Müzeler kenti Gaziantep Sanayi zengini Gaziantep, kültürel zenginliği de ihmal etmiyor. İldeki 10 müze, eski medeniyetlerden eşsiz kalıntıların yanı sıra yakın dönem ve günümüz Gaziantep ’inin gelenek göreneklerini yansıtan eserleriyle de dikkat çekiyor… GAZİANTEP sanayisi kadar artık müzeleriyle de anılacak bir kent haline geldi. Birkaç yıl öncesine sadece iki müze vardı kentte. Zeugma’dan çıkarılan eşsiz mozaiklerin öneminin anlaşılması ve Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey’in özel çabalarıyla müze sayısında kısa süre önemli bir artış oldu. Anadolu’nun en çok müzeye sahip şehri konumuna gelen Gaziantep’te, halen 4’ü Kültür ve Turizm Bakan-lığı’na ait toplam 10 müze yer alıyor. Bunların en önemlileri elbette Zeugma’dan çıkarılan mozaiklerin sergilendiği modern binasıyla da dikkat çeken Zeugma Mozaik Müzesi ve Kongre Merkezi. Tabii diğer müzeler de kentin tarihi ve kültürel dokusunu ayrı ayrı günümüze taşıyan özellikleriyle hem kent halkı hem de ziyaretçiler için ilk uğranılacak adresler konumunda.
ZEUGMA MOZAİK MÜZESİ Gaziantep’in eski Tekel Fabrikası arazisi üzerine kurulan müze binasının toplam oturum alanı 30 bin metrekare. 3 bina topluluğundan oluşan komplekste 5 konferans salonu, idari birimler, 3 bin 500 metrekare oturum alanına sahip ve 3 kattan oluşan yaklaşık 7 bin 75 metrekarelik sergi salonları bulunuyor. Müzede bin 450 metrekare mozaik, 140 metrekare duvar resmi, 4 Roma dönemi çeşmesi, 20 sütun, 4 kireç taşından yapılmış heykel, tunç Mars Heykeli, mezar stelleri, lahitler ve mimari parçalar sergileniyor. 2 bin yıllık muhteşem mozaiklerin, define avcılarının talanıyla eksik olan kısımları lazer sistemiyle görüntüsel olarak tamamlandı. Dünyada benzeri olmayan yeni bir yöntem uygulanarak çalınan ve eksik olan mozaiklerin parçaları sanal ortamda ışık oyunlarıyla tamamlanıyor. Artık ziyaretçiler, mozaikleri tam olarak görebiliyor. Dünyanın en büyük mozaik müzesi daha önce Tunus’taydı. Zeugma Mozaik Müze-si’nin açılmasıyla bu unvan Gaziantep’e geçti. Müzede sergilenen mozaiklerin renk armonisi Tunus’takinden daha fazla. Tunus’ta 9, Zeugma’daki mozaiklerde ise 13 renk armonisi var. Özellikle sembol haline gelen Çingene Kızı Mozaiği dünyanın dört bir yanından tarih meraklılarının ilgisini çekiyor. Mozaikler özel bir sistemle korunuyor. ARKEOLOJİ MÜZESİ
Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nin kuruluşu 1944 yılına dayanıyor. Müzede Paleoli-tik çağa ait aletler, Eski Tunç, Hitit, Geç Hitit, Pers ve Klasik döneme ait buluntu ve kalıntılar sergileniyor. Müzenin kronolojik salonunda yörenin kronolojisi, antik yerleşim alanları ve kazı merkezleri haritalarla tanıtılıyor. Bu bölümde Fırat ve Dülük kenarında ele geçen Paleolitik taş aletler, Demir Çağı eserleri, Urartu, Akamenit-Pers, Helenistik, Kommegena ve Roma eserleri teşhir ediliyor. Müzenin küçük buluntular ve sikke salonunda tarih öncesi tüm dönemleri kapsayan bronz, mermer, pişmiş toprak eserler bir araya getirilmiş. Bunlar arasında dinsel inançla ilgili insan ve hayvan heykelcikleri, kült eşyaları, damga ve silindir mühürler, süs iğneleri, bilezik ve torsolar, fibulalar, yüzük taşları, mühür baskıları, altın ve gümüş eşyalar yer alıyor. YESEMEK AÇIK HAVA MÜZESİ Yesemek Açık Hava Müzesi, İslahiye ilçesine 23 kilometre uzaklıktaki Karatepe Sırtı diye anılan bir yamaç üzerinde bulunuyor. Yesemek heykel yapım atölyesi ilk kez Hitit döneminde I. Şuppilluma zamanında (MÖ 1375-1335) işletmeye açılmış ve yöredeki yerli halk Huriler burada çalıştırılmış. Asurlular, Aramiler ve Şam’al Krallı-ğı’nın izlerinin görüldüğü Yesemek, 1890 yılında Zincirli’de kazı yapan Felix Von Lusvhan tarafından keşfedilmiş. Yese-mek’teki kazı çalışmaları 1958-1961 yılları arasında Prof. Dr. Bahadır Alkım başkanlığındaki bir ekip tarafından yürütülmüş ve 200’e yakın heykel ortaya çıkarılmış. Daha sonra İlhan Temizsoy tarafından yapılan arkeolojik kazılarda 300’e yakın heykel ve heykel taslağı ortaya çıkarılmış. Bunun üzerine Gaziantep Müzesi Müdürlüğü çevre düzenlemesi yaparak burayı bir açık hava müzesi haline getirmiş. Yesemek, 100 dönüm alan üzerinde kurulmuş bir heykel yapım atölyesi. Günümüzde Yesemek Açık Hava Müzesi’nde 300’ün üzerinde yontu taslağı sergileniyor. Ayrıca sfenksler, aslanlar, çeşitli tanrılar, hayvanlar ve mimari parçalar da mevcut. ETNOGRAFYA MÜZESİ Bu müze, Bey Mahallesindeki tarihi bir binada yer alıyor, işadamı Haşan Süzer, 1985 yılında harap vaziyetteyken satın aldığı bu binayı restore ettirip Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağışlamış. Haşan Süzer Etnografya Müzesi, kaya içine oyulmuş mahzen üzerine üç kattan oluşuyor. Müzenin ikisi anayola, diğeri ara sokağa ulaşan üç girişi bulunuyor. Tamamen yerli kayaya oyulmuş mağara görünümündeki bodrum katta pekmez ve zeytinyağı depolamaya yarayan küpler, erzak depolamaya yarayan bölümler ve su kuyusu yer alıyor. Bu bölümde ayrıca büyük bir dokuma tezgâhı var. Zemin katta iki oda şeklinde “ocaklık” adı verilen mutfak, evin hamamı ile bu mekânın ısınmasını sağlayan ocaklar ve iki farklı taraftan birinci kata çıkan merdivenler yer alıyor. Birinci katın sofasında, taş işçiliği ve boyalı tezyinatıyla dikkati çeken bir çeşme ve hayata bakan üç oda bulunuyor. İkinci kattaki odalardan ikisi ev sahibine ait harem bölümü olarak düzenlenmiş. Bina içinde yer alan bölümler günlük yaşamdaki fonksiyonlarına göre yörenin eşyasıyla donatılmış, mankenlerle teşhire canlılık ve gerçekçilik verilerek hizmete açılmış. SAVAŞ MÜZESİ
Gaziantep’in Şehreküstü semtindeki 2 katlı ve bahçeli tarihi bir binada açılan müze, Kurtuluş Savaşı dönemini anlatan eserlerle dolu. Savunma sırasında şehit düşen bazı askerlerin cenazelerinin de bir süre gömülü olduğu binadaki müzenin bahçesinde bulunan ve Gaziantep savunmasında Fransızlara karşı kullanılan Ramazan topu büyük ilgi görüyor. EMİNE GÖĞÜŞ MUTFAK MÜZESİ Gaziantep Kalesi’nin güneyinde bulunan ve 1905 yılında yapıldığı bilinen Göğüş Konağı, Gaziantep’in önemli şahsiyetlerinden biri olan, eski bakanlardan Ali İhsan Göğüş tarafından 2005 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edilmiş. Ardından restore edilerek Emine Göğüş Mutfak Müzesi adıyla hizmete açılmış. Müzede Gaziantep’in geleneksel mutfak kültürü tanıtılıyor. Bu kapsamda mutfak malzemeleri olan kap-kacaklar özel vitrinlerde sergileniyor. Antep mutfak kültürünün önemli bir örneği olan yuvalama yemeğinin yapılması, kış gecelerinde eskiden tandır başında bastık, sucuk, ceviz gibi yenilmesi ve içecek kültürünün tanıtılması amacıyla kahve-mırra pişirilmesi ve içilmesi konulan, Antep yöresine özgü kıyafetler giymiş mankenler yardımıyla canlandırılıyor. BAYAZHAN KENT KÜLTÜRÜ MÜZESİ Tarihi Bayazhan’da bulunan Kent Kültürü Müzesi’nde kent kültürüyle ilgili çeşitli alanlarda çok sayıda eser sergileniyor. Dev maket halindeki kent rehberi ziyaretçilere yol gösteriyor. Müzede, Gaziantep’in yöresel el sanatı olan gümüş işlemeciliği, bakırcılık, kalaycılık, yemenicilik, sedef işlemeciliği, kutnu dokumacılığı, kilimcilik, Antep evi, Antep işi çeyiz yapımı, baklavacılık, mesken kültürü, fıstık tarımı yöresel kıyafetler giymiş mankenler yardımıyla canlandırılıyor. Yemek kültürü, doğal güzellikler, spor, folklor, sağlık, doğal güzellikler, tarihi ve kültürel mirasın da anlatıldığı müze içerisinde yapılar maketi, kent rehberi ile şehre gelen ziyaretçilere tanıtılıyor. PANORAMA MÜZESİ Gaziantep Kalesi’nin içinde yer alan galerilere kurulan müzede Fransızlara karşı verilen çetin savunmadan kesitlerin bulunduğu rölyefler yer alıyor. Kaleye giren ziyaretçiler galerilerden geçerken ilk olarak Panorama Müzesi’yle karşılaşıyor. BAKIR ESERLERİ MÜZESİ Osmanlı dönemine ait bakır eserlerin sergilendiği Saklı Konak Bakır Eserleri Müzesi, gazeteci Ali Atalar’ın yıllardır topladığı eserlerden oluşuyor. Gaziantep’in tarihi evlerinin yer aldığı Kalealtı civarında 12 odalı bir konakta hizmete açılan müzenin kurucusu gazeteci Ali Atalar, aynı zamanda koleksiyoner. OsmanlI dönemine ait 800 civarında bakır eserin sergilendiği müze haftanın 7 günü açık. Müzedeki eserler Gaziantep’in Os-manlı dönemindeki yaşantısına da ışık tutuyor. Tarihi bir konakta bir kısmı özel olarak hazırlanmış alanlarda bir kısmı da doğal dolaplarda sergilenen eserler arasında dönemin farklı yerlerinde yaşayan ünlülerine ait parçalar yer alıyor. Mısır Valisi Paşa’ya ait olan 1711 tarihli güğüm de bunlardan biri. MEDUSA CAM MÜZESİ lşkadını Füsun lşsever tarafından açılan Medusa Arkeolojik Cam Müzesi, 4 bin parçalık dev bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Eserler, Gaziantep’teki tarihi kale karşısında yer alan ve restore edilerek müze haline getirilen eski iki ev turistlerle dolup taşıyor. Türkiye’nin ikinci büyük koleksiyonu olan müzede çeşitli medeniyetlerden eserler sergileniyor.