|
Bildirim
|
sayın; gizliyara008
Ben ilk devremi ilkokula başladığım sene kendi kendime yaptım. Beslenme çantamda diyotlar için küçük bir torbam bile vardı. İlk motorumu yaptığımda da henüz okumayı yeni öğrenmiştim, önlüğümde kurdelem duruyordu. Rahmetli babam hoparlörden sökme bir mıknatıs, biraz bakır tel ve yassı pil diye bilinen kivi marka pil ile bana çok basit motor yapmıştı, ikinci motorumu merdaneli arçelik çamaşır makinasının motorunu modifiye ederek kendim yaptığımda henüz ilk okulu bitirmemiştim. Üstelik babam hiç yardım etmemişti. Arkadaşlarım ahşaptan kızak yapmak için ağaç kestirirken bende hızarın motorunu incelerdim. Onlar kızakla kayarken de kızağın sürtünme katsayısını CW olarak nasıl hesaplarım diye düşünürdüm. 1983 yılında 9 ay para biriktirdim, 6 taksitle bilgisayar aldım, biriktirdiğim para ilk taksite yetti dönüş için param yoktu, bilgisayarı da tek başıma taşıyamadım, eve elimde koca bilgisayar kasası ile yürüyerek gittim. 1-2 gün sonra bir şekilde tekrar gidip monitörü ve diğerlerini aldım. Tüm parçaları eve taşıdıktan sonra önce bilgisayarı çalıştırdım, benim için o kadar ulaşılmaz, o kadar değerli olan bilgisayarımı, merakıma yenilip, her türlü riski alıp, 15 dk sonrada tamamen söktüm. Bilgisayarı söktüğüm gece hic uyuyamadım, aklım bu cihazı anlamaya yetmemişti. 1 ay sonra pc toplayarak para kazanmaya başlamıştım. 1 yıl sonra Escort bilgisayarın Ankara Necatibey de ki bayisinin servis bölümünün en kıdemli elemanı olmuştum. Görevim arızalı pc leri tamir etmekti, Ankara da benden başka bordu arızalı pc tamir edebilen birisine de rastlamadım. Bord ne, işlemci ne onu bilen de yoktu. Bord unda işlemcinin de adı kart dı. İlk büyük paramı da karayollarının delikli kartlar ile çalışan IBM marka bilgisayarını tamir edeceğini söyleyip, bana tamir ettiren bir abimden kazanmıştım. 1989 yılında bir bayram günü yolda kalan 1989 model BMW 5.20 nin beynini hiç zorlanmadan tamir ettim, aracın sahibi ikide bir her aracın beynini tamir edebilir misin? diye soruyordu ben evet dedikçe mercedes ? mazda? diye devam ediyordu, oto yedek parçası satıyormuş, gel sana dükkan açayım çok para kazanırız dedi, okuduğum için evet diyemedim ama hayatımda yeni bir dönem başlamış oldu, yeni ilgi alanım otomobiller olmuştu. 1990 yılında bir arkadaşım, şimdi ki neodymium mıknatısları süper mıknatıs diye anlatmıştı, inanmakta zorlanmıştım. Aklıma ilk gelen şey bu mıknatıslara ulaşırsam çok güçlü ve küçük motor yapabilirim olmuştu. Şimdi tanesi 1 dolara kaldırımlarda satılıyor. Meğer elin oğlu 1980 yılından beri kullanıyormuş. 2005 yılında epey maliyet ödedikten ve meşakkat çektikten sonra mıknatıslara sahip oldum, aklıma gelen o motoru 2005 yılında yaptım, şu anda o motora bakarak bu yazıyı yazıyorum. Zaman içerisinde kendimi geliştirdim, eğitimimi ilerlettim. Bilgim ve birikimim de hatırı sayılır bir yere geldi. Elektronik ve mekanikle ilgili işlerimde bilimin temel kurallarını iyi öğrendiğim, iyi algıladığım için kendi çapımda başarılı olduğumu düşünüyorum. Bütün buraya kadar ki yazdıklarımın amacı aşağıdaki değerlendirmeyi yapan kişinin birazda olsa, bilimsel ve pratik tecrübesi, var demek içindir. Bilimle uğraşan, araştıran, yeniliklere açık aklı başındaki her insan, hayatta ve bilimde olmaz diye bir şeyin olamayacağını bilir. Ama fiziğin temel kurallarının kolay kolay değişmeyeceğini de bilir. Fakat bu günkü fizik kuralları bize sonsuz enerjinin mümkün olmadığını, bunun fiziğin temel kuralı olduğunu söylüyor. Bu arkadaşlarımız sonsuz enerjiyi bulduklarını, yani fiziğin bilinen en temel kurallarından birisinin yanlış olduğunu iddia ediyorlar. Yani bu arkadaşlar bize diyor ki, petrolü, kömürü, güneş enerjisini, doğal gazı, nükleer enerjiyi unutun, yeni bir çağ başladı, üstelik videonun tarihi 2013 ocak yani yeni çağ 1 yıl önce başlamış. Belki doğrudur, belki benim bilgimi, algımı aşan bir şey vardır. Ama ben bu cihazı kullanmadan test etmeden bu arkadaşlara inanmam, fiziğin temel kuralına inanmaya devam ederim. benim bakış açım şu an için budur. |
Valla ülkemizde böyle insanların olduğunu bilmek beni sevindiriyor helal olsun vallahi büyük cesaret kolay iş değil
|
Sayın Harput,
mevzuata göre aracı trafiğe çıkartmak mümkün, Bu iş biraz zahmetli, şöyle ki; önce bir araç yapılacak, bu araçla TSE ye başvurulacak ve seri tadilat tip onay belgesi alınacak mevzuatta bizim yaptığımız iş %100 elektrik tahrikli araca dönüşüm işi olarak düzenlenmiş bu belgeyi almak için TSE 19 ayrı belge ve 11 Ayrı test istiyor. 19 belgeden ikisini aracı üreten firmadan başkası veremez, fabrikada bu belgeleri dönüştürücülere vermiyor. İstenilen testlerde absürt, mesela yakıt deposu koruma testi diye bir şey var, bizde yakıt deposu yok araç %100 elektrikli niye yakıt deposu olsun dediğimizde mevzuata göre olacak dediler. (TSE değil bu işlerin takibini yapan mühendis söyledi zaten TSE de bize, "bu iş 300 bin liraya anca biter" dediklerinde efendice orayı terk ettik) Elektromanyetik test var, onu yapacak yer yok, buz buğu giderme testi var onu yapacak yerde yok (varsa da biz bulamadık) Avrupa da yaptırıp geleceksiniz dediler. Ama biz aracı Avrupa birliğince istenilen teknik detayların tamamına uyumlu yaptık, testte girecek olursa bizim araç sorun çıkartmaz. Ostim de TSE den çıktık çevreye bi baktık, her yer iş takipçisi dolu, eskiden trafik şubelerinin önündeki takipçiler gibi onlardan da beter, öyle bir prosedür yaratılmış ki vatandaş kendi evrakını, dilekçesini bile ilgilisine veremiyor. Aklımıza başbakan, sanayi bakanı, geldi bu adamlar ülkede araç üretilsin diye neredeyse sanayiciye yalvarıyorlar, insanlar TSE nin önünde sürünüyor, ne arabasından bahsediyorlar kamyonete basit bir kasa, arabaya römork yapmak bile imkansız hale gelmiş. Arabayı üretecek babayiğit, yanına mevzuatı aşmak için enbabayiğit bulmak zorunda Bu ülkede yıllarca kartonla plastiği sertçe sıkıştırıp insanlara araba diye yutturan otomotiv endüstrisi, imalata dair mevzuatı; kulis yaparak, siyasi ve ticari gücünü kullanarak o hale getirmiş ki, kimse bir şey üretemez, belge alamaz hale gelmiş. bu mevzuat böyle kaldığı sürece arabayı bırakın tekeri bile zor yapılır. |
Çalışmaları Antalya da yapıyoruz.
pilleri 3 paket yaptık ön orta ve arka olmak üzere, aracın bagajında ve içinde hiç bir kayıp yok tamamı ile orjinali ile aynı. Tüm piller araç altında. diğer mesajda da yazdığım gibi şu an bir yerimiz yok. Yıl başından sonra misafir ağırlayabileceğimiz bir yerimiz olacak inşallah. Yer önemli değil aracı görmek isterim diyorsanız Antalya gelmeniz gerek, gelip görmenizde denemenizde bir sakınca yok. Hem iyi de olur izlenimlerinizi burada paylaşırsınız. Biz aracı ticari maksat ile yapmadık. Türkiye de yapılabileceğini, mühendislerin olduğunu, kimseye mahkum olmadığımızı, insanlara çok zor imkansız teknoloji yok diye söyleyenlerin dürüst olmadığını göstermek amacıyla yaptık. Onun içinde forumda yayınlamaya başladık. Dileyen herkes gelip görüp test edebilir, kopyalayabilir, örnek alabilir. Geçenlerde, dünyaca ünlü motor üreticisi bir firmanın hem Ceo su hem müdürü Antalya ya ailece tatile gelmiş ve bizi aradılar, ne yaptığımızı merak etmişler. araca bindik yanlarına gittik, inanın hayretler içerisinde kaldılar. ertesi gün tekrar görmek istediler. Özellikle araca yaptığımız beynin yapım resimlerini, ilk modellerini görene kadar bize inanamadılar. Şimdi Kore ye toplantıya davet ediyorlar. Ve bu ilk değil |
Sevgili forum arkadaşlarım,
Forumdaki bu başlıkta sizlere petrol yakıtlı bir aracı, elektrikli araca nasıl dönüştürdüğümü anlatacağımı ve bildiklerimi paylaşacağımı söylemiştim. Amacım, bu konuya ilgi duyanlarla bildiklerimi paylaşmaktır. Bu çalışma bir hobi çalışmasıdır. sürekli 4 ve faklı ihtiyaçlara göre zaman zaman aramızda bulunan 4 kişilik (kaynak işleri, CNC işleme merkezi işleri vb) bir ekibin ortak çalışmasıdır. Ekibimizde elektronik mühendisi, yazılım mühendisi, uçak mühendisi, makine mühendisi bulunmaktadır. 1- ARAÇ SEÇİMİ Biz 1,4 lt benzinli Fiat Linea aracı dönüştürmeyi tercih ettik. Çünkü; - söküp takılırken kırılan bozulan parça olduğunda hemen ve uygun fiyata yedek parça bulmak kolay. - Aracın bagaj ve kaput altı hacimleri elektrikli araç dönüşümü için uygun alan sağlıyor. - Aracın Canbus sistemi 9 bit ve basit bizi daha az uğraştıracağını düşündük. - Benzinli araç olduğu için şanzımanı daha seri - Aracın fiyatı dizellere nazaran daha uygun - Aracın gösterge paneline müdahale daha kolay. 2- HEDEFLERİMİZ 100 km menzili olan, 4-5 saat şarj süresi olan, tüm ekipmanları ve aksesuarları çalışan, düz vitesli, seri hareket eden, bir araç yapmayı hedefledik. 3- GENEL OLARAK KULLANILAN EKİPMAN PİL : Sinoply marka 100 ah lik 72 adet Lithium İon Fosfat pil kullandık. Pilleri ikili paralel bağladık ve 120 Volt 24 Kw pil paketi elde ettik. Pil paketlerini öne ortaya ve arkaya olmak üzere 3 kutudan oluşturduk. Her pil kutusuna sigorta ekledik. BMS : Battery Managment System (pil Yönetim Sistemi), Lithium pillerin şarj, deşarj, ısıtma, soğutma ve pil ile ilgili tüm haberleşmesini sağlayan sistem. Bu sistemi Mini BMS adlı firmadan aldık fakat istediğimiz verimi alamadık. Arkasından Orion firmasından aldık ondan da istediğimiz verimi alamadık. Mini BMS fimasının kartlarından ve Orionun yazılımından çok çektik. Daha sonra EMUS isimli bir üretici ile görüştük, onların BMS lerine bizim geliştirdiğimiz yazılımı yükledik ve istediğimiz gibi çalıştırmayı başardık. MOTOR : HEPVS firmasının AC-50 serisi motorunu kullandık. Motor yaklaşık 72 Hp güç veriyor. Tam güçte 600 ampere kadar enerji çekiyor. DC-DC : Pil paketinden aldığı elektriği 12 volt olarak sunan ve araç aküsünü şarj ederek araç aksesuarlarını çalıştıran çevirici biz bu çalışmada 60 amperlik bir dc-dc kullandık. CONTROLLER : Motor sürücü diye biliniyor. Curtis marka 1238 serisi programlanabilir controller kullandık. Üreticinin desteği ile Kontrollerin yazılımını kendimize uyarladık. Bu firma harika destek veriyor. Ürünleri de çok kaliteli. Vakum Pompası : Fren vakumunu sağlayan pompa MesDea firmasının ürünü. Hidrolik Pompası : Direksiyon pompası yerine kullanılan pompa MesDea firmasının ürünü. Su Pompası : Controllerin soğutması için aracın orjinal radyatör sistemini kullandık. Radyatör suyunu bu pompa ile devridaim yaptık. Satte 1.300 M3 su pompalama kapasitesi var. MesDea firmasının ürünü. Klima : Master Fluks firmasnın ürünü 5.500 Btu Kapasiteli az tüken bir klima. Aracın orjinal sistemine akuple ettik. Isıtıcı : Webasto kullanacağız henüz montajını yapmadık. Ürünü webasto firmasından aldık. Burada yazamadığım detay ürünleri, kablo, soket, vida, sac vb daha sonra ilgili yerinde sizlerle paylaşacağım. Pil kutularını, controller soğutma plakasını, kablolama ve soket işlerini, canbus yazılımına müdahale edebilmemizi sağlayan yazılımı, BMS yazılımının tamamını, Controller yazılımının değişikliklerini, aks kollarının bağlantılarını, motorun şanzımana montajı için gerekli tüm mekanik dişli, flans, plate vb aksamları, elektronik donanımların tamamını, kendimiz tasarladık ve imal ettik. bir sonraki yazımda sizlerle bu ürünlerin fotoğraflarını tek tek paylaşacağım. |
donanım habere koymak için yaptık,
Test plakası da almayacağız belgede almayacağız, Üretim kaygımız yok, belge peşinde koşmaya da heveslenmiyoruz. Bir kişiye bir nebze ışık tutabildiysek bizim için en büyük belge o. Biz paylaşacağız, üretmek isteyenler, belge almak isteyenler var. Onlar uğraşsınlar. |
İyi dilekleriniz için teşekkür ederiz.
40 dereden 65 çeşit suyu 300 farklı kap da maddenin her halinde götürseniz de o mevzuatı aşamazsınız. Kurumlar değil, mevzuat sorunlu, kurumun yapabileceği bir şey de yok. Mevzuata müdahale edilmeli. |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
|
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi scapin -- 29 Mayıs 2013; 0:34:11 > |
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sessizlerin_umudu -- 10 Temmuz 2013; 13:25:54 > |
|
|
|
|