Ülke yüzünden sinir krizlerine giriyorum.

Ülkede en az 7 milyon ne olduğu belirsiz insan var kimse bunları dert etmiyor. Kimse bu konuda politika yapmıyor, kimse bir şey demiyor, şaka yapmıyorum gerçek hayatta sinir krizlerine giriyorum bazen durduk yere etrafı falan yumrukluyorum artık gerçekten kaldıramıyorum, Ülke gözümüzün önünde bir çöplüğe dönüştü ben aslen nevşehirliyim sadece nevşehirde 3 gün dışarı çıktım en az 7-8 tane zenciye rastladım, etraf afgan dolu öyle 3-5 kişiden bahsetmiyorum 40-60 kişi en az gördüm sadece 3 günde. İş ilanlarında bile suriyeli dışında almıyoruz yazıyor bunu bile arapça yazmışlar google çeviri ile kontrol ettim, Gerçek anlamda Antidepresan kullanıyorum sinir krizine ağlama krizine girmekten bıktım. Etrafa falan o kadar yumruk falan atıyorum ki elim bile yara oldu. Ne günah işledim de bunları çekiyorum. Akp destekçisi de chp destekçisi de bir politika yapmıyor bu konuda kendinize gelin yeter be yerel seçimlerde birisi bunu kendisine dert edinsin artık paraysa Allah çarpsın verecem yeter artık.

Siyasal İslamcılar ile çöküş kaçınılmazdır normal maalesef yurt dışına bakmaya çalış.

Koyun daha iyi oturuyor..

Aslında serzenişiniz cevabını kendiniz vermişsiniz.

Evi-işyeri olan mal sahipleriyle paragöz patron kesiminin 3-5 kuruş fazla almak uğruna yabancıları tercih etmesi asıl büyük sorun. Taksicilere bakıyorsun onlar dahi yabancı müşteri tercih eder hale gelmiş. Konu mülteciler üzerinden para kazanmak ise Türkiye o konuda mültecilere zaten cennet mekanı olmuş durumda. Partilerdede görev alanların birçoğunun iş yada mülklerinde yabancılar var. AB'den gelen mülteci yardım paylarını dahi mülteciler beğenmez durumda şuan çünkü ülkede tenezzül edilmeyen ağır ve pis iş kollarında mülteciler doldurulmuşsa oradan kazandıkları para daha tatminkardır.

İstanbul'da artık yabancı uyruklu motor ustları çoğaldı mesela. Tekstil ve ayakkabı sektörünün asgari %60-70 kadarında yabancı insanlar çalışıyor. Çobanlık desen afganlıların tercih edildiği bir iş kolu olmuş. Meşhur etçi Nusret'in Türkiye'deki tüm çifliklerinde afgan çobanlar çalışıyor mesela.

Kısacası ülkede mülk edinme, iş bulabilme adına mülteciler sorun yaşamıyor. Sorulacak soruda şu; mültecilere bunları vermek zorunlumu? kalacak yer ile iş bulamayan bir adam neden ülkede kalsın? yer verirsen iş verirsen gelir kalır adam, çok basit bir denklem bu. Bu konuda önce halk bilinçlenmek zorunda. Ucuza adam çalıştırayım yada daha fazla para kazanmak için yabancıya ev işyeri vereyim kafasından kurtulunması lazım.

Kimse seni düşünmez siyasetçiler de öyle.

Korunaklı ve soyutlanmış yerlerde göçmenlerle iç içe olmadan yaşarlar.

Ama bizim hayatımızı da direkt onlar etkiler ve halk istemediği halde göçmen alırlar.

ölmek istiyoruz çünkü kiralar arttı!

diyor şarkıda. bu da büyük hata. izmirde mi bir kız seçimden sonra ibtihar etti dediler?

kiralar düşük diye mi yaşıyordunuz ? boşuna takıyorsunuz. herkes kendinden sorumlu önce.

sanayide bir tanıdığım ağır işte çalışıyor, evlenip boşanmış hayattan vazgeçmiş olmasa asgari ücretle o iş yapılmaz der çalışmaz, işsiz kardeşim var gitmiyor, işsiz tanıdıklarım var gitmez o işe. 700 arası çalışanın 600 tanesi mülteci diyor.

sanayi üretimi her yıl ülkede yüzde 5-6 artarken kimse de çalışmak istemezken o ağır işleri yapan mültecileri gönderemez kimse. gönderen de tekerine çomak sokar sanayinin.

ben de istemem 5 milyon mülteci olsun ülkede ama sistem onlara muhtaç kaldı.

kaç kişi var burada çocuğu olup da sanayiye çırak vermeyi düşünen ? 1/1000 var mıdır ?

önce kendiniz bi çalışın boş işlerle uğraşmayın. ülke kendi kendine düzelir herkes öyle yaparsa.

Bu daha hiçbirşey bakmayın şu an ekonomiyi baskılıyorlar. Yerel seçimler bir geçsin siz o zaman görün curcunayı faizler tavan yapacak , kredi büyük şirketler için bile imkansız hale gelecek , deveülasyon olacak , işsizlik artacak ve şirketlerin çoğu iflas edecek

Siz ne kadar faiz arttırırsanız arttırın , ülkede tek bi adamın sözü geçiyorsa , hukukun üstünlüğü tanınmıyorsa , yapısal reform yapılmazsa , insan hakları ve düşünce özgürlüğü yerlerdeyse , medyalar taraflıysa hiçbir ülkenin ekonomisi buna dayanamaz bir yerden patlak verecek şu an çoğu yerlerde kiralar asgari ücreti geçti bile

Düşüncenize katılıyorum ancak şöylede bir sosyolojik gerçeklik var;

Artık eskisi gibi ilkokul 5 den sonra okumayanlar çıraklıkla işe atılmıyor. Çıraklık süreci zaten ilk etapda staj süreciyle başlatılıyor ve yaş olarak 17-18 arası aranıyor. Esasen gayet makul yaşlar bunlar bir meslek sahibi olabilmesi için.

Sanayi alanında ise stajyer eleman dahi bulmak zor. Mobilya ve benzeri ürünlerde deri kaplama işleriyle uğraşan esnaf bir arkadaşım var. Stajyer istiyor işi öğretmek için. Ne zaman konuşsam gelen geçlerin 1 ay durmadığını söylüyor. Adam tek tabanca çalışıyor. Yabancılarlada çalışmak istemiyor. Çoğu işide tek çalıştığından alamıyor vakit yetersizliğinden. Bu sadece bir örnek.

Gençlerin ise ağır emek sarf ederek para kazanma dertleri yok. Meslek öğreneyim, hayatımı kurtarayım diyenler çok az. Zaten o düşüncede olanların hemen hemen hepsinin aileden kaynaklı ağır maddi sorunları yada manevi problemleri oluyor. Ya ailesini geçindirmek için bu yola giriyorlar ya da evdeki huzursuz ortamdan kaçmak için.

Bir ailede çocuklarının geleceğini düşünmek ve yönlendirmek zorunda. Okumak istiyorsa desteği o yönde vermek gerekirken okumada gönlü yoksa çocuklarının yeteneklerini, ilgisini bilerek meslek kollarına yönlendirmeleri gerekir. Mesela bir tanıdığımın oğlu okumadı, liseyi bitirdi boş gezen oldu. Sonradan mahallenin bayan kuaförüne çırak olarak verildi. Kuaför camiasıda bu arada ciddi çırak sıkıntısı çekiyor. Çocuk orada mesleği benimsedi, 1 yıldır severek çalışıyor parasını kazanıyor. Yani yönlendirme, bilinçlendirmede çok önemli. Adı üstünde çırak olan az paraya çalışarak başlar bu hayata. Oyunlarda dahi sıfırdan karakterle oynayıp birşeyleri başarınca seviye atlıyorsun. İş hayatıda böyle ve bu doğru bir dille gençlere anlatılmak zorunda.

Öte tarafdan genç kesimin ne yazıkki ciddi çoğunluğu masa başı işler istiyor. Bir kesimi sosyal medyadan hayali paralar kazanma rüyalarında. Tiktok bu nedenle insanların kolay para kazanması adına sosyolojik anlamda çöküntüler yaratıyor. Kötü olan örnek insanların yaptıkları şaklabanlıklar normalleştirilmeyede başlayınca "onlar yapıyor bişey olmuyor, biz yapınca ne olacak?" düşüncesinde hareket ediliyor. Vizyonu ve hedefi olan, okuyanlar için söylemiyorum bunları. Ailelelerinde ne yazıkki çocuklarının psikolojisini iyi görecek yeterlilikleri olmuyor çoğu zaman. Bu durum kontrol dışına çıktığı zamanda ahlaki çöküntülerii beraberinde getiriyor. Çocuklar hata yapabilir ama aileler bunu görmez yada görmezden gelirse o çocuğun belkide yeteneklerini paraya çevirecek fırsatları heba edilmiş olur.

çocunluk aksini iddia etse de son 15-16 yıldır insanların geçim derdi minimuma indi ülkede. geçim derdi olmayınca gençler çalışma gereği duymuyor. ben kendim 11 yaşında evin yanındaki demircide çırak olarak çalıştım, bir sene sonra da okulu bırakıp dayımın yanında çırak olarak 5 sene kadar çalıştım. 5 sene sonra açık öğretimden diploma alıp okula devam ettim. geçim derdi vardı çünkü, çalışmak zorunda hissettim. hem işte hem okulda. okulda da okulun en iyi 5 öğrencisi arasındaydım. mecbur hissettim bir nevi.

lisede öğretmenlik yaptım 10 yıl önce. gençlerin yüzde 95-99 arası bir oranda okumaya niyeti yok, ama tüm dersleri 0-1 olan öğrenciye bile "oğlum geç olmadan git sanayiye bir iş öğren" dediğim zaman "ne gereği var hocam harçlığım yetiyor" modundaydı.

şikayet edenler sorunun başlıca nedenleri aslında bence. gençlerin büyük çoğunluğu. ona sebep olan da geçim derdini aşığ rahatlığa ulaşınca ne yapacağını bilmeyen ebeveynler.

Evet sağlığınızdan da olmayın orada da mülteciler öncelikli. Zencilere birşey demeyin onlardan zarar gelmez. Diğerleri zaten kendi hegamonyalarını kurmak peşinde. O zenciler anadilleri gibi İngilizce biliyor hemen Türkçe öğrenip topluma entegre oluyorlar. afganı/surisi (Pakilere birşey demek istemiyorum fakir ama Türkiye yi çok seven bir ülke) dil öğrenmez, ülkemizin kanunu/kuralı/adeti neyse karşı gelir. Tek başlarına korktukları için grup olarak takılırlar. Artık iç işleri bakanından onlara da bir el atmasını bekliyorum. Geçmiş dönemin iktidarının iç işleri bakanının yapmadıklarını yapmaya başladı. Hangi birine yetişsin adam. Şimdiki iktidarı da desteklemiyorum ama iç işleri bakanını destekliyorum (şartsız değil tabi)

Ülkede 15 milyon mülteci var hepsi eğitimsiz ve kültürleri çok farklı

Bunu dert etmeyen anadolu insanımız çünkü onların köyüne ilçesinde birşey yok ise gerisi onları ilgilendirmiyor

Yarın savaş çıksa bende kendi evimi korurum en fazla bu ülkeyi değil çünkü Türkiye vatandaşının mantığı da bu bana dokunmayan yılan bin yaşasın