Trafik suçlarına uygulanan para cezalarına, 1 Ocak’tan itibaren geçerli olmak üzere zam yapıldı.
Trafik Yasası’nda da köklü değişiklikler içeren ve bazı kuruluşlara görüş almak üzere gönderilen taslakta, kırmızı ışıkta bir yıl içinde beş kez geçtiği saptananların sürücü belgesine bir yıl süreyle el konulması öngörüldü. Bu kişilere ayrıca para cezası da uygulanacak.
1 Ocak’ta yürürlükte
On-line tescile erteleme Trafik tescil işlemlerinin on-line yapılmasına olanak sağlayan ve daha önce 1 Ocak 2010’da yürürlüğe gireceği açıklanan uygulama ertelendi ve gerekli alt yapının ancak gelecek yıl ortalarına doğru hazır olabileceği bildirildi. İkinci el araç satışlarının noter aracılığıyla değil Trafik Tescil Şubesi’nde gerçekleştirilmesine ilişkin yasanın uygulanması iki yıldır erteleniyordu. Erteleme 31 Aralık tarihinde sona erecek. Uygulamanın yeniden ertelenip ertelenmeyeceği bu ay içinde kararlaştırılacak.
Bu hafta valiliklere gönderiliyor
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın onayından geçen ve bu hafta içinde valiliklere gönderilecek genelgede, halen uygulanan trafik cezaları ile 1 Ocak’tan itaberen geçerli olacak zamlı cezalar duyurulacak. Bazı suçlara uygulanan cezalar şöyle:
Kırmızı ışıkta geçmek: 130 lira Hız sınırını yüzde 30 oranında aşmak: 270 lira Alkollü araç kullanırken ilk kez yakalanmak: 548 lira İkinci kez alkollü araç kullanırken yakalanmak: 687 lira Fazla yolcu almak: 63 lira Park yasağına uymamak: 62 lira Emniyet kemeri takmamak: 62 lira Araç kullanırken telefonla konuşmak: 62 lira Hatalı sollama: 128 lira
Bu ülkede trafik cezalarına uygulanan zamlar tek memnun olduğum zamlardır, ama birde adaletli uygulasalar...
quote:
Orijinalden alıntı: apia
Bu ülkede trafik cezalarına uygulanan zamlar tek memnun olduğum zamlardır, ama birde adaletli uygulasalar...
Yukarıda yazan cezalar yeni cezalar değil sanırım.
Güncel cezalar ile aynı gibi görünüyor.
Neden diyecek olursanız, yukardakilerden 3 farklı cezayı yedim. Ödediğim tutarları hatırlıyorum hala
quote:
Orijinalden alıntı: desiya
Yukarıda yazan cezalar yeni cezalar değil sanırım.
Güncel cezalar ile aynı gibi görünüyor.
Neden diyecek olursanız, yukardakilerden 3 farklı cezayı yedim. Ödediğim tutarları hatırlıyorum hala
Evet değil. Daha duyurulacak diye yazıyor
quote:
Orijinalden alıntı: Sédat
quote:
Orijinalden alıntı: desiya
Yukarıda yazan cezalar yeni cezalar değil sanırım.
Güncel cezalar ile aynı gibi görünüyor.
Neden diyecek olursanız, yukardakilerden 3 farklı cezayı yedim. Ödediğim tutarları hatırlıyorum hala
Evet değil. Daha duyurulacak diye yazıyor
Alıntıları Göster
cezalar daha da artırılmalı, cezanın yüksek olmasından ziyade, DENETİMLER ÇOK SIKI YAPILMALI; TAVİZSİZ CEZA KESİLMELİ. inanın hepimiz kuzu kuzu uyarız kurallara. avrupayı bile geçeriz kurallara uyma konusunda. yeterki sıkı denetim ve tavizsiz ceza olsun. kısa vadede tek kurtuluş bu, uzun vadede eğitim.
quote:
Orijinalden alıntı: derememo
cezalar daha da artırılmalı, cezanın yüksek olmasından ziyade, DENETİMLER ÇOK SIKI YAPILMALI; TAVİZSİZ CEZA KESİLMELİ. inanın hepimiz kuzu kuzu uyarız kurallara. avrupayı bile geçeriz kurallara uyma konusunda. yeterki sıkı denetim ve tavizsiz ceza olsun. kısa vadede tek kurtuluş bu, uzun vadede eğitim.
Alıntıları Göster
Cezalar artsada denetim olmadıktan sonra neye yarar..Hergün İst. trafiğinde bu ihlalleri yapan onlarca kişi şahsen görüyürum..Makas atanı mı dersin, emniyet şeridini ihlal eden minibüsü, taksisi, otobüsü mü dersin...Allahtan kırmızı ışığa minibüs taksi hariç genelde uyuyorlar..yalnız geçen Ankaraya gittim, kimse sallamıyor ışıkları sanki..kırmızıda durdum diye korna yedim..belki bana denk geldi, bilmiyorum..
quote:
Orijinalden alıntı: Miu
Cezalar artsada denetim olmadıktan sonra neye yarar..Hergün İst. trafiğinde bu ihlalleri yapan onlarca kişi şahsen görüyürum..Makas atanı mı dersin, emniyet şeridini ihlal eden minibüsü, taksisi, otobüsü mü dersin...Allahtan kırmızı ışığa minibüs taksi hariç genelde uyuyorlar..yalnız geçen Ankaraya gittim, kimse sallamıyor ışıkları sanki..kırmızıda durdum diye korna yedim..belki bana denk geldi, bilmiyorum..
Alıntıları Göster
Denetleme olmadıktan sonra bi anlamı olmayacak...
Her gün 10 tane polis ayrı ayrı dolmuşlara binse, farkettirmeden, yada her dolmuşun taksinin arkasına birini taksan ceza yazabilecek, 2 saat içinde dolmuşda ehliyette gider.
Böyle ibreti alem için yapıcaklar aslında bi kaç tane...
Öle eskişehir yoluna 2 kamera koymakla denetim olmuyo... Göstermelik işte her şey....
quote:
Orijinalden alıntı: ~SERKAN~
Denetleme olmadıktan sonra bi anlamı olmayacak...
Her gün 10 tane polis ayrı ayrı dolmuşlara binse, farkettirmeden, yada her dolmuşun taksinin arkasına birini taksan ceza yazabilecek, 2 saat içinde dolmuşda ehliyette gider.
Böyle ibreti alem için yapıcaklar aslında bi kaç tane...
Öle eskişehir yoluna 2 kamera koymakla denetim olmuyo... Göstermelik işte her şey....
Alıntıları Göster
Bence yeterli değil. Cezalar daha caydırıcı olmalı . . .
quote:
Orijinalden alıntı: Messerschmitt BF109
Bence yeterli değil. Cezalar daha caydırıcı olmalı . . .
Alıntıları Göster
Cezalardan önce o cezalara uyabilecek sürücüleri iyi yetiştirmek lazım ki bu da sürücü kurslarını ve eğitim süresünü ülke çapında adam gibi elden geçirmekle olacak bir iş. Stajer ehliyet şart, her ilde kameralı denetim şart.
quote:
Orijinalden alıntı: Yazılımcı Online
Cezalardan önce o cezalara uyabilecek sürücüleri iyi yetiştirmek lazım ki bu da sürücü kurslarını ve eğitim süresünü ülke çapında adam gibi elden geçirmekle olacak bir iş. Stajer ehliyet şart, her ilde kameralı denetim şart.
Alıntıları Göster
Denetleme olmadan hiç bi işe yaramaz.Polis görevini hakkını vererek yapmalı trafik polisliği sadece kavşakta trafik akışını yönetmekten veya makam araçlarına yol açmaktan ibaret olmamalı.Trafikte herkes kendini kurnaz zannediyor, tünel tıkandığında öne geçmek için sağdan başka yola ayrılmaya çalışan insanların yolunu tıkayanları mı istersin, ön taraf tıkalı olduğu halde kornayla eli arasında bağ kuranı mı, polisin bunların da farkına varması lazım.Bana göre sadece trafikte yer etmiş kuralsızlıklara ceza yazmanın yanında bu tarz şeylere de ceza kesilmeli.Bu şekilde her an gözetleniyorum, bi nevi big brother havası oluşması lazım.
quote:
Orijinalden alıntı: Sparkling
Denetleme olmadan hiç bi işe yaramaz.Polis görevini hakkını vererek yapmalı trafik polisliği sadece kavşakta trafik akışını yönetmekten veya makam araçlarına yol açmaktan ibaret olmamalı.Trafikte herkes kendini kurnaz zannediyor, tünel tıkandığında öne geçmek için sağdan başka yola ayrılmaya çalışan insanların yolunu tıkayanları mı istersin, ön taraf tıkalı olduğu halde kornayla eli arasında bağ kuranı mı, polisin bunların da farkına varması lazım.Bana göre sadece trafikte yer etmiş kuralsızlıklara ceza yazmanın yanında bu tarz şeylere de ceza kesilmeli.Bu şekilde her an gözetleniyorum, bi nevi big brother havası oluşması lazım.
Alıntıları Göster
ÇOK İYİ OLUR
quote:
Orijinalden alıntı: FABRİKATÖROĞLUxxL
ÇOK İYİ OLUR
Alıntıları Göster
Işık olayına karşıyım. Adanalıyım birazda ondan ama şöyleki 3 ya da 4. sıradayım ışıkta bekliyorum 3 araba kalkıp geçene kadar bana kırmızı yanıyor bende bakıyorum daha sarı yanmamış vaziyette ise durmuyorum. Ayrıca da illa yeşil yanınca sarı yanınca değil kırmızı diğer tarafa yanınca geçmek lazım sıkışık saatlerde trafik iyice bayılıyor yoksa.
quote:
Orijinalden alıntı: L.J
Işık olayına karşıyım. Adanalıyım birazda ondan ama şöyleki 3 ya da 4. sıradayım ışıkta bekliyorum 3 araba kalkıp geçene kadar bana kırmızı yanıyor bende bakıyorum daha sarı yanmamış vaziyette ise durmuyorum. Ayrıca da illa yeşil yanınca sarı yanınca değil kırmızı diğer tarafa yanınca geçmek lazım sıkışık saatlerde trafik iyice bayılıyor yoksa.
Alıntıları Göster
denetim yapılmadıktan sonra cezalar artsa ne olacak? arada bir emniyet şeridinde durup 3-5 arabaya ceza yazıyorlar, onun dışında sadece eds olan yerde kurallar uygulanıyor. ayrıca taksi,dolmuş, otobüs gibi araçları kolay kolay durdurup ceza kesmiyorlar. hiç onların ceza yediğini görmedim. adamlar kırmızı ışık, ters yön filan bilmiyorlar.
quote:
Orijinalden alıntı: captain_turkiye
denetim yapılmadıktan sonra cezalar artsa ne olacak? arada bir emniyet şeridinde durup 3-5 arabaya ceza yazıyorlar, onun dışında sadece eds olan yerde kurallar uygulanıyor. ayrıca taksi,dolmuş, otobüs gibi araçları kolay kolay durdurup ceza kesmiyorlar. hiç onların ceza yediğini görmedim. adamlar kırmızı ışık, ters yön filan bilmiyorlar.
Alıntıları Göster
Kırmızı ışıkta geçmek: 130 lira , EDS kamera sistemi olan isiklara geri sayim cihazi koymamak: Paha Bicilmez!!!!!!
quote:
Orijinalden alıntı: tuuberk
Kırmızı ışıkta geçmek: 130 lira , EDS kamera sistemi olan isiklara geri sayim cihazi koymamak: Paha Bicilmez!!!!!!
Alıntıları Göster
ankarada heryerı delık desık ettıler mobeseler ardı ardına takılıyor yakında eds ye felanda baslarlar allah sonumuzu hayır etsın
ankarada rahat arac surmeye bu kadar alısmısken bı anda essekden dusmus karpuza donecez
quote:
Orijinalden alıntı: FRED BAKER
ankarada heryerı delık desık ettıler mobeseler ardı ardına takılıyor yakında eds ye felanda baslarlar allah sonumuzu hayır etsın
ankarada rahat arac surmeye bu kadar alısmısken bı anda essekden dusmus karpuza donecez
Alıntıları Göster
Bizim ülkemiz kanunlar ülkesidir. Aslında baktığımızda çoğu ceza gayet yeterlidir ama malesef ülkemizde kanunlar uygulanmaz. Sadece kağıt üzerinde dururlar. Bir gün amcası, eniştesi, dayısı olan birinin kuyruğuna basarsanız kimseye uygulanmayan yüzlerce ceza türü gelip sizi bulur.
Sigara yasağı da ilk çıktığında şiddetle iddia etmiştim; birkaç ay uygulanır ama artık basın elini ayağını bu işten çekince kimse tınlamaz diye. Şuan üküdar sahildeki çay bahçelerinin tamamında fosur fosur içiliyor. Bir iki tanesi yine insaflı, bölümleri gerçekten ayırmış ama içlerinde eski usül hayali bir sınır ile ayrılanlar da var. Yanınızdaki masa sigara içerken sizin masa içilmeyen bölüm oluyor :)
Ülkemin gerçekleri malesef bunlar. Kurallar ilk çıktığında biraz uygulanır sonra unutulur gider.
quote:
Orijinalden alıntı: FRED BAKER
ankarada heryerı delık desık ettıler mobeseler ardı ardına takılıyor yakında eds ye felanda baslarlar allah sonumuzu hayır etsın
ankarada rahat arac surmeye bu kadar alısmısken bı anda essekden dusmus karpuza donecez
:) doğru diyosun
quote:
Orijinalden alıntı: vozer
Bizim ülkemiz kanunlar ülkesidir. Aslında baktığımızda çoğu ceza gayet yeterlidir ama malesef ülkemizde kanunlar uygulanmaz. Sadece kağıt üzerinde dururlar. Bir gün amcası, eniştesi, dayısı olan birinin kuyruğuna basarsanız kimseye uygulanmayan yüzlerce ceza türü gelip sizi bulur.
Sigara yasağı da ilk çıktığında şiddetle iddia etmiştim; birkaç ay uygulanır ama artık basın elini ayağını bu işten çekince kimse tınlamaz diye. Şuan üküdar sahildeki çay bahçelerinin tamamında fosur fosur içiliyor. Bir iki tanesi yine insaflı, bölümleri gerçekten ayırmış ama içlerinde eski usül hayali bir sınır ile ayrılanlar da var. Yanınızdaki masa sigara içerken sizin masa içilmeyen bölüm oluyor :)
Ülkemin gerçekleri malesef bunlar. Kurallar ilk çıktığında biraz uygulanır sonra unutulur gider.
Alıntıları Göster
Bu memlekette taksi, dolmuş, minibüs, otobüs, ÖHO, servis aracı gibi (ticari olduğu düşünülen) araçlara ceza uygulandığını görmedim. Bu araçların emniyet şeridi, hız ve ışık ihlali yapma hakları da özellikle sınırsızdır, kamera falan hikaye...
Neden?..
Çünkü onlar gariban, ekmek parası uğruna akşama kadar trafiğin çilesini çekiyorlar, yazık değil mi?.. (Sanki biz g.t gezdirmeye çıkıyoruz trafiğe.)
Bu memlekette muafiyetler olduğu sürece, hiç farketmez... İsterse idam cezası uygulasınlar, durum yine değişmez, kuralları önüne gelen ihlal eder. Kimi kimsesi olmayan birkaç "bahtsız bedeviyi" asarlar; isteyen istediği gibi at oynatmaya devam eder...
Herşeyin başı denetimdir! Ama önce DENETLEYENİ DENETLEYEBİLİYOR OLMAK GEREKİR; "Denetleme görevini layıkıyla yerine getirebiliyor mu?" diye... Bunu yapabiliyor musun? Hayır!.. Mesela görevini savsaklayan bir çalışanını, bırak ceza vermeyi, işten el çektirebiliyor musun, buna gücün yetiyor mu? Hayır!..
Sen hala devlet olduğunu, iktidar olduğunu, erkin bulunduğunu zannediyorsun... Ama bir çalışanına bile söz geçirmekten acizsin!..
Bir bakkal sahibi kadar bile muktedir değilsin! Çünkü o, işine yaramayan birisini rahatlıkla kovabiliyor, ama sen bunu yapamıyorsun!..
Bunları yapamadıktan sonra çıkardığın kanunları kim layıkıyla denetleyecek?.. Bu ahval ve şerait altında kanun çıkarmakla ancak "kendin çalıp, kendin söylemiş" olursun!
Nitekim Türkiye'deki fiili durum da buna işaret eder: Kağıt üzerinde çok güzel kanunlar vardır ama bunlar nedense bir türlü uygulanmaz! (Çünkü uygulaması gerekene hesap soramıyorsun, hesap sorma ve hesap verme mekanizmamız malesef yok. O nedenle isteyen istediği gibi at oynatıyor, resmen devletle alay ediliyor! Devletin bizzat kendi çalışanları tarafından bu kadar alaya alınıp küçük düşürülmesi benim ağırıma gidiyor.)
Bu benim naçizane görüşümdür, dileyen katılır dileyen katılmaz. Devlet işini iyi yapmayan memurunu kovamıyor bile... Kaldı ki bu kovmaya gücünün yemediği kitleden "kanunların eksiksiz uygulanmasını" bekleyecek...
O memurlar ki devletle dalga geçer gibi grev yaparak memlekette hayatı durdurmaya kalkıyor... Buna nasıl cüret edebiliyorlar?.. Çünkü devletin lokavt hakkı yok! Devlet kimseyi de kovamıyor!.. Lokavt hakkının bulunmadığı yerde grev yapmaktan daha beleş ne olabilir ki?..
Bakalım beğenmeyip uğruna grev yaptıkları özlük hakları nelermiş?.. 1-http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/11969290.asp En düşük memur maaşı 1218 TL. (Yılda 1 ay izin, dilediğinde rapor alıp işe gitmeme, fazla mesai alabilme hakkı, zor görevlerde görev tazminatı, emekli sandığından emeklilik, kurumun sosyal tesis ve kamplarından yararlanma vs. haklarını saymıyoruz bile)
Bunu beğenmeyip grev yapıyorlar. Yaparlar haklarıdır...
Buyrun, kendilerine çok kestirme bir çözüm öneriyorum: Bu özlük haklarından memnun değillerse, 2 satırlık bir istifa dilekçesi vererek, ÖZEL SEKTÖRE terfi edebilirler. Biz kendilerini bütün misafirperverliğimizle bekliyoruz.
Bizde de şartlar fena sayılmaz: http://www.cnnturk.com/2009/ekonomi/genel/06/25/asgari.ucret.temmuzda.19.tl.artacak/532390.0/index.html 546,48 TL'lik bir asgari ücretimiz var... Kime yetmez ki?.. (Nankörlük etmemek lazım, sigortasız, kaçak çalışıp bunu da bulamayan var...) Üstelik özel sektör çok daha renkli ve hareketli... Tamam, sosyal tesislerimiz ve kamplarımız yok. Ama bunlara gerek de yok; çünkü yıllık izin hakkımız yok... Peki neler var?.. Günde 10-12 saat çalışma var. Bol bol fazla mesai var (ücret istememek kaydıyla). Monotonluk yerine sürekli yenilik ve değişiklik var: Birkaç senede bir kovulunca sürekli iş değiştirerek yeni ufuklara yelken açıyoruz. İstersek panelvanlar içinde sele kapılarak veya maden ocaklarında gaz patlamasıyla topluca, istersek de tersanelerde ambardan düşerek tek tek ölebilme hakkımız var.
Sizin anlayacağınız bizim buralar oldukça hareketli... Eğer oralardan sıkıldıysanız sizleri de buralara bekliyoruz... Bu kadar kavga ve gürültüye ne hacet...
quote:
Orijinalden alıntı: dedikodu
Bu memlekette taksi, dolmuş, minibüs, otobüs, ÖHO, servis aracı gibi (ticari olduğu düşünülen) araçlara ceza uygulandığını görmedim. Bu araçların emniyet şeridi, hız ve ışık ihlali yapma hakları da özellikle sınırsızdır, kamera falan hikaye...
Neden?..
Çünkü onlar gariban, ekmek parası uğruna akşama kadar trafiğin çilesini çekiyorlar, yazık değil mi?.. (Sanki biz g.t gezdirmeye çıkıyoruz trafiğe.)
Bu memlekette muafiyetler olduğu sürece, hiç farketmez... İsterse idam cezası uygulasınlar, durum yine değişmez, kuralları önüne gelen ihlal eder. Kimi kimsesi olmayan birkaç "bahtsız bedeviyi" asarlar; isteyen istediği gibi at oynatmaya devam eder...
Herşeyin başı denetimdir! Ama önce DENETLEYENİ DENETLEYEBİLİYOR OLMAK GEREKİR; "Denetleme görevini layıkıyla yerine getirebiliyor mu?" diye... Bunu yapabiliyor musun? Hayır!.. Mesela görevini savsaklayan bir çalışanını, bırak ceza vermeyi, işten el çektirebiliyor musun, buna gücün yetiyor mu? Hayır!..
Sen hala devlet olduğunu, iktidar olduğunu, erkin bulunduğunu zannediyorsun... Ama bir çalışanına bile söz geçirmekten acizsin!..
Bir bakkal sahibi kadar bile muktedir değilsin! Çünkü o, işine yaramayan birisini rahatlıkla kovabiliyor, ama sen bunu yapamıyorsun!..
Bunları yapamadıktan sonra çıkardığın kanunları kim layıkıyla denetleyecek?.. Bu ahval ve şerait altında kanun çıkarmakla ancak "kendin çalıp, kendin söylemiş" olursun!
Nitekim Türkiye'deki fiili durum da buna işaret eder: Kağıt üzerinde çok güzel kanunlar vardır ama bunlar nedense bir türlü uygulanmaz! (Çünkü uygulaması gerekene hesap soramıyorsun, hesap sorma ve hesap verme mekanizmamız malesef yok. O nedenle isteyen istediği gibi at oynatıyor, resmen devletle alay ediliyor! Devletin bizzat kendi çalışanları tarafından bu kadar alaya alınıp küçük düşürülmesi benim ağırıma gidiyor.)
Bu benim naçizane görüşümdür, dileyen katılır dileyen katılmaz. Devlet işini iyi yapmayan memurunu kovamıyor bile... Kaldı ki bu kovmaya gücünün yemediği kitleden "kanunların eksiksiz uygulanmasını" bekleyecek...
O memurlar ki devletle dalga geçer gibi grev yaparak memlekette hayatı durdurmaya kalkıyor... Buna nasıl cüret edebiliyorlar?.. Çünkü devletin lokavt hakkı yok! Devlet kimseyi de kovamıyor!.. Lokavt hakkının bulunmadığı yerde grev yapmaktan daha beleş ne olabilir ki?..
Bakalım beğenmeyip uğruna grev yaptıkları özlük hakları nelermiş?.. 1-http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/11969290.asp En düşük memur maaşı 1218 TL. (Yılda 1 ay izin, dilediğinde rapor alıp işe gitmeme, fazla mesai alabilme hakkı, zor görevlerde görev tazminatı, emekli sandığından emeklilik, kurumun sosyal tesis ve kamplarından yararlanma vs. haklarını saymıyoruz bile)
Bunu beğenmeyip grev yapıyorlar. Yaparlar haklarıdır...
Buyrun, kendilerine çok kestirme bir çözüm öneriyorum: Bu özlük haklarından memnun değillerse, 2 satırlık bir istifa dilekçesi vererek, ÖZEL SEKTÖRE terfi edebilirler. Biz kendilerini bütün misafirperverliğimizle bekliyoruz.
Bizde de şartlar fena sayılmaz: http://www.cnnturk.com/2009/ekonomi/genel/06/25/asgari.ucret.temmuzda.19.tl.artacak/532390.0/index.html 546,48 TL'lik bir asgari ücretimiz var... Kime yetmez ki?.. (Nankörlük etmemek lazım, sigortasız, kaçak çalışıp bunu da bulamayan var...) Üstelik özel sektör çok daha renkli ve hareketli... Tamam, sosyal tesislerimiz ve kamplarımız yok. Ama bunlara gerek de yok; çünkü yıllık izin hakkımız yok... Peki neler var?.. Günde 10-12 saat çalışma var. Bol bol fazla mesai var (ücret istememek kaydıyla). Monotonluk yerine sürekli yenilik ve değişiklik var: Birkaç senede bir kovulunca sürekli iş değiştirerek yeni ufuklara yelken açıyoruz. İstersek panelvanlar içinde sele kapılarak veya maden ocaklarında gaz patlamasıyla topluca, istersek de tersanelerde ambardan düşerek tek tek ölebilme hakkımız var.
Sizin anlayacağınız bizim buralar oldukça hareketli... Eğer oralardan sıkıldıysanız sizleri de buralara bekliyoruz... Bu kadar kavga ve gürültüye ne hacet...
Alıntıları Göster
bence cezaya zam yapmak çare değil. ceza yiyen adama işkence edeceksin. toplumda 2. sınıf insan olacak. ödediği vergi oranları artacak , hiç umulmadık zamanlarda psikolojik testlere sokacaksın. şehir dışı ya da yurt dışına çıkışını kontrol altında tutacaksın.elini kolunu sallaya sallaya gezemeyecek. savcılıktan temiz kağıdı aldığında belli bir dönem sicili bozuk gözükecek. vs..
hatalı sollamanın cezası 128 lira. vay be adam canıma kast edecek. 128 lira ödeyerek normal bir vatandaş maskesini takıp yoluna devam edecek.
quote:
Orijinalden alıntı: tuuberk
Kırmızı ışıkta geçmek: 130 lira , EDS kamera sistemi olan isiklara geri sayim cihazi koymamak: Paha Bicilmez!!!!!!
Onun adı çakallık.Nasılsa paşa paşa ödeyeceksin.Kimbilir günde kaç garibanın canı yanıyor?
Bu arada bazı yerlerdeki hız sınırları düşük oluyor,onların güncelleştirilmesi lazım.