Kulis: MEB 4+4+4’ü değiştirmeye hazırlanıyor: Lise diplomaları 3 ve 4 yıllık olarak ikiye ayrılacak

Türkiye gazetesinden Mahmut Özay'ın haberine göre; Milli Eğitim Bakanlığı çevrelerinde, bazı liselerin eskisi gibi 3 yıla inebileceği konuşuluyor. Edinilen bilgilere göre; masadaki seçeneklerden biri şıklı eğitim modeli. Diplomalar "Normal Lise" ve "İleri Lise" diye ikiye ayrılacak. “Normal lise” diploması almak isteyen öğrenciler 3 yılda mezun olacak. Bunlara sınav başarı ortalamalarına göre diploma notu verilecek. Öğrenciler 3’üncü yılın sonunda iş hayatına atılabilecek. Bu gençler, mesleki tecrübe kazanacak. Böylece kalifiyeli eleman yetişmesine katkı verilmesi ve toplumdaki "herkes üniversiteli oldu" algısının ortadan kaldırılması planlanıyor. Bu süreçte mesleki eğitime de ağırlık verilecek. Üniversiteye gitmek isteyenler ise 4 yıl eğitim alacak. Bu öğrencilere “İleri Lise” diploması verilecek.

"Yeniden ele almamız lazım"

Millî Eğitim Bakanı Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, geçtiğimiz günlerde eğitim sisteminde yeni düzenlemeye ilişkin olarak mesaj vermişti. MEB ve ÖSYM iş birliğinde Uluslararası Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Sempozyumu’nda konuşan Yelkenci, şunları söylemişti:

“Kademeler arası geçişle dolaylı, mesleki ve teknik eğitimde niteliği artırmakla doğrudan ilişkili bir başka husus da 4+4+4 sisteminin son dört yılı. Bu dört yılı da yeniden ele almamız gerektiği şüphesiz aşikârdır. Bu noktada çalıştaylarda ve panellerde bu konular gündeme gelirse detaylı bir şekilde tartışılırsa Millî Eğitim Bakanlığına büyük bir katkınız olacağını politika geliştirmede özellikle ifade etmek isterim."

TED önermişti

Üniversite okumak istemeyen öğrencilerin dört yıl lisede tutulması tartışma konusu olmuştu. Türk Eğitim Derneği (TED), geçtiğimiz yıl lise eğitimine ilişkin bir rapor hazırlamıştı. Raporda, okul dışında özel ders, kurs ve testlere bağımlılığın ortadan kaldırılması ve lise eğitiminin yeniden yapılandırılması önerilmişti. Üniversite okumadan liseden sonra istihdama katılacaklara 11. sınıfın sonunda lise diploması verilmesi, bu öğrencilerin sınava girmeden meslek yüksekokullarına ve açık öğretim programlarına kayıt yaptırması tavsiye edilmişti. Üniversite eğitimi almak isteyenlere de 12. sınıfta üniversiteye hazırlık eğitimleri verilmesi gerektiği ifade edilmişti.

T24

Önce eğitimin amacı ve felsefesi konusunda mutabakata varılmalı, İnsan nedir , bu dünyada bulunuş amacı nedir, ahlaki ödevi ve sorumlulukları nelerdir, öteki ile medeni ve edepli ilişki nasıl kurulur, Türk toplumu olarak hedefimiz nedir, çivisi çıkmış dünyaya ne teklif ediyoruz, ondan sonra ihtiyaca göre meslek edindirme odaklı politikalara ağırlık verilmeli.

Hükümetle / Devlet ile iş bitmiyor . Anne babalar çocuklarını iyi tanıyıp ona göre yönlendirmek durumunda. MAşallah her çocuk üstün zeka ve özel, hiç kimse musluk tamircisi, elektrikçi , oto tamircisi olmak istemiyor, herkeste bi mühendis , doktor , öğretmen, memur vs olma hayali var çünkü diğer meslekler "itibarsız" ve hor görülüyor, önce bu algıyı yıkmak lazım, su tesisatçısı da doktor kadar saygı görmelidir...

Bu tarz işlerde dünyada ki ülkeler incelenmeli. Kaliteli eğitim olan ülkelerde sistem nasıl bakılmalı ona göre kararlar alınmalı.

Kafamıza göre şöyledir böyledir ben yaptım oldu sistemler tutmuyor.

En başta benim şahsi fikrim herkes üniversite okumamalı. Daha doğrusu kolayca barajı bile geçemeyen adamların üniversiteye yerleşmemeli. Üniversiteyi kazanmakta bitirmekte zorlaştırılmalı.

Bir insan okumak istemiyorsa başarılı dğeilse zorla ona Türev İntegral veya uçuk sayısal şeyler öğretmeye çalışmaktansa mesleki eğitime ara eleman ihtiyacına yönlendirme taraftarıyım. Herkesi Mühendis yapalım herkes Öğretmen olsun hers avukat herkes üst düzey eğitim alsın dedimi kalite düşüyor.

Çürük elmalar daha ortaokulda lisede ayrılmalı okumuyorsa zorlama hayatı boyunca o düşünsün sonra ve kaliteli öğrenciler desteklenerek eğitim hayatlarında kalite sağlanmalı.

1 Litre rakının 140 TL ye düşeceği Türkiye'de garantisi olur dimi ?

Bu söylemin üstünden kaç hafta geçti daha nasıl olacağı konusunda TEK BİR SÖYLEM BİLE yok. Sen hayal dünyasında yaşıyorsun resmen. Kendileri bile bunu söyleyemiyor sen vurda savunacan diye söylüyorsun işte.

Uçuk kaçık vaad verirken bile 3. sırada aklına 1 Litre rakı fiyatı gelen parti iktidar olacakta ülkeyi düze çıkaracak güzel şaka...

Belediyeler on numara bir sinyaldır muhalefet için bir nevi fragmandır. Bu söylediklerini belediyelerde yapabilseler keşke. Ama nerdeeee... Belediyenin sundukları hizmetleri ucuzlatsalar ya mesela ? Veya sözde israf ve yandaşlara aktarılan paraları kesmişlerdir heralde kaç yıldır büyükşehirler muhalefette nerede bu paralar ?

Nerden başlasam bilmiyorum. MEB'in en büyük sorunu nedir desen 1 kaynak(maddi) derim, 2 öğrenci olur. Müfredat, 4+4 vb. şeyler çok çok önemli şeyler değillerdir. Diğer şeyler halledilebilir basit şeylerdir.

Liselere getirmeyi düşündükleri 3 yıllık programlarda eskisi gibi İngilizce hazırlık sınıfı olsa lise öğrenimi yine her türlü 4 yıl olur. Ancak İngilizce hazırlık sınıfı üniversite hedefi olmayan gençleri mesleki hayata hazırlayacak asıl unsur olur. Yeter ki doğru düzgün İngilizce öğretecek bir sistem var olsun. Çünkü bu devirde İngilizce bilmeden iş bulmak gerçekten çok zor.

Yıllardır insanlar okuyorlar ne oluyor. Adam camdan dışarı pet bardağını çok normal bir şekilde atıyor. Kornaya basıp uyarıyorsun "" biz mi kurtarcaz abi ülkeyi"" diyor. Bu kişi okumuş.

Boş boş okunacağına gerçek bir eğitimle 3+3+3 olmalı. Ne çocuk çocukluğunu yaşıyor ne de bir şey öğreniyorlar. Her sene aynı ezber oku çalış sonra bomboş nesil....

"bıkkınlık" denen bir kelime var. bu kelimeye, "sürekli tekrarlanan şeyler" açısından bakmak lazım. yani bir elin yağda diğer elin balda bile olsa, başına gelecek olan şey budur. hiçbiri seni açmayacak. ne yaparsan yap, sürekli offff puff diyeceksin. bu hayat değil bence. hayattan nasibini almak için kovala ama bunu yaparken de hipnotize edilmiş biri gibi olma. hayatın zor koşullarında manevi değerlere yönelecek olmak, bence gerçekten zor bir mesele. unuttu isen daha da zor. aklıma gelen tek şey, "ağaç yaşken eğilir" atasözü. sonradan ne eğilebilirsin, ne de seni eğebilirler. kırılırsın. senin durumun şu anda buna benziyor. son bükücü de gelse seni bükemez. sen ancak kendi kendini bükebilirsin.. bükemezsen artık, seni muhabbet için seni ziyarete geliriz. masal mıymış yoksa gerçek mi? diye. ama o vakite kalacak ise o zaman hiç yardım dileme. şimdiden haberin olsun.  

eğitim konusuna gelince, iktidar değişse eğitimle ilgili alınan ve alınacak kararlar da yine değişir. bunda sanırım herkes hem fikirdir.

copilot ile muhabbet:

soru: almanya'da da eğitim sisteminde sürekli değişiklik yapılıyor mu?

copilot, sorunu çözmeye çalışırken bekletiyor..

cevap: Ne yazık ki bir sorun oluştu gibi görünüyor. Baştan başlayalım.

aynı soru, aynı döngü..   

hakikaten ya bu soru copliot'u felç etti.