Şimdi Ara

VTEC NEDİR NASIL ÇALISIR

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
69
Cevap
9
Favori
144.179
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • VTEC Teknolojisi
    GĐRĐS :
    Günümüzde, teknolojinin her alanında olduğu gibi otomotiv sektöründe de önemli gelismeler kaydedilmistir. Bu
    alanda bilgisayarların ve elektroniğin kullanılması bu gelismelere paralel olarak artıs göstermistir. Otomobilin
    icat olunduğu 1800 lü yıllardan itibaren gelismeler birbiri ardına izlemis ve bugün yollarda milyonlarca aracı
    kullanılırken görmekteyiz.
    Teknolojinin gelismesi ile, kullanılan araçların kalitesi artmakta fiatı ise düsmektedir. 1900 lü yıllarda seri
    üretime geçilmeden önce çok az kisi bir otomobil sahibi oluyordu. Ve bu otomobiller, günümüzdekilere kıyasla
    çok ilkeldi. Her alandaki gelismelerin birbirleri ile iletisimi bu sureci hızlandırmaktadır.
    Günümüzde arabaların kalitesi artmakta, güçlenmekte, hızlanmakta ve gelismektedir. Varılacak yere daha
    çabuk varma amaçlardan 1 tanesidir. Bu da daha hızlı bir tasıt ile gerçeklesir. Tasıtın daha hızlı olması için daha
    güçlü bir motora sahip olması gerekir. Bu projede daha güçlü bir motor için Honda firmasının gelistirdiği yeni bir
    sistemi inceleyeceğiz... çok akıllıca bulunmus bu yönteme VTEC adi verilmistir. Đngilizce, "Variable Valve Timing
    and Lift Electronic Control" kelimelerinin bas harflerinden meydana gelmistir. Bu sistem, benzin/hava
    karısımının motora alınmasındaki optimizasyonu sağlar.
    Motor Gücü Nedir?
    Đçten yanmalı motorlar, yakıtta bulunan kimyasal enerjiyi, ısı enerjisine çevirir. Silindirin içindeki artan ısı
    enerjisi basınç yapar. Bu basınç, pistonlara etki ederek onların itilmesini sağlar ve sonuç olarak krank adı verilen
    milin çevrilerek mekanik enerji elde edilir. Bu mekanik kuvvet krank torku diye ölçülür. Bir motorun, belirli bir
    devirde, belirli bir krank torku elde edebilme kabiliyetine “motor gücü” denir. Motor gücü, motorun is yapma
    oranıdır. Bu kimyasal enerji – mekanik enerji dönüsümü 100% verimli diildir. Aslında sadece 30% lik kimyasal
    enerji mekanik enerjiye çevrilmektedir.
    Motor Gücü Nasıl Artar?
    2 ana etmen motorun gücünü değistirir:
    1. Motorun gücünü azaltıcı etkiler.
    2. Motorun gücünü arttırıcı etkiler.
    Bu 2 etkenin toplamı sonucunda motorun 1 gücü olur. Biz daha güçlü bir motor için azaltıcı etkenleri minimuma,
    arttırıcı etkenleri ise maksimuma çıkarmamız gerekir.
    azaltıcı etkenlerin basında, sürtünme ve dizayn gibi etkenlerdeki olumsuzlukları örnek verebiliriz.
    arttırıcı etkenlerin basında yakıt tüketimi gelir.
    Bir motorun daha güçlü olabilmesi için daha çok yakıt tüketmesi gereklidir.
    Peki yakıt tüketimi nasıl artar?
    Daha büyük silindir hacmine sahip bir motor kullanarak
    Ayni silindir hacmine daha çok sıkıstırarak (Turbo)
    Yakıt daha çabuk kullanarak!
    Bu son madde VTEC in esas prensibi olduğu için bir örnek ile açıklamak istiyorum:
    Elinizde bir çuval olusu fındık var. Bu fındıkları 10 kiloluk tenekelere yerlestireceksiniz.
    Bu islemi gerçeklestirmek için genis bir fincanla aktarabilirsiniz... Yada küçük bir fincanla daha çabuk tasırsınız.
    Büyük hacimli bir motor, pistonun her hareketinde daha çok yakıt alır daha güçlü bir patlamaya sebep olur.
    Buna karsın daha küçük hacimli bir motora daha çok devir yaptırarak gücünü arttırabilirsiniz. Bu iki yöntem de
    yakıt tüketimini ve buna bağlı olarak gücü arttıracaktır.
    Đçten Yanmalı Motorlar
    Silindirlere hava giris çıkısını sağlayan bölümleri kapatıp açan tıpaya benzer seylerin süpab olduğunu ehliyetini
    alan herkesin bildiğini kabul edelim. Ayni sekilde bu süpabların kontrolü (ne zaman açılıp kapanacağı) egzantirik
    denilen bir mil tarafından yapıldığı ehliyet kursunda anlatılmaktadır.Egzantirik mili volana bağlıdır. Motoru
    olusturan diğer bütün parçalar birbirine bağlıdır. Böylece doğru zamanda doğru parçalar doğru yerlerdedir.
    Egzantirik (kam) milinin üstünde çesitli çıkıntılar bulunmaktadır. Bu çıkıntılar mil dönerken doğru zamanalarda
    süpabların üstüne gelecek sekilde tasarlanmıstır. Bir süpab açılacağı zaman, egzantirik milinin üstündeki bu
    çıkıntı mil donup üzerinden geçerken süpabı assağıya basar. Böylece süpab açılır. Bu çıkıntı geçip süpab serbest
    kalınca bağlı olduğu yay tekrar yerine iter böylece süpab kapanır. VTEC sistemi, bu süpabların açılıp kapanma
    zamanını değistirir.
    Süpabların zamanlaması egzantirik mili ile yapılıyordu.. VTEC de bu zamanlamayı değistiriyorsa , egzantiriği mi
    değistiriyor?!??? Kısmen doğru ama neden ve nasıl daha sora açıklayacağız...
    Neden Supap zamanlaması değismelidir?
    Motorlar dakikada çok fazla devir yaparlar. Eğer dakikada 25- 30 devir yapsalardı süpabların emme sırasında
    açılıp sıkıstırma sırasında kapanması yereli olurdu. Çünkü, bir süpab açılıp da pistonun emme sırasında benzin
    hava karısımının silindir içine girmesi için yeterli sure olurdu. Ama demin de dediğim gibi motorlar çok devir
    yaparlar. Normal araba motorları 6750 devir/dakikaya kadar çevirime izin verir bu sınırdan sora enjeksiyonlu
    motorlarda otomatik olarak benzin kesilip, daha fazla devir çevrilmemesine, dolayısı ile motorun yanması,
    çatlaması gibi istenmeyen olayların önüne geçilmesi sağlanır. (Arabaların marka ve modeline göre
    değismektedir) VTEC in amacı olan “çok devir” ile, VTEC motorlarda 8500 den 9800 – 10 000 ve daha fazla
    devirler modeline göre çevirtilmektedir. Bu yüksek devirlerde, silindir yukardan asağıya inip, tekrar çıkana
    kadar gecen sure çok kısıtlıdır. Bu sebeple, bu kısa zaman içinde benzin hava karısımı normal atmosferik
    basınçla silindirin içine dolamaz! Ayni sekilde Egzoz gazi silindirden (süpablardan dısarı ) atılırken, piston çok
    hızlı ittiği için bu gaz sıkısarak zorla süpabdan çıkar. Düsünün , ufak bir delikten çok miktarda hava geçirmek
    istiyorsunuz. Üflerken zorlanırsınız. Ama delik büyük olsa daha rahat üflerdiniz...
    Bu deliği büyütmek için 16 V denilen, 16 adet süpab( 4 silindirde) kullanılmıstır. Böylece, çıkıs için 1 diil 2 adet
    delik düser. Bu %20 gaz artısı sağlamıstı. VTEC sistemi ile bu süpablar daha çok açık tutulur. Böylece hava giris
    çıkıs için daha fazla sureye sahip olur.
    Yarıs Arabaları
    Eğer tüm is süpabların daha fazla açık olması olsaydı çok kolay olurdu!
    Zaten yarıs arabalarında formuca 1 gibi, 18 000 - 19 000 gibi çok yüksek devirler çevrilmektedir. Ona göre
    zamanlayıcı bir egzantirik yapılır, süpablar istenildiği gibi çok açık tutulur ve istenilen elde edilirdi. Ama bu
    “trafik”in olduğu yollarda gidecek “cadde arabası” için imkansızdır. Çünkü yüksek devirli arabalar çok hararet
    yapar. Yavas gidemez. Dur kalka gelemez. Ayrıca bu tip arabaları çalıstırmak için çok daha hızlı bir mars motoru
    gerekirdi. Bu sartlar altında değil motorun kalabalık trafikte gitmesi, çalıstırılması bile imkansız olurdu.
    Öle bir motor olmalıydı ki, normal motor gibi baslayıp 1 zaman sora “yarıs motoru”na dönüsmeliydi!
    Honda’nın Çözümü
    Honda firması bu sorunu pratik bir yöntemle çözdü...
    Motor normal motor olacaktı.. 1 tane egzantirik.. Ama diğerlerinden farklı olarak egzantiriğin üzerinde fazla
    çıkıntılar olacaktı. Normalde (düsük devirlerde) bosa dönüp bir ise yaramayan bu ekstra çıkıntılar, motor 5000
    devire geldiği zaman, yağ basıncının etkisi ile bir mil uzanıp bu bosa donen çıkıntıların altına gelmektedir. Bu
    çıkıntılar diğer alt devir zamanlayıcılarına göre biraz daha uzun yapılmıstır. Böylece, 5000 devire kadar bosa
    donen çıkıntıların yerini , 5000 devirden sora bu çıkıntılar alıp, esas çıkıntılar bosa dönmektedir...
    Rekor Performans
    Performans motor gücü ile doğru orantılıdır. Bu baslığa “Rekor Motor gücü” demek daha uygun olurdu. Her
    Rekorda olduğu gibi bunun da bir kategorisi vardır. Tıpkı motosikletle araba yarısamadığı gibi. Bunun kategorisi
    atmosferik basınçta çalısan motorlarda litre basına beygir gücüdür. Atmosferik basınç diğer bir değisle
    turbosuzdur. Çünkü bu hacime, turbo ile çok miktarda yakıt , dolayısı ile çok miktarda güçlü itis (tork)
    sağlanabilir. Beygir ise motor gücünün birimidir.
    Honda Bu rekoru DOCH VTEC 1.6 litre , 160 beygir ile eline geçirdi... bu litre basına 100 beygir yapmaktadır.
    Ferrari 104 beygire çıkararak bu rekoru eline aldı.. Ve.... 2000 yılında çıkan S2000 VTEC ile rekor litre basına
    120 beygirle tekrar Honda’da!!!
    S2000 VTEC 2litre atmosferik basınçta çalısan motora sahip ve tam 240 beygir gücünde! Bu güce 8200
    devir/dakikada ulasmaktadır. 2 kisilik önden motorlu, arkadan itisli ustu açık bir model (roadster) olup satıs fiatı
    haziran 2001 itibari ile 50 milyar civarındadır. Honda bu modelle kurulus yıldönümünü kutlamaktadır.
    VTEC Tipleri
    Peki VTEC sırf performansa ve yakıt tüketimini arttırmaya mi yarar?? HAYIR. VTEC tam tersi olarak yakıt
    tüketimini azaltıcı olarak da kullanılabilir! DOCH VTEC, VTEC ailesinin performans motorudur... Diğerleri
    ekonomi için üretilmis modellerdir. 2001 yılı haricinde Türkiye’de DOCH VTEC den baska VTEC modeli ithal
    edilmedi. Bu sene yeni Honda Civic'ler le diğer VTEC modellerinin bazılarını görmekteyiz.
    DOCH, Dual Overhead CamsHaft dan gelip Türkçe, Üstten Çift Egzantirikli anlamına gelir. Bu demektir ki :
    16 süpablı 4 silindirli bir arabada,
    Silindir basına : 16 / 4 = 4 süpab bulunur.
    Bunlardan 2 si emme, 2 si Egzoz süpabıdır. Önceden de açıkladığım gibi, 1 yerine 2 tane süpab kullanılmasının
    sebebi, Hava giris çıkıslarının daha kolay olmasını sağlamaktır. Böylece, Ya performans arttırılır, yada yakıt
    tüketimi düsürülür. Verim artar..
    SOCH, Single Overhead CamShaft , türkçesi, Üstten tek egzantirikli anlamına gelir...
    Bu da, süpablar tek egzantirik tarafından kumanda ediliyor demektir.
    Motorlar üstten ve alttan Egzantirikli üretilmelerine karsın, günümüzde alttan egzantirik artık neredeyse hiç
    kullanılmamaktadır.
    DOCH VTEC
    Demin de söylediğim gibi, VTEC ailesinin performans modelidir...
    Honda bu modeli Amerika’da ilk 1990 Acura NSX de kullandı…
    Japonya’da 1989 yılında ilk VTEC sunuldu. Ve 1989-1993 Integra tipinde kullanıldı.
    1989 DA6 Honda Integra RSi/Xsi 160 beygirlik , B16A DOHC VTEC motorunun bir varyasyonunu kullandı. B16A
    motoru, 1999 – 2000 yıllarında Civic Si da kullanılan motorla aynisidir. Fakat su anki Si lar 2. tip B16A motorları
    kullanmaktadır. Bu çok az farklı olup 160 beygirden biraz fazladır. Asağıdaki sema DOCH VTEC in çalısma
    sistemi hakkında bilgi vermektedir:
    Anlattığım gibi, düsük devir çıkıntıları (Low RPM Lobe) ni kullanan egzantirik (camshaft) geçerken Supap lari
    bastırmaktadır. (valve rockers)
    Bu surede yüksek devir çıkıntısı bosa dönmektedir.. (follower)
    Bu üstteki figürde, düsük devir çıkıntılarının süpablara bastığı zaman görülmektedir.
    Dikkat edilirse, Follower hala bosa dönmektedir.
    Devir sayısı 5000 i geçince:
    Görüldüğü gibi, bir iğne yağ basıncının etkisi ile çıkmakta ve followerin yolunu bloke etmektedir. Böylece artık
    yüksek devir çıkıntısı girmekte olup, düsük devir çıkıntısı devre disi kalmıstır.
    Görüldüğü gibi VTEC teknolojisi Öle çok karısık birsey diildir. Ama bulunan güzel bir çözüm olarak
    değerlendirmek yerinde olur.
    160HP Civic Si, 170HP Integra GS-R, 195HP Integra Type-R, 200HP Prelude base/Type-SH, 240HP S2000 ve
    290HP Acura NSX DOCH VTEC in kullanıldığı modellerdir. (Amerika Versiyonu)
    SOCH VTEC
    Üstten tek egzantirikli bir motora VTEC sistemin uygulanmasıdır. DOCH VTEC gibi performans sağlamaz.. Hatta
    sunu söyleyebiliriz, DOCH lu , VTEC siz bir motor, SOCH VTEC li bir motorla yaklasık ayni güce sahiptir...
    DOCH VTEC üretilip basarısı görüldükten sora Honda bu sistemi gelistirmeye ve diğer tip motorlara uygulamaya
    karar verdi. Bu da onlardan biridir. DOCH VTEC e göre daha ucuz olduğu için ekonomik bir alternatif olarak da
    bakabiliriz.
    Çalısma prensibi, DOCH VTEC ile ayni olup tek egzantirik mili olduğu için az bir miktar farklılık gösterir:
    Görüldüğü gibi olaylar bu sefer tek egzantirik mili üzerinde gerçeklesir. yüksek ve düsük devir çıkıntıları aynı mil
    üzerindedir.
    Civic EX, Accord LX/EX/V6, Odyssey LX/EX, Acura TL, CL, and CL Type-S
    Modelleri SOCH VTEC tipi motor kullanmaktadır… Türkiye’de bu seneye kadar bu tip motoru Honda’larda
    görmedik. Bu sene Civic SOCH VTEC yeni kasası ile satısa girmistir. SOCH VTEC , DOCH VTEC ‘ e kıyasla daha
    basit bir mekanizmaya sahiptir. düsük devirlerde düsük yakıt tüketimi, yüksek devirlerde performans arayanlara
    bir çözüm olarak sunulabilir.
    VTEC-E
    VTEC-E VTEC in ters çevirilmis biçimidir. E, economy kelimesinin bas harfidir. Anlasılabileceği gibi, DOCH VTEC
    in sağladığı, yüksek devirde performans yerine, SOCH VTEC-E düsük devirde çok yakıt tüketimi sağlar.
    Benzin, hava ile karıstırılıp silindirlere verilir. Bu karısım ne kadar iyi ortanda hazırlanırsa, motor o kadar düzgün
    bir operasyon sağlar. Eğer benzin oranı fazla ise “zengin karısım”, Eğer hava oranı fazla ise “Fakir karısım” adı
    verilir. düsük devirde çalısan motorlarda, benzin/hava karısımının alınma hızı yeterli diildir. O yüzden benzin
    oranı biraz daha arttırılır ki motor daha düzgün bir operasyon sergilesin. VTEC-E nin yaptığı, yapay olarak bu
    alınma hızını arttırarak silindirin içinde bir çesit girdap hareketi yaparak benzin/hava karısımının çok iyi
    karısmasını sağlar. Đyi karıstığı için daha fakir karsımlar kullanılabilir , bu sebeple yakıt tüketimi düsürülmüs
    olur. (Düsük devirlerde).
    VTEC-E, benzin/hava karısımının giris hızı ile ilgili olduğuna göre, sadece giris süpabı ile ilgili bir sistemdir.
    Sadece SOCH tipinde bulunup, DOCH da bulunmaması ekonomik nedenlerdendir. Bu mekanizma pahalıya mal
    olmaktadır.
    SOCH VTEC-E yi anlayabilmek için , sadece giris supabını incelemek gerekir. VTEC-E olmayan bir motorun giris
    supabı sadece tek profillidir. (tek hareketi vardır) Buna karsılık VTEC-E de 2 tip profil vardır. düsük devirlerde,
    her giris süpabı kendi profilinde hareket eder. Söyle, bir tane supabın yolunun görünüsü normaldir.. Diğeri ise
    fark edilir biçimde eğridir.
    Sekilde, sağ taraftaki 2 süpab giris supabıdır. Görüldüğü gibi, üstteki süpab kapalı durumdadır. Yolun bu eğri
    yapısı ile, düsük devirlerde , gelen karısım silindir içinde okla gösterilen sekilde dağılır ve çok iyi karısır.
    Böylece, 1 tane giris süpabı çalısır. Tek giristen gelen hava sıkıstığı için güzel bir girdap etkisi olusur. Sonuçta
    benzin oranı az karısım kullanılabilir Çünkü iyi optimize olmustur.
    Genel olarak 2500 devir geçildiğinde ise, bu tek süpabdan giris, hızı yeterli olmamaktadır. Đyi etki sağlayan bu
    tek süpab sistemi tam ters simdi güçten düsürmeye (yakıt tüketimini arttırmaya) baslar. Böylece 2500 devirden
    sora bir iğne giris supa binin çıkıntısına gelir ve bu 2 giris süpabının ayni anda açılıp kapanmasını sağlar. Eğri
    manifold sistemi de uygulanmamaya baslar. Karısım 2 delikten rahat girdiği için baska bir değisle yüksek
    devirlerde “motor rahat nefes alır”.
    VTEC-E sisteminde, bu özelliklerden dolayı SOCH olup VTEC-E olmayan bir motora göre süpablar biraz daha
    uzun açık kalabilirler. Bu, biraz daha ekstra güç anlamına gelir.
    Örneğin,
    Ayni motora sahip Civic HX de VTEC-E bulunmakta ve 115 beygir vermektedir.
    Civic DX te ise VTEC-E bulunmayıp, 106 beygir (max.) alınmaktadır.
    Bu fark, yanıltmasın, VTEC-E ekonomi içindir... Güç diil..
    Bir valfın nasıl açılıp kapandığını, VTEC-E nin bir gelismis modeli olan 3 Stage VTEC de gösterilmistir...
    3-Stage VTEC
    Honda'nın D15B kodlu motoru bunu kullanmaktadır. Avrupa ve Amerika’da kullanılan bazı Honda Civic'ler bu
    motoru kullanmaktadır. Bu çesit VTEC , SOCH VTEC ile VTEC-E nin birlesmesidir. Bu birlesimle, çok iyi yakıt
    tasarrufu ve iyi bir beygir gücü elde edilmistir. Ama DOCH VTEC e göre max. güç daha azdır.
    diğer taraftan, yakıt tasarrufu ile gücün bu kadar kombine edildiği baska motor bulunmamaktadır.
    SOCH VTEC ile SOCH VTEC-E nin çalısmasını anladıysanız,
    1. asamada, sekilde görüldüğü gibi, sadece 1 tane süpab çalısmaktadır. Bu VTEC-E nin düsük devir profilidir.
    2. asama, 2500 devirde baslar, 1. pin yağ basıncı ile devreye girer ve diğer süpab devreye girer ve motor orta
    çalısma sekline geçer.. Her iki sekilde de egzantirik düsük devir profilindedir.
    3. asama, 4500 devir gibi baslar, 2. pin de devreye girer. artık egzantirik mili yüksek devir profilindeki haliyle
    çalısır. Bu SOCH VTEC in yüksek devir profilidir.
    Grafikte görüldüğü gibi, her 3 basamak farklı bir eğriye sahiptir. Böylece, kesisme noktalarını bularak, toplam 1
    tane eğri elde edilir ki bu optimum bir güç eğrisidir. Düsük devirlerde yakıt ekonomisi, yüksek devirlerde iste
    motor gücü sağlanır. Bu devire göre optimizasyon diğer motorlarda bulunmamaktadır.
    Diğer VTEC’ler Ve...
    Honda Accord V6, J30A1 tipi V6 motor ile hybrid VTEC-E and SOHC VTEC sistemini kullandı. Bu 3 asamalı VTEC
    den farklıdır. 2. asama bu tipte bulunmamaktadır. 1. ve 3. asamalar kullanıldı: düsük devirler için 1 süpab,
    yüksek devirler için 2 daha uzun açık kalma zamanlı süpab..
    Bu sistemlerden sonra, daha sonra belki her devir için farklı süpab zamanlaması?
    Bilmiyoruz.. Belkide her süpab için farklı bir bobin ve elektronik kontrol…
    Neden VTEC?
    Bazı ülkelerde (Avrupa gibi) otomobiller motor hacmine göre vergilendirilmektedir. Daha fazla motor hacmi
    daha iyi performans, daha fazla motor gücü demek olmakla birlikte, daha fazla yakıt tüketimi daha fazla vergi
    anlamına da gelir. Hadi yakıt tüketimi performansın hakkı tamam ama vergi artması problem diyenler için 2
    alternatif gelistirilmistir:
    si Turbo.. Silindirlere bir kompressor ile hacminden fazla benzin/hava karısımı sıkıstırarak daha fazla güç elde
    eder. Normal turbo 3000 devir gibi bir özel devir sayısından sora devreye girer. Mercedes’in Kompressor’ u ise,
    motor çalıstığı andan itibaren devrededir. Çünkü kompressor hareketini direk kranktan alır. Turbo hareketini
    Egzoz gazından alır.
    Turbo ilk yarıslar için gelistirilip, yasaklandıktan sora alternatif olarak yol arabalarına takılmıstır. Silindirlere
    uygulanan yüksek basınç sebebi ile pistonlar normal arabalar gibi alüminyum diil, çeliktir. Bu da daha ağır bir
    motor anlamına gelir. Ayrıca motor daha çabuk yıpranır. Turboda bir mekanın eleman olduğu için arıza riskini
    arttırır. Bu gibi sebeplerden turbo tercih edilmemeye çalısır.
    2.si ise VTEC. Ayni motor hacminden, aynı basınçta motoru daha çabuk çevirerek daha fazla güç elde etmeyi
    amaçlar. Asıl tercih nedenleri söylenildiği gibi vergi. Bunun yanında VTEC in ekonomi modelleri, düsük yakıt
    sarfiatı, ekonomi, cevre kirliliği azaltma gibi nedenlerle tercih elde edilir. Kısaca VTEC normal kullanımda
    ekonomik, yüksek devirlerde güç amacı ile üretilmistir.
    Bazı Yanlıslar...
    Bazıları motor gücünün krank torku ile ölçüleceğini, VTEC lerin krank torkunun düsük olduğunu o yüzden de
    verilen gücün “gerçek” değer olmadığını söylemektedirler.
    Bu yanlıstır. Daha fazla silindir hacmine sahip yada turbolu bir motorun krank torku ayni tip diğer motorlara
    göre daha fazla krank torkuna sahip olacağı acıktır fakat, bu krank torku vites kutusu oranları son disli gibi
    oranlarla çarpılır, en sonunda bir tekerlek gücü elde edilir. Ağırlık ve beygir gücü oranı elde edilir. Bu oran
    hesaplarda kullanılır. 160 beygirlik bir gücün 150 den fazla olduğu acıktır. Krank torku demin de dediğim gibi
    farklı islemlerden sora net güce dönüsür. Bu çıkıs güçleri kıyaslanmalıdır.
    Kalkıs yarıslarında, ilk olarak az bir tekerlek spini sora tutunma ve basta yüksek bir tork istenir. Bu yüzden
    amerikan arabaları yüksek kapasite motorları ile iyidirler. VTEC ise , düzenli olarak artan bir tork vermektedir.
    Bu basta istenilen az tekerlek spinini elde etmeyi zorlastırır. Edilirse de sora tutunmayı zorlastırır. Ayrıca DOCH
    VTEC 5000 devirde esas profiline geçtiğinden, yüksek devirlerde maksimum gücünü vermektedir. Bu özellikleri
    ile kalkısa fazla uygun diildir ve ustalık gerektirir.

    Baska bi forumdan alıntı







  • Yapay Zekanın Yanıtı

    VTEC Nedir ve Nasıl Çalışır?

    VTEC (Değişken Zamanlama ve Kaldırma Elektroniği), Honda tarafından geliştirilen ve içten yanmalı motorlarda valf zamanlamasını ve kaldırma miktarını optimize etmek için kullanılan bir sistemdir.

    VTEC, motorun farklı çalışma koşullarına uyum sağlamasına izin vererek güç çıkışını, yakıt verimliliğini ve emisyonları optimize eder. VTEC, iki veya daha fazla kam mili profili kullanır ve bunlar, motor devri ve yüküne bağlı olarak devreye girer.

    VTEC Nasıl Çalışır?

    VTEC sistemi, aşağıdaki bileşenlerden oluşur:

    • VTEC solenoidi: Solenoid, kam mili profilleri arasında geçiş yapar.
    • VTEC yağı kontrol vanası: Vanalar, solenoid tarafından kontrol edilir ve yağ basıncını VTEC sistemi içinde yönlendirir.
    • VTEC hidrolik itici: İticiler, VTEC solenoidinden gelen yağ basıncını kullanarak kam mili profilini değiştirir.

    Düşük motor devri ve yükte, VTEC yalnızca alt kam mili profilini kullanır. Bu profil, yakıt verimliliği ve emisyonları optimize etmek için daha kısa bir valf açıklığı süresi sağlar.

    Motor devri ve yük arttığında VTEC solenoidi devreye girer ve VTEC yağı kontrol vanaları açılır. Bu, yağ basıncının VTEC hidrolik iticilere yönlendirilmesine neden olur ve üst kam mili profilini devreye sokar. Üst kam mili profili, daha uzun bir valf açıklığı süresi ve daha yüksek bir valf kaldırma miktarı sağlar, bu da güç çıkışını artırır.

    VTEC, hem düşük hem de yüksek motor devri ve yük aralıklarında optimum performansı sağlayan esnek ve verimli bir sistemdir. Bu, motorun yakıt verimliliği, emisyonlar ve güç çıkışı arasında bir denge bulmasına yardımcı olur.

    Yapay Zekanın Yanıtını Genişlet
  • VTEC
    Değişken Zamanlamalı Supap Kontrol Sistemi (Variable-valve timing and electronic-lift control) Değişken supap zamanlaması, motor işletim sisteminin hangi devire göre hangi supap zamanlamasının kullanılacağını belirlenmesi ve her devirde en verimli çalışmayı sağlamasıdır Böylece motor düşük devirlerde az yakıt tüketirken yüksek devirlerde de iyi bir performans sunmaktadır. Motor devri yükseldikçe kayar pimli egzantirik milleri subaplara daha büyük bir kam lobuyla hareket iletmekte ve hava yakıt oranının yeniden düzenlenmesine imkan tanımaktadır.

    DOHC VTEC
    DOHC VTEC sistemi, yüksek devirli bir DOHC motorunda hem gücü hem de torku optimize etmek için geliştirilmiştir. Her iki supap için, 3 kam profili bulunur. Dış taraflardaki profiller düşük devirlerde, ortadaki profil ise yüksek devirlerde kullanılır

    Düşük devirlerde, supaplar düşük kam profillerinde hareket eden külbütörler tarafından açılır. Bu kam profilleri, düşük devirlerde silindirin emişinin iyi ve yakıt tüketiminin düşük olmasını sağlamak için kısa supap liftiyle ve kısa açılma süresiyle hareket ederler. Kısa supap lifti ve açılma süresiyle düşük ve orta devirlerde yüksek tork ve yakıt tasarrufu sağlanır. Motorun hızı arttıkça, motorun elektronik kontrol ünitesi kam mili takipçilerinin pimlerine basınçlı yağ gönderen hidrolik sürgülü valfi çalıştırır (5850 d/d’de). Basınçlı yağ pimleri, düşük devirde çalışması için tasarlanan takipçileri 3. takipçiye kilitleyecek bir pozisyona hareket ettirir. O ana kadar 3. takipçi herhangi bir supabı hareket ettirmemektedir. Kam mili takipçilerinin birbirine kilitlenmesiyle birlikte, düşük devirde çalışan takipçiler yüksek devirde çalışan takipçilerle aynı oranda çalışmaya zorlanırlar. Supapların hem lift miktarı artmış hem de açık kalma süreleri uzamıştır. Silindirin içine daha fazla dolgu alınmaktadır ve artan devir sayısıyla birlikte motorun gücü de artmaktadır.

    SOHC VTEC
    Üstten tek eksantrikli bir motorda, her silindir sırası için bir kam mili bulunur. Emme ve egzoz profilleri aynı kam mili üzerinde yer alır. Alttaki şekilde kam milinin orta kısmında 3 kam profili bulunmaktadır, bunlar emme kam profilleridir. Bu 3 kam profilinden dış tarafta olanlar düşük devirlerde kullanılırken, ortadaki profil yüksek devirlerde kullanılır.Fakat SOHC VTEC motorlarda egzoz supaplarının zamanlamaları değiştirilmez. Egzoz supapları tüm devir bantları için aynı profilleri takip eder. DOHC VTEC ve SOHC VTEC motorlar arasındaki en büyük fark egzoz supaplarının zamanlamaları arasındaki farktır. Bunun yanı sıra SOHC VTEC motorların yapıları, DOHC VTEC motorlara göre daha basittir

    Düşük devirlerde, dıştaki 2 kam profili direkt olarak külbütörleri hareket ettirir. Düşük devirlerde kullanılan kam profilleri motorun sakin çalışmasını ve düşük yakıt tüketimi sağlar. Yüksek devirlerde ise; yüksek devirler için tasarlanan profil, takipçiyi hareketlendirir. Fakat takipçi herhangi bir parçayla bağlantılı olmadığı sürece, hiçbir parçayı hareketlendirmez. Yüksek devirlerde, yağ basıncı metal pimi külbütörlere ve takipçiye doğru iter ve 3 profil sanki tek profile dönüşmüş gibi hareket etmeye başlar. Külbütörler, yüksek devirler için tasarlanan profili takip etmektedirler. Yüksek devirlerde emme supaplarının lifti arttığı gibi açık kalma süreleri de artar. Artan devirler birlikte motora daha fazla dolgu emilir ve motorun gücü artar.

    i-VTEC
    i-VTEC sisteminin en önemli özelliği ve diğer VTEC sistemlerinden farkı, supap zamanlamasının sürekli değişken olmasıdır. VTC (Variable Timing Control - Değişken Zamanlama Kontrolü), motorun çalışması sırasında emme ve egzoz supapları arasındaki supap bindirmesini ayarlayan/değiştiren bir mekanizmadır. VTC ile birlikte i-VTEC, VTEC sistemlerinin en büyük dezavantajı olan orta devir bandındaki güçsüzlüğü ortadan kaldırmıştır. i-VTEC, VTEC-E ve VTEC sistemlerinin bir kombinasyonunu kullanmaktadır. Bu kombinasyon, motorun 12 supapla ekonomi modunda ve 16 supapla güç modunda çalışabilmesini sağlamaktadır.

    Emme kam miline takılan VTC hareketlendiricisi, motorun yüküne bağlı olarak sürekli değişken supap zamanlamasını sağlaması için yağ basıncı tarafından kontrol edilir. VTC mekanizması, şekilde görülmektedir. Bu sistemde temel fikir, kam milini bağlı olduğu dişliden ayırmak, tabla (mavi renkle gösterilmiştir) ile birbirlerine göre izafi hareketlerini sağlamak, motorun yük ve gaz pedalı durumuna göre değişken zamanlamayı gerçekleştirmektir

    i-VTEC sisteminde, değişken supap zamanlamasını sağlamak için tabla üzerinde dişli çark mekanizması kullanılmaktadır. Kam mili dönme yönünde ilerlerken, eğer supap zamanlamasında avans verilmesi istenirse, tabla kam milini kam dişlisinden ayırır, kam miline kilitlenir ve dişli ile aynı yönde dönerek mili olması gereken açı değerinden daha büyük bir değere getirir. Eğer supap zamanlamasında gecikme yapılması istenirse, tabla kam milini yine kam dişlisinden ayırır, kam miline kilitlenir ve dişli ile ters yönde dönerek mili olması gereken açı değerinden daha küçük bir değere getirir. Supap zamanlamasının değişkenliği bu şekilde sağlanmaktadır. VTC mekanizması, supap zamanlamasını avans veya rötar durumlarında 250 değiştirebilmektedir. VTC elektronik kontrol ünitesi, motor devrini, kam mili ve gaz kelebeği pozisyonunu, ateşleme zamanını ve motorun egzoz durumunu sürekli kontrol ederek gerekli supap zamanlamasını belirler. i-VTEC için 4 kademe bulunmaktadır. 1., 2. ve 3. kademelerde, supapları düşük miktarda açan kam profilleri devrededir. 4. kademedeyse, supapları yüksek miktarda açan kam profilleri devrededir. i-VTEC motorlarda sadece emme kam milinde VTEC sistemi mevcuttur.

    1., 2. ve 3. kademelerde emme supaplarından biri hareketsiz kalmaktadır. Bu, VTEC-E’deki 1 emme supaplı çalışma durumuna benzemektedir. 1 emme supabı hareketsiz dururken, diğeri açılmaktadır. Bu şekilde, hava akımı üzerinde bir türbülans efekti oluşturulmasına, fakir yanma ve rölanti devirlerinde 20:1’den büyük hava-yakıt oranlarına kullanılmasına fırsat vermektedir.

    1. kademe, motorun elektronik kontrol ünitesinin 20:1’den yüksek hava yakıt oranlarını kullandığı fakir yanma modudur. VTC, emme/egzoz supap bindirmesini minimuma getirir. 1. kademe, sadece fakir yanma modunda yada düşük oranlı kelebek pozisyonlarında kullanılır. Elektronik kontrol ünitesi, yüksek oranlı kelebek pozisyonları için 3. kademeyi devreye sokar. 2. kademede, fakir yanma modunu terk edip 14.7-12:1 hava-yakıt oranlarına geri dönebilmektedir ve supap bindirmesini maksimuma çıkarabilmektedir. Bu şekilde EGR efekti artırılmakta ve emisyonlar iyileşmektedir. 3. kademe elektronik kontrol ünitesinin, emme/egzoz supaplarının açılmasını ve bindirmesini motor devrine bağlı ve dinamik olarak değiştirdiği bir durumdur. Burada motor devrinin düşük fakat gaz kelebeğinin yüksek oranda açık olduğu durumlar geçerlidir. Yavaş çalışma devirleri; ideal çalışma şartlarının geçerli olduğu düşük devirler, kapalı ya da kapalıya yakın gaz kelebeği pozisyonları anlamına gelir. Bu durum, eğimi sıfıra yakın yol kullanımlarında, sabit hızda kullanımlarda da geçerlidir. 4. kademe, devir yükseldiğinde ve gaz pedalına sonuna kadar basıldığında aktif hale gelir. Bu modda, emme kam milinin supaplarını yüksek oranda açan kamları devreye girer, motor 16 supap moduna geçer. Supapların açık kalma süreleri ve liftleri artar. VTC, istenilen güç miktarını ve optimum emme/egzoz supap zamanlamasını ve bindirmesini elde etmek için emme kam milini dinamik olarak değiştirir.

    VTEC-E
    VTEC-E sisteminin asıl amacı, düşük devirlerde yakıt ekonomisini artırmak için oldukça fakir yakıt-hava karışımı sağlamaktır. 1,5 litrelik SOHC VTEC-E sistemine sahip motor 92 HP güç üretmektedir. 12 supap modunda hava-yakıt oranı 20:1 ve üzerinde olabilmektedir.

    Tork üretmek için, yakıt silindir içine emilen hava ile birlikte yakılır. Ne kadar çok tork üretileceği, direkt olarak, yakıt-hava karışımının birbiriyle ne kadar iyi karışmasıyla ilgilidir. Düşük devirlerde motorların emme dolgu hızı, yakıt ve havanın iyi bir şekilde birbirine karışabilmesi için yeterli değildir. VTEC-E, yapay olarak emme dolgu hızını türbülans etkisi yaratacak şekilde artırır. Bu şekilde yakıt ve hava arasında oldukça iyi bir karışım gerçekleşir. VTEC-E sistemine sahip olmayan bir motor emme supapları için tek bir kam profiline sahiptir. VTEC-E motoru ise, iki farklı emme kam profiline sahiptir. Düşük devirlerde, her emme supabı kendi emme profilini takip eder. Emme kam profillerinden biri diğerine göre oldukça normal kalmaktadır. Diğeri ise, neredeyse yuvarlak bir profile sahiptir. Düşük devirlerde sadece bir emme supabı çalışmaktadır. Emilen dolgu bu supaptan silindire girmektedir ve sonuç olarak silindir içinde türbülans efekti oluşturulmaktadır. Türbülans etkisi, dolgunun çok iyi bir şekilde karışmasını sağlamaktadır. Bu sayede motor, oldukça fakir karışımlarda çalışabilmektedir. VTEC sistemi, düşük devirlerde çalışmayan emme supabını aktif hale getirmek için kullanılır. Resim: VTEC_E_2.JPGV TEC-E sisteminin 12 supapla çalışma modu

    Devir arttıkça daha fazla dolgu emilmek istenir, sadece bir emme supabının çalışması motor için sınırlayıcı bir etki oluşturmaya başlar. Yaklaşık 2500 d/d civarında, içi dolu bir pim iki külbütör tarafından itilir ve iki külbütör tek bir ünite halinde hareket etmeye başlar. Böylece, her iki emme supabı normal kam profiline bağlı olarak hareket etmeye başlar, neredeyse yuvarlak bir yüzeye sahip olan profil kullanılmaz

    3 KADEMELİ VTEC
    Kademeli VTEC sistemi, VTEC-E ve SOHC VTEC sistemlerini birleştirmiştir. Bu sayede motorun yakıt tüketimi düşürülmüş ve yüksek devirlerde yüksek güç elde edilmiştir. 3-Kademeli VTEC sistemine sahip 1,5 litrelik motor 128 HP güç üretmektedir.

    Birinci kademede külbütörler bağımsız olarak çalışmaktadır. Düşük devirlerde sadece bir emme supabı çalışmakta, diğer emme supabı ise neredeyse yuvarlak bir kam profilini takip etmektedir. Motor, 2500 d/d’ye kadar 12 supap modunda çalışmaktadır. 12 supaplı modla birlikte fakir yanma modu (lean-burn) devrededir, yakıt-hava oranı 20:1 gibi bir orana ulaşmaktadır. Bu sayede düşük devirlerde yakıt ekonomisi sağlanmaktadır

    İkinci kademe motorun orta devir bandında devrededir, 2500 d/d’de devreye girer ve 6000 d/d civarında devreden çıkar. Uygulanan yağ basıncı pimi iterek iki emme supabının külbütörlerinin beraber çalışmasını sağlar. İki supap da düşük kam profilini takip etmektedir. Üçüncü kademede 6000 d/d’den sonra yağ basıncı iki kanaldan da geçerek ortadaki kam profilini kilitler ve her iki emme supabı da daha yüksek liftle daha uzun süre açık kalır.




  • www.56.com
    VTEC 工作动画_视频在线观看 - 56.com
    http://www.56.com/u14/v_MjYyMjgyMjc.html
  • 2002-2005, makyajSIZ ve makyajLI kasalardaki hangisi ACABA? SOHC-VTEC mi, i-VTEC mi?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BRAVEHEART11 -- 29 Kasım 2009; 18:47:42 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BRAVEHEART11

    2002-2005, makyajSIZ ve makyajLI kasalardaki hangisi ACABA? SOHC-VTEC mi, i-VTEC mi?

    i-vtec
  • dohc olmasını tercih ederdim
    bi türkiyede var zaten sohc motor
  • peki bir sorum olacak 1,4 i-vtec jazz sahibiyim,ekonomi için 12 subap performans için 16 subap dan bahsedilmiş.

    ekonomi modunda giderken :) birden performansa geçmek istedim diyelim, bunu gaza yüklenince mi geçmiş oluyorum yada başka bir yöntemimi var ?
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    TORK NEDİR NE İŞE YARAR
    8 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: honda04


    quote:

    Orijinalden alıntı: BRAVEHEART11

    2002-2005, makyajSIZ ve makyajLI kasalardaki hangisi ACABA? SOHC-VTEC mi, i-VTEC mi?

    i-vtec


    Yanlışınız var.
    01-06 arası Civicler Sohc vtec tek egzantrik.
    06 - sonrası İ-Vtec
  • quote:

    Orijinalden alıntı: JamMasterJay


    quote:

    Orijinalden alıntı: honda04


    quote:

    Orijinalden alıntı: BRAVEHEART11

    2002-2005, makyajSIZ ve makyajLI kasalardaki hangisi ACABA? SOHC-VTEC mi, i-VTEC mi?

    i-vtec


    Yanlışınız var.
    01-06 arası Civicler Sohc vtec tek egzantrik.
    06 - sonrası İ-Vtec

    dogru yanlış yazmışım




  • quote:

    Orijinalden alıntı: game_360_TR

    peki bir sorum olacak 1,4 i-vtec jazz sahibiyim,ekonomi için 12 subap performans için 16 subap dan bahsedilmiş.

    ekonomi modunda giderken :) birden performansa geçmek istedim diyelim, bunu gaza yüklenince mi geçmiş oluyorum yada başka bir yöntemimi var ?


    Hocam 5500 devirden sonra(yanlışsa düzeltin) 16 subaba geçiyor yani...

    Yüklenmeniz yeter pedala Zaten o ani performans artışını hissedecek/duyacaksınız.
  • 6100-6200 civarı da kırmızı çizgi başlıyor bizim kadranda? O kadar geç mi geçiyor 16 valfe? Ben 3200 devirde diye biliyorum
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ABABA2307

    6100-6200 civarı da kırmızı çizgi başlıyor bizim kadranda? O kadar geç mi geçiyor 16 valfe? Ben 3200 devirde diye biliyorum

    4500 yada 5500 de giriyor.Büyük ihtimal 5500 .. Bizim kasada 7500 de devir kesici var..2 bin devir falan çeviriyor 16 valfte/subapta neyse artık.
  • VTEC nasıl calısır




    link

    http://www.youtube.com/watch?v=stJM9EvZRgQ




  • VTEC artık bir hikayedir. 2004 yılının teknolojisi.

    6000 devirde gelen performansın kimseye faydası yok, çünkü 6000 devirdeki bir motor 30 litre yakıt tüketir. Önemli olan 2000-3000 devirde performans almak. Onun için de TSI ya da dizel lazım. İnsanlar artık torkun önemini anladı. 125 beygir diye dinamometreyi kandırabilirsin, otomobilden anlamayan tipleri de kandırabilirsin, o kadar. Ondan sonra da arabaya 3-4 yetişkin kişi koyup bagaja da bir iki bavul koyunca, ya bu araba niye gitmiyor diye sorarlar.

    2004 model Honda Civic zamanının tartışılmaz en iyi arabasıydı. O zamanlar bütün markaların benzinli motorları birbirlerinin aynıydı, Honda VTEC'le gerçekten fark yaratıyordu. Mesela, Vosvos 102 ve 115(FSI)'lik gibi angut motorlarla Honda'ya karşı rekabet etmeye çalışıyordu. Dizel motorlar yeni çıkmıştı, 30-40 bin km sonra patlıyordu. Honda motoru bu dönemde haklı olarak büyük ün kazandı.

    Ama o günden bu yana köprülerin altından çok sular aktı. Millet aldı yürüdü. Piyasada Honda'dan daha iyi bir sürü motor var. Ford grubunun 109'luk dizeli, ya da Renault'un 105'lik dizeli Honda'nın yarısı kadar tüketip 2 katı kadar tork veriyor. Biraz subjektif olacak ama, 2000 devirde turbonun devreye girdiğinde aldığım keyfin yanında VTEC'in verdiği keyif hikaye kalıyor. Ayrıca yakıt tüketimi farkı çok büyük. Mesela bu arabalar yakıt maliyetinde Honda Civic'e her 100.000 km'de yaklaşık 15 milyar fark atıyor. Yani artık Honda'nın dayanıklılığının da anlamı kalmadı. Ford Focus al, 200.000 km kullan, çöpe at, tekrar altına 0 Ford çek, aynı hesaba geliyor. Benzinli tarafında da Vosvos'un TSI'si işi bitirdi, burada tekrar anlatmama gerek yok herhalde. Opel yeni Astra'da da 140 BG'lik benzer bir motor kullanmaya başlıyor. Eskiden Honda'cılar Opel'le Almanya'nın Tofaş'ı diye alay ederdi. Şimdi artık Almanya'nın Tofaş'ı diye aşağılanan ve batmak üzere olduğu söylenen Opel bile, Japonya'nın Mercedes'i Honda'dan daha iyi arabalar üretiyor. Japon otomotiv endüstrisi için vahim bir durum bu.

    Rakipleri bunları yaparken Honda hala aynı yerde, hatta geriledi. Allahaşkına 2004 model Civicle 2010 Honda Civic arasında teknik olarak fark var mı? Tam tersine eski Civic daha iyi hızlanıyordu.

    2010 yılındayız. Şehir içinde 10-11 litre yakıt tüketip karşılığında ancak 152 Nm tork veren bir motor yok artık.

    Honda düşmanı değilim, maksadım provokasyon da değil. Ama Hondacıların artık anlamı kalmayan bir teknolojiyi bu kadar hevesle anlatmaları garibime gittiği için böyle bir yazı yazma gereği duydum, kusura bakmayın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Caniggia -- 13 Aralık 2009; 20:37:49 >




  • turbo dizel ve benzinli atmosferik bir arabayı kıyaslamak yanlış olur devir çevirmenin verdigi zevki tsı bana veremez hondanın atmosferik motor kullandıgını unutmayın
    ekleme ben vw nin dsg şanzumanını çok başarılı buluyorum inkar etmiyorum cıvıc bana daha çok hitap ediyor zevkler tartışılmaz tabi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi KILIÇ -- 14 Aralık 2009; 17:38:10 >
  • hondanın 90'lı yıllardaki performans anlayışlı tasarım stratejisi 2000 li yıllarda altenatif tahrikli çevreci teknolojilere doğru odaklanmışır.daha fazla güç üsteyenler geçmişte kalan s2000 ve 1,6vti ile avunacaklardır.
    typeR amorti sayılır...
    2001 yılından beri civic hybrid ve 2006 yılından itibaren hidrojenli araç üretimi ve satışı güncel tsi ve diğer dizel teknolojilerinden honda için çok daha hayati öneme sahiptir.wv bu teknolojilerle ancak 2012 yılında piyasada olabilecektir.2020 yıllarda ise öngörülen piyasanın %60 oranında melez tahrikli otomobillerin elinde olacağı yönündedir. bir de bu açıdan bakarsak tsi çok başarılı bir reklam kampanyasıyla tüketiciye kaktırılan bilinen ve kullanımda olan bir teknolojidir.

    bazı sazanlar atlayıp bunun devrim olduğunu öne sürerler:1911 yılında renault bu devrimi paris-bükreş yarışında yapmıştı zaten. wv amerikayı yeniden bulmuş gibi reklamlayıp sundu sadece...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Caniggia

    VTEC artık bir hikayedir. 2004 yılının teknolojisi.

    6000 devirde gelen performansın kimseye faydası yok, çünkü 6000 devirdeki bir motor 30 litre yakıt tüketir. Önemli olan 2000-3000 devirde performans almak. Onun için de TSI ya da dizel lazım. İnsanlar artık torkun önemini anladı. 125 beygir diye dinamometreyi kandırabilirsin, otomobilden anlamayan tipleri de kandırabilirsin, o kadar. Ondan sonra da arabaya 3-4 yetişkin kişi koyup bagaja da bir iki bavul koyunca, ya bu araba niye gitmiyor diye sorarlar.

    2004 model Honda Civic zamanının tartışılmaz en iyi arabasıydı. O zamanlar bütün markaların benzinli motorları birbirlerinin aynıydı, Honda VTEC'le gerçekten fark yaratıyordu. Mesela, Vosvos 102 ve 115(FSI)'lik gibi angut motorlarla Honda'ya karşı rekabet etmeye çalışıyordu. Dizel motorlar yeni çıkmıştı, 30-40 bin km sonra patlıyordu. Honda motoru bu dönemde haklı olarak büyük ün kazandı.

    Ama o günden bu yana köprülerin altından çok sular aktı. Millet aldı yürüdü. Piyasada Honda'dan daha iyi bir sürü motor var. Ford grubunun 109'luk dizeli, ya da Renault'un 105'lik dizeli Honda'nın yarısı kadar tüketip 2 katı kadar tork veriyor. Biraz subjektif olacak ama, 2000 devirde turbonun devreye girdiğinde aldığım keyfin yanında VTEC'in verdiği keyif hikaye kalıyor. Ayrıca yakıt tüketimi farkı çok büyük. Mesela bu arabalar yakıt maliyetinde Honda Civic'e her 100.000 km'de yaklaşık 15 milyar fark atıyor. Yani artık Honda'nın dayanıklılığının da anlamı kalmadı. Ford Focus al, 200.000 km kullan, çöpe at, tekrar altına 0 Ford çek, aynı hesaba geliyor. Benzinli tarafında da Vosvos'un TSI'si işi bitirdi, burada tekrar anlatmama gerek yok herhalde. Opel yeni Astra'da da 140 BG'lik benzer bir motor kullanmaya başlıyor. Eskiden Honda'cılar Opel'le Almanya'nın Tofaş'ı diye alay ederdi. Şimdi artık Almanya'nın Tofaş'ı diye aşağılanan ve batmak üzere olduğu söylenen Opel bile, Japonya'nın Mercedes'i Honda'dan daha iyi arabalar üretiyor. Japon otomotiv endüstrisi için vahim bir durum bu.

    Rakipleri bunları yaparken Honda hala aynı yerde, hatta geriledi. Allahaşkına 2004 model Civicle 2010 Honda Civic arasında teknik olarak fark var mı? Tam tersine eski Civic daha iyi hızlanıyordu.

    2010 yılındayız. Şehir içinde 10-11 litre yakıt tüketip karşılığında ancak 152 Nm tork veren bir motor yok artık.

    Honda düşmanı değilim, maksadım provokasyon da değil. Ama Hondacıların artık anlamı kalmayan bir teknolojiyi bu kadar hevesle anlatmaları garibime gittiği için böyle bir yazı yazma gereği duydum, kusura bakmayın.


    Yanlış bilgi vermeyelim lütfen..

    Sedan olarak bahsediyorsanız,
    Civic Sedan 1.6 125hp Manuel Ş.içi tüketim 9.1 lt/100km VW'de Civic karşılığı Jetta 1.4 TSI 122hp Manuel dersek Ş.içi tüketim 8.3 lt/100km
    Hatchback olark bahsediyorsanız,
    Civic HB 1.8 140hp Manuel Ş.içi tüketim 8.8 lt/100km VW'de Civic HB karşılığı Golf 1.4 TSI 122hp Manuel dersek Ş.içi tüketim 8.2 lt/100km

    Özet olarak sedanlar arasında 0.8 lt/100km Hatchbackler arasında 0.6 lt/100km fark var, yani öyle atla deve değil yani.. Özellikle 1.8 motor reklamını 1.6 kadar yakıt tüketimi 2.0 kadar performans olarak yapıyordu..
    Bir diğer ayrıntı o yere göğe sığdıramadığınız "turbo torku" 1750-4000 devir arasında veriyor. Yani 1750 devire çıkana kadar (aynı durum dizellerde de var) araba sürünüyor ve 4000 deviri geçince ölüyor. Honda 7000 devire kadar gidiyor..
    Tamam şehiriçinde hergün 6000-7000 devirle gezmiyoruz ama lazım olduğunda da motorun size o deviri (ve o devirdeki tork ve beygiri) vermesi lazım..
    Ayrıca honda motorlarının sağlamlığı ve uzun ömürlü olması efsane olmuştur, milyon km.yi deviren bir sürü araç var.. TSI'lerin ne olacağı henüz belli değil.. zaten ilk versiyonlar 140 ve 170 hp gücündeydi, ortaya çıkan sorunlar sebebiyle 122 ve 160 olarak üretilmeye başlandı.. Tamam yeni bir teknoloji ama aşırı beslemenin uzun vadede motora ne gibi etkileri olacağı bilinmiyor..
    Honda ise turbo falan kullanmıyor.. Atmosferikle daha sağlam ve sorunsuz olarak rekor kırmaya devam ediyor. Zira S2000 deki 2.0 240hp (Yani litre başına 120hp) rekorunu seri üretim olarak kıran yok..
    Son olarak VW düşmanı falan değilim. DSG şanzımanını falan çok başarılı buluyorum, o yüzden direk manuelleri karşılaştırdım, yoksa eşit bir karşılaştırma olmazdı zaten..
    Sadece TSI nin eni boyu henüz belli değilken, Honda'nın teknolojisine "artık anlamı kalmayan" bir teknoloji olarak nitelemenize bir anlam veremedim. Zira akıllı sübap zamanlamasında diğer markalar henüz i-vtec'in kalitesini yakalayamamıştır. Bir çoğunun kullandığı sistem Honda'nın yıllar önce yenini i-vtec'e bırakan VtecII benzeri bir sistemdir.

    Saygılarımla..

    NOT: Ciddi anlamda ekenomi isteyen zaten dizel kullanıyor, ona hiç kimsenin itirazı yok zaten:)




  • 2008 yılında dünyanın en saygın araba fuarında gazete ve televizyonların vay be ne teknoloji hybrit motor üretmişler bu sene sonrada seri üretime geçeçeklermiş dedigi hybrit motoru honda bayileri 2007 yılında satıyordu.devir değişti honda kendini geliştirmedi diyen arkadaşlar turbo yapıp çok yakmak fazla güç elde etme çevreyi çok kirletmek yerine honda hybrit motor çıkardı fuarda yanlış hatırlamıyorsam mercedes yeni çıkarmış diye lanse ediliyordu
  • Güzel analiz paylaşımın için teşekkürler.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Caniggia

    VTEC artık bir hikayedir. 2004 yılının teknolojisi.

    6000 devirde gelen performansın kimseye faydası yok, çünkü 6000 devirdeki bir motor 30 litre yakıt tüketir. Önemli olan 2000-3000 devirde performans almak. Onun için de TSI ya da dizel lazım. İnsanlar artık torkun önemini anladı. 125 beygir diye dinamometreyi kandırabilirsin, otomobilden anlamayan tipleri de kandırabilirsin, o kadar. Ondan sonra da arabaya 3-4 yetişkin kişi koyup bagaja da bir iki bavul koyunca, ya bu araba niye gitmiyor diye sorarlar.

    2004 model Honda Civic zamanının tartışılmaz en iyi arabasıydı. O zamanlar bütün markaların benzinli motorları birbirlerinin aynıydı, Honda VTEC'le gerçekten fark yaratıyordu. Mesela, Vosvos 102 ve 115(FSI)'lik gibi angut motorlarla Honda'ya karşı rekabet etmeye çalışıyordu. Dizel motorlar yeni çıkmıştı, 30-40 bin km sonra patlıyordu. Honda motoru bu dönemde haklı olarak büyük ün kazandı.

    Ama o günden bu yana köprülerin altından çok sular aktı. Millet aldı yürüdü. Piyasada Honda'dan daha iyi bir sürü motor var. Ford grubunun 109'luk dizeli, ya da Renault'un 105'lik dizeli Honda'nın yarısı kadar tüketip 2 katı kadar tork veriyor. Biraz subjektif olacak ama, 2000 devirde turbonun devreye girdiğinde aldığım keyfin yanında VTEC'in verdiği keyif hikaye kalıyor. Ayrıca yakıt tüketimi farkı çok büyük. Mesela bu arabalar yakıt maliyetinde Honda Civic'e her 100.000 km'de yaklaşık 15 milyar fark atıyor. Yani artık Honda'nın dayanıklılığının da anlamı kalmadı. Ford Focus al, 200.000 km kullan, çöpe at, tekrar altına 0 Ford çek, aynı hesaba geliyor. Benzinli tarafında da Vosvos'un TSI'si işi bitirdi, burada tekrar anlatmama gerek yok herhalde. Opel yeni Astra'da da 140 BG'lik benzer bir motor kullanmaya başlıyor. Eskiden Honda'cılar Opel'le Almanya'nın Tofaş'ı diye alay ederdi. Şimdi artık Almanya'nın Tofaş'ı diye aşağılanan ve batmak üzere olduğu söylenen Opel bile, Japonya'nın Mercedes'i Honda'dan daha iyi arabalar üretiyor. Japon otomotiv endüstrisi için vahim bir durum bu.

    Rakipleri bunları yaparken Honda hala aynı yerde, hatta geriledi. Allahaşkına 2004 model Civicle 2010 Honda Civic arasında teknik olarak fark var mı? Tam tersine eski Civic daha iyi hızlanıyordu.

    2010 yılındayız. Şehir içinde 10-11 litre yakıt tüketip karşılığında ancak 152 Nm tork veren bir motor yok artık.

    Honda düşmanı değilim, maksadım provokasyon da değil. Ama Hondacıların artık anlamı kalmayan bir teknolojiyi bu kadar hevesle anlatmaları garibime gittiği için böyle bir yazı yazma gereği duydum, kusura bakmayın.

    6000 devir mi? 4300dd açılıyor 2001 2006 arası civicler.




  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.