Şimdi Ara

Babadan kuruş kalmayan birisi bu ülkede nasıl araba alabilir?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
482
Cevap
9
Favori
46.463
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
162 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Araç fiyatlarına baktım bugün detaylıca aklıma bu geldi. Babadan kuruş kalmıyor. Bu arkadaşımız hadi çok donanımlı çok şanslı biri direk şlak diye 5000 lira maaşla işe başlıyor. İstanbul'da yaşayacak mecbur başka yerde alamaz o kadar para iş bulamaz. Kira 1500, Kaldı mı 3500. Isınma, elektrik faturalar falan en ucuzundan 500. Kaldı 3000. Yiyecek içecek masrafı hadi en ucuzundan gene 500. Kaldı 2500. Kişisel masraflar da 500 civarı tutsa 2000. Bu adam 2000 lira ile nasıl araç alabilir? Kenara köşeye 1000 lira atsa para eriyor sürekli toplayamaz... Kredi çekse 30 bin lira her ay ödemesi 1000 lirayı geçiyor. 30 bin liraya 20 yaşında araç alınıyor.

    Bu ülkede anadan babadan birşey kalmayanlar gerçekten nasıl yaşıyor aklım hayalim almıyor benim.



  • (Laf meclisten dışarı)

    Üçkağıt, hırsızlık ,hak yeme , vs vs vs ...

    Öyle bir para hırsı var ki toplumda.Kimse ihtiyaç için birşey almıyor artık.Herkes eşine, dostuna, komşusuna ,akrabasına hava atma derdinde...Tabii bunları da yapabilmek için para lazım.Kazandığı yetmeyince yukardaki sıfatlara bürünüyorlar maalesef...
    hocam sanki dünyanın en ağır işinden bahsediyorsunuz yahu . sizin işiniz bir zorsa diğerlerinin on kat daha zor. hiç mi utanmıyorsunuz yahu bu savunmayı yapmaktan. en fazla derse girer anlatır çıkarsın dinlemeyen dinlemez bu kadar , başarınızı sorgulayan bile yok . diğer sektörlerde yapılan hayvani baskı ve ücret karşılığını saymıyorum bile. siz yeterli donanıma sahip iyi bir öğretmen olabilirsiniz ancak öğretmenlerin en az %90 kesimine boşa para veriliyor.
    Herkesin atladığı bir nokta var. Tasarruf yapinca, biraz tutumlu olunca her şeye sahip olunabildiğini söyleyen kişiler var. Sizin için tasarruf, tutumluluk mesela nasil oluyor? 1 kişinin 1 ayda 1 kg et yemesi gerektiğini varsaysak 4 kişilik ailede 4 kg et aylık 200 lira yapar. Et yemezsek 200 lira tasarruf ederiz ama sağlıklı yaşar mıyız? Ya da doğalgaz yakmayip evde 3 kat giysiyle oturmak tasarruf mudur sizler icin? Gidip her ürünün en düşük kalitesini alıp vasat bir hayat yaşayarak ev, araba sahibi olsan nolur olmasan nolur? Ayda 1,2 hafta sonu eşinle sinemaya gitmeden, dışarda bi akşam yemeği yemeden sürekli evde oturarak biriktirdiğin paranın bir önemi yok.

    İkinci mevzu ben eşimi calistirmam diyen kişiler eşlerinin tacize maruz kalacağını falan söylüyor ve bunun icin calistirmayi uygun bulmuyorlarmis. Kadınlar sadece iş yerlerinde tacize uğramıyor, sokakta, otobüste, avm de her yerde oluyor bu olaylar o zaman eşlerinizi evden de çıkartmayın çünkü o dediğiniz tacizciler her yerdeler. Ayrıca iş yerinde terbiyesizin biri eşinize ahlaksız tekliflerde bulunursa eşiniz düzgün biriyse o insana ağzının payını verir. Neymiş erkekler evli kadinlari yoldan cikartiyormus. Senin eşin yoldan cikmaya müsait değilse kusura bakma kimse onu yoldan cikaramaz. Esra Erolda izlediğin kadınların hepsi eşini, çocuğunu terk eden başkasına kaça namussuz kadınlardır, eve de kitlesen bu tip kadınlar bir yolunu bulur o ahlaksızlığı yine yapar.
    Annem ve babama hayranlık duyuyorum. Allah onlardan razı olsun.

    20 yok önce köyden şehre birkaç altın ve patates çuvalıyla gelmişler. Şimdi 2 evimiz var. Şu anda da araba bakıyoruz 20k bütçe ile. İlk arabamız olacak.

    Ailemizin piyasa değeri 300k. Babam şu anda 3,5k maaş annem de 500 TL getiriyor. 4 kardeşiz. Evde tek ben üni okuyorum, en büyüğüm. Az bir bursum var o da bana yetiyor, aile bütçesine hiç yük değilim.

    Övünmeyi sevmem de başarı örneğiyiz yaa. Hükümetin başına anamla babam geçse 10 yılda alamanyayı geçeriz evelallah
  • karın tokluğuna haftanın 6 günü çalışarak hayatta kalıyorlar.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Okuyor ve bir şekilde memur oluyor (öğretmen, polis vs.)

    Kendisi gibi memur bir eş buluyor.

    Tasarruflu bir yaşam biçimi benimsiyor ve tutumlu oluyor.

    En az 10 bin geliri oluyor ve yarısını kullanıp yarısını biriktiriyor (ya da kredi ile) ve ev ve araba sahibi oluyor ve hatta 10 yıl sonra falan 2. evini ve arabasını alıyor gül gibi yaşıyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ayağını yorganına göre uzat demişler. Evimize 6bin civarı para giriyor. Ben gidip 40bin liralık ikinci el aracımı satıp sıfır araba almıyorum. Gider kalemleri aynı olacak. Akü, lastik, yakıt, sigorta, kasko. Hepsi üç aşağı beş yukarı aynı olacak. Yağ bakımı, rutin bakımlar vs. İşletme maliyeti aynı olan bir şeyin 2 katı pahalısını neden alayım ki? Sırf böyle düşünse insan sokağa atmaz parayı. Bana bir çok şey kaldıysa babamdan, bende evladıma bırakmak isterim. Yoksa savurmak çok kolay..
  • Senin konu ile gerçek hayatta dağlar kadar fark var hocam.

    Dışarıda 20-30 yaş arası neslin tamamında f30 mevcut, yanlarında lokum gibi kız arkadaşları janti kıyafetleri var.

    Kafelere gidip tanesi 30₺ lik kahvelerden 3 er 5 er içiyorlar.

    Keyifler yerinde

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: funnerman

    Okuyor ve bir şekilde memur oluyor (öğretmen, polis vs.)

    Kendisi gibi memur bir eş buluyor.

    Tasarruflu bir yaşam biçimi benimsiyor ve tutumlu oluyor.

    En az 10 bin geliri oluyor ve yarısını kullanıp yarısını biriktiriyor (ya da kredi ile) ve ev ve araba sahibi oluyor ve hatta 10 yıl sonra falan 2. evini ve arabasını alıyor gül gibi yaşıyor.
    Evlilik masraflari nereden karsilaniyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • (Laf meclisten dışarı)

    Üçkağıt, hırsızlık ,hak yeme , vs vs vs ...

    Öyle bir para hırsı var ki toplumda.Kimse ihtiyaç için birşey almıyor artık.Herkes eşine, dostuna, komşusuna ,akrabasına hava atma derdinde...Tabii bunları da yapabilmek için para lazım.Kazandığı yetmeyince yukardaki sıfatlara bürünüyorlar maalesef...
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    MİLLET NASIL ARABA ALACAK ????
    3 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Yazın, bbc earthün uzay belgeselini izlerken ,bilim adamları, evrende dünya benzeri bir gezegende , aşağı yukarı insan zekasında bir yaşam ,bir medeniyet oluşma olasılığını , 2558 hafta süper lotoyu üst üste bilmeye eş değer olduğunu söylüyordu.

    Uzayın bir köşesinde bırakın yıldızlar arasını,galaksiler arası ticareti 5 saniyeye indirmiş uygarlıklar varken, ben ise tam bu sırada ,istanbul ve ankaralı ama parayı bulamamış ,orta sınıf insanların hiç bir zaman zengin olamayacağının verdiği farkındalığın siniri ile meydanda turladığı akçayda, bir çay bahçesinde oturmuş,kalabalığın arasından denizden çıkan kaynak suyu izlemeye çalışıyordum.

    Hani kafayı çarparsınız ağzınıza ,burnunuza bir tat,bir koku gelir ya, aynı bu hisle ,benim burada ne işim var duygusu bütün hücrelerimi kaplarken,Jennifer Lawrencın ağır bir köylü güzeli olduğu gerçeği ,Earnie Shaversin yumrukları gibi beynime çakıyor, ruhumda gel gitlere sebep oluyordu.

    Hayatta şans çok önemliydi,çanakkalede tarlada domates toplayacak bir surata sahipken ,sırf amerikada,doğru zamanda ,doğru yerde doğduğunuz için dünyaca ünlü bir yıldız olabiliryordunuz.
    Bizim kaderimiz ve ruhumuzda ise, galaksiler arası ,saniyelerle ulaşım sağlayan bir uygarlıkta doğmak yerine,45 yıllık hayatımda daha 3 parça siparişi bir kere bile doğru şekilde getirememiş garsonlara sahip bir medeniyette doğmanın verdiği hırçınlık vardı.Çünkü bu canlı türleri siz sipariş verirken suratınıza bakar,bir kalem ve defter ile not almak gibi basit bir eylemi yapmayı inatla reddeder ,siparişleri ,çok gelişmiş olduğuna inandığı beyninde tutmaya çalışır ve bunun sonucunda istisnasız siparişiniz ya eksik ya yanlış gelirdi.

    Bütün bu olumsuzlukların üstüne, 2 ay tatil yapan ,5 te çıkan insanların maaşlarını ,vergilerinizle ödeyebilmek için ancak 3 gün izin alıp akçaya gelmiş ve akşam istanbula dönüş yapmak zorunda olan plazma bir beyaz yaka olmak ,her geçen dakika sinirlerimi arttırıyordu.

    Hesabı istedim, poyraz,ucuza gelsin 1 ay 1 aydır diye burhaniye pazarında york shıre koyunu gibi yeni traş olmuş ensemi yalarken, son bir kez idanın eteklerinden midilliye doğru yuvarlanarak müsellim boğazına batan güneşe baktım.Gözümde ayna gibi bir yaş oluştu,bu yaş en son 35 yaşımı geçtiğim halde çalıştığım plazadan çıkıp,sulusepken bir havada maslakta minibüse el kaldırdığım ve minibüsün boş olmasına rağmen durmadığı zaman oluşmuştu.Şu hayatta, kandırıldığının ve yenildiğini farkında olan, 35 yaşını geçtiği halde sabah 06.30 da kalkıp arabası olmayıp, toplu ulaşımı kullanan bir erkek kadar acı verici çok az şey vardır.

    Kaz dağın düzlüklerinde, çoktan bitmiş bir zamanda , afroditi götüren sarı donlu çoban paris gibi doğmaya bile razı iken , benim kaderime,3 ay boyunca çalışmadan buz gibi edremit körfezinin sularında tatil yapan öğretmenlerin maaşını ödeyebilmek için 22.15 kamil koç arabasını beklemek düşmüştü.

    Bekar & Dünya& Kapitalist Düzen & M.S 2019



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Malvolorne -- 17 Aralık 2019; 15:32:10 >




  • Six Feet Under. kullanıcısına yanıt
    Dugun isi kadar sacma bi olay yok zaten. Turkiyede iyice gosteris isine donusmus. Yaza evleniyorum dugun mugun yok :) yapanlar dusunsun

    Konuya donersek ilk aracimi almak icin anaparami yedek subaylikta biriktirmistim. Uzerine biraz yatirim ile parami arttirdim. Dogru zamanda istedigim araci aldim. Sonrasinda uzerine koyarak ilerledim. Su anda ilk arac olarak sifir araba almak cok zor. 5bin tl ile zaten imkansiz. Bekar halimle 2.500-3000tl altinda kredi karti borcu odemiyorum. Ufak tefek taksitlere ragmen

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Malvolorne

    Yazın, bbc earthün uzay belgeselini izlerken ,bilim adamları, evrende dünya benzeri bir gezegende , aşağı yukarı insan zekasında bir yaşam ,bir medeniyet oluşma olasılığını , 2558 hafta süper lotoyu üst üste bilmeye eş değer olduğunu söylüyordu.

    Uzayın bir köşesinde bırakın yıldızlar arasını,galaksiler arası ticareti 5 saniyeye indirmiş uygarlıklar varken, ben ise tam bu sırada ,istanbul ve ankaralı ama parayı bulamamış ,orta sınıf insanların hiç bir zaman zengin olamayacağının verdiği farkındalığın siniri ile meydanda turladığı akçayda, bir çay bahçesinde oturmuş,kalabalığın arasından denizden çıkan kaynak suyu izlemeye çalışıyordum.

    Hani kafayı çarparsınız ağzınıza ,burnunuza bir tat,bir koku gelir ya, aynı bu hisle ,benim burada ne işim var duygusu bütün hücrelerimi kaplarken,Jennifer Lawrencın ağır bir köylü güzeli olduğu gerçeği ,Earnie Shaversin yumrukları gibi beynime çakıyor, ruhumda gel gitlere sebep oluyordu.

    Hayatta şans çok önemliydi,çanakkalede tarlada domates toplayacak bir surata sahipken ,sırf amerikada,doğru zamanda ,doğru yerde doğduğunuz için dünyaca ünlü bir yıldız olabiliryordunuz.
    Bizim kaderimiz ve ruhumuzda ise, galaksiler arası ,saniyelerle ulaşım sağlayan bir uygarlıkta doğmak yerine,45 yıllık hayatımda daha 3 parça siparişi bir kere bile doğru şekilde getirememiş garsonlara sahip bir medeniyette doğmanın verdiği hırçınlık vardı.Çünkü bu canlı türleri siz sipariş verirken suratınıza bakar,bir kalem ve defter ile not almak gibi basit bir eylemi yapmayı inatla reddeder ,siparişleri ,çok gelişmiş olduğuna inandığı beyninde tutmaya çalışır ve bunun sonucunda istisnasız siparişiniz ya eksik ya yanlış gelirdi.

    Bütün bu olumsuzlukların üstüne, 2 ay tatil yapan ,5 te çıkan insanların maaşlarını ,vergilerinizle ödeyebilmek için ancak 3 gün izin alıp akçaya gelmiş ve akşam istanbula dönüş yapmak zorunda olan plazma bir beyaz yaka olmak ,her geçen dakika sinirlerimi arttırıyordu.

    Hesabı istedim, poyraz,ucuza gelsin 1 ay 1 aydır diye burhaniye pazarında york shıre koyunu gibi yeni traş olmuş ensemi yalarken, son bir kez idanın eteklerinden midilliye doğru yuvarlanarak müsellim boğazına batan güneşe baktım.Gözümde ayna gibi bir yaş oluştu,bu yaş en son 35 yaşımı geçtiğim halde çalıştığım plazadan çıkıp,sulusepken bir havada maslakta minibüse el kaldırdığım ve minibüsün boş olmasına rağmen durmadığı zaman oluşmuştu.Şu hayatta, kandırıldığının ve yenildiğini farkında olan, 35 yaşını geçtiği halde sabah 06.30 da kalkıp arabası olmayıp, toplu ulaşımı kullanan bir erkek kadar acı verici çok az şey vardır.

    Kaz dağın düzlüklerinde, çoktan bitmiş bir zamanda , afroditi götüren sarı donlu çoban paris gibi doğmaya bile razı iken , benim kaderime,3 ay boyunca çalışmadan buz gibi edremit körfezinin sularında tatil yapan öğretmenlerin maaşını ödeyebilmek için 22.15 kamil koç arabasını beklemek düşmüştü.

    Bekar & Dünya& Kapitalist Düzen & M.S 2019
    Edebiyat parçalayıp boş konuşmuşsun hocam. Öğretmenlik öyle dışarıdan göründüğü gibi tatili bol maaşı kazanmanın rahat olduğu bir meslek değil esasında. Sizi bir gün sadece bir gün meslek lisesinde ya da kalabalık bir ortaokulda derse sokalım akşam eve geldiğinizde kafanız nasıl catlarcasina ağrıyor çocuk gürültüsünden yaramazlıklarindan nasıl sinirleriniz zıplamis oluyor görürsünüz.

    Öyle dışarıdan işin içinde olmadan konuşmak kolay tabi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: funnerman

    Okuyor ve bir şekilde memur oluyor (öğretmen, polis vs.)

    Kendisi gibi memur bir eş buluyor.

    Tasarruflu bir yaşam biçimi benimsiyor ve tutumlu oluyor.

    En az 10 bin geliri oluyor ve yarısını kullanıp yarısını biriktiriyor (ya da kredi ile) ve ev ve araba sahibi oluyor ve hatta 10 yıl sonra falan 2. evini ve arabasını alıyor gül gibi yaşıyor.
    Hayat ne getirir ne götürür bilinmez ama en akılcı yaklaşım bu galiba .

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İstanbul'da alamıyordum o parayı. Tekirdağ'a gittim alıyorum. 5000 lira yine yetmiyor araba almaya. Ben öyle 60 ay kredi ödeyebilecek sabırda bir insan değilim. Gelirim ne kadar olursa olsun girmem o kadar uzun vadeli borca. 30.000 liralık bir araba almak isteyen 60 ayda 700-800 lira arası değişen taksitle alabilir. Başlangıç için mümkün. 5000 lira maaş alabiliyorsan tabi.
  • funnerman kullanıcısına yanıt
    2 memur evliliği buna sıkça şahit oluyorum, çevreden kız ve erkek arkadaşlar işe başlar başlamaz gerçekleştirdiği hadise, lan aşk yok mu, durdunuz durdunuz iş yerinde mi aşk buldunuz, yoksa maaş meselesi mi, tamam çocuk yetiştirme düşünüldüğünde konu maddiyat, peki maddiyatı seçtiğiniz için size sağlıklı hayırlı bir evlat verilecek mi,

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bekarım 25 yaşındayım. ailemle yaşıyorum. Maaşım yüksek. (2020 itibariyle 9 bin +) Bursadayım şuan.
    2017 sonunda sıfır km honda civic araç aldım 24 ayda borcunu bitirdim.
    Hatta cebimde peşinat yokken Aracın tamamını kredi ile aldım. Peşin kısmınıda ihtiyaç kredisi çektim. Her şey hayalim olan
    " bir arabam olsun" u gerçekleştirmek içindi.

    baba parası en son lisede aldığım harçlıktı. Kuruşuna kadar ben aldım ben ödedim o arabayı.

    Baba parası almamanın en güzel yanı hesap vermiyorsun kimseye.

    Şuan iPhone 11 kullanıyorum. Babama kalsa "napacan o telefonu, 2 bin lik neyine yetmiyor bir sürü laf vs vs"

    Şimdi sadece hayırlı olsun oğlum demekle yetiniyor. Ağzını açıpta bir şey diyemiyor çünkü ben aldım :)

    Birine bağımlı yaşamayı Allah kimseye yaşatmasın. Allaha şükürler olsun çoğu şeyi peşin alacak güce sahibim.

    EDIT ;

    " @Tüm forumun merakını gidereyim. Ne iş yapıyorum ?

    Aselsan, Roketsan ve buna benzer FNSS vs gibi Savunma Endüstrisi şirketlere de çalışan, üretim yapan bir şirkette , Proje geliştirme ve yürütme alanında çalışıyorum.
    Aynı zamanda çalıştığım şirket büyük hidrolik sistemler üretip dünyanın dört bir yanına ihraç ediyor. İyi derecede CATIA, SolidWorks , ve Invetor bilgim var. ANSYS ile iyi derecede Analiz yapıyorum ki ANSYS bu işin mühendislikte babasıdır.. Bütün bunları bilen yapabilen donanımlı bir mühendis merak etmeyin bu paraları alır zaten."

    Hatta benim şuan aldığım para az bile :)

    Helalimle çalışıyorum. Kimse gelip burda benim kazandığım tek bir kuruşu siyasete vs bağlamasın

    Herkese iyi günler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MyWorldLife -- 20 Aralık 2019; 12:9:25 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MyWorldLife

    Bekarım 25 yaşındayım. ailemle yaşıyorum. Maaşım yüksek. (2020 itibariyle 9 bin +) Bursadayım şuan.
    2017 sonunda sıfır km honda civic araç aldım 24 ayda borcunu bitirdim.
    Hatta cebimde peşinat yokken Aracın tamamını kredi ile aldım. Peşin kısmınıda ihtiyaç kredisi çektim. Her şey hayalim olan
    " bir arabam olsun" u gerçekleştirmek içindi.

    baba parası en son lisede aldığım harçlıktı. Kuruşuna kadar ben aldım ben ödedim o arabayı.

    Baba parası almamanın en güzel yanı hesap vermiyorsun kimseye.

    Şuan iPhone 11 kullanıyorum. Babama kalsa "napacan o telefonu, 2 bin lik neyine yetmiyor bir sürü laf vs vs"

    Şimdi sadece hayırlı olsun oğlum demekle yetiniyor. Ağzını açıpta bir şey diyemiyor çünkü ben aldım :)

    Birine bağımlı yaşamayı Allah kimseye yaşatmasın. Allaha şükürler olsun çoğu şeyi peşin alacak güce sahibim.

    EDIT ;

    " @Tüm forumun merakını gidereyim. Ne iş yapıyorum ?

    Aselsan, Roketsan ve buna benzer FNSS vs gibi Savunma Endüstrisi şirketlere de çalışan, üretim yapan bir şirkette , Proje geliştirme ve yürütme alanında çalışıyorum.
    Aynı zamanda çalıştığım şirket büyük hidrolik sistemler üretip dünyanın dört bir yanına ihraç ediyor. İyi derecede CATIA, SolidWorks , ve Invetor bilgim var. ANSYS ile iyi derecede Analiz yapıyorum ki ANSYS bu işin mühendislikte babasıdır.. Bütün bunları bilen yapabilen donanımlı bir mühendis merak etmeyin bu paraları alır zaten."

    Hatta benim şuan aldığım para az bile :)

    Helalimle çalışıyorum. Kimse gelip burda benim kazandığım tek bir kuruşu siyasete vs bağlamasın

    Herkese iyi günler.
    Allah daimi etsin hocam 🤲

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-DFABFCB25

    Senin konu ile gerçek hayatta dağlar kadar fark var hocam.

    Dışarıda 20-30 yaş arası neslin tamamında f30 mevcut, yanlarında lokum gibi kız arkadaşları janti kıyafetleri var.

    Kafelere gidip tanesi 30₺ lik kahvelerden 3 er 5 er içiyorlar.

    Keyifler yerinde
    Tamamında? Ya şöyle mekanlarda gördüğünüzü ülkenin gerçeği gibi anlatmaniza hastayım.%1e tekabül etmez anlattığın gibiler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 9090XWB

    Tamamında? Ya şöyle mekanlarda gördüğünüzü ülkenin gerçeği gibi anlatmaniza hastayım.%1e tekabül etmez anlattığın gibiler.

    Alıntıları Göster
    Keşke dediğin gibi olsaydı ama öyle değil işte.

    Ben bu ülkenin fakir olduğuna inanmıyorum avrupada birçok ülkeden zengin, Fransa Almanya İskandinav ülkeleri ile eşit sayılır.

    Git Almanya Fransaya oradaki gençlerde bu kadar çok f30 yok hala oradaki gençler golf 4 golf 5 takılıyor

    Türkiye çok zengin bir ülke

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Önce 5 bin liraya iş nasıl bulunucak onu söyleyin.Arkadaşlarım var adamlar asgari ücrete de razı iş bulabilse.
  • Şu yeni nesil ne kadar ilginçsiniz??? Her şeyi kolayca elde etmeyi hayal ediyorsunuz. Ailenin durumu iyi değilse, dürüst ve onurlu bir insan isen sızlanacağına çalışıp çabalayacaksın, bu kadar basit. 25 Yaşında Askere gittim, askerde iken Babam vefat etti döndüğüm de elimden tutacak kimse olmadığı için oturdum sabahlara kadar ders çalışarak DMS (Devlet Memurluğu Sınavı şimdi ki KPSS) kazandım, İzmir de küçük bir memur oldum yıl 2000 yılının sonu, 2001 yılının başı. 6 ay sonra memleketimden bir kızla nişanlandım (Çalışmayan ev hanımı). 1 yıl yemedim içmedim para biriktirdim, mütevazi bir düğün, mütevazi eşyalarla evlendim.

    1 Yıl sonra düğünde takılan az buçuk takı, biraz birikimle Murat 131 aldım 1981 Model (Çocuğum olacağı için). 2 Yıl sonra birikimimle 1987 Model Ford Taunus aldım, 2 Yıl sonra biraz kredi ve birikimimle Tempra SX-AK aldım 1994 Model aldım. 3 Yıl Sonra Yine biraz birikim biraz kredi ile 2006 Model Hyundai Accend aldım. 3 Yıl sonra 2013 Yılında Kredi faizleri 0,68 e düşünce Ev aldım, arabamı satmadım, çünkü satarsam bir daha alamayacağımı biliyordum.


    2014 Yılında 2. Üniversitemi bitirdim, 40 Yaşında


    2015 Yılında sonunda görevde yükselme sınavını kazanarak çalıştığım kurumda Müdür oldum.

    2016 Yılında ödemelerim hafifledi, Hyundai yi satıp üstüne biraz kredi çekip 2011 Model 63.000 km de Renault Grandtour 1,5 dci aldım.

    2 Hafta önce de Renault'u peşinat olarak verip 0 km e Dacia Duster alarak hayalimi gerçekleştirdim.


    Şimdi ki hayalim Allah nasip ederse daha büyük bir ev alabilmek, alabilirim veya alamam nasip olursa olacak veya olmayacak, önemli değil.

    46 Yaşındayım, çalışıp çabalayarak anca bu kadar oldu, eminim isterseniz siz benden daha iyi şeyler yaparsınız, yeter ki isteyin ve çabalayın.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: funnerman

    Okuyor ve bir şekilde memur oluyor (öğretmen, polis vs.)

    Kendisi gibi memur bir eş buluyor.

    Tasarruflu bir yaşam biçimi benimsiyor ve tutumlu oluyor.

    En az 10 bin geliri oluyor ve yarısını kullanıp yarısını biriktiriyor (ya da kredi ile) ve ev ve araba sahibi oluyor ve hatta 10 yıl sonra falan 2. evini ve arabasını alıyor gül gibi yaşıyor.
    Hanımı aldıktan sonra ilk evi hediye ediyorlarsa olur. Yoksa 5bin maaşı biriktirmeye başlarsan 10 yılda 120x5000=600.000tl yapar. 2 ev ve başlıktaki sıfır araba etmez.

    Ayda 10.000 kazanıp 5000tl harcarsan memur hanım 1 sene sonra seni boşar. (Maddiyat için evleniliyor denen çiftleri kastediyorum, aşk evliliği değil)

    (evin yoksa 5000-kira=asgari ücret+gecekondu)

    Hiçbir türlü bu senaryo işlemez yani.

    Ben liseden beri kimseden para almadım. Müsait olduğumda ev-araba alımını nasıl yaptığımı anlatırım.
    Özet: bankalardan borç alarak.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.