|
Bildirim
|
hayatımda kimseden çok mecbur kalmadıkça bir şey istemedim. Bir keresinde yazlıkçıların sıkça tatil için geldikleri ilçeden yaşadığım ile evimi taşımak durumunda kalmıştım, kamyona eşyaları yükledik ertesi gün Ankarada adreste buluşuruz diye sözleştik. Ben aracıma bindim kontağa bastım tık yok. Çalışmıyor, esnaftan yardım istedim aküden takviye yaptık yok. Kesinlikle çalışmıyor. Saat gibi çalışan araba adeta kendini kapattı. Otobüs terminaline gittim, Ankaraya ilk otobüs gece 23.59da. Onda da yer yok. Ertesi Sabah 8.45 aracında yer var sadece.
En yakın arkadaşlarımdan birini aradım, dedim durumlar böyle böyle, tamam abi hemen arabayı getirip sana teslim ediyorum. Bu arada elemanla çocukluktan bu yana tanışıyoruz. tamam kardeşim dedim kapattım. Elemanın benim bulunduğum muhite gelmesi 20 bilemedin 30 dk . sürer. 1 saat geçti yok, aradım telefon kapalı. 1 saat daha geçti yine aradım telefon kapalı. Eşini aradım, o evden 1 saat kadar önce ayrıldı nereye gittiğini bilmiyorum dedi. dedim böyle böyle bir durum var bana arabayı verecekti, bilmiyorum kendisine ulaş dedi. 1 saat kadar aralıklarla aradım, ulaşılamıyor. Vazgeçtim. ( tabi sonradan görüştük, çok büyük eşeklik yaptım affet beni falan fıstık bir ton şey zırvaladı, dedim beni bir daha sakın arama. Şimdi görüşmüyoruz ) Hemen başka bir tanıdığı aradım. Onunla sadece merhabalaşmamız ve birkaç kez çay içmişliğimiz var. Yani çok yakın olmasak da uzak da değiliz. Tabi aracı veriririm c bey dedi. Yalnız aracın anahtarı evde, benim oğlan aracı size teslim eder. 2 dk sonra oğlan aradı, c amca ben aracı aldım, 10 dk kadar yanındayım. Neyse geldi, aracı verdi. Kontağı çevirdim benzin ve gaz dolu. Büyük ihtimal yola çıkacaktı, ben arayınca işini iptal edip aracı bana verdi veya zaman kaybetmeyeyim diye depoyu doldurup ver dedi oğluna. Ben ankaraya yola çıkmış ve kamyonu kapıda karşılayabilmiştim. Teşekkür etmek için aradığımda, hiç önemi yok c bey, ankaradaki işlerinizi halledin, ne zaman isterseniz teslim edersiniz dedi. Ben de acil işlerimi bitirip,yetkili servise gidip aracın bir güzel bakımını yaptırıp ,detaylı temizliğini yaptırıp öyle yola çıkmıştım. aracı da tüm bakımları yapılmış, deposu ağzına kadar doldurulmuş bir şekilde teslim etmiştim. Nasıl mutlu olmuştu. Meğersem parasızlıktan ağır bakımını yaptıramıyormuş aracın, benim yaptırdığımı duyunca çok mutlu olmuştu. Velhasıl böyle insanların da var olması bu ülkeden olan umudumu dinç tutmama neden oluyor. başka bir anım: Ankaranın bir ilçesinde fabrikada işimi bitirdim, eve döneceğim. İŞçilerden biri geldi abi ankaraya gidiyorsan beni de götürür müsün dedi ? Tabiki olur dedim. Ama raporu a beye teslim etmem gerekiyor, 5 dk bekle beraber gidelim dedim. Olur abi dedi. Neyse ben işimi bitirdim, bir baktım çocuk ortada yok. Çevredekilere soruyorum biraz önce buradaydı dediler. deim herhalde wcye falan gitti biraz bekleyeyim. Bu arada çevredekilere sormaya devam ediyorum, gören eden yok çocuğu. aradan 30 dk. geçti, iş yeri kapanacak artık, ben de eşimi alacağımdan yola çıktım. Ertesi hafta yeniden oraya gittiğimde o çocuğu gördüm. dedim sen geçen hafta nereye kayboldun, ankaraya beni götürür müsün dedin sonra ortalıktan kayboldun? Abi b abi de yola çıkıyormuş, onunla gidiverdim ama söz bugün seninle geleceğim. Dedim bugün de ben seni almıyorum aracıma. İnsan bir haber salar, ben b ile gidiyorum c abiye haber verin diye. Bundan sonra tek başınasın oğlum, haberin olsun. iyi o zaman abi ben de b ile dönerim yine, sana kalmadım dedi. Akşam ankaraya dönerken bunu ışıklarda otobüs beklerken gördüm. Durmadım tabi. Sonradan öğrendim ki, Meğersem akşam birlikte Ankaraya döneceği kişinin acil işi çıkmış, fabrikadan erken ayrılmış. Bu da dımdızlak ortada kalmış. |
Konuyla alakalı bir özlü söz de ben bırakayım;
"Az eşya, az insan!” Franz Kafka |
Kardeş insanoğlu çok garip bir yaratık. Sırtına 1000 kez bindirirsin, bir kere indirdiğin zaman senden kötüsü olmaz.
Çevredeki insanların mağduriyeti gitsin yardımcı olayım deyip bir kaç kez götürürsün gidecekleri yerlere bu kez alışkanlık yapar taksiye para vermek yerine seni ararlar. Tanıdık insanları zaten istikametim üzerinde alsam ne olur ki ya diye düşünüp alırsın bu kez bunu da alışkanlık haline getirip suyunu çıkarırlar. Ne yaparsan yap bir çözüm olmaz. En iyisi tavrını koyup reddedeceksin, bırak adın kötüye çıksın çokta önemli değil. |
Aynı sorunla bende uğraşıyorum.
- Mahalleden birinin yeni taşındığım muhitten işe gideceğim muhitin yol üzerinde iş yeri var. İlk günlerde bir şey yok kendisi dolmuşla gidiyordu. Dolmuşa binmek için de kendi aracı ile 10 km yol alıp açık alana park edip dolmuşa biniyordu. Beni görünce ; --Yaa aynı yere gidiyoruz herhalde beni de yol üzerine atar mısınız ? dedi bir sabah. Tabi olur dedim. 40 dakikalık yola çıktık. Kendisi devlet memuru ve şef konumunda. Neyse araçtan inerken akşam kaçta dönüyorsunuz ? dedi. 5-6 gibi dedim. Tamam şu durakta bekler sizinle gelirim dedi. Benim işim belli olmaz özel sektörüm dememe rağmen olsun ben beklerim dedi.İyi tamam. Gün içerisinde koşuşturmaca derken akşam 8 de işim bitti ve yola çıktım. Baktım durakta oturmuş bekliyor plakadan tanıdı el yapıyor. Bindi arabaya ; --3 saattir bekliyorum dedi.Neden ? dedim. Beraber gideriz dedi. O gün almasaydım şu an kafam rahat olacaktı.. Her gün evimin önünde bekliyor. Bir gece iş programım değişti öğlen işe gidecektim. Telefonu sessize alıp 11 e kadar uyudum. Alarm çalınca telefona baktım. 5 cevapsız çağrı 2 mesaj. Hepsini de o atmış. Kahvaltı yapıp evin önüne indim baktım oturuyor. Haa sektör dedim sessizce kendi kendime... Uyuyakaldın herhalde dedi. Abi sen neden bekliyorsun mesai başlamadı mı dedim yoo sıkıntı telefonla hallettim dedi. Abii bu ne ya rahatlığa bak ! 1 hafta önce evi memleketime taşıma kararı aldım. Faturalar, kira, aidat yol derken beni eksiye düşürmeye başladı. Evi topladım birkaç gün işe gitmedim. Pazartesi dedim adama ben taşınıyorum haftaya yokum dedim. Adam öyle bir yıkıldı ki tarif edemem. Hemen kafasında yol ücretini çıkardı aylık 600-700 tl ye geldiğini söyledi. Dedim ki şakasına abi aracı sana bırakayım mı ? Adamın gözleri parladı. Güldüğümü görünce şaka yaptığımı anladı. Şimdi evime taşınıyorum ne arıyor ne soruyor. Hayatı beleşçilik olmuş. |
Ford fiestam varken iş yerindeki hanımları yolumun üzeri diye ben bırakıyordum istemeye istemeye. Hem arabam kirleniyordu hemde saat 6da çıkıyoruz bazen 5-10 dk beklediğim oluyordu.
Model yükselttim dedim üzgünüm ben kimseyi almayacağım. Binek araç sürücü dahil 5 kişilik yeri geliyor 6 kişi oluyoruz hafta sonu arabayı yıkatıyorum Pazartesinden kirleniyor patron düşünsün. benim yaktığım benzin, aracın bakımları herşeyi kendi cebimden ödüyorum bana patron servis için birşey vermiyor dedim. Arabamı 2 haftada 1 yıkatan ben şimdi 2 ayda bir içini temizletiyorum tertemiz. Kimse benide bekle diye sormuyor düşünmüyorum. Mesaiden sonra arabama oturup gidiyorum. Patron baktı olmayacak servis tuttu :) 1 kez haklı sebeplerimle “hayır” dedim ve son 4 aydır içim rahat keyfim yerinde işe gidip geliyorum. Hayır demeyi öğrenin arkadaşlar😊 50 kez taşırsınız 1 kez taşımazsınız kötü olursunuz. Onun yerine hiç taşımayın kötü olun daha iyi !!! |
Bunu hic mali olmayan akrabalarim yapiyor. Ama onlara gore kendileri çok bonkörler (ulan neyiniz varda bonkörluk tasliyorsunuz) araban var suraya gidelim. Araban var buraya gotur. Araban var gel evdeki misafiri götür. (Evet damat im ben)
Sonraa seytanlik aklima geldi. Bunlarin aileden biri ise basladi. araba aldirdim aklina girdim. Arabanin mtv si muayenesi. Kislik lastigi. Bunlari iki ay icinde yapti. Gezemedi bile parasi bitti. Simdi diyorki bu ne böyle. Amk bizimki bedavaydi tabii. Nolacak götürsen demeyi biliyordun. Daha bakimi var o arabanin ![]() Cocukluktan beri ben yasarim bunu ve dostlarimdan hep bu yuzden ayrildim. 90 lilar bilir. Bisikletin olur arkadas cevren değişir. Top un olur arkadas cevren degisir. Bilgisayarin olur arkadas cevren değişir. Birisi paylaşmış franz kafka dan az eşya az insan diye. Bu manada mi bilmiyorum ama. Az eşya=az insan |
araç sahiplerinin hemen hemen hikayeleri aynı bir tanesi daha uzun uzadıya yazmaya gerek yok. Çok önemli anlar veya zamanlar haricinde hayır çekin geçin. Kimse size sigorta,bakım,yakıt,vergi döneminde var mı paran diye sormuyor. Elinde aracı olmayıp toplu parası olan da kredinin faizleri düşsün diye gelip al şu parayı da demiyor. Çok zor değil ayıp olacak diye çekinmeyin, asıl ayıp olan milleti keriz yerine koymaya çalışıp sonra da trip atan tiplerdir. Uzak durun cebinizi ve kendi sağlığınızı düşünün.
|
benim arkadaş bana her hafta İngilizce çeviri ödevi dayamaya başladı. yüksek lisans yapıyor. bir yaptım iki yaptım, sonra dedim noluyoz? her hafta mı verecen sen bunu dedim. evet dedi. dedim ben bunu yapamam, iş dönüşü zaten yorgun oluyorum dedim. adam ne dese beğenirsiniz? "biz de yorgun oluyoz hocam hem yüksek lisansta başka dersten de ödev var sen kolay mı zannediyosun" dedi. içimden dedim hasbinallah
![]() ![]() ![]() |
İnsanlar düzenli yapılan iyiliği bir süre sonra görev olarak görüyorlar.
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MaDMaxiBo -- 4 Şubat 2020; 0:15:0 > |
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ahmettsezis -- 4 Şubat 2020; 21:6:49 > < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kutsal Libido -- 4 Şubat 2020; 2:26:50 > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|