Kiracıyı evden çıkartamıyoruz, sıkıysa çıkartın diyor. (14. sayfa)

Vallaha bizimkiler hep böyle yaşadı be aga. Ben babamdan böyle gördüm. Para kazanır, tarla alır. Unutur. 20 yıl sonra 22 daire alır. Hepsini satar. Gider fabrika kurar. Gayrimenkul tutacaksa sadece tarla tutar.  35 yıl aynı evde yaşadılar.

Babamı 3 yıl önce kaybettik. Annem de 32 yıl babamla yaşadığı, her yerinde anısı olan evde kafayı yedi hali ile. Dolayısı ile kiraya verdik evi. Annemi de aynı muhitte başka eve taşıdık.

Tarla dışında gayrimenkul tutmama ve gelir konusunda kendinden başka bir mala güvenmeme, aile geleneğimizdir efenim.  Herkesin bir evi olmalıdır. Ama konutla kolay kolay zengin olunmaz. Hemen bir örnek vereyim. İstanbul'da da gözlemlenebilir. Ankara'da daha derin gözlemlenir:

Bundan 10 yıl önce dolar 2 lira iken, annemin evi 500.000TL idi. Yani 250.000 dolares. Bugün aynı ev 1.8 milyon TL eder. İyi para. Ama 100.000 dolares ediyor.   

---------------------------

Bundan 10 yıl önce İstanbul'da 1.5 milyon lira olan ev 750.000 dolardı. Bugün aynı ev 6.5 milyon TL. Yani 361.000 dolares.  

Buradan da anlaşılacağı üzere, bir sebepten konut alınacaksa da, Türkiye gibi bir ülkede şimdilerde alınır. Ekonomi düzelince satılır.  Devamlı elde tutmak yanlıştır. Oturacağın ev hariç.

Elinde TL vardır. TL bir alacağını tahsil etmişsindir. O sırada TL çökmüştür. Para pul olmasın diye hızlı davranır, ev fiyatları uçmadan yabıştırır ev alırsın anlarım. TL'yi gömdün, yok ettin. Bir umut, Türkiye kıçı başı toparladığında paran tekrar erimemiş hale gelebilir. Ama eski bir müteahhit hacı amca tanıyorum. Ruh hastası abi adam. 220 tane dairesi var kirada.  Hem tüm yumurtalar aynı sepette, hem de kendini 22 yılda amorti edecek düzende takılıyor. Allah akıl fikir versin. Bilmem anlatabildim mi?

O işte şöyle bir nuans var abi: Ev yıkılsa da arsa duruyor ya, sigorta bedeli arsanın üzerindeki betonun bedeli. Yani evin değerinden arsa bedelini düş. Sigorta aradaki farkı öder. Aynı arsaya yeni ev yapmanı sağlar. Ancak evin değerini düşük gösterirsen de düşük para alırsın. Ama pek anladığım bir iş değil. Çünkü Ankara'da oturuyorum abi. O konuda kafam oldukça rahat. Burada eski evler de kısmen sağlam. Sebebi de basit:

1) Müteahhit evi bürokrata, vekile, emniyet müdürüne falan satıyor. Yemez.  Ankara'da düzgün muhitte yapılmış, zemini düzgün bölgedeki 1970 model ev sıkı bir depremde yıkılmaz. Laz müteahhitler bizde de vardı. Ama mühendisler omurgalıydı. Öyle kolayına imza atmaz.  

2) Denize uzağız. Burada deniz kumu kullanmak inşaat kumu kullanmaktan pahalı.  

3) Master plana neredeyse hiç uyulmamış olsa da, binaların inşaatını sıkı takip eden bir belediye düzeni estek-köstek de olsa hep olmuş. Bunu en kolay elektrikten anlarsınız. 1970 model Ankara evinde binanın orjinal kablolarını kullanarak günümüz standartlarında elektrik tüketimi yaparsın. Tık demez.  Ama git gariban bir muhite. 1970 model evde iki ısıtıcıyı aynı anda aç. Bak bakalım ne oluyor?  O yüzden Ankara'da nerede ne aldığın çok önemlidir.

4) Bataklık zemin az. Dere kenarı ise çok fazla olmamakla birlikte var. Mesela Bahçelievler eski bataklık. Kavaklıdere ve Hoşdere'nin bir kısmı dere kenarı, İncesu'nun bir kısmı dere kenarı. Cinnah hattı, Güvenlik, Çankaya mahallesi, GOP, Yıldız, Oran ise komple kayalık. Ankara'da ben doğduğumdan beri yaşadığımız en büyük deprem 5.7. Ankara'nın depremleri bilinen 2500 yıllık tarihinin en büyük depremi 6.1 falan. 6.1 depremde Ankara'da hasar alan bina çıkar. Oturulmayacak hale gelen bina çıkar. Yıkılan bina çıkar mı? Belki 3, belki 5...

5) Zaten deprem riski de yok.

Türkiye koşullarında şanslının şanslısının şanslısıyız anlayacağınız. Kafamız rahat. Sönmüş olduğunu düşündüğümüz iki yanardağa yakınız. Bir de teorik olarak aktif olan bir yanardağa yakınız. Onlardan bir bela gelmezse götümüz sağlamda.   Onlardan bir bela gelirse de, dünyanın neresinde olursan ol, başın belada zaten.  

Tabi o ihtimal vardı. Ama adam toplayıp dövmeye gittiğinde arkadaşım birisini arıyor ve gelenlerle konuşturunca arkadaşımı dövmeye gelen olaylarla alakası olmayan kişiler bizim meselemiz değil diyor aradan çekiliyor haliyle dındızlak ortada kalınca şikayet vs işine girişmeden kaçıp gidiyor.

Ben genel olarak size yazmadım yazıyı. Biraz fikir beyanı yaptım. Aşağı yukarı aynı durumdayız. Kira ile kira ödeme düzeni güzel bir düzen aslen. İyi kiracı bulmak, öbür tarafta da iyi kiracı olmak lazım. Dengeyi kurdun mu yıllarca yaşanıyor. Benim babaannem 20 yıldır bu şekilde yaşıyor.

Bu işler genel olarak çok can sıkıcı işler aga. Esprili bir dille yazayım istedim. Dikkatli planlamalı, ama çok da kafaya takmamalı. Kırdıysam, can sıktıysam affola.

Yaşım 35. Babamla birlikte kütür kütür şerefimizle, namusumuzla bir fabrika batırdık.  Babamdan finansal yükü alma görevini üstlendim genel olarak. Çekleri takastan çektir, yenisi kes, bankalara oynanmış mizanlar ver, kredi ayarla, karşılıklı çekleş, götür faktoringe kırdır. Alacaklıları yönet. Borçluların ümüğüne çök. Kredi ile kredi öde. Devlet borçlarını ödeme, ama icralık olmamayı da becer... Her türlü batma öncesi dümeni yürüttüm yıllarca. En sonunda fabrika makinelerine de, fabrika arsasına da talip çıktı. Satıp borçları kapadık. "Sonunda babam rahat edecek lan" derken o noktada babam vefat etti. Fabrikanın ve şirketin kapanma işlerini yaptım. 40 kişiyi işten çıkardık. Şirketi tasfiyeye soktuk. An itibari ile resmiyette işsizim. SGK'da hatuna bağlıyım. Güzel hayat. Hatun çalışsın. Para getirsin. Gelirken küçük rakımı da getirsin.  

Maymun gözünü açtı abi. Şirket yok. Çalışan yok. Resmiyette işsizim. 35 yaşındayım. 4000 gün sgk var. Kalmış 3500 gün. Ama 62'den önce emekli olamıyorum. Önümde 27 yıl var. 3500 iş günüm var. O yüzden hiç acelem yok. İşsizim. 62 yaşımı doldurduğumda, 7001 gün ile emekli olmak gibi bir hayalim var. 1 gün de devlet babanın yüzü suyu hürmetine olsun. Benden olsun. Gitsin kendine 1 günlük primimle tavuk döner yesin...  

Bürom var. Her gün gidip geliyorum. Sorsan ben de ne yaptığımı bilmiyorum. Yersen.  Bu noktadan sonra, hele ki düzen bu kadar bozuk, yeyiciler de bu kadar doyumsuzken benden kuruş işlemez. Başkasını yolsunlar. Hayata artık çok farklı bakıyorum. Babamla tertemiz batırdığımız işte de ihracatçı idik biz. Üretip dünyaya satardık. Onun tadını bir kere aldım ben. Benim gözüm dünyada. Bir zorunluluk olmamakla birlikte, tercihen Türkiye'de üretecek, dünyaya satacağım. Ama bu sefer küçük yapacağım. Kendim yapacağım. Yapamadığımı taşere edeceğim. İş büyürse Bangladeş'e ürettir, Türkiye'ye uğratmadan dünyaya sat modeline falan geçeceğim. Ama ne yalan söyleyeyim, büyüsün de istemiyorum. Büyümesin. Onun yerine küçük küçük, farklı farklı, çok çok işim olsun. 1 büyük işim olacağına, 5 küçük işim olsun. Balık gibi kaygan olayım. Biri patlarsa, açtığı hasarı öbürü ödesin.

----------------------------

Realitede tekne otomasyon sistemleri geliştiriyor ve satıyorum. Gerekli hallerde arkadaşların şirketlerini fatura alma ve kesme amaçlı kullanıyorum.

Bu arada ben de acayip şanslı bir yatırım yapmış bulundum. Hatunun biraz parası vardı. Dolar al diyordum. 6 oldu çok yüksek, 7 oldu çok yüksek. İkna edemedim hatunu. Lan ben işletme üstüne finans mezunu adamım. Dinle sözümü. Ben senin uzmanlık alanında sözünden çıkıyor muyum? Neyse... Dolar 10 oldu. Ben akşam eve gittim. "Senin para kuşa dönmeden bunu gömeceğiz. Ev alacağız." dedim.

Gittim Atakule'ye yürüyerek iki dakika mesafede, 5 daireli harap bir binanın içinde eşekler gibi büyük bir daire buldum. Kendimden de biraz koydum. Kredi de çektim. Yapıştırdım aldım.  Hatunun TL'leri ezdik.  Binayı herkesi ikna edip ele geçirdim. Çatısını tadil ettirdim, etrafı temizlettim, içini boyattım. Mantolamasını da yaptırırsam çiçek olacak. Şans seviyemi şöyle söyleyeyim: Bina 3 katlı. Köşe bina. Dolayısı ile 5 kat hakkı var. Arsa payım 6/22. İsterlerse kentsel dönüşüme girsinler. Bir daire verir iki daire alırım. İsterlerse böyle tutsunlar. Ankara'da yaşadığım sürece burada otururum. Ankara'dan taşınmadığım sürece muhtemelen burada ölürüm aga. Dubleks falan değil. Katta tek daire. 240m2. 5 oda 1 salon. Hayatımda böyle hacıağa bir eve yükseleceğimi düşünmezdim.  Mutfağı küçüktü. Salonla aradaki duvarı yıkıp salonu küçülttük. Küçülmüş salon 67 metrekare.  Walkie-Talkie alacağım hattunla haberleşmek için. Bildiğin aşiret spec ev. Dolar on lira iken 100.000 dolar karşılığı TL'ye aldığım ve şu anda osursam 115'e satabileceğim düşünülürse acayip iyi bir yatırım oldu.

İşte bundan bahsediyorum.

Arsa bedelini nasıl evin fiyatı içerisinde göz ardı etmişim gerçekten bu büyük bir saflığım denilebilir  Fakat deprem veya konut sigortalarında arsa fiyatı, maliyeti dışında evin yapım maliyetini arsa dışında komple karşılayabilecek kadar ev sigortası kaç kişi ödüyor, kaç kişi ödeyebiliyor, bunu evin reel malzeme, inşaat hali, işçilik ücretleri ile satın alıyor, kaydettiriyor ve her yıl sigorta ödüyor bilemiyorum.

https://www.koalay.com/blog/detay/hasar-goren-binalara-dask-odemesi-ne-kadar#:~:text=DASK'%C4%B1n%20her%20y%C4%B1l%20in%C5%9Faat,ek%20teminat%20hakk%C4%B1na%20sahip%20olabiliyor.

Burada yazan doğruysa 2022 yılı için azami ödeme 320 bin TL denilmiş. 320 bin TL'ye evin yapımında kullanılacak beton, demir falan anca alınır.

1. Yeni siteleri bazen doktora komşu olun diye pazarlayarak satıyorlar sizin orada da devlete, konsolosluklara, vekillere komşu olun diye satış kampanyası düzenlenmiş midir 

Evini yurt dışına kaçırdılar abi denme şansı yok ama . Bizzat bir iş makinasının abi senin makinayı çaldılar, yurt dışına götürüyorlar galiba denilip yurt içinde el değiştirilmeye mi, parça parça ayrıştırmaya mı çalışılması olayını duyunca ve düşününce, evin garanti ve sevilen olayının istemli hareket ettirilememesi olayı insanları etkiliyor olabilir  

Buna çok sevindim. yarın ev sahibim ile görüşeceğim artık biliyorum ki 1300 tl nin %25 i kadar artış yapabilirsiniz diyebilirim fakat bunu en son koz olarak kullanırım. İnsanlık ölmedi sonuçta ben de düşük olduğunu biliyorum ama bakalım çok teşekkürler.

%25 orana göre 1625 lira olmalı fakat ben 1800 diyeceğim değer hayır derse yasal haklarımı kullanırım.

İhtiyaç sebebiyle dava yoluna giderseniz sulh mahkemesinde görülür ve daha uzun süreçtir. Eğer ki ödenmemiş toplu kira ya da kira geciktirme, alamama gibi söz konusu varsa icra dairesin üzerinden haciz ve tahliye talebinde bulunun.

Merhaba tekrardan hocam , mesajınızı geç gördüm kusura bakmayın.

Natamam diye bahsettiğiniz tapulu konutun durumu nedir ? örneğin sadece kaba sıva yapılmış doğrama vs takılmamış mı yoksa sadece dışı sıvası boyası bitmiş sadece iç kapılar boya vs. gibi şeyler mi kalmış ?

Taşınmaz ihtiyacının gerçek samimi ve sürekli olması hususu çok önemli. Şimdi dairenizin ufak tefek tadilatla bitmesi durumunda oturulacak gibi ise davanız haklı olmayacak maalesef. Mahkeme gerek duyarsa keşif ve bilir kişi incelemesi isteyebilir. Bu inceleme sonucu mevcut dairenizin ikameye müsait olması durumunda aleyhinizde sonuçlanacaktır.

"Nerede ikamet ediyorum derseniz, bodrum katta, rutubetli bir evde ikamet halindeyim su an. Kendi apartmanimda mülteci pozisyonundayim anlayacaginiz." yazınıza istinaden şuan oturduğunuz daireninde ailenizin olduğu kanaatindeyim. Böyle bir durum varsa mümkün değil zaten bu yolla tahliye.

Gürültü sebepli şikayette 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu 33. maddesi gereğince bağlı bulunduğunuz sulh mahkemesine açacağınız dava 155 ' ten daha etkili olackatır. Fakat gürüldü sürekli rahatsız edici şekilde mi yoksa sizde takıntı haline gelip normalden 2 kat daha mı rahatsız hissediyorsunuz ? Yine aynı şekilde mahkeme bilirkişi görüşüne başvurabilir desibel ölçümleri ve görüşleri aleyhinizde olursa kazanamayabilirsiniz.

5+ yıl doldurmuş ise kiracı yeniden değerleme için başvurabilirsiniz. Sizin durumunuzda en mantıklısı bu kira caydırıcı olursa çıkmak durumunda kalacaktır.

Topla arkadaşlarını adamı işten eve gelirken kaldır müsait bir yere dayak at, mahkeme vs hiç bu işlere girme bizlerinde başından buna benzer şeyler geçti yıllardır ağzımızda tek laf var evi ahır yaparım yine kiraya vermem kanun devlet kiracının yanında ayrıca sizler masum olduğunuzdan alengirli işleri bilmezsiniz ama onlar bilir önümüz kış evin mutfak dolaplarını kapılarını vs tüm ahşapını sobada yakma ihtimali var kiradan kazanç olmaz hiç bir zaman bir mutfak dolabı olmuş 50k kaç aylık kira bu ülkede konuşarak hal edebileceğin birşey yok dayak korku güç gösterisi olacak sana çok büyük geçmiş olsun biraderimin nezarette pederin acilde olduğunu hatırladım bu konu yüzünden büyük travma tik olay olmadan atlatırsınız inşallah hoşcakalın

klasik bir "acıma yetime, enlemesine sokar gözüne" vakası ile karşı karşıyayız.

böyle bir durumda her adımınızı yasal olarak atın, yasa bile çoğu zaman kiracınızı kolaylıkla çıkarmanıza yardımcı olmayacaktır.

bu arada asgari ücretle ev bulamıyorsa şikayetini size değil başkalarına etsin bir zahmet...