsızlığa ittirerek ezmesi hatta sektöre yeni girecek rakipleri caydırması gerekir. Hâlbuki “uyumlu eylem ve karar” yani fiyat zamlarını ve bayi kâr marjlarını danışıklı tespit, her firmaya “yaşam alanı bırakmak” demektir. Yani bunların ikisi bir arada olamaz. Türkiye otomotiv sektöründe o kadar çok firma vardır ki; “uyumlu hareket” etmek imkânsızdır. Kuvvetler öyle dağılmıştır ki, “korunması gereken” zavallı bir otomotiv şirketi de yoktur.
Son Söz: Bir sektörde firma sayısı yeterliyse, rekabeti ayrıca hukukla korumaya gerek yoktur.

4 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

H

Hector Priamson (hector priamson) · Otomobil Yardım ve Sigorta işlemleri altına konu açtı. 13 yıl

Satmadığım arabanın kaskosunu yeni alacağım arabaya devredebilir miyim?

9 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

H

Hector Priamson (hector priamson) · HTC altına konu açtı. 13 yıl

Android 4.0 (ICS) da IP ayarları nereden yapılıyor ?

6 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

H

Hector Priamson (hector priamson) · Otomobil ve Otomotiv Dünyası Genel altına konu açtı. 13 yıl

0km araba fiyatları artınca , elimdeki arabanın da fiyatı artıyor diye sevinmek doğru mu?

33 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

H

Hector Priamson (hector priamson) · Otomobil ve Otomotiv Dünyası Genel altına konu açtı. 13 yıl

En alınacak araba golf ...

81 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

H

Hector Priamson (hector priamson) · Otomobil ve Otomotiv Dünyası Genel altına konu açtı. 13 yıl

2011 clio 1.5 dci 65 bg-85 bg? Nasıl ayrılır.

Aziz Türk milleti genel olarak sattığı arabayı, özelliklerini çok iyi bilmemektedir. Örnek olarak memleketteki 2009-2011 fiestaların bir çoğunda ESP işaretlidir. Anadolu çocuğu olan ben artık bunları yememekteyim ve sadece güvenlik paketi vardır diye belirtilmiş arabaları aramaktayım. Bu hafta sonu 2 tanesinde telefon ile "evet güvenlik pakedi var" diye satıcıdan (galeri değil ilk sahip ) teyid almama rağmen gittiğimde bu arabalarda GP olmadığını müşahade ettim. "Nasıl yok en üst bu işte ful+ful" gibi yaklaşımlar içinde olabilmekte satıcılar.
Bir başkası da güvenlik pakedi var yazmıştı. Teyid için ben mesaj attım sonra baktım o ibareyi kaldırmış.Ona gitmedim.

Neyse bu uzun girişten sonra 2010-2011 clio dizel almaya karar verdim gibi bişey. Alt donanım olan extreme bana yetecek. Bunun 1.5 dci 65 bg ve 1.5 dci 85 bg modelleri var. 0 alırken 1400 TL fiyat farkı var enteresan. Bu kadar az fark için 65 liği niye tutuyorlar anlamadım. 65 lik performansı çok kötü, daha fazla yakıt yakıyor ve eksoz emisyomnu daha yüksek. Üstelik kritik noktada yüksek çünkü 120g...Eğer ülkemizi yönetenler AB gibi emisyondan vergi alırsa bir ihtimal en düşük vergi veren ilk kademeyi 100-119 g yapacaklardır.Böylece 116 olan 85lik, 120 olan 65likten daha az vergi ödeyebilir.

Şimdi ben bir 2010-11 clio HB dizel 65 bg mi 85 bg mi nasıl anlarım. Vwdeki gibi harflerin rengi, ekstra bir ibare vs bişey var mı ? Arabasını tanımayan necip türk milletinin "arabam 85 beygir abi tabii en dolusu bu, çok az yakar " falan gibi ayarlarına inanmak zorunda mıyım (ruhsata da pek güvenmiyorum)

Bilgisi olan var mı?

Alternatif olarak satmak istersem kolay satılabilecek dizel, düz vites, 2011 model, 20bini geçmemiş, klima , en az 2HY , sis farı, alaşım jant , CD çalar içeren 30000 ve altı fiyatlı araç önerisi olan var mı?

18 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0