Şimdi Ara

çelik subap ve magnezyum subap

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
96
Cevap
10
Favori
29.384
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Çelik ve magnezyum subap farkları nelerdir.
    Şimdi bir çok lpg kullanan arabalarda subaplarda erime olduğu söyleniyor.. Bunların çelik ile değişmesi veya çelik subap kullanan araçların LPG'yi sevdiği söyleniyor...

    Hangi araçlar çelik supaplı...
    Hangileri magnezyum... Neden.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Mümkün merbete çıkmamak lazım yüksek devirlere. Zaten lpg enjektörleri belli bir devrin üzerinde yetişemez hale geliyor havaya. Normalde sadece emme zamanında açık kalan enjektörler, kalan zamanlarda da açık kalmaya başlıyor.

    Lpg gaz halinde olduğu için püskürtüldüğünde buharlaşmıyor, havayı soğutamıyor. Sıcak havanın özkütlesi az. İçeriye daha fazla kütlede hava girmesi gerekirken giremiyor. Yani teknik tabirle yüksek devirde volumetrik verim düşüyor lpg'de. İstediğiniz ayarı yapın, benzin kadar güç alamıyorsunuz. Sadece normal kullanıcıların, bilimsel hiçbir değeri olmayan "otobanda lpg ile yapıştırdım canavar gibi gidiyor" laflarını duyuyoruz. Gören de sanki sürücüyü tork ölçen dinamometre sanar.

    Ayrıca benzin valfi sadece soğutmuyor, bir de supap yatağını az da olsa yağlıyor. Çelik supap dahi kullansanız , belli bir km sonra yataklar aşınır.

    Bunu bilen lpg firmaları, ayarı yapıyor. Bazı kitler belli devrin üstünde siz gazda bile olsanız benzin de püskürtüyor veya uyarı verip komple benzine geçiyor.

    90.000 km boyunca 7000 devir, bir de lpg ile. Görürsem söylerim.
    Doğru. Yalnız burada yanmanın ilkelerini merak eden arkadaşla, motoruna dönüşüm yaptırmak isteyen arkadaşı ayıralım.

    LPG, 3 ve 4 karbonlu bileşiklerden oluşan, çok daha homojen ve tabii ki yanma hızı daha yüksek bir yakıt. 6-8 karbonlu benzinin daha hızlı yanması tabiata aykırı. Eğer bir LPG motoru olsaydı 100km'de litre olarak benzinden daha çok değil daha az yakardı. Ford bunu Taunus üzeridne yaptı, LPG benzinden daha az tükekim verdi. Bilimsel makalesi de Auto-Zeitung'da yayınlandı. 1978-80 arasını taramak gerekir. (internette yok, magazin "auto zeitung"la da hiç bir ilgisi yoktur.)

    Yukarda bir motoru LPG'ye dönüştürmenin iyi bir örneği anlatılmış. Fakat, dikkat edilirse bütün strateji LPG'yi daha kötü bir yakıt olan benzine yaklaştırabilmek, bunun için sıvı halde püskürtmek, silindiri soğutmak, ve saire. Tersine motora, gaz fazında verilmesi, silindirin sıcak kalması yanma teorisi bakımından daha verimlidir. Zaten bunlar sağlanamadığı için benzinden daha yüksek bir tüketim çıkıyor. Demek ki yanma teorisi (combustion theory) çalışıyor.

    Tabii, yanma teorisi, stoykometri (denklem eşitleme) bilinmeden fakir karışımların neden daha sıcak yandığını anlamak asla mümkün değildir. Buharlaşma, piston içindeki kalori hesabının yanında ihmal edilebilir, bu konuda bir sorun yok, zaten soğuk eksozdan şıpır şıpır damlayan şey sıvıdır. Kaldı ki ki piston içini sıcak istiyoruz zaten, soğuk değil. Ne var ki benzinli motor LPG'nin ısı hesaplarına göre yapılmamış.

    Kompresyon en temel veridir. Özellik listesinin en başına yazılır. Aynı zamanda da genleşme oranı olduğu için daha temel bir mesafe ölçüsü yoktur. Fazlası vuruntu, azı ise verimsizliktir. Bu yüzden her zaman bir ideali vardır, farklı motorlar üretilir. Mesela askeri motorlarda 6:1 kompresyon tercih edilir ki mecbur kalınınca vuruntusuz kerosen dahi kullanabilirler. Ulaşılabilen yakıt kalitesine göre her zaman değişmiştirler. Sadece buradan bakılacak olursa tabii ki yüksek komprresyonlu motorlar LPG ile daha verimli (yakıt/mesafe) çalışırlar. Zaten bunu fark eden teknisyenler zaman içinde turbo motorları da dönüştürmeye başladılar, önceden cesaret edilemiyordu. Ama bir motorun LPG'nin ısıl yüküne de dayanabilmesi gerekir, ki her devirde uzun süre güvenli olsun. Uzun stroka gerek yok bence. Kompresyon yanma hızını direktman etkilediğinden, doğru kompresyonda LPG yavaş yanacak bir yakıt değil, dört karbonlu.

    Fabrikadan LPG... Firmalar bu dönüşümlerin yapıldığını bildikleri için tasarım aşamasında bazı önlemler alıyorlar. Mesela VW, 1.0 litre motorlarında su hatlarını valflerin etrafında dolaştırdı. Aynı zamanda soğuk motorda da valf gaydları daha çabuk ısınıp daha az ses yapıyor, ideal toleransına çabuk ulaşıyor. Avrupa pazarı dışında ise hafif olduklarından magnezyum valfler kullanılabiliyor (lütfen alaşım polemiğine girmeyelim, bütün endüstri metalleri alaşımdır). Fabrikadaki dönüşümün avantajı, elektrik bağlantılarında, yakıt-elektrik hattındaki mesafelerde, titereşimli ortamdaki kablolama, borulama ilkelerine mühendisçe dikkat edilmiş olunmasıdır. Tabii bayide yapılan dönüşümleri değil, seri üretimde özel apartalarla yapılan dönüşümlü motorları kastediyorum. Örnek olarak Dacia'yı verebilirim, diğerlerini araştırmadım. Bunlar tabii ki daha az sorun çıkaracak, gevşeyecek, kaçak yapacaktır. Kaçak yaptığında daha az tehlikeye meydan verecektir. Makara bölgesinde yakıt hattı göremezsiniz normalde, o kayışın fırlayıp kesme ihtimali vardır her zaman. Ama dönüşüm yapan teknisyenler burada bir sakınca görmüyorlar, vakti yok onunla uğramaya (bir örnek). Avrupa da burası gibi, her ikisi de var. Yalnız seri üretimde takılan LPG'ler daha yaygın. Dacia, Fiat ve Volkswagen'de bunlar var.

    Neticede seri üretimde yapılan dönüşüm tercih sebbidir bence ama bunlar LPG motoru değillerdir. LPG benzinden daha verimli çalışmaya (sadece para anlamında değil) imkan verebilecek bir yakıt. Benzini yardımı olmadan sadece LPG ile çalışan motorlar da yapılabilirdi. Şu anki pazar bunların ısıl haritalarını çıkarmak gibi büyük mühendislik yüklerine değmiyor belli ki. Bunun sadece teori olmadığını, motorun yakıta göre tasarlanmasının önemini anlamak için çok uzağa bakmaya gerek yok. Kerosenle çalışan jet motorlarının, ağırlık/itki (propulsion) oranlarını dikkate almak yeterlidir, hani bizim motorda ancak 6:1 kompresyonla güvenli çalışıp, kurum biriktiren kerosen, 10,000 m. irtifada çalışıyor ;)
    Yapay Zekanın Yanıtı

    Çelik Subap ve Magnezyum Subaplar: Bir Karşılaştırma

    Arabanızın motorunda kullanılan subaplar, silindirlere hava ve yakıtın girişini ve egzoz gazlarının çıkışını kontrol eder. İki ana subap türü vardır: çelik subaplar ve magnezyum subaplar.

    Çelik Subaplar

    • Çelik subap nedir?: Çelik subaplar, yüksek karbonlu çelikten yapılmış, sağlam ve dayanıklı subaplardır.
    • En iyi çelik subap markası: En iyi çelik subap markaları arasında Ferrea, Supertech, Crower ve Manley bulunur.
    • Çelik sibop nedir?: Çelik sibop, çelik subapla aynı anlama gelir.
    • Stelitli subap nedir?: Stelitli subaplar, yüksek sıcaklıklara ve aşınmaya dayanıklı stelit alaşımıyla kaplanmış çelik subaplardır.
    • Çelik subap ömrü: Çelik subapların ortalama ömrü 100.000-150.000 kilometredir.

    Magnezyum Subaplar

    • Magnezyum subaplar, alüminyum ve magnezyum alaşımından yapılmış, hafif ve ısıya dayanıklı subaplardır.
    • Daha düşük maliyetlidirler, ancak çelik subaplara göre daha az dayanıklıdırlar.
    • LPG çelik subap nedir?: LPG çelik subaplar, sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) ile çalışan motorlarda kullanılan özel olarak tasarlanmış çelik subaplardır.

    Çelik ve Magnezyum Subapların Karşılaştırması

    • Çelik subaplar magnezyum subaplara göre daha dayanıklı ve uzun ömürlüdür.
    • Magnezyum subaplar çelik subaplardan daha hafiftir, bu da motorun genel ağırlığını azaltmaya yardımcı olabilir.
    • Magnezyum subaplar daha ucuzdur, bu da bütçesi kısıtlı olanlar için iyi bir seçenek olabilir.

    Sonuç olarak, en iyi subap türü, özel ihtiyaçlarına ve bütçene bağlı olacaktır. Dayanıklılık ve uzun ömür arıyorsan çelik subapları tercih edebilirsin. Hafiflik, düşük maliyet ve ısı direncini önceliklendiriyorsan magnezyum subapları düşünebilirsin.

    Yapay Zekanın Yanıtını Genişlet
  • euro5 ve üzeri hepsi magnezyum ve lpg uyumsuz,uyumlu diyen yalan söyler.
    daha doğrusu kendi arabanın modeline göre yorum iste.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şu anda piyasada honda civic ve Astra ve insignia'nın fabrika çıkış lpg uyumlu modelleri var onun dışında Toyota'nın benzinli araçlarının da lpg uyumlu olduğu söyleniyor. Bunun dışında diğer bilinen araçların lpg uyumu dört dörtlük değil, kimisine hiç takılmazken kimisine takılıyor ama sübaplarda erime oluyor, vaktinde müdahale edilmezse de motora ciddi zarar verebiliyor. Daha sağlıklı bilgi için lpg bölümüne bakabilirsiniz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Emme valfleri , üzerine benzin püskürtüleceği düşünülerek tasarlanır. Benzin , valfi soğutur. Fakat lpg nin öyle bir işlevi olmadığından, özellikle yüksek yüklerde(lpg takıp ekonomi derdinde olan adamın, arabayı niye gazdayken zorladığının mantıklı bir açıklaması yok) emme valfi malzemesi sıcaklık nedeniyle faz değiştirir. Faz değişimi derken, bildiğimiz erime değil. Faz değişimi gerçekleşen malzemenin mekanik özellikleri artık öngörülen gibi olmaz. Malzeme yumuşar ve aşınmaya açık hale gelir.

    Aslında supaplar çeliktir. Yüksek magnezyum alaşımlı olana magnezyum deniyor. Sanayi tabiriyle "çelik supap" diye geçenler daha ağırdır. Çok üst devirlerde supap yüzmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Ustaların çoğu bunu söylemez.

    Mesela 1.6 vti motora çelik supap takıp 9000 çevirmeye kalkarsanız ya o anda, ya da zaman içinde motorun içi çarşamba pazarına dönecektir.

    Marka modeli tek tek söyleyemeyeceğim fakat arkadaşın dediği gibi yeni emisyon standartlı araçların çoğunda alaşım çelik var. Daha ince kesit, daha hafif ama daha hassas.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    Emme valfleri , üzerine benzin püskürtüleceği düşünülerek tasarlanır. Benzin , valfi soğutur. Fakat lpg nin öyle bir işlevi olmadığından, özellikle yüksek yüklerde(lpg takıp ekonomi derdinde olan adamın, arabayı niye gazdayken zorladığının mantıklı bir açıklaması yok) emme valfi malzemesi sıcaklık nedeniyle faz değiştirir. Faz değişimi derken, bildiğimiz erime değil. Faz değişimi gerçekleşen malzemenin mekanik özellikleri artık öngörülen gibi olmaz. Malzeme yumuşar ve aşınmaya açık hale gelir.

    Aslında supaplar çeliktir. Yüksek magnezyum alaşımlı olana magnezyum deniyor. Sanayi tabiriyle "çelik supap" diye geçenler daha ağırdır. Çok üst devirlerde supap yüzmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Ustaların çoğu bunu söylemez.

    Mesela 1.6 vti motora çelik supap takıp 9000 çevirmeye kalkarsanız ya o anda, ya da zaman içinde motorun içi çarşamba pazarına dönecektir.

    Marka modeli tek tek söyleyemeyeceğim fakat arkadaşın dediği gibi yeni emisyon standartlı araçların çoğunda alaşım çelik var. Daha ince kesit, daha hafif ama daha hassas.

    (lpg takıp ekonomi derdinde olan adamın, arabayı niye gazdayken zorladığının mantıklı bir açıklaması yok)

    2000 devirde süreceksek ne diye lpg takalım ki biz gazlaya gazlaya gidip 28 kuruş yakmanın derdindeyiz. Basmadan benzinde de az yakıyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: rbcntechnic

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    Emme valfleri , üzerine benzin püskürtüleceği düşünülerek tasarlanır. Benzin , valfi soğutur. Fakat lpg nin öyle bir işlevi olmadığından, özellikle yüksek yüklerde(lpg takıp ekonomi derdinde olan adamın, arabayı niye gazdayken zorladığının mantıklı bir açıklaması yok) emme valfi malzemesi sıcaklık nedeniyle faz değiştirir. Faz değişimi derken, bildiğimiz erime değil. Faz değişimi gerçekleşen malzemenin mekanik özellikleri artık öngörülen gibi olmaz. Malzeme yumuşar ve aşınmaya açık hale gelir.

    Aslında supaplar çeliktir. Yüksek magnezyum alaşımlı olana magnezyum deniyor. Sanayi tabiriyle "çelik supap" diye geçenler daha ağırdır. Çok üst devirlerde supap yüzmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Ustaların çoğu bunu söylemez.

    Mesela 1.6 vti motora çelik supap takıp 9000 çevirmeye kalkarsanız ya o anda, ya da zaman içinde motorun içi çarşamba pazarına dönecektir.

    Marka modeli tek tek söyleyemeyeceğim fakat arkadaşın dediği gibi yeni emisyon standartlı araçların çoğunda alaşım çelik var. Daha ince kesit, daha hafif ama daha hassas.

    (lpg takıp ekonomi derdinde olan adamın, arabayı niye gazdayken zorladığının mantıklı bir açıklaması yok)

    2000 devirde süreceksek ne diye lpg takalım ki biz gazlaya gazlaya gidip 28 kuruş yakmanın derdindeyiz. Basmadan benzinde de az yakıyor.

    3500-4500 gibi devirlerde lpg ile gidiyorsan Allah motoruna da , cebine de sağlık versin.




  • Biri mazda mi dedi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Sübap erimesi konusu
    13 yıl önce açıldı
    Subap erimesi ve tamiri
    6 yıl önce açıldı
    Karbon kanister valfi ve lpg
    7 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • GM grubu opel ve chevrolet aveo cruze

    Gdi motorlar i30

    TSİ ve FSI motorlar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: rbcntechnic

    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    Emme valfleri , üzerine benzin püskürtüleceği düşünülerek tasarlanır. Benzin , valfi soğutur. Fakat lpg nin öyle bir işlevi olmadığından, özellikle yüksek yüklerde(lpg takıp ekonomi derdinde olan adamın, arabayı niye gazdayken zorladığının mantıklı bir açıklaması yok) emme valfi malzemesi sıcaklık nedeniyle faz değiştirir. Faz değişimi derken, bildiğimiz erime değil. Faz değişimi gerçekleşen malzemenin mekanik özellikleri artık öngörülen gibi olmaz. Malzeme yumuşar ve aşınmaya açık hale gelir.

    Aslında supaplar çeliktir. Yüksek magnezyum alaşımlı olana magnezyum deniyor. Sanayi tabiriyle "çelik supap" diye geçenler daha ağırdır. Çok üst devirlerde supap yüzmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Ustaların çoğu bunu söylemez.

    Mesela 1.6 vti motora çelik supap takıp 9000 çevirmeye kalkarsanız ya o anda, ya da zaman içinde motorun içi çarşamba pazarına dönecektir.

    Marka modeli tek tek söyleyemeyeceğim fakat arkadaşın dediği gibi yeni emisyon standartlı araçların çoğunda alaşım çelik var. Daha ince kesit, daha hafif ama daha hassas.

    (lpg takıp ekonomi derdinde olan adamın, arabayı niye gazdayken zorladığının mantıklı bir açıklaması yok)

    2000 devirde süreceksek ne diye lpg takalım ki biz gazlaya gazlaya gidip 28 kuruş yakmanın derdindeyiz. Basmadan benzinde de az yakıyor.

    3500-4500 gibi devirlerde lpg ile gidiyorsan Allah motoruna da , cebine de sağlık versin.

    uzun süre 7000 de çeviriyorum otobanda 90 bin km dir LPG ile maşallah.




  • magnezyum subap diye bir şey yok.

    manganez bronz alaşımlı subap onlar. dilimize magnezyum diye yapıştı kaldı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    Emme valfleri , üzerine benzin püskürtüleceği düşünülerek tasarlanır. Benzin , valfi soğutur. Fakat lpg nin öyle bir işlevi olmadığından, özellikle yüksek yüklerde(lpg takıp ekonomi derdinde olan adamın, arabayı niye gazdayken zorladığının mantıklı bir açıklaması yok) emme valfi malzemesi sıcaklık nedeniyle faz değiştirir. Faz değişimi derken, bildiğimiz erime değil. Faz değişimi gerçekleşen malzemenin mekanik özellikleri artık öngörülen gibi olmaz. Malzeme yumuşar ve aşınmaya açık hale gelir.

    Aslında supaplar çeliktir. Yüksek magnezyum alaşımlı olana magnezyum deniyor. Sanayi tabiriyle "çelik supap" diye geçenler daha ağırdır. Çok üst devirlerde supap yüzmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Ustaların çoğu bunu söylemez.

    Mesela 1.6 vti motora çelik supap takıp 9000 çevirmeye kalkarsanız ya o anda, ya da zaman içinde motorun içi çarşamba pazarına dönecektir.

    Marka modeli tek tek söyleyemeyeceğim fakat arkadaşın dediği gibi yeni emisyon standartlı araçların çoğunda alaşım çelik var. Daha ince kesit, daha hafif ama daha hassas.

    Araç ligde iken 3000 devirden yukarıya çıkarmamak mi lazım hocam. Benim önceki arabada bobin ve buji yanmıştı biraz devirli sürünce. Usta lpgden kaynaklı bu dedi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Paul Klee


    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    Emme valfleri , üzerine benzin püskürtüleceği düşünülerek tasarlanır. Benzin , valfi soğutur. Fakat lpg nin öyle bir işlevi olmadığından, özellikle yüksek yüklerde(lpg takıp ekonomi derdinde olan adamın, arabayı niye gazdayken zorladığının mantıklı bir açıklaması yok) emme valfi malzemesi sıcaklık nedeniyle faz değiştirir. Faz değişimi derken, bildiğimiz erime değil. Faz değişimi gerçekleşen malzemenin mekanik özellikleri artık öngörülen gibi olmaz. Malzeme yumuşar ve aşınmaya açık hale gelir.

    Aslında supaplar çeliktir. Yüksek magnezyum alaşımlı olana magnezyum deniyor. Sanayi tabiriyle "çelik supap" diye geçenler daha ağırdır. Çok üst devirlerde supap yüzmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Ustaların çoğu bunu söylemez.

    Mesela 1.6 vti motora çelik supap takıp 9000 çevirmeye kalkarsanız ya o anda, ya da zaman içinde motorun içi çarşamba pazarına dönecektir.

    Marka modeli tek tek söyleyemeyeceğim fakat arkadaşın dediği gibi yeni emisyon standartlı araçların çoğunda alaşım çelik var. Daha ince kesit, daha hafif ama daha hassas.

    Araç ligde iken 3000 devirden yukarıya çıkarmamak mi lazım hocam. Benim önceki arabada bobin ve buji yanmıştı biraz devirli sürünce. Usta lpgden kaynaklı bu dedi.

    Mümkün merbete çıkmamak lazım yüksek devirlere. Zaten lpg enjektörleri belli bir devrin üzerinde yetişemez hale geliyor havaya. Normalde sadece emme zamanında açık kalan enjektörler, kalan zamanlarda da açık kalmaya başlıyor.

    Lpg gaz halinde olduğu için püskürtüldüğünde buharlaşmıyor, havayı soğutamıyor. Sıcak havanın özkütlesi az. İçeriye daha fazla kütlede hava girmesi gerekirken giremiyor. Yani teknik tabirle yüksek devirde volumetrik verim düşüyor lpg'de. İstediğiniz ayarı yapın, benzin kadar güç alamıyorsunuz. Sadece normal kullanıcıların, bilimsel hiçbir değeri olmayan "otobanda lpg ile yapıştırdım canavar gibi gidiyor" laflarını duyuyoruz. Gören de sanki sürücüyü tork ölçen dinamometre sanar.

    Ayrıca benzin valfi sadece soğutmuyor, bir de supap yatağını az da olsa yağlıyor. Çelik supap dahi kullansanız , belli bir km sonra yataklar aşınır.

    Bunu bilen lpg firmaları, ayarı yapıyor. Bazı kitler belli devrin üstünde siz gazda bile olsanız benzin de püskürtüyor veya uyarı verip komple benzine geçiyor.

    90.000 km boyunca 7000 devir, bir de lpg ile. Görürsem söylerim.




  • msansertekin kullanıcısına yanıt
    Arabayı, istop ettirmeden önce benzine alıp bir müddet o şekilde çalıştırmanın faydası var mıdır? Lpgli araçlarda motor ömrünün uzaması için bunu tavsiye ediyorlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Paul Klee

    Arabayı, istop ettirmeden önce benzine alıp bir müddet o şekilde çalıştırmanın faydası var mıdır? Lpgli araçlarda motor ömrünün uzaması için bunu tavsiye ediyorlar.

    Pek gerekli olduğu kanaatinde değilim. En güzel motor ömrü uzatma yolu, otomatik lpg ye geçişle alakalı ayarı değiştirmemek, yağı da normalden biraz önce değiştirmek
  • msansertekin kullanıcısına yanıt
    Bu yüzden Honda aldık biz Yüksek devirlerde LPG ile sorun yaşamamak için
  • quote:

    Orijinalden alıntı: rbcntechnic

    Bu yüzden Honda aldık biz Yüksek devirlerde LPG ile sorun yaşamamak için

    Meselenin hondayla toyotayla volkswagenle alakası yok. Lpg sistemi takılan araçlar gazda giderken yüksek devri sevmez. Bu kadar basit.
  • Avensis 1.6 132 bg olan motor nasildir?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: rbcntechnic

    Bu yüzden Honda aldık biz Yüksek devirlerde LPG ile sorun yaşamamak için

    Meselenin hondayla toyotayla volkswagenle alakası yok. Lpg sistemi takılan araçlar gazda giderken yüksek devri sevmez. Bu kadar basit.

    Fabrika cikisi Lpg ler sever mi?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Glp107Oa


    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: rbcntechnic

    Bu yüzden Honda aldık biz Yüksek devirlerde LPG ile sorun yaşamamak için

    Meselenin hondayla toyotayla volkswagenle alakası yok. Lpg sistemi takılan araçlar gazda giderken yüksek devri sevmez. Bu kadar basit.

    Fabrika cikisi Lpg ler sever mi?

    arkadaşlar ülkemizde lpg ile en uyumlu araç sadece, hyundai i10 1.0 manuel lpg dir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ufuk-34JD58 -- 14 Kasım 2015; 19:56:21 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Glp107Oa


    quote:

    Orijinalden alıntı: msansertekin

    quote:

    Orijinalden alıntı: rbcntechnic

    Bu yüzden Honda aldık biz Yüksek devirlerde LPG ile sorun yaşamamak için

    Meselenin hondayla toyotayla volkswagenle alakası yok. Lpg sistemi takılan araçlar gazda giderken yüksek devri sevmez. Bu kadar basit.

    Fabrika cikisi Lpg ler sever mi?

    Şöyle bir açıklık getirmek lazım. Fabrika çıkışlı lpg li olan araçlara özel parçalar takılmıyor. Sizin takacağınız kiti , sizin yerinize fabrika takıyor. Tabi garanti veriyorum vs diyerek fiyatı yükseltiyor. Lpg ayarı yüksek devirlerde kısmi benzin olacak şeklinde ayarlanmıştır. Lpg'yi sıvı olarak püskürtemediğiniz sürece veya supaplar benzinsiz çalışmaya göre dizayn edilmediği sürece böyle problemler mevcut.

    Mesela eğer likit lpg kitinin parasını göze alanlar varsa cidden en ideali direkt enjeksiyona takılan lpg. Sıvı püskürtüyor. Sıvı püskürttüğü için volumetrik verim de düşmez yüksek devirlerde çok etkilenmez araç. Aracın normal koşullarında da emme valfine benzin değmediği için valfler de kuru çalışmaya göre dizayn edilmiş.

    Fakat şunu söylemek gerekiyor. Geleceğin yakıtı lpg-cng. Çevreci ve ideal. Fakat ar-ge gerektiriyor. Bildiğim kadarıyla sıvı lpg nin dizel çevriminde kullanılabilme durumu da var. Oktanı yüksek olduğundan vuruntu yapmıyor. Fakat detayıyla araştırmadım.




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.