İzmir'in hizmet aşkıyla yanıp tutuşan belediye başkanlarına 1 çift sözüm var!

İzmir de ve Karşıyaka'da yaşıyorum. Şehir dışından atıp tutmuyorum. Siyasi, ideolojik bir mesajım da yok!

Öncelikle, Belediye başkanlığı seçim afileriniz, şehrin her yerindeydi. Şöyle hizmet edeceğiz, böyle hizmet edeceğiz, hizmet aşkıyla yanıyoruz, tutuşuyoruz diye her yerde afişlerinizi gördük.

BUGÜN;

Alsancaktan tut, Mavişehire kadar her yer balık ölüsü kokuyor. Denize ne döktünüz/döktürdünüz de bu balık katliamları yaşandı? Bunları neden temizlemiyorsunuz? Başka bir birimin, ne bileyim, sahil korumanın, çevre bakanlığının falan sorumluluğunda olan bir işse de.... Hani hizmet aşkıyla yanıyordunuz ya, niye bu kokuya, bu balık ölümlerine müdahale etmiyorsunuz?

İzmir'in her yeri küçük sineklerle dolu. Bir çay bahçesinde oturup rahat çay içemiyoruz, lokantada yemek yiyemiyoruz, nefes bile alamıyoruz, ağzımıza, arabamıza, saçmıza, üstümüze doluşuyorlar... Neden ilaçlama yapılmıyor? Hiç mi fark etmediniz, siz belediye başkanları, muhtarlar nerede yaşıyorsunuz da farkında değilsiniz? Biz bıktık, siz nasıl farkında olmuyorsunuz/olamıyorsunuz? Makamınızdan makam arabanıza, makam arabanızdan evinize giderken (normal insanlar gibi sokakta yürümezsiniz, biliriz) hiç mi fark etmediniz?

Zaten lanet bir trafik varken, caddelerdeki boruları onarmak, okulların açıldığı dönem mi aklınıza geldi? Zaten 2 şerit olan yoğun yolları, tek şerite indirip, insanlara eziyet etmek mi, yanıp tutuştuğunuz hizmet aşkınız? Girne caddesindeki faaliyetinizden bahsediyorum, otobanda 2 şerit kapatıp, ne idüğü belirsiz faaliyetinizden bile değil....

Bugün havalimanına gittim. Gaziemir de budama çalışması yapacak Pazar gününü mü buldunuz? Gece saatlerinde yapamıyor musunuz budamanızı? Zaten 2 şerit olan yolu, tek şerite indirip, km lerce uzayan trafik yaratmak mı aşkla tutuştuğunuz hizmet?

O çakarlı araçlarınızla emniyet şeridini kullanıp, insanların çektiği eziyeti öğrenmediğiniz sürece, sizden bir nane olmaz.

Ha, İzmirliler de, bütün bunlara rağmen, gidip ezberledikleri partiye oy vermek için sıraya girdikçe, biz daha çok çekeriz. Çocuğum şu okuldan mezun olsun, hakettiğiniz bataklıkta hepiniz mutlu mesut yaşarsınız artık.

Gece ağaç budanır. 4-5 araçla gelip, bütün şeridi işgal ediyorlar. O araçların aydınlatması yeter.

Otobanlar belediyenin olmayabilir. Hizmet aşkıyla tutuşan belediye başkanları oy isterken öyle demiyorlardı. Yukarıda da belirttim. Çevre bakanlığı veya karayollarına bağlı olabilir ancak, o kadar hizmet etmek istiyorlarsa, bunlara da el atıp, hükümetin yapması gereken işi biz yaptık diye bana bir umut vermesi lazım ki, ben de gelecek seçimde onlara oy vereyim. O onun işi, bu bunun işi diye akp usulü sa....vsaklayacaklarsa, ne farkları var iktidardan?

Ben sineklerin ilaçlandığını görmedim. Yediğimiz yemekten, saçımızın arasına kadar her yerimiz sinek dolu. 3-4 gün sürekli ilaçlasa, ya da haftada 1, bu dertten kurtuluruz.

Denizdeki balık ölümlerinde de pislik var, evet. Orman yangınları esnasında, ya bir gemi toksik atık attı, parası karşılığı, ki bu para ya belediyenin ya da bir akp linin cebine gitmiştir, ya da fabrikalardan biri toksit boşalttı, yine aynı rüşvet meselesi...... Ama belediye başkanı da, çalışanlarını toplayıp, bu balıkları toplatmadı. Çevre bakanlığının işi deyip salladı. Olan bize oldu.... Gerçi İzmir insanı da çok değişik. O kokuya rağmen Kordon'daki lokantalar doluydu. Nasıl mideleri alıyor, hala şoktayım.

Arkasından da bakan açıklama yaptı, bir kaç ay balık yemeyin diye. Rüşvetin nereye gittiği %90 belli oldu.

Türkiye'de asıl sorunun partiler değil, takım tutar gibi oy vermek olduğu insanlar anlamadığı sürece hiç birşey düzelmeyecek.

Benim en büyük sıkıntım tam iş görüşmesi yaparken elektrik kesilmesi.

Körfezi körfezle kıyaslayacaksın. İstanbul, Antalya körfez mi? Gemlik körfezi çevresi full fabrika dolu, en önemli limanlardan biri. İzmit körfezi de aynı şekilde. Hangisinde İzmir gibi koku var? Siz böyle savundukça hiç çözüm üretmezler tabi. Nasıl olsa vatandaş kendileri adına bahane buluyor. Sanki dünyada tek körfez İzmir.

Chp'den hizmet beklediğini unutmuş konu sahibi. Git bir travestiden çocuk bekle daha mantıklı.

Hep mi lodos var hocam? Dünyada onlarca körfez var. İnsanların suçunu doğaya ihale ediyorsunuz. İnkar etmeye gerek yok, çok daha güzel bi şehirleşme olabilecekken içine edilmiş bi yerdir İzmir. Hoş Türkiye'nin geneli modern şehirleşme sürecinde mahvedilmiş ama İzmir'de denize ekstra zararlar verildi on yıllardır. Haliç'in eski halini hatırlayın. Bu ülkede denizleri çöp öğütücüsü sanıyor insanlar.

Geçenlerde otobüsle Gölcük'ten geçtim. Depremden sonra çarpık kentleşme tam gaz devam etmiş heralde. Evindeki, arabasındaki çöpleri evi arabası kirlenmesin diye camdan dışarı atan bi toplumdan bi şey beklememek lazım. Adam akıllı ne fenni, ne dini, ne de ahlaki eğitim almayan bi toplumun geleceği nokta buydu. E yöneticiler de bu ülkenin insanları içinden çıkıyor sonuçta.

Hala muhalefetten umudu olan varsa İZMİRİN REZİLLİĞİNE BAKSIN.... konusu silinmiş.

Bu konuda silinir

Chp eleştirilemez

Eleştirilmesi teklif dahi edilemez

İzmir belediyecilik anlamımda bir marka

Yıllardır chp oluşturduğu sistematik bir anlayısla tüm hizmetlerde çağ atladı örnek oldu

Koku pislik çerçöp işleri boş verin belediyenin en büyük hizmeti izmir'de insanları o kokuya o görüntülere alışkanlık kazandırmak. 1 ayda alışırsınız Normali olması gerekeni olanı bu sonuçta

İzmir halkı tercihini her daim en doğru şekilde hizmet odaklı aklı selim ve ideolojik saplantılara takılıp kalmadan kendi deyimleriyle

" Biat etmez bazıları gibi koyun gibi davranmaz" BİLİNÇLİ SEÇMEN nedir en güzel örnektir...

"Ben her zaman cahil halkın ferasetine güveniyorum"

www.cumhuriyet.com.tr

‘Cahil kesime güveniyorum’ diyen profesör YÖK Denetleme Kurulu üyeliğine atandı

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/cahil-kesime-guveniyorum-diyen-profesor-yok-denetleme-kurulu-uyeligine-atandi-645718

Her millet layık olduğu şekilde yönetilir.

Rizeli, Gümüşhaneli veya Gürcüysen Gölcük'te aklından geçip de yapamayacağın şey yok. Babalarının çiftliği hatta tuvaleti gibi kullanıyorlar.