Şimdi Ara

Otomobil Severler Sohbet Konusu. (12. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
9.079
Cevap
50
Favori
131.608
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
6 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • supremum01 kullanıcısına yanıt
    Hocam bu linkte 2016 yaz lastikleri için Adac testi var (185/65/15):
    www.tyrereviews.co.uk
    2016 ADAC Tyre Test 185 65 R15 - Tyre Reviews
    http://www.tyrereviews.co.uk/Article/2016-ADAC-Tyre-Test-185-65-R15.htm


    Burda da 2016 Autobild'in yaz lastiği testi var(Ama ebat 205/55 R16 ):
    www.tyrereviews.co.uk
    2016 AutoBild Summer Tyre Test - Tyre Reviews
    http://www.tyrereviews.co.uk/Article/2016-AutoBild-Summer-Tyre-Test.htm


    2. testte bir tane pirelli var, ama o da sizin söylediğiniz lastik değil. Nokian dediğim gibi testlerde genelde ortalama performans gösteriyor, fakat kullanıcılar tarafından çok övülüyor.




  • otomobilci_x kullanıcısına yanıt
    Nerden aklınıza geldi. Bugün belediye otobüsü şöforleri ile konuşun, hala gelmiş geçmiş en efsane otobüs derler ikarus için.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Legolas246 -- 6 Haziran 2016; 17:21:34 >
  • ikarusların istanbula ilk geldiği sene bütün şöförler teneke diyordu,hatta iflastan iett kurtarmış.ama daha düne kadar kullanılıyordu çok uzun yıllar hizmet ettiler.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • ufuk-34JD58 kullanıcısına yanıt
    Hocam motoru mercedes sanırım, bir belediye şöforunden duydum. Araba hararet yapar halde 20 dakika sürdüm hiç bir şey olmadı, taş gibiydi vs. diye yorum yapıyordu.

    Fakat şimdi baktım galiba man motoru varmış :
    tr.wikipedia.org
    Ikarus 260 - Vikipedi
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Ikarus_260


    Wikide yazan kişi tam kaynak göstermemiş doğru olmayadabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Legolas246 -- 6 Haziran 2016; 17:32:05 >




  • Selamlar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Legolas246 kullanıcısına yanıt
    hocam ilk geldiği günü hatırlıyorum, daha geçen senelere kadar bizim mahalleye hala çalışıyordu ama otomatiğini hiç görmedim.sağlam araçtı onların çektiğini istanbullular bilir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: otomobilci_x

    quote:

    Orijinalden alıntı: Panthér

    quote:

    Orijinalden alıntı: otomobilci_x

    quote:

    Orijinalden alıntı: Panthér

    Aslında koldan vitese alışınca çok pratik, yer kaplayıp kalabalık da yapmıyor.

    Video ne oldu?

    mercedeslerdeki koldan vites bence de çok pratik ve çok kolay alışılıyor

    Benim araçtaki tuş şeklinde olanda pratik ama Mercedesdeki koldan vites daha çabuk ve rahat.

     Otomobil Severler Sohbet Konusu.


    buda iyiymiş
    ilk olarak 90 lı yıllarda ankaraya gelen macar malı ikarus marka belediye otobüslerinde görmüştüm tuşlu otomatik vitesi

    [/simage] Otomobil Severler Sohbet Konusu.

    http://forum.donanimhaber.com/fb.asp?m=112332220




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Legolas246

    Hocam bu linkte 2016 yaz lastikleri için Adac testi var (185/65/15):
    www.tyrereviews.co.uk
    2016 ADAC Tyre Test 185 65 R15 - Tyre Reviews
    http://www.tyrereviews.co.uk/Article/2016-ADAC-Tyre-Test-185-65-R15.htm


    Burda da 2016 Autobild'in yaz lastiği testi var(Ama ebat 205/55 R16 ):
    www.tyrereviews.co.uk
    2016 AutoBild Summer Tyre Test - Tyre Reviews
    http://www.tyrereviews.co.uk/Article/2016-AutoBild-Summer-Tyre-Test.htm


    2. testte bir tane pirelli var, ama o da sizin söylediğiniz lastik değil. Nokian dediğim gibi testlerde genelde ortalama performans gösteriyor, fakat kullanıcılar tarafından çok övülüyor.

    Verdiğiniz sitede iki lastiğide testlerden ayrı açıp inceledim. Nokian'ın puanlamaları ciddi fark atmışken nasıl altıncı olmuş çözemedim. Aşağıya Nokian'a en yakın sonucu alan cpc5'in detay puanını ekleyeceğim:




    Nokian kullanan çoğu sürücü ciddi memnun kalmış.(dediğiniz gibi)

    Karar sizin hocam.




  • arkadaşlar mesela hasarlı ve ağır hasarlı ( pert değil ) araçları uygun fiyattan ( normal 2. ellerine göre :D ) satıyorlar
    Böyle bir ilan gördüm adam yazmış motor şanzuman diğer herşey sorunsuz yürüyende ve diğer herşeyde sorun yok diye. yani önceden araç birşeyler geçirmiş ağır hasarlı veya hasarlı çıktığı için ucuz.
    böyle bir araba alıp kullanmak mantıklı mı? Yada böyle bir araba alıp uzun yıllar kullanabilir miyiz yoksa elimizde patlar mı
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Panthér

    quote:

    Orijinalden alıntı: otomobilci_x

    quote:

    Orijinalden alıntı: Panthér

    quote:

    Orijinalden alıntı: otomobilci_x

    quote:

    Orijinalden alıntı: Panthér

    Aslında koldan vitese alışınca çok pratik, yer kaplayıp kalabalık da yapmıyor.

    Video ne oldu?

    mercedeslerdeki koldan vites bence de çok pratik ve çok kolay alışılıyor

    Benim araçtaki tuş şeklinde olanda pratik ama Mercedesdeki koldan vites daha çabuk ve rahat.

     Otomobil Severler Sohbet Konusu.


    buda iyiymiş
    ilk olarak 90 lı yıllarda ankaraya gelen macar malı ikarus marka belediye otobüslerinde görmüştüm tuşlu otomatik vitesi

    [/simage] Otomobil Severler Sohbet Konusu.

    http://forum.donanimhaber.com/fb.asp?m=112332220

    'O yıllarda bu ilginç özelliği sürücüler yadırgayıp,vitesle uğraşırken kaza yaparız demişler bu sebeple direksiyon göbeğinde bulunan viteslerin saltanatı 1 sene sürmüş, araç üreticisi tekrar koldan ve yerden vitese ağırlık vermiş...' enteresan adamlarmis vesselam

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Legolas246

    Hocam motoru mercedes sanırım, bir belediye şöforunden duydum. Araba hararet yapar halde 20 dakika sürdüm hiç bir şey olmadı, taş gibiydi vs. diye yorum yapıyordu.

    Fakat şimdi baktım galiba man motoru varmış :
    tr.wikipedia.org
    Ikarus 260 - Vikipedi
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Ikarus_260


    Wikide yazan kişi tam kaynak göstermemiş doğru olmayadabilir.

    Bizim gençliğimiz o otobüslerde gecti. Oturduğumuz semt (Ankara sancaktepe) bayağı yüksek bir yerdir yazın full dolu otobüs ler o yokusu çıkarken genelde su kaynatırdı ama şoförler banamisin demez seferi tamamlarlardi.en son bir kaç sene önce bir kez daha binme şansım oldu hemde koruklu olana (biz öyle derdik başka bir adı varsa bilmiyorum) bu sefer acaip gürültülü geldi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • ßyİsMaİLCaN ß kullanıcısına yanıt
    Bir süre sonra araç arıza çıkarmaya başladığında çorap söküğü gibi arkası gelir o yüzden mümkün olduğunca uzak durmak lazım
    Alınacaksada kazalı halini görüp şasede problem olmayan ve güzel toplanmış araç almak gerek

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ßyİsMaİLCaN ß kullanıcısına yanıt
    Şahsi kanaatim şasesinde hasar olmayan, kulelerinde hasar olmayan araç alınır binilir. Fakat bazı hususlara dikkat etmek gerekir. Hatta şaseden hasar alan araba bile düzgün toplansa ona da binilir. Fakat düzgün toplanıp toplanmadığını anlamak çok güç olduğundan bu işe hiç girmemek daha doğru olacaktır.

    Şu anda şaşmazdaki işin ehli kaporta ustalar yoğunluktan her ne kadar bu işi bırakmış olsalarda, gidin konuşun çoğu evvelki zamanlarda hurdadan amerikan toplamışlardır. Şasesi değil aracın her yeri bozuk, ama özverili bir çalışma ile aracı yürür hale getirmişlerdir. Neyse konu dağılmasın anlatmak istediğim temiz işçilik ile her şey mümkün.

    Yalnız şu hususlara dikkat etmenizi öneririm: Değişen parça orjinali ile mi değişmiş. Bir zaman önce opel corsa aracım ile önden kaza yaptım. Radyatör ve kaputu yan sanayisi ile değiştirdim. Sonuç sürekli sızdıran bir radyatör ve hep 5 derece erken devreye giren fan. Ayrıca bizzat gözümle şahit oldum yan sanayi kaput ile orjinal kaput arasında kalınlık, ağırlık ve mukavemet olarak baya fark var. Tamam görüntü olarak hiç bir fark yok ama yan sanayi kaput ve çamurluk takılmış bir araba ile ben tekrar önden kaza yapmak istemem mesela.

    Dikkat etmeniz gereken bir diğer noktada boya. Yani atılan boya iyi atılmış mı, çok fazla portakal kabuğu görüntüsü meydana gelmiş mi ?(Portakal kabuğu polisaj ile çözülüyor gerçi.) Renk bizzat tutmuş mu, yoksa bariz bir ton farkı var mı ? Boya kenarlardan atmaya başlamış mı ?

    Bunların tamamına dikkat ettikten sonra her türlü kazalı arabaya binerim hiç affetmem Şu anki kullandığım aracın da sağ ön ve arka çamurluğu değişmiş mesela, ama banane. Araç 36 bin km idi ben aldığımda(2010 model) ve full yetkili servis bakımlı. Mesela bu benim için daha önemli bir kriter. Banane değişmişse değişmiş, benim için fren balatasının değişmesinden farkı yok . Kendi amcama punto aldık yakın zamanda. İki araç vardı biri tamamen orjinal 2008 165 binde 28500, diğeri 2009 model 110 binde 26500 fakat kaputta boya vardı yetkili servis tarafından boyanmış. Adam gitti orjinal olanı aldı. Ben olsam ucuz olanı tercih ederdim.


    Yani demem o ki , iyi bir ustaya baktırdıktan sonra her türlü araç alınır da satılır da.

    Saygılar



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Legolas246 -- 7 Haziran 2016; 15:43:05 >




  • İnternette dolaşırken denk geldiğim bir yazı. Genelde bizim forumda da böyle bir yanlış algı var. Paylaşmak istedim.


    quote:

    Otomatik vitesli araçların şanzıman bakımları düzenli olarak yapılmalı, yağ değişim aralıkları önemle takip edilmelidir. Otomatik şanzımanların yağı, yeri gelince şanzıman içinde yoğun kavrama ve zorlanma anında 100 C* lere kadar ısındığı için özelliğini yitirir ve sorunlara yol açar. En geç 40-50 bin km de değişim araç için çok önemlidir. Bu yağ değişimi CVT şanzıman tipleri için daha kısadır ve 25 bin km de yapılmalıdır.

    Doğru bilinen bir yanlış ise "otomatik araçların şanzıman yağı değişmez yağ seviyesi yeterli ise gerek yoktur" dur. Bu düz vites araçlardan kalma bir ön yargıdır. Küçük şehirlerimizde çoğu usta bu yargıya kapılır ve istemeden araçlara zarar verirler. Çok dikkat edilmelidir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Kuseyr kullanıcısına yanıt
    Hocam bu konu çok kez tartışıldı. Fakat servis kitaplarında değişmesi gerektiği söyleniyor.

    Benim aracım manuel ve aracım 2010 model olduğu ve daha önce hiç baskı balata değişmediği için şubat ayında ben bile yağını değiştirdim. Bir fark oldu mu derseniz; geçişlerin rahatladığını söyleyebilirim.

    Otomatik viteslerde ise şahit olduğum bir olayı anlatabilirim. Dayımda 2001 model focus var otomatik vites. Kendisi Amerika'da, aracın bakımları ile ben ilgileniyordum bir süre önce. Aracın şanzımanı 1'den 2'ye zor geçiyordu. Neyse ustaya gittik açmak gerek dedi. Tamam dedik.

    Araç 218 bin km idi o zaman. Adam şanzımanı benim yanımda açtı. Ve şok oldu: "Abi bunun şanzıman yağı hiç değişmemiş filtre de öyle " dedi. Zaten bana filtreyi gösterdi. Filtrenin her yerinde baya tortular var. Sıvı değil baya katılaşmış artık. Yağın rengi ise direk siyah. Simsiyah. Bu şanzımanın hareket ediyor olması bile mucize dedi. Sonra ordaki servoları vs. değişti. Yağ ve filtre değişti . Çıkma bir parça alındı. 1875 liraya çözdük diye hatırlıyorum.

    Fakat burda şunu da konuşmak gerek, otomatik şanzıman yağını ve filtresini değiştirmenin araca bir zararı var mı ? Yararının olmasını demiyorum, zararı var mı ? Eğer hiç bir zararı yoksa bence değiştiren adama neden değiştirdin denmemeli.

    Öte yandan bizzat değiştirmeye gerek yok demek çok daha riskli geliyor bana.

    Saygılar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Legolas246

    Hocam bu konu çok kez tartışıldı. Fakat servis kitaplarında değişmesi gerektiği söyleniyor.

    Benim aracım manuel ve aracım 2010 model olduğu ve daha önce hiç baskı balata değişmediği için şubat ayında ben bile yağını değiştirdim. Bir fark oldu mu derseniz; geçişlerin rahatladığını söyleyebilirim.

    Otomatik viteslerde ise şahit olduğum bir olayı anlatabilirim. Dayımda 2001 model focus var otomatik vites. Kendisi Amerika'da, aracın bakımları ile ben ilgileniyordum bir süre önce. Aracın şanzımanı 1'den 2'ye zor geçiyordu. Neyse ustaya gittik açmak gerek dedi. Tamam dedik.

    Araç 218 bin km idi o zaman. Adam şanzımanı benim yanımda açtı. Ve şok oldu: "Abi bunun şanzıman yağı hiç değişmemiş filtre de öyle " dedi. Zaten bana filtreyi gösterdi. Filtrenin her yerinde baya tortular var. Sıvı değil baya katılaşmış artık. Yağın rengi ise direk siyah. Simsiyah. Bu şanzımanın hareket ediyor olması bile mucize dedi. Sonra ordaki servoları vs. değişti. Yağ ve filtre değişti . Çıkma bir parça alındı. 1875 liraya çözdük diye hatırlıyorum.

    Fakat burda şunu da konuşmak gerek, otomatik şanzıman yağını ve filtresini değiştirmenin araca bir zararı var mı ? Yararının olmasını demiyorum, zararı var mı ? Eğer hiç bir zararı yoksa bence değiştiren adama neden değiştirdin denmemeli.

    Öte yandan bizzat değiştirmeye gerek yok demek çok daha riskli geliyor bana.

    Saygılar.

    Daha hiçbir aracımın şanzıman yağı değişmedi, bu durumu çok kez düşündüm bana değiştirilmemesi hep mantıksız gelmiştir. Sonuçta orada dişli ve viskozluk için sıvı yani yağ varsa yağında ömrü var. Biz arabayı alıyoruz motor yağı değişiyor ama şanzıman yağı aynı. Ee bu yağın ömrü yok mu?..

    Bana biraz da uğraşmamak için yaptıkları bir tutum diye düşünüyorum. Eşimin Getz aracı varken onda da birden, ikiye takılarak geçerdi. Sanki dişliler tam oturmuyorda ben oturması için zorluyormuşum gibi bir hisse kapılırdım. Kaç kere sordum her defasında şanzımanı açmamız lazım, yağ ile alakalı değildir çünkü şanzıman yağı bunlarda değişmez derlerdi. En sonunda araç değişimi için sattık.

    Açıklama için teşekkürler, bundan sonra bu konuda daha titiz olacağım.




  • Otomobil Genel deki konulara şöyle bir bakıyorum da; Resmen içler acısı.

    Şu zamana kadar gördüğüm en kötü zamanı yaşıyor.


    Sizler bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Var mı bir çaresi?
  • Sizleri göremedim hiç?


    @Karbon 12
    @Aytürk



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Panthér -- 10 Haziran 2016; 0:14:07 >
  • Bende aynı fikirdeyim.
    Bugün evde idim normalde sürekli forum sayfaları karıştırırdım ama bugün film,belgesel,dağ tırmanışları felan izledim

    Sanırım bende yavaş,yavaş soğuyorum..
  • Panthér kullanıcısına yanıt
    Yaklaşık 15 dakika önce bir bakayım dedim, 2. sayfayı bırak sayfanın altına bile inmedim.

    Bölüm bu şekilde devam eder, kötüye gitti anda otomobil bölümü yöneticileri yönetimde serzenişte bulunsa da adım atılmadı. Trollere de çözüm bulunamayınca çoğu kişi elini ayağını çekti. Bu durumun aynısı Futbol bölümünde oldu. Üye sorunlu olduğu halde her ne kadar uyarı verirsem vereyim onaylandıktan sonra cezalarını kaldırdılar. Aynı şekilde diğer 2-3 arkadaşın da öyle. Daha sonra bu şekilde devam edemeyeceğimi belirtip ayrıldım ve benim arkamdan diğer 2-3 arkadaş daha geldi. Ana avrat söven kişiler, bölümün sorunlu üyeleri uzaklaştırılmadı tam aksine prim verildi. Futbol bölümü de bu şekilde bitmiş oldu, eski müdavimler artık foruma girmez oldu. Futbol bölümünden 4-5 yıl önce görüşüp,bana otel ayarlayan, her İstanbul'a gittiğimde elimi cebime attırmayan kişiler şu anda bölümde yoklar.

    Forumdaki yöneticiliğimden ayrıldığım 8. veya 9. ayda yönetimden arkadaşa mesaj attım. Otomobil bölümünün durumu pek iyi görünmüyor, bu bölüm için yardımcı olabilirim şeklinde. O zamanlar bilirsiniz belki "Stones" Cihan hocam ile de konuşuyoruz. Bana geri dönüş "yöneticiliği bırakma sebebin cezalar konusundaydı, biz yine aynı şekilde devam ediyoruz" şeklinde oldu. Cihan hocamla da görüşüp cezaların daha da indirildiğini duyunca hem ben hem de yönetim tekrar girmemde pasif kaldık.

    Genel olarak bölüm içerisinde muhtemelen kopmalar olacaktır. İlk mesajda belirttiğim " konu ileri gider gitmez bilmiyorum " cümlesi bu tür konuların biraz zor yapılandığı fakat yapılandığı zaman da kopmanın çok zor olduğu konular. Sadece otomobil konusuyla aramızdaki 10-20 kişi ile bölümü sürekli canlı tutamayabiliriz. O yüzden bu konunun aile gibi olması gerekiyor. Yani konu dışı, dert, tasa, yardım, ihtiyaç, fırsat gibi konularda da alışveriş yapılırsa daha da sağlamlaşır diye düşünüyorum.




  • 
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.