S40 nasıl bu kadar iyi yol tutuyor (9. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: AFV

Yahu ben bir şeyi anlamıyorum... adınızdan anlaşıldığı üzere Volvo fanboyusunuz. Volvolardan çıkan bir çok parçanın üstünde FoMoCo yazarken bu aynı değil iddiası neden ? Çok büyük oranda aynı araçlar. Hepsini bir kenara koyalım. Tarih ve ulaştığı başarılar ve sahip olduğu patentler açısından olarak Volvo, Fordun yanına yaklaşamaz. Ford gibi v8 motoru Koenigsegg gibi bir üretici tarafından kullanılmış , LeMans ta Ferrarinin tekelini kırmış bir marka. Lincoln adı altında Volvonun en lüks araçlarının yanına yaklaşamayacağı araçlar üreten bir marka Ford... şu anda XC90 48 bin dolardan başlarken Ford expedition 52 bin dolardan başlıyor. Lincoln Navigator 97 bin dolardan başlıyor ABDde. Lincoln Navigator denen araç tamamen Ford expeditionla aynı araç. Aradaki fark iç malzemelerden kaynaklanıyor.
Bu durumda ben olsam aracımın Fordla aynı üretim kalitesini taşımasını isterim Volvoyla değil.
Ayrıca çok sevilen xc90 , c30 , xc60 gibi modeller ve s40 ın efsane denen kasasının üretilişi ford sahipliğinde gerçekleşti. Xc90 2002 , c30 2006 , xc60 2008, s40 2004.
Volvo lüks bir marka değil arkadaşlar. Ford şirketi sattıktan sonra yönetimi ele alan Çinliler şu anda markayı bu şekilde yönlendirmeye çalışıyor. Yoksa orta sınıf bir markadır. Bir çok diğer marka büyük hacimli motorlu araçlarını Tr ye getirse aynı fiyata sahip olacaktır.

Fordun C1 platformu olarak adlandırılan platformun diğer adı Volvo p1 ve Mazda BK platformu. Bu platformda üretilen bir çok araç var. Volvolar : s40, v50, c70, c30 ve v40. Yani s40 bunlardan biri. Bir aracın oturduğu iskelet burda tartışılan konudaki en büyük etkendir.

quote:

Orijinalden alıntı: zed

Arkadaşın biri yolda giderken biriyle kapışmış, geçememiş, bir haftadır tartışılıyor. Volvo avukatları da gelmiş, belli ki gururları okşanmış, olay civata numarasına kadar incelenmiş.

Ford satın almasaydı şu an Volvo ne durumda olurdu? Ford'dan daha kaliteliymiş Ford'u sadece Focus'dan ibaret sanıyorsunuz herhalde. Volvo gibi 3-4 modeli yok. Yukarda biri daha yazmış ki bence de doğru Ford'la karşılaştırılmak Volvo için gurur kaynağı olmalı. Ford da memnun kalmamış olacak ki 6,5 milyar dolara satın aldığı Volvo'yu 1,8 milyar dolara Çinliler'e sattı. Daha çok kurtuldu demek daha doğru sanırım. Kaynak:
https://www.bbc.com/turkce/ekonomi/2010/03/100329_volvo

"1999'da Amerikan otomotiv devi Ford tarafından satın alınan Volvo 2005'ten bu yana kar edemiyordu."

Bu arada Volvo kötü araba değil tekrarlıyorum. Ben de çok beğeniyorum. Ancak olduğundan fazla gösterme çabası çok itici oluyor hepsi bu.

Konu sahibini iyiki Volvo geçmiş, Civic ya da Golf geçseydi konu 1000 sayfa olmuştu

quote:

The B5254T3 is a 2.5 L (2,522 cc) straight-five. Bore is 83 mm (3.3 in) and stroke is 93.2 mm (3.7 in) with a compression ratio of 9.0:1. It is turbocharged and intercooled with a power output of 220 PS (162 kW; 217 hp) at 5000 rpm with 320 N⋅m (240 lb⋅ft) of torque at 1500–4800 rpm. On cars with the AW55-51 automatic transmission, torque is limited in first and second gear.[168] It has VVT and is equipped with Bosch ME 9.0[169] engine management system.[170] Unlike previous designs, the turbocharger is integral with the exhaust manifold.

Adaptations of this engine were used by Ford, with power levels ranging from 220 PS (217 bhp)[171] to 350PS (345 bhp).[172] At Ford the engine was called "Duratec-ST",[173] "Duratec ST"[174] or "Duratec RS".[175]

quote:

Orijinalden alıntı: nacker

quote: The B5254T3 is a 2.5 L (2,522 cc) straight-five. Bore is 83 mm (3.3 in) and stroke is 93.2 mm (3.7 in) with a compression ratio of 9.0:1. It is turbocharged and intercooled with a power output of 220 PS (162 kW; 217 hp) at 5000 rpm with 320 N⋅m (240 lb⋅ft) of torque at 1500–4800 rpm. On cars with the AW55-51 automatic transmission, torque is limited in first and second gear.[168] It has VVT and is equipped with Bosch ME 9.0[169] engine management system.[170] Unlike previous designs, the turbocharger is integral with the exhaust manifold. Adaptations of this engine were used by Ford, with power levels ranging from 220 PS (217 bhp)[171] to 350PS (345 bhp).[172] At Ford the engine was called "Duratec-ST",[173] "Duratec ST"[174] or "Duratec RS".[175]

Hocam motor konusunda bilgime %100 güveniyorum çünkü 6 senedir uğraşıyorum bu araçlarla. Bahsettiğimiz motor tipik bir volvo turbo 5 silindirlisi. Bu motor ailesine volvo modular engine deniyor. 1974'de üretime başlayan redblock serisinin devamı olarak, 1990'dan beri 4-5-6 silindirli olarak üretiliyor. Ağırlıklı olarak 5 silindir. Fabrikası da İsveçte.

Ford'un kullandığı 2.5'lik motorun kökeni, 1993'te 850'de kullanılan 2.3'lük 225 beygir motor. Bu motor s60'da kullanıldı daha sonra, gücü 250 beygir idi. 2005 makyajıyla beraber 2.4 litreye çıkarıldı, 260 beygir. Daha sonra S60 R versiyonunda 2.5 litre oldu ve 300 beygir veriyordu. İşte Ford'un kullandığı motor da bunun aynısıdır. Aralarındaki tek fark tuning ve muhtemelen manifoldlarla beraber turbonun kendisi.

Bir kaç foto:






Bahsettiğim motorların hepsinin blok tasarımı, silindir kapak tasarımı aynı. Yani bu ailedeki en basit 4 silindirli 1.6 motor ile S80'de kullanılan 6 silindir 3 litre bi-turbo motorun bloğu, krankı, silindir kapakları vs., ölçüleri dışında neredeyse tamamen aynıdır. Bu motor ailesi volvoyu volvo yapan 2 şeyden biridir ve 2016'dan sonra 5 silindirden vazgeçerek özünden büyük bir parça kaybetmiştir bana sorarsanız, ve sırf bu yüzden çok büyük ihtimalle yeni bir volvo alabilecek -imkanım olursa- bile almam.
Yani özetle, çoğu kişi bilmiyor orası farklı konu ama volvo denilince benim aklıma ilk gelen şey bu 5 silindir motorları. Ve bunların Ford ile hiç bir bağlantısı yoktur.

Daha detaylı bilgi için şu sayfaya bakabilirsiniz:https://en.wikipedia.org/wiki/Volvo_Modular_engine


İlk kasa XC90 P2 platformunda üretildi. Aynı dönemdeki S60, V70, XC90 hepsi ortak platformu kullanır ve bu platformda üretilen ilk araç 1998 yılında S80'dir. Yani bu platformun tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesinde Ford'un bir bağlantısı yok. Sonraki kasalarda(P1 ve P3) durum farklı tabii.

Dediğim gibi fiyat tartışmaları, lüks olma falan hiç girmek istediğim konular değil aslında, ben teknik konuları konuşmayı severim.

quote:

Orijinalden alıntı: ex_silver

Arkadan ÇEKER araçların yol tutuş karakteristikleri farklıdır.Limitlere ulaşmak için genelde pro,yarı pro pilot ve çok boş bir yol ya da pist gereklidir. Arkadan çeker araçla virajla gaz ve direksiyon uyumu çok önemlidir mesela viraja daha dar açıyla girmek gerekir.Viraj içinde dengeli hız artışı gerekir vs vs.Bu sebeple herkes arkadan itiş aracın limitlerine ulaşamaz. Önden çeker araç ise limite ulaşması çok daha kolaydır.Birçoğu limitlere ulaşmada şoförü çok yormaz.Limitleri genel olarak düşüktür.Çünkü ağırlığın çoğu ön tarafa binmiştir.limite kadar yol tutar ama limiti geçtiğinizde aracı kurtaracak yöntemler çok azdır.

Sözün özü arkadan çekişli bir araçta pistte çok daha iyi tur zamanları yakalarsınız.Bu sebeptendirki dünya otomobil yarışlarında araçlar genelde arkadan çekişlidir.Spor araçlarda ya arkadan çekişli ya da 4 çekerdir.

Konuyu açan arkadaşa söylemiyorum ama arkadan çekiş araca binen kendini yarış pilotu sanıyor.Sonra sağda solda patlıyorlar.
S40 ta arkadaşların dediğini gibi altyapısı başarılı bir araçtır. Önden çeker olup iyi yol tutan ve şasisi buna uygun olan çok az araba var günümüzde. Focus-Mazda3-S40 grubu da bunlardan biri.

quote:

Orijinalden alıntı: goodorevil

O tabiri dipnot olarak düştüm size değildi. Tam ayıramadım belki de.

Şimdi aynı kulağı gösteriyoruz aslında ama farklı yollardan. Bu konuda bahsi geçen aracın tüm tekerleklerinin yola tutunduğu koşullar. Limitler aşıldığında araçların davranışları tamamen farklı bir durum. Bunu konuşuyorsak aracın önden ya da arkadan tahrikli olmasının hiç bir etkisi yoktur.
Limitlerden sonrası tahrikten ziyade, aracın tasarım konusuna giriyor. Bir BMW virajda arkayı açmaya ve gaz pedalı ile arkayı kontrol etmeye müsaittir, bu zevklidir ve aracın bu raddede yola tutunamama miktarı ile (Gaz pedalı ile) kontrol altında tutulması güzel bir mühendisliktir. Ancak söz konusu viraj kasmak ise bu hareket size pek bir şey kazandırmaz. Onu anlatmak istedim.

Ha ben limit hızlarda demedim. Benim demek istediğim, normal bir araçta virajda direksiyonu içeri verdikçe, arkanın açılması hissi oluşur. S40'ların bağımsız arka süspansiyonu ise "Passive Rear Steering / Pasif Arka Döndürme" adlı bir sistemi barındırıyor. Araç virajda zorlandıkça arka tekerler dönüşe eşlik ederek aracın viraj stabilitesini artırıyor. Virajlarda araç tren rayında gidermiş gibi bir his veriyor (Zira gerçekten arka tekerler de dönüşe katıldığı için araç bir tren vagonu gibi dönüyor virajı). Bahsettiğim de buydu. Virajda zorladıkça arkası gelecekmiş gibi olmuyor. Bu aracın skidpad değeri 0.82G çok güzel bir değer.

Bu durumda araç önden çekişli olmasına rağmen virajlarda hem önü hem arkası gayet dirayetli, viraj limitleri gayet yüksek bir araç oluyor.

Arkadan çekişli bir BMW ise daha çok arkayı açma ve gaz pedalı ile arkayı kontrol etme üzerine kurulu olduğu için, virajı daha zevkli ve kontrollü dönse de, daha hızlı dönemiyor.

Alıntıları Göster