Test - Hyundai i30 - 1.6 CRDi 128 HP 260 NM - ÖNYARGILARINIZI KIRIN, YENİ İ30 İLE TANIŞIN!

frknsysl

Binbaşı

1444 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Aslında Hyundai ile bağlantım, ilk araba sürmeyi öğrendiğim 96 model bir Excel ile başlıyor. Büyük babamın arabası olan bu tuhaf renkli araba, karanlık otoparkta gece yaterken, çocukluk hayallerimi süslüyordu aslında. Fakat bu süsleme pozitif değil, negatifti. Gece mavisi rengi, karanlık olunca, loş bir sarı ışığın arabanın birazını aydınlatması, benim camdan bakınca kocaman bir ağacın altında yatan kapkaranlık bir araba. Tipini kiralık katillere benzettiğim bu arabadan ne kadar da korksam, çocukluğum, bütün günüm arabanın içinde direkisyonu çevirmeye çalılşırken, vites değiştirmeye çalışırken geçiyordu. Gece her ne kadar korkuyorsam bu arabadan, sabahları aynı şekilde koşarak gidiyordum yanına. İlk gaza basmadan, sadece debriyaj ile kaldırabildiğim, bunu öğrenebildiğim tek araba idi. Yani hayallerimden silnmeyecek, ilk kez araba kullandığım, ve ilk arabaya bindiğim olarak hayallerimde çoktan kalıcı yerini almış bir anı.

i30'a giderken, aklımda hep acaba nasıl bir Hyundai karakteristiğiyle karşılaşacağım? Bu arabanın artık kendi karakteri, ruhu var mı, yoksa diğer arabalardan beslenen, sadece insanların gözünü donanımlarıyla büyüleyen sıradan bir araç mı?

Kapıyı kapatana kadar bu önyargılarım besledi beni. Arabayı çalıştırdığım anda (Start-Stop düğmesinden) dizel olduğunu anlayamadım. İçerideki o yalıtım, arabayı çalıştırdığım zaman "Hoşgeldin Sahip" der gibi, içeride belki birisi uyuyordur diye titremeden, sessiz bir şekilde çalıştı. Bu sesi dışarıdan çıplak bir sesle dinlediğim zaman 2.0 TDI ateşleme sesine çok benzettim.

Sıra geldi koltuk ayarlamaya. Öne baktım yok, alışkanlıkya. Tabii ya dedim, bu arabanın koltukları bile elektrikli. Ayarlama aralığı, hızı, sürüş pozisyonu inanılmaz rahat. Koltukların rahatlığı, tepemde duran arkalara kadar uzanan cam tavan, arabanın içinde ferah bir hava yaratıyor. Direksiyonu ayarlayayım dedim, fakat ben elektronik ayarlama beklerken, her türlü arabada olan klasik bir kol indererek ayarlıyoruz derinlik ve yükseklik ayarını. Bunu geçtim, bana sunduğu derinlik ayarı pek yeterli gelmedi. Buralardan araba aslında ilk eksimi almış oldu.(-)

Otomatik vitesin görüntüsü, piano siyah ile kaplanmış. Konsolda aynı malzemeyle kaplandığıi için arabanın içinde bir bütünlük söz konusu. Her ne kadar bütünlük olsada, klima ekranı ve radyo ekranının çağın bayağı gerisinde kalmış mavi renkleri, gözümdeki ikinci eksiği alıyor. (-)

Frene basarak şanzımanı D'ye alıyorum, ve bırakıyorum freni. Daha deminde dediğim gibi, "Hoşgeldin Sahip" der gibi çalışan bir araba, freni bıraktığınız anda "Bırak Beni Sahip" der gibi kendini ileri atıyor. Gaza dokunduğunuzda çok yumuşak bir sürüş ile karşılaşıyorsunuz. (+)

Yola çıktığımızda, vites geçişleri sanki 2.0 TDI CVT A4 kullanıyormuşum gibi hissettirdi. Sanki oransız bir şanzımana sahip bir araba gibi. Fakat bildiğimiz Tork Konvertörlü şanzıman. Ama her ne kadar öylede olsa, vites geçişleri ve gaza hafif dokunduğunuzda verdiği tepki şimdiki çift kavramalıları andırmıyor. Sarsıntısız vites geçişleriyle bu 6 ileri tork konvertörlü şanzıman benden başarılı bir not alıyor. (+)

Ve en önemli konulardan biri. Tabii bazı insanların bakmadığı, ama bizim gibi insanların arabanın orasını burasını mıncıklayıp bir şeyler hissetmek istediği gibi, malzeme kalitesine baktığımızda şaşırtan bir kalite vardı arabada. Binerken bu kadarını beklemiyordum açıkçası. Kapı kollarında bile çok yumuşak ve dokusu çok güzel olan bir malzeme. Konsolda siyah parlak kaplamanın üstünde kullanılan plastik malzeme hem yumuşak hemde dokusu çok iyi, yani parlak siyah ile çok uyumlu kaliteli bir malzemeyle karşılaştım. Arka kapılara baktım, orasıda yumuşaktı. İşte bu yüzden malzeme kalitesiyle de araba benden tam not aldı. (+)

Kullandığımız motor 1.6 CRDi 128 PS 260 NM torklu 4 silindirli turbo dizel bir motordu. Motorun performansı, sessiz gidişi ve ipeksi dokunuşu, arabanın iç mekanda olduğu gibi yumuşaklığı ile bir bütün oluyor. Dışarıdan da fazla dizel motor sesini vermeyen araba, içeride ve dışarıdaki "İzolasyon" farkıyla, ve gürültüsüz dizel motorla, özellikle verdiği performans ile, hızlanışı ile de benden iyi not almayı başarabiliyor. (+)

Yakıt tüketimini sona bırakacaktım fakat hazır motordan bahsederken, herkesin önemle beklediği yakıt tüketimini de paylaşayım dedim. Test araçlarını bilirsiniz, çok zorlanır, hırpalanırlar, Ben ilk başlarda yumuşak, daha sonralarında az az ve yer yer gaza dokunmam, yinede test boyunca arabayı çok zorlamama rağmen arabayı çalıştırıp stop edene kadar yol bilgisayarının bana gösterdiği değer 9.4 LT idi. Biraz daha yumuşak ve dikkatli uzun yol kullanımlarda mu motorun az yqakacağını biliyorum, fakat şehir iç yoğun trafikte bu arabanın 7.5 LT'den aşağı ya yakacağını düşünmüyorum. Tabi bahsettiğim çok çok yoğun dur kalklı bir trafik. Bu konuda araba gözümde ne bir artı (+) nede bir eksi (-). Buna siz karar verin.

Arabanın donanımlarını biliyorsunuzdur. Elite modelindeki donanımlar gayet yeterli. Tüm donanım, ve donanımların kullanış kolaylığı, benden artı alıyor. Fakat arabada herşeyin olmasına rağmen olmayan bir trek donanım var. Start-Stop fonksiyonu. Genel olarak donanım açısından benim gözümde (+) da olsa, Start Stop ve Auto Hold (Hill Holder var, fakat şehir içinde siz gaza basana kadar arabanın kendi kendine fren yapması yok) yok. Bu da bana göre istanbul trafiğidne ve kırmızı ışıklarında gerekli bir özellik. Onlara rağmen arabanın benden donanım konusndan da iyi not aldığını söyleyebilirim. (+)

Direksiyonda 3 tane mod vardı. "Normal,Comfort,Sport" Bunlar arabanın süspansiyonu ile ilgili değil sadece direksiyonun sertlik ve yumuşaklık ayarlarını ayarlamamızda yardımcı oluyor. Normal moda aldığımızda arabanın gayet normal denebilecek kadar yani ne sert ne de yumuşak bir yapısı var. Tam ortasındaki yapısıyla istediğiniz gibi bir direksiyona sahip i30. Comfort moduna aldığınızda dikkat edin. Çünkü arabanın sanki direksiyonu yokmuş gibi, o kadar yumuşakki, serçe parmağınızla tek başına rahatça manevra yapabilirsiniz. Ve Sport düğmesi, bu arabanın yapısı konfora odaklı, o yüzden spor kullanım beklemeyin fakat direksiyonun bu modu sadece ona çok sert ve sağlam yapı kazandırıyor. Bu da size güven veriyor. Direksiyon üzerindeki tek tuş ile değiştirebildiğiniz bhu sertlik ayarları, anında tepki veriyor size. Bu modlardan da arabanın bu özelliği benden başarılı bir not alıyor. (+)

Süspansiyon ve şasi ayarı arabanın çok çok çok güzel. Tamamen yumuşaklığı odaklyıor sizi sürüşte. Uygun koltuk ayarları ve direksiyonun yumuşaklığı, lastiklerin ebatlarının kalın olması, çukur ve tümseklerde sizi fazla rahatsız etmiyor. 205/55/16 ebatlarındaki lastiklerin kalın yanaklı olması, şasi ayarı ve süspansiyonlarla arabanın kayma eğilimini en aza indirmeyi başarmış gibi duruyor. Yine de fazla zorladığınızda arabanın arkadan bırakma eğilimi var, fakat ESP 3 derecede devreye girdiği için direksiyonunda hisli olması benden iyi not alıyor. (+)

Söylemeden geçemeyeceğim, süspansiyonun ne kadar yumuşak ve rahat olduğunu söylemiştim. Arkadaki süspansiyonlar çok nokta bağlantılı helezon yaylardan oluşan, yüksek hızlara çıktığınızda bağımsız bir süspansiyon hissi vermesi, öndeki süspansiyonların bağımsız, helezon yaylı ve denge çubuklu olması, bu hissi destekler nitelikte. Bu yönden de araba benden iyi not alıyor. (+)

Son olarak tasarımsal anlamda bahsedersek gayet güzel görünümlü bir araba olduğunu, içinin de dışınında arabanın verdiği hislerin birleşmesi, birbirleriyle uyumlu olması, arabanın sportif görünüşü yanında aslında gayet yumuşak bir yapısı olması şaşırtsada, sürüş özellikleri açısından gayet güzel hisler veriyor. Arabanın sürüş özelliklerini, gidişini, verdiği tepkileri herşeyini çok beğendim. Arabanın dizel olmasına rağmen şanzıman ve motor uyumluğundan kaynaklanan, "Araba Akıyor, yağ gibi" terimlerini hak ediyor.

Arabanın yalıtımı çok güzel. Hem rüzgar sesi hemde motor sesi olarak arabanın yalıtımları çok güzel. Motor sesi fazla rahatsız etmiyor, kaliteli müzik sistemini açıp keyifli bir sürüşte motor ve rüzgar sesini hiç duymuyorsunuz. Bu konuda da araç benden iyi not alıyor. (+)

Genel olarak arabayı çok beğendim. C segmentinde bulunan diğer markalardan daha dolu ve sürüş keyfi daha yoğun olan bir araba i30. Bence tek eksiği, herkesin önyargılı yaklaşması ve Hyundai markasının ülkemizde "Volkswagen" gibi "MARKA" olamaması.

Resimleri daha sonra ekleyeceğim, sanırım bir hata var yüklemiyor.
Başka bir testte görüşmek üzere, hepinize iyi günler.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi frknsysl -- 24 Ağustos 2014; 22:45:42 >

shintai

Yarbay

3152 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

G7*

Binbaşı

1022 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

frknsysl

Binbaşı

1444 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

umutsirvan

Kurmay Yarbay

14942 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

G7*

Binbaşı

1022 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

uçanBalık

Binbaşı

1606 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

red007

Teğmen

236 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

G7*

Binbaşı

1022 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Losangelos

Yarbay

4609 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

frknsysl

Binbaşı

1444 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

ERG81

Binbaşı

1480 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: uçanBalık

Çok gereksiz uzatmissiniz bikkinlik geldi yarida kestim...özet geçerseniz sevinirim....

Elinize sağlık, keyifle okudum. Okurken de i30'un aynı yumurta ikizi Cee'd hakkında kendi test sayfamda paylaştığım yazı aklıma geldi, neredeyse aracın verdiği hisler birebir örtüşüyor. Okumak isteyenler için alıntı:

Kia Cee'd 1.6 CRDI Otm. - 14/12/2013:

Daha önce belirttiğim gibi bir yıllık Honda Civic 1.6 Elegance Otm. kullanımı sonrası iki haftadır Kia Cee'd 1.6 CRDi Concept Plus Otm. araca sahibim. Aracım Sirius gri renk ve standardın haricinde sadece camlarda 1 numara koyulukta cam filmi var.
Özellikle bu aracın distribütörü olan Çelik Motor'un reklam ve sponsorluk gibi marka-model bilinirliğine yönelik stratejilere yeterli önemi vermemesi, bunun haricinde piyasada fazla bilinen bir model olmaması dolayısı ile bu aracı almayı düşünenlere yol gestermesi için kendi ayrıntılı izlenimlerimi paylaşmak isterim.

Test - Hyundai i30 - 1.6 CRDi 128 HP 260 NM - ÖNYARGILARINIZI KIRIN, YENİ İ30 İLE TANIŞIN!

Tasarım: Tasarım beğeni meselesi olduğu için kimisi beğenebilir kimisi nefret edebilir ancak aracın tasarımı kendi sınıfı içinde hem iç mekan hemde dış tasarım olarak o kadar iddalı ki Audi'den transfer edilen tasarım şefi Peter Schreyer'in hakkını vermek lazım. Şu an tasarımdaki bu kalite sıçramasının olumlu geri dönüşlerini 3-4 sene içinde hem marka hemde kullanıcılar alacaktır. Bu bakımdan Kia'nın hem tasarım hem de kalite anlamındaki hamlesini 90'ların sonundaki VW'e benzetiyorum, özellikle o dönem piyasaya çıkan Passat ve Golf IV markanın bugünlere kadar ulaşan kalite algısında en önemli viraj olmuştur. (Tasarımda kalite farkını anlayamayan kişilere küçük segmentte yaklaşık aynı ölçülerde ki Tata Vista ve Mini Cooper'ı örnek gösterebiliriz.) Özetle tasarım beğenilir veya beğenilmez ancak tasarım kalitesinde Kia sınıf atlamıştır. 8/10

İşçilik-Malzeme Kalitesi: Aracın iç mekanın çoğu yerinde yumuşak ve kaliteli plastik kullanılırken aynı zamanda piyano siyahı kaplamalarla genel tasarım desteklenmiş. Ancak tüm piyano siyahı kullanılan araçlarda olduğu gibi bu bölümler parmak izi bırakıyor ve tozu gösteriyor. Kullanılan malzemeleri bir kenara bıraktığımızda neredeyse kusursuza yakın bir işçilikle kaşılaşıyoruz. Tüm parça aralıkları homojen, ses yapmıyor ve işçilik hatası olan bir parça bulunmuyor. Bu malzeme kalitesi ve işçilik konularında benim bugüne kadar kullandığım araçlar içerisinde bu araca kafa tutabilecek tek model A3 ve belki ite kaka Golf'tür. Bulabildiğim tek kusur, bu kadar kaliteli bir iç mekanda sanki Dacia'dan alınmış izlenimi ve kullanım hissi veren cam açma-kapama düğmeleridir. Umarım makyajla birlikte bu tuşları değiştirirler. 9/10

Ölçüler ve koltuklar: İç mekan ölçüleri özellikle ön tarafta oldukça bonkör. Gerek enlemesine diz açıklığı olsun, gerek omuz genişliği olsun gerekse de tavan yüksekliği olsun son derece başarılı. Arka kısım ise sınıf ortalamalarında. Eski aracım Civic, sedan bir araç olmasına rağmen özellikle arka kısmı Cee'd'e göre daha dardı. Koltuklar ise oldukça rahat, yapı olarak ne sert ne yumuşak ancak virajlarda iyi iş çıkartıyolar ve uzun kullanımlardan sonra yorgunluk hissi yaratmıyorlar ancak kaplamasında kullanılan kumaşı ben beğenmedim, poliester ağırlıklı gibi geldi ve Civic aracımdaki deri döşemeyi aramadım desem yalan olur. Bagaj hacmi sınıf ortalamalarında, 380 litre. 7/10

Donanım: Concept Plus donanım oldukça tatmin edici. Panaromik açılır tavan, 17" jant, lastik basınç sensörü, kapı aydınlatma paketi, bluetooth, hız sabitleme, uzaktan kumandadan kapanır aynalar ve aydınlatmalar, led gündüz farları, elektrikli koltuk bel desteği, viraj farları ve ESP gibi bir çok donanım standart. Ancak Civic'ten bu araca geçince Xenon farlar ve ön koltuk ısıtma gibi birçok donanımı aramadım desem yalan olur. Civic'te standart olan geri görüş kamerası ve arka kol dayama gibi özellikler ise Premium donanım ile birlikte alınabiliyor. Genele baktığımızda donanım açısından tatmin ediyor. 7/10

Konfor: Aracın koltuklarının ne kadar başarılı olduğundan bahsetmiştim. Koltukların haricinde klima yeterince hızlı iç mekanı soğutuyor ancak dizel motor doğası gereği geç ısındığı için kalorifer için aynı başarıdan söz etmek mümkün değil. Bunun haricinde müzik sistemi başarılı, ses ayarlarını doğru yaparsanız yeterince kaliteli bas ve tizleri yakalayabiliyorsunuz. Müzik sisteminin keyfini ise en çok sessiz iç mekan destekliyor. Gerek motor sesi olsun gerekse de rüzgar ve diğer dış sesler olsun aracın oldukça başarılı yalıtımı sayesinde müziğin veya yanınızda seyahat eden kişiyle sohbetin tadını çıkarabiliyorunuz. Misal bir önceki aracım Civic'in yeni kasasında bu konuda ciddi ilerleme olmasına rağmen Cee'd kadar sessiz bir iç mekanı yoktu. Cee'd sesli diyenlerin bir tur Civic veya Megane kullanmasını tavsiye ederim. 8/10

Motor-performans-tüketim: 1.6 CRDi motorun en büyük artısı homojen dağıtılmış gücü. 128 Beygir ve 260 Nm tork son derece başarılı biçimde devirlere dağılmış. İlk kalkışlarda otomatik vites etkisiyle 128 beygiri hissedemiyormuşunuz gibi gelse de araç özellikle 2-3 ve 4 üncü viteslerde ani güç taleplerinize çok güçlü tepkiler veriyor. Bu bakımdan aracın ara hızlanmaları ve genel hissettirdiği performansı çok başarılı. Tüketim konusu ise evet yüksek ama neye göre yüksek? Bu konuda birçok kullanıcı ne yazık ki yanılgı içinde. Benim İstanbul şehir içi karma tüketimimde araç 7,1 litre tüketti. Bu değer 1400 kiloyu aşkın bir ağırlık, 128 beygir 260 Nm torkuluk bir güce üstelikte sorunsuz bir tam otomatik şanzımana göre yüksek değil, aksine başarılı bir değerdir. Keza Jetta 1.6 TDI DSG veya Fluence 1.5 DCi EDC modellerini benimle aynı güzergahta kullanıpta 6,5-7,0 litre ortalamasının altını gören neredeyse yoktur. Uzun yolda ise ben 5,4 gibi bir ortalamayı görebildim. 8/10

Şanzıman: Aracın sahip olduğu 6 ileri vitesli, direksiyondan (halk arasında tabiriyle F1 vites) ve orta konsoldan manuel müdahele edilebilir otomatik şanzımanı otomatik moddayken çok başarılı. Geçişleri zamanında, son derece hızlı yapıyor ve akıcılığı kesinlikle kesintiye uğratmıyor. Ancak manuel modda devirli kullanımda vites yükseltme komutunu yaklaşık 1 saniye geç işleme alıyor. Bu konuda Civic'in şanzımanı piyasadaki en iyi şanzımanmış, bunu Cee'd sayesinde bir kez daha görmüş oldum. Bu manuel moddaki gecikme handikapının dışında belirttiğim gibi şanzıman çok başarılı. Ayrıca bir dönem moda olmuş ancak yavaş yavaş bazı üreticilerin vageçmeye başladığı (Opel, Peugeot vs..) tek veya çift kavramalı salak robotize şanzımanlara göre ısınma, kilitlenme, mekatronik tokatronik zokatronik arızaları ve debriyaj masrafı çıkarmacağını bilmek sürücünün içini rahatlatıyor. 8/10

Distribütör-Garanti: Bildiğiniz gibi Kia araçlarının Türkiye distribütörü Anadolu Grubu Çelik Motor. Bu kadar güçlü bir gruba bağlı olan Çelik Motor'un açıkçası Kia konusundaki stratejisi çok başarısız. Kimi lokasyonlarda kapanan bayiler sonucu iyice azalmış bayi sayısı, gerek reklam gerekse de sponsorluklar olarak çok cılız kalmaları ne yazık ki Türkiye'de Kia'nın hele ki son dönemde bu kadar iddialı araçlar çıkarmaya başlamışken başarısını baltalamaktadır. Sen kalkıpta Renault, VW veya Opel gibi zaten satışları yıllardır tavanda seyreden ve kullanıcıları kemikleşmiş bir markanın distribütörü olursun o zaman bu vurdum duymazlığı anlarım da şu an Kia'nın Türkiye'de mevcut konumu nedeniyle aksine tutundurma politikası gereği daha çok müşteriye ihtiyacın varken nasıl bu kadar arka planda kalmayı tercih edersin, aklım almıyor. Bunun haricinde reklamlarda farklı lanse edilse de aracın gerçek garantisi 2 yıl, devamında takiben 3 yıllık eklenen garanti aracın neredeyse hiç bir hayati parçasını kapsamıyor. Turbo, enjektörler, şanzıman gibi önemli parçalar garanti dışında bırakılırken torpido kapağı, arka cam rezistansı gibi kolay kolay bozulmayacak parçalara garanti vererek sadece kendilerini akıllı sanmaları aslında bu aracı almamam için başlı başına bir sebepti. Yurtdışında ise Kia 7 yıl tam kapsamlı garanti veriyor. 5/10

Özetle araç son derece başarılı hatta en çok öne çıkan özelliği olan üretim kalitesi ve sürüş kalitesi olarak sınıf liderliğine kadar oynayabilecek bir araç. Umarım Türkiye pazarında hakettiği değeri bulur.

ilhan555

Binbaşı

1706 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

frknsysl

Binbaşı

1444 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: ERG81

Elinize sağlık, keyifle okudum. Okurken de i30'un aynı yumurta ikizi Cee'd hakkında kendi test sayfamda paylaştığım yazı aklıma geldi, neredeyse aracın verdiği hisler birebir örtüşüyor. Okumak isteyenler için alıntı:

Kia Cee'd 1.6 CRDI Otm. - 14/12/2013:

Daha önce belirttiğim gibi bir yıllık Honda Civic 1.6 Elegance Otm. kullanımı sonrası iki haftadır Kia Cee'd 1.6 CRDi Concept Plus Otm. araca sahibim. Aracım Sirius gri renk ve standardın haricinde sadece camlarda 1 numara koyulukta cam filmi var.
Özellikle bu aracın distribütörü olan Çelik Motor'un reklam ve sponsorluk gibi marka-model bilinirliğine yönelik stratejilere yeterli önemi vermemesi, bunun haricinde piyasada fazla bilinen bir model olmaması dolayısı ile bu aracı almayı düşünenlere yol gestermesi için kendi ayrıntılı izlenimlerimi paylaşmak isterim.

Tasarım: Tasarım beğeni meselesi olduğu için kimisi beğenebilir kimisi nefret edebilir ancak aracın tasarımı kendi sınıfı içinde hem iç mekan hemde dış tasarım olarak o kadar iddalı ki Audi'den transfer edilen tasarım şefi Peter Schreyer'in hakkını vermek lazım. Şu an tasarımdaki bu kalite sıçramasının olumlu geri dönüşlerini 3-4 sene içinde hem marka hemde kullanıcılar alacaktır. Bu bakımdan Kia'nın hem tasarım hem de kalite anlamındaki hamlesini 90'ların sonundaki VW'e benzetiyorum, özellikle o dönem piyasaya çıkan Passat ve Golf IV markanın bugünlere kadar ulaşan kalite algısında en önemli viraj olmuştur. (Tasarımda kalite farkını anlayamayan kişilere küçük segmentte yaklaşık aynı ölçülerde ki Tata Vista ve Mini Cooper'ı örnek gösterebiliriz.) Özetle tasarım beğenilir veya beğenilmez ancak tasarım kalitesinde Kia sınıf atlamıştır. 8/10

İşçilik-Malzeme Kalitesi: Aracın iç mekanın çoğu yerinde yumuşak ve kaliteli plastik kullanılırken aynı zamanda piyano siyahı kaplamalarla genel tasarım desteklenmiş. Ancak tüm piyano siyahı kullanılan araçlarda olduğu gibi bu bölümler parmak izi bırakıyor ve tozu gösteriyor. Kullanılan malzemeleri bir kenara bıraktığımızda neredeyse kusursuza yakın bir işçilikle kaşılaşıyoruz. Tüm parça aralıkları homojen, ses yapmıyor ve işçilik hatası olan bir parça bulunmuyor. Bu malzeme kalitesi ve işçilik konularında benim bugüne kadar kullandığım araçlar içerisinde bu araca kafa tutabilecek tek model A3 ve belki ite kaka Golf'tür. Bulabildiğim tek kusur, bu kadar kaliteli bir iç mekanda sanki Dacia'dan alınmış izlenimi ve kullanım hissi veren cam açma-kapama düğmeleridir. Umarım makyajla birlikte bu tuşları değiştirirler. 9/10

Ölçüler ve koltuklar: İç mekan ölçüleri özellikle ön tarafta oldukça bonkör. Gerek enlemesine diz açıklığı olsun, gerek omuz genişliği olsun gerekse de tavan yüksekliği olsun son derece başarılı. Arka kısım ise sınıf ortalamalarında. Eski aracım Civic, sedan bir araç olmasına rağmen özellikle arka kısmı Cee'd'e göre daha dardı. Koltuklar ise oldukça rahat, yapı olarak ne sert ne yumuşak ancak virajlarda iyi iş çıkartıyolar ve uzun kullanımlardan sonra yorgunluk hissi yaratmıyorlar ancak kaplamasında kullanılan kumaşı ben beğenmedim, poliester ağırlıklı gibi geldi ve Civic aracımdaki deri döşemeyi aramadım desem yalan olur. Bagaj hacmi sınıf ortalamalarında, 380 litre. 7/10

Donanım: Concept Plus donanım oldukça tatmin edici. Panaromik açılır tavan, 17" jant, lastik basınç sensörü, kapı aydınlatma paketi, bluetooth, hız sabitleme, uzaktan kumandadan kapanır aynalar ve aydınlatmalar, led gündüz farları, elektrikli koltuk bel desteği, viraj farları ve ESP gibi bir çok donanım standart. Ancak Civic'ten bu araca geçince Xenon farlar ve ön koltuk ısıtma gibi birçok donanımı aramadım desem yalan olur. Civic'te standart olan geri görüş kamerası ve arka kol dayama gibi özellikler ise Premium donanım ile birlikte alınabiliyor. Genele baktığımızda donanım açısından tatmin ediyor. 7/10

Konfor: Aracın koltuklarının ne kadar başarılı olduğundan bahsetmiştim. Koltukların haricinde klima yeterince hızlı iç mekanı soğutuyor ancak dizel motor doğası gereği geç ısındığı için kalorifer için aynı başarıdan söz etmek mümkün değil. Bunun haricinde müzik sistemi başarılı, ses ayarlarını doğru yaparsanız yeterince kaliteli bas ve tizleri yakalayabiliyorsunuz. Müzik sisteminin keyfini ise en çok sessiz iç mekan destekliyor. Gerek motor sesi olsun gerekse de rüzgar ve diğer dış sesler olsun aracın oldukça başarılı yalıtımı sayesinde müziğin veya yanınızda seyahat eden kişiyle sohbetin tadını çıkarabiliyorunuz. Misal bir önceki aracım Civic'in yeni kasasında bu konuda ciddi ilerleme olmasına rağmen Cee'd kadar sessiz bir iç mekanı yoktu. Cee'd sesli diyenlerin bir tur Civic veya Megane kullanmasını tavsiye ederim. 8/10

Motor-performans-tüketim: 1.6 CRDi motorun en büyük artısı homojen dağıtılmış gücü. 128 Beygir ve 260 Nm tork son derece başarılı biçimde devirlere dağılmış. İlk kalkışlarda otomatik vites etkisiyle 128 beygiri hissedemiyormuşunuz gibi gelse de araç özellikle 2-3 ve 4 üncü viteslerde ani güç taleplerinize çok güçlü tepkiler veriyor. Bu bakımdan aracın ara hızlanmaları ve genel hissettirdiği performansı çok başarılı. Tüketim konusu ise evet yüksek ama neye göre yüksek? Bu konuda birçok kullanıcı ne yazık ki yanılgı içinde. Benim İstanbul şehir içi karma tüketimimde araç 7,1 litre tüketti. Bu değer 1400 kiloyu aşkın bir ağırlık, 128 beygir 260 Nm torkuluk bir güce üstelikte sorunsuz bir tam otomatik şanzımana göre yüksek değil, aksine başarılı bir değerdir. Keza Jetta 1.6 TDI DSG veya Fluence 1.5 DCi EDC modellerini benimle aynı güzergahta kullanıpta 6,5-7,0 litre ortalamasının altını gören neredeyse yoktur. Uzun yolda ise ben 5,4 gibi bir ortalamayı görebildim. 8/10

Şanzıman: Aracın sahip olduğu 6 ileri vitesli, direksiyondan (halk arasında tabiriyle F1 vites) ve orta konsoldan manuel müdahele edilebilir otomatik şanzımanı otomatik moddayken çok başarılı. Geçişleri zamanında, son derece hızlı yapıyor ve akıcılığı kesinlikle kesintiye uğratmıyor. Ancak manuel modda devirli kullanımda vites yükseltme komutunu yaklaşık 1 saniye geç işleme alıyor. Bu konuda Civic'in şanzımanı piyasadaki en iyi şanzımanmış, bunu Cee'd sayesinde bir kez daha görmüş oldum. Bu manuel moddaki gecikme handikapının dışında belirttiğim gibi şanzıman çok başarılı. Ayrıca bir dönem moda olmuş ancak yavaş yavaş bazı üreticilerin vageçmeye başladığı (Opel, Peugeot vs..) tek veya çift kavramalı salak robotize şanzımanlara göre ısınma, kilitlenme, mekatronik tokatronik zokatronik arızaları ve debriyaj masrafı çıkarmacağını bilmek sürücünün içini rahatlatıyor. 8/10

Distribütör-Garanti: Bildiğiniz gibi Kia araçlarının Türkiye distribütörü Anadolu Grubu Çelik Motor. Bu kadar güçlü bir gruba bağlı olan Çelik Motor'un açıkçası Kia konusundaki stratejisi çok başarısız. Kimi lokasyonlarda kapanan bayiler sonucu iyice azalmış bayi sayısı, gerek reklam gerekse de sponsorluklar olarak çok cılız kalmaları ne yazık ki Türkiye'de Kia'nın hele ki son dönemde bu kadar iddialı araçlar çıkarmaya başlamışken başarısını baltalamaktadır. Sen kalkıpta Renault, VW veya Opel gibi zaten satışları yıllardır tavanda seyreden ve kullanıcıları kemikleşmiş bir markanın distribütörü olursun o zaman bu vurdum duymazlığı anlarım da şu an Kia'nın Türkiye'de mevcut konumu nedeniyle aksine tutundurma politikası gereği daha çok müşteriye ihtiyacın varken nasıl bu kadar arka planda kalmayı tercih edersin, aklım almıyor. Bunun haricinde reklamlarda farklı lanse edilse de aracın gerçek garantisi 2 yıl, devamında takiben 3 yıllık eklenen garanti aracın neredeyse hiç bir hayati parçasını kapsamıyor. Turbo, enjektörler, şanzıman gibi önemli parçalar garanti dışında bırakılırken torpido kapağı, arka cam rezistansı gibi kolay kolay bozulmayacak parçalara garanti vererek sadece kendilerini akıllı sanmaları aslında bu aracı almamam için başlı başına bir sebepti. Yurtdışında ise Kia 7 yıl tam kapsamlı garanti veriyor. 5/10

Özetle araç son derece başarılı hatta en çok öne çıkan özelliği olan üretim kalitesi ve sürüş kalitesi olarak sınıf liderliğine kadar oynayabilecek bir araç. Umarım Türkiye pazarında hakettiği değeri bulur.

Teşekkürler bağdaştırmak amaçlı iyi olmuş.

Hyundai araçta 5 yıl garanti veriyor söylemekte fayda var.

ilhan555

Binbaşı

1706 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

ERG81

Binbaşı

1480 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

frknsysl F kullanıcısına yanıt

Losangelos

Yarbay

4609 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

ilhan555

kullanıcısına yanıt

ilhan555

Binbaşı

1706 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

umutsirvan

Kurmay Yarbay

14942 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

babasamsunlu

Yüzbaşı

933 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Test - Hyundai i30 - 1.6 CRDi 128 HP 260 NM - ÖNYARGILARINIZI KIRIN, YENİ İ30 İLE TANIŞIN!

Benzer içerikler