FSR 3.1 son patch ile eklendi zaten.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi JePinkman -- 22 Ekim 2024; 11:57:23 > |
SILENT HILL 2 Remake (PC Ana Konu) (30. sayfa)
-
-
AMD'nin kendi listesinde göremeyince düz 3 ekleyip geçtiler sanmıştım. Güzel.
-
Resident Evil 2 gibi oynarmış gibi oynuyorum oyunu oradan bir şeyler al aldığın şeylerle bir kapı aç açtığın odadan başka bir şey al bu sefer başladığın yere dön oradaki kilitli kapıyı aç falan derken maalesef dağ fare doğurdu. Orijinal oyunlara vaktinde yetişemedim, onlar da mı böyleydi bilmiyorum ya da oyun yapısı gereği böyle olmak zorunda mı onu da bilmiyorum da o Silent Hill kafasına giremedim. En son Re Village oynarken bile gerim gerim gerilmiştim, bunda korkunun esamesi okunmuyor. Sanırım remake uzatmak için uzatılmış biraz da. Böylesi bir oyunun rafine, konsantre olması lazım. 8-10 saat yeter de artarmış. Ben 8. saatte hala kasa açmaya çalışıyorum hikaye ilerlesin diye.
-
Orijinal oyuna göre çok fazla puzzle varmış ve süreleri daha uzun. Korku kısmına gelince katılıyorum hiç korkmadım neredeyse. Zaten koca oyun boyunca 3 yaratık mı ne var hep de aynı şeyleri yapıyorlar korkacak bir şey göremedim. Alan Wake 2 bile daha korkutucudur.
-
Bu ara sahnelerin 60fps olması için ayarlardan bir şeyimi değiştirmek gerekiyor, bende hala 30fps gözüküyor.
-
Hocam her iki oyun serisinde kişi biraz buralarda takılsın, uğraşsın, bulmaca olsun, içerik olsun, oyun süresi de uzasın diye koyulmuş şeyler bu bulmacalar. Benim kanaatim ve gördüğüm o ki, bu bulmacaların çoğu belki hepsi, hikayeyle hiç alakası yok, katkısı da yok, hatta çoğunun belki tamamının bir anlamı bile yok, olsa bile çok zayıftır yani. İlerlemenize sinir bozucu bir engel bence. Koyuluş ve varlık sebeplerini de zikrettim. (Bence böyle, kanaate itiraz edilmez. Kimse keyif almaz, kimse için bir mana ifade etmez demiyorum.) Beyninizi biraz serbest bırakın, neden "oyun yapısı gereği böyle olmak zorunda!" olsun ki, birisi demiş orijinal oyuna sadık olmak, şart mıdır yani bu? İyi olan taraflarını korur ve geliştirirsin hatta yeni şeyler eklersin, gereksiz veya kötü olan yerleri de eksiltebilir ve kaldırabilirsin. Bu bir oyun alt tarafı, nedir yani, hem zaten orijinal oyun durduğu yerde duruyor, ona bir şey olmuyor ki. Birisi demişti başka yerde, bulmaca olan oyunda bulmacadan şikayet etmek saçmalıkmış, bence buna saçmalık demek ayrı bir saçmalık. Açın bir bakın bakalım, steam sayfasındaki oyun etiketlerine ve o etiketleri genişletip tamamına bakın, 15-20 tane kadar var herhalde ama bulmaca etiketi koyulmamış. Dolayısıyla bu bir bulmaca oyunu olmadığı için, elbette makul sayı ve kolaylıkta olmasını veya mümkünse hiç olmamasını talep etmek, neden saçmalık olsun ki, bu da bir fikirdir yani.
Hem taş çatlasa 5 saatte deneyimleyebileceğim (hem de sinir olmadan, fenalık gelmeden, akıcı bir sürükleyicilikle keyif alarak!) bir hikaye ve macerayı, etrafta dönüp durarak, bulmacalarla uzun uzun boğuşarak neden 15 saatte sıkıntılı bir şekilde yaşamak zorunda olayım ki? Ne garip bir şey, insanın tercih ve keyfini belirleyip, kota koyup, nasıl düşünmesi ve zevk alması gerektiğini de dayatmaya çalışıyorlar. (Youtube'daki psikopat derecede fanatik şahıstan bahsediyorum. Açık açık bu oyun sana göre değil, senin zaten bu oyunu oynaman hata diye yazdı... Yahu bu adamlar muhtemelen çocukken (belki doğmamışken) biz Resident Evil ve Silent Hill oynuyorduk. Töbe yarabbi. Bir görseniz daha neler yazdı. Neyse.) Neticede boşuna dememişler zevkler ve renkler tartışılmaz diye. İfade edilir sadece. Ona da bir şey denmez, tabii karşılanır. İnsan tabiatı böyledir, birisi bir diğerini tutmaz.
Ha bir de neymiş efendim ben kötüleme yapmışım oyun hakkında. Hayır efendim ben oyun incelemesi yapmadım ki öyle olsun, her yönüyle inceleyeyim, kendi bulduğum olumsuz yanlarını yazdım ama daha baştan, ortada ve sonda oyunu övdüm daha ne yapayım. Yani oyun hakkında ifade edilen olumlu yönler fazlasıyla zaten ifade edildiği için aynen kabul edip, olumsuz bulduğum noktaları yazdım. BU sadece olumsuz yanını gösterip, yere vurup çalmaktan tamamen başka bir iş. Öfkesinden, fanatikliğinden gözü bir şey görmüyor ki! (Youtube'daki) Yani kendince olumsuz yanlarını söyleyince karalama ve kötüleme mi yapmış oluyorsun?! Ben Silent Hill'i severim ama yenilikçi bir insanım. Daha iyi olması ve daha iyi bir şekilde geliştirilmesi için de eleştiririm, bu yapıcı bir eleştiridir, yıkıcı değil. Öyle olmasa "keşke günümüzde her çıkan oyun bu seviyede olsa!" diye neden bitireyim değerlendirmemi?!
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lostideas -- 22 Ekim 2024; 16:19:44 >
-
Oyunun kendisini geçin bence burada en altta anlatıyor komple limiti kaldırmayı. En temizi o bence. Öyle oynadım ben.
Cutscenes improvements kısmı.
-
Elinize ve aklınıza sağlık. Bloober'ı ben 2016'dan beri takip ederim ve her oyununu oynadım. Üstte de belirtmiştim, Observer diye bir oyunları var mesela, muazzam tekinsiz ve rahatsız edici bir şeydir. Ölülerin zihnine bağlandığımız kısımlarda kulaklığı fırlatıp atasım geliyordu öyle bir oyundur. Hakeza Layers of Fear'ın deniz feneri bölümleri ya da Blair Witch'in son kısımlarında izbe bir harabede çıkış yolu aradığımız bölümler. Yani bu adamlar korku türünün ustası gibi bir şey aslında ve senelerdir de devam ettirdikleri bir ivmeleri var ancak Silent Hill 2 özelinde benim düşüncem hazır elimize fırsat geçmişken bütün tuşlara basalım ve kendimizi kanıtlamak adına oyuna kendimiz de ekstra içerikler ekleyelim düşüncesiyle hareket etmişler. Orijinal oyunun süresini 2 katına çıkardıklarından bahsediyorlar. Delilik bu aslında baktığınız zaman. Ve bu oyunu ben korkmak için para verip aldıysam sen bana Talos Principle misali adım başı puzzle çözdürmemelisin. Gerekirse 8-10 saat aralıksız devam eden bir yürüme simülasyonu olsun ve o süreçte sürekli bir şeyler anlatsın bak ben buna bile razıyım ki bunu yapan oyun da çoktur. Mesela oyunda cutscene girdiğinde çok mutlu oluyorum çünkü hem diyaloglar hem karakterlerin performansı gerçekten ama gerçekten çok iyi. Muazzam bir emek var arkasında görüyorum ancak ısrarla ve anlamsızca puzzle çözdürmek zorunda bırakması ve bunu da işin aslı oyuncuyu "kandırarak" yapması bence ucuz bir hareket. Puzzlelar zor olmaya zor değil bir şekilde yardım almadan bitireceğim oyunu ki idmanlıyım aslında Resident Evil serisi sağ olsun yakın zamanda kaliteli survivor horrorlar oynadık ama işte mevzu puzzleların zorluğu da değil, ben ne umuyorum sen bana ne veriyorsun. Yine de firmaya olan sempatimden dolayı olumlu yorum yaptım Steam'de. Serinin diğer oyunlarında bu basitliğe kaçmaz ve daha kısa, öz oyunlar sunarlar umarım. Oyunun ise yaklaşık 9. saatindeyim ve yardım da almadığımı düşünürsek fena ilerlemediğimi düşünüyorum. Kalan altı, yedi saati bugün içerisinde bitirebilirsem iyi olacak.
-
Oyun süreleri hakkında aklıma bir şey geldi. Eskiden oyunlar bu kadar uzun değildi. Zaten o dönemin şartlarında da yapılmaları kolay değildi. Bu nedenle oyunların içine mecburen oyun süresini arttıracak, oyuncuyu oyalayacak, oyunu dolduracak şeyler koyuluyordu.
Şimdi teknoloji, grafik kalitesi vs. gelişti ama o nispette de maliyetleri ve yapılmalarındaki zorluk arttı. Fakat ne oldu? Aslında eskiden de olan problem farklı bir tarzda aynen devam ediyor. Şimdilerde ise öyle 3-5 saatlik oyun süresine kimse kanaat etmez oldu, hatta ben 10-15 saatlik dolu dolu oyun süresi için bile "kısaymış!" diyenini biliyorum. 30-50-60 satlik oyun süresi istiyor oyuncular. Hatta dikkat ederseniz, daha oyun çıkmadan yapılan tanıtımlarda "bu oyun bize kaç saatlik oyun süresi sunuyor?" şeklinde sorular yer alıyor ve firmalar da bu tür kriterlerle oyunların takdim edilmesi karşısında, kendilerini oyun süresini olduğundan çok daha fazla arttırmaya mecbur hissediyorlar. İyi ama oyun süresi ile bir oyunu değerlendirmek çok yüzeysel ve hatta çok yanlış bir kriter aslında. Çünkü herkes bilir ve takdir eder ki (bilmesi gerekir ki!) sayı ve süre arttıkça kalite düşer! Dolayısıyla kısa oyun süresini adam yerine koyup kıymet vermeyen ve almaya değer görmeyen oyuncu kitlesi karşısında (yani bunun sebebi oyuncular bir yönüyle dikkat ederseniz) firmalar ne yaptılar veya ne yapmak zorunda kaldılar dersiniz! Yeni oyunları içerik ve görsel açıdan kalitesi yüksek olarak yapmak çok maliyetli, e oyuncu da kısa sürelere razı olmuyor! (Halbuki oyun süresi, kalite de doğru orantılı olarak artarsa ancak bir mana ifade eder!)
Çözüm basit ve kullanışlı: Doldurun oyunun içini bir sürü bulmacalarla, sürekli 50-100 kere tekrar eden aynı oyun mekanikleriyle, kapı açtırmaca, anahtar aratmaca vs. ile. Aslında oyunların en verimli ve keyifli olarak sunulmasına imkan olan bu dönemde, bahsettiğim sebeplerle (oyuncu aç gözlülüğüyle ama bu yüzeysel bir aç gözlülük, gerçek kalite ve keyfe olan bir talep değil!) iş böyle gerçekleşmedi...
Not: Düşündüm ki, "oyuncu aç gözlülüğü" tabiri, mevcut durumu tasvir etmek için çok da uygun düşmüyor. Bunu şu şekilde ifade etsek daha uygun olacak: Malum, özellikle son yıllarda oyun fiyatları çok arttı. Dolayısıyla oyun satın alacak bir kişi de haklı olarak "Eğer bu kadar çok para vereceksem, bunun karşılığını almalıyım!" diyor fakat bence parasının karşılığını "uzun oyun süresi" gibi yanlış bir yerde arıyor, halbuki parasının karşılığı oyun süresinde değil, oyun kalitesindedir. Kalite ise çoğu zaman sayı ile (bizim konumuzda süre ile) ters orantılıdır. (Bir de tabi, kaliteli bir oyun içeriğinin, olması gerekenden çok daha uzun bir sürede sunuluyor olmasının, o kaliteyi aşağıya çeken bir unsur olduğunu kabul etmek gerek.)
İşte tam da bu yüzden benim için en iyi oyun deneyimidir Detroit Become Human, o anlamda birinci sırada gelir. Hikaye odaklı ve anlamlı, kayda değer, tekrar etmeyen, özgün, sürükleyici, eziyet etmeden oynanabilir ve akıcı olarak ilerlenebilir ve sizi heyecan ve merakla sürükleten bir içerik sunan ve zihninizde, kalbinizde, ruhunuzda iz bırakan ve içinize işleyen yapımları seviyorum. Bu nedenle bazılarının film diye geçtiği ve oyun yerine bile koymadığı Detroit Become Human, benim için en iyi oyun deneyimi olmuştur. Çünkü bir oyunda ne hissetmek istemişsem onu hissettirip yaşattırmayı başarabilmiştir. Tabi bir aksiyon fps gibi değil, o anlamda eksik kalıyor, yani tamamen serbest kontrol anlamında ama o kadar dolu ve tamamen interaktif bir deneyim sunuyor ki, tekrar eden ve anlamlı, kayda değer bir içerik sunmayan FPS oyunlarına bin kat daha tercih ederim. Birşeyler yapma (oynanış) ve hikaye ve akışa etki etme (interaktiflik, etkileşimde bulunma) öğelerini sinematik unsurlarla en iyi harmanlayan yapımdı deneyimlediğim. Demem o ki, daha rafine (arıtılmış, damıtılmış, inceltilmiş, ince, saflaştırılmış) olması gerekiyor deniyor ya Silent Hill 2 Remake için, işte Detroit deneyimi baştan aşağıya rafine bir deneyim, tamamen özgün, hiç tekrar etmiyor, tempo düşmüyor, aksiyon-sinematik-oynanış-hikaye dengeleri ve yoğunlukları, interaktif bir oyuna göre (yani kategorisine göre) çok başarılı bir kıvamda. Tam anlamıyla paranızın her kuruşunun karşılığını alabileceğiniz bir deneyim. İçinde en ufak bir çer-çöp, gereksiz ve oyalayıcı sahne veya manasız oynanış mekanikleri vs. asla barındırmıyor. Yaklaşık 11 saatlik oyun deneyimini, yüzlerce alt dala ayrılan 2000 sayfalık senaryosuyla, en küçük bir kalite düşüklüğü olmadan sunabilmeleri emsaline çok az rastlanan bir iş. Bu yapıma yaklaşan ve neredeyse aynı kalitede deneyim sunan sadece iki oyun var: Beyond Two Souls ve Heavy Rain. Hiçbir oyun ve filmi birden fazla kez oynama, izleme alışkanlığım yokken, bu üç oyun bana âdetimi bozdurdu. Detroit'in 11 saatini (hadi isim vermeyeyim) bu öğeleri barındırmayan bir başka oyunun 60 saatine değişmem.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lostideas -- 12 Kasım 2024; 0:8:25 >
-
Arkadaşlar ayarlarda frame gen kısmında kilit var bende etkinleştiremiyorum Neden acaba?
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
"donanım hızlandırmalı GPU zamanlaması". onun açık olması lazım windows ayarlarında. Grafik ayarları kısmında var her iki ayar da açık olmalı. bu ayarlar açılıca frame gen açılıyor.
-
DLSS açık değil mi? Native olarak açılmıyor çünkü.
-
Biraz önce abscract daddy bossunu yendim. Boss çok basit olsa da ortam, ses gerim gerim gerdi ilk defa oyunda sıkıştırılıyormuşum hissiyle oynadım. Gerçekten güzel oyunmuş. Vakti zamanında Silent hill 4 room oynamıştım 4-5 saat . Birşey anlamamıştım.Onda da ortam güzeldi. Tavşanı ve deliği hatırlıyorum bir de evden çıkamadığımızı farklı bir oyundu. Okuduğuma göre 2 ile 4 arasında bağ varmış. 1. oyunun devamı 3. oyunmuş bakalım hangi sıraya göre remake yapacaklar. Daha birşey açıklanmadı ama bence devamı gelir.
-
Dlss açmıyorum native de oynuyorum.
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Tamam işte frame gen kullanamazsınız o zaman. Oyun izin vermiyor.
-
Dlss açsam oyunun işlemi çözünürlüğü düşecek mi Yani hem açıp hem doğal 4k'da oynamanın yolu var mı?
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Yok. Quality açıp frame gen açın. Zaten oldukça iyi.
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
oyun mükemmeldi. new game plus olarak bile başladım ama ilerleyen aylarda devam edicem.
bence bir başyapıt.
-
hayır updateli oynadım ara sahneler hala 30 fps
-
saçmalığa bak zaten fg'nin amacı görüntü kalitesinde kayıp olmadan fps artırımı değil mi. dlss'yi kaliteye alsak bile çözünürlük düşüyordur illa ki.
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X