Ben 2 senelik doktor bir ağabeyinizim, sorularınızı sorabilirsiniz.

Arkadaşlar öncelikle tıp seçeyim mi diyen kardeşlerime artık geleceğin yazılım'da olduğunu, tıp seçmenin dünyada hâlâ kaliteli olduğunu, ama maalesef ülkemizde değersiz olduğunu söylemek istiyorum.

Tıp seçecek arkadaşlar, yurtdışı düşünüyorsa tavsiye ederim, ancak Türkiye'de tıp seçilmez. Bunun sebeplerini şöyle açıklayayım.

1. Ben 2 senedir acil serviste hekimlik yapıyorum. En önemlisi dünyada bir doktor günde 10-15 hastadan fazlasıyla sorumlu tutulamaz. Bir muayene süresinin ideali minimum 25-30 dakika olmak zorundadır. Ülkemizde günde 200-300 hasta bakan doktorlar var. Türkiye'de halk burnu aksa doktora gidiyor, sağlık okur-yazarlığı yok. Bu yüzden bakanlık doktorlarından 5 dakikada hasta bakmasını istiyor. Ancak elbette 5 dakikada hiçbir hasta neredeyse tanı alamıyor. Yalapşap bakıp gönderiyorsunuz. Peki o hastaya bir şey olursa sorumluluğu bakanlık alıyor mu? Almıyor. Henüz 2 senedir çalışıyorum ve 2 soruşturmam var. Hakkınızda soruşturma açılırken Avrupa ülkesindeymiş gibi muamele ediliyor ve adlî merciler doğrudan neden 30 dakikalık işi yapmadığınızı sorguluyor. 5 dakika sürem var diyemiyorsunuz çünkü resmi olarak böyle bir şey yok.

2. Bu hastanelerde yığılma olmasının sebebi ise Türkiye'de halka yaranmak uğruna "sevk zinciri" denilen, tıbbın temel organizasyonunun kasıtlı olarak bozulmuş olmasıdır. Yani burnunuz akıyorsa önce sağlık ocağına, sonra bir iki haftada çözülmezse ve sağlık ocağındaki 1.basamak hekim uygun görürse KBB'ye yani 2.basamak devlet hastanelerine gitmeniz gerekirken, bu basamaklandırma sistemi halka "yağ çekebilmek" ve "bakın sayemizde doğrudan uzman doktora muayene oluyorsunuz" diyebilmek için tamamen ortadan kaldırılmış durumda.

Böylece KBB Uzmanı gibi 10-15 senede layıkıyla yetişen bir uzmanın bütün randevuları burun akıntısı, boğaz ağrısı gibi bir hafta sadece ıhlamur içerek bile iyileşebilecek hastalarla doluyken, gırtlak kanseri olan dedeniz sıra bulamıyor.

3. Devlet yine boş durmamış ve bu sevk zincirini bozmanın doğal sonucu olarak uzman doktor ihtiyacı olan vatandaşlar için de acil serviste, dünyanın hiçbir yerinde göremeyeceğiniz "yeşil alan" saçmalığını üretmiş. Acil serviste sadece "acil ve ölmekte olan hastalar" bakılmalıyken, buraya konulan ve hiçbir konuda uzmanlığı olmayan pratisyen hekimlerce normal uzman randevusu bulamayan hastalara tabiri caiz ise "muayene olmuş gibi" rol yapmanız isteniyor. Ağrısını kesip, ampirik tedavilerle, uzmanlığınızın olmadığı, olması da gerekmeyen meselelere reçete ve tedavi düzenleyip "vatandaşın gazını alırsınız." Böylece o vatandaş kalp ile ilgili bir hastalığı olmasına rağmen kardiyologa değil pratisyen hekime görünür, her konuda tedavi olduğunu zannedip eve gider. Birkaç gün sonra ona bir şey olursa da soruşturma onu kardiyologa yönlendirmeyen sisteme değil, size açılır.

4. İşbu dünyada eşi benzeri olmayan hasta yoğunluğuna, her hastanın tek tek sorumluluğu, ağır nöbet koşulları, halkın cehaleti, devletin artniyeti eklendiğinde, alınan para da temizlik işçisinin 1,5-2 katı. Uzman hekim olunca da 3 katını alıyorsunuz. 11 sene geçtikten sonra. ABD'de bir uzman hekim aylık 20.000 dolar kazanıyor, burada bakılan hastanın çeyreğine bakarak. Avrupa yine aynı şekilde. Üstelik buradaki doktor düşmanlığını hafife almayın, defalarca duyduğum bir cümle var: "Doktor oldun da ne oldu, temizlikçiden üstün mü görüyorsun kendini?"

Türkiye'de saf popülizm var. İnsanlar okumuş adama düşman maalesef.

Bu şartlar altında tıp yazmanın mantıksız olduğunu, yazılımcı olmanın defalarca kez daha avantajlı olduğunu düşünüyorum.

Sorusu olan konu altına yazsın, cevaplayabilirsem cevaplarım.

yazılımcılık yaş geçince değersizleşen ama doktorluk tecrübe ile değerlenen bir bölüm diyorlar. 35+ pek yazılımcı yok piyasada. niş alanlarda uzman olan mühendisler hariç. ama onlar da doktorlar kadar okuyor ve yaptıkları iş de baya zor.

Zamlı maaş daha yatmadı, zamdan önce 25 + ek ödeme alıyordum. Ek ödeme aydan aya değişiyor, 10 bin lira bandında genelde.

Zam geldi şimdi herhalde 25 kısmı 35-40 arası falan oldu. (vergi dilimine girdiğim için tam bilmiyorum, geçen ay devlete verdiğim vergi 13.000 liraydı : d )

Hastanedeki temizlikçi 30.000 lira alıyor bu arada.

@Ankaratıplı

nerden mezunsunuz hocam

ankaratıplı hepimize yalan söylüyor bu maaşlar ne böyle gerçekten çok az alıyorsunuz

Bu Ankaratıplı biraz ayakları havada bir adamdır, kendisi öğrenciyken ben hastanede çalışıyordum, başka bir hesabım vardı, tartışmıştık. Doktorların 1500 dolar falan kazandığını iddia ediyordu, maaşım 800-900 dolarlardaydı, hukuk terk bir çocuk, aslında bireysel olarak iyi birine benziyor ama doktorluğu henüz çok büyütüyor gözünde, çalışmaya başlayınca anlayacak. Size tavsiyem öğrencilerle değil çalışanlarla konuşun.

Ek ödeme bazı yerlerde 15 yatıyor, ankaratıplı onları size baya köpürtüyor, ek nöbet ücretlerini de ekliyor elbette. Ek nöbet tutarsam buna ek olarak kıçımı parçalayıp uykusuz 4 nöbet daha çalışırsam yani o zaman 6-7 bin daha ekleyebilirsiniz.

Hocam ben Biyoloji ve Tıp Bilimlerini çok seviyorum, merakım var ve hatta bunun üzerine kariyer yapmayı planlıyorum. Ancak beni korkutan tek bir husus var. Yorumsal zekam her ne kadar Hesaplamalı Zekama baskın gelse de, Tıp okursam istemeden, kazara veya fark etmeksizin yanlış bir uygulama (malpraktis) yapma korkusu yaşıyorum. Bunu nasıl yenebiliyorsunuz? Bence bu sorumluluk korkusu, hiç olmamasından daha iyi çünkü doktoru ayık ve dinç tutar aynı zamanda işini hassasiyetle yapmasına yardımcı olur diye düşünüyorum. Sizin düşünceleriniz neler?

Tam da aradığım eskilerden şahit birisi. Adam eskiden de trolluk yapıyordu forumda halan buna devam ediyor. Geçen gün asılsız iddialarla yok şu kadar kazanılıyor bu kadar kazanılıyor diye 2-3 saat hem konuda hem özel mesajda rezil etti kendini. En sonda tahrik edemeyince mesajları silip kaçtı.

Çok güzel söylemişsiniz öğrencilerden değil çalışanlardan öğrenin istediklerinizi.

rez alın buralar alevlenir  

Hocam şu anki tecrübelerinizle Tıp fakültesi 4.Sınıfa dönseniz neyi farklı yapardınız ?

Zaten sorun da o, bakanlık sana 5 dakika veriyor, sorumluluğunu al diyor. Bu mümkün mü arkadaşlar. Bir insan bir insana selamunaleyküm derse 5 dakika geçer.

İdeal olan baştan aşağıya hastayı muayene edip, notlarını, kaydını düzgün tutmak, gereken tetkikleri istemek, üzerine düşünebilmekken, adam bak geç diyor. Hem hastalar mağdur hem doktor mağdur. 2 senedir çalışıyorum, 2 soruşturmam devam ediyor. Artniyetli bir vatandaş geldi, kadın beni şikayet edebilmek için elinden geleni yaptı, elbette ufak bir tartışma yaşayıp gitti. Sonra sizinle uğraşmak için şikayetçi olsa bile, orada 5 dakikada kayıtları eksiksiz tutmanız imkansız olduğundan uğraşıp duruyorsunuz soruşturma ile.

İnanın yapılabilecek bir meslek olmaktan çıktı bu ülkede. Dostlarımın çoğu Almanya'ya gitti, ben sadece aileden maddi kazancı yüksek birisi olmadığım için borçlarım olduğu için gidemiyorum. Biraz belimi doğrultsam Almanca kursuna yazılacağım.

hangi hukuku bıraktın reis