Apartmanda Gürültü Sorunu / Türkiye'nin Özeti Üst K*mşum (11. sayfa)

Yeryüzünde cenneti bulmuşsunuz. Üst gelir grubunun kaldığı villalardan oluşan sitede oturuyorum. Bazı komuşulara saatin gece 1 olduğunu hatırlatmak gerekiyor.

İş para ya da muhit değil, insan evlatlarının yaşadığı yere denk gelmek. İstediğim fiyatı veren olsa ben de çeker giderim buradan.

Sana katılıyorum. Bazı insanlarda hem apartmanda oturup, müstakil ev konforu olsun istiyor. Özellikle emekli-yaşlı insanlarda yaşanıyor bu durum. Sen akşam 9 da uyuyorsundur, evde çocuk yoktur, ama diğer tarafta akşam 8-9 da eve gelen insanlar var. çocuklarıyla vakit geçirmek yada dizi-film izlemek isteyenler. Abartıya kaçmadıktan sonra en küçük seste şikayet edilmemesi gerekiyor. Sonuçta apartman hayatı o kadar insan bir arada yaşıyor. İlla ki sesler-gürültüler olacak. Sadece abartıya kaçmamaya özen göstermek gerekiyor. Her insanın yaşayış şekli aynı değil sonuçta.

Katılmıyorum. Kiracı olarak ev değiştirirsen full zarar yazarsın her değişimde emlakçı parası ve sözleşme dolmadan çıktıysan yanan bir depozito. Sözleşme dolmasını bekliyorsan zaten 1 yıl çekmiş oluyorsun bir anlamı kalmıyor. 1.500 kira saysak 4 evde 12.000 çöpe atmış oluyorsun bir de taşınmalar var. Ev sahibi isen paran varsa yeni ev al gürültülüyü kiraya ver, paran yoksa sat yenisini al. Ama evi alırken uygun fiyattan alacaksın. O da mı gürültülü çıktı iskontosuz fiyatından+emlak fiyatlarındaki artışı ekleyip kâr yaparak sat yenisini al. Sahibinden satarsan seri gidecektir. Ben daha başka şeyler de ekleyerek gürültüden kaçayım derken çok iyi para kazandım ev ev gezerek.

Evet herkesin yaşam tarzı farklı olduğu için asgari müştereklerde birleşmek gerektiğini söylüyoruz biz de. Burada ben dahil kimsenin ufak tefek şeylerden dolayı şikayet ettiğini sanmıyorum hatta sizi temin ederim. Sadece emekli yaşlı insanlar gürültüden rahatsız olur diye düşünmek de doğru değil. Ben de öğrenciyim ama kimseye rahatsızlık vermeden yaşıyorum. Ailemle değil öğrenci evinde kalıyor olsam da durum aynı olurdu.

Aynen oyle. Hem apartmanda yasa hem cit cikmasin iste. Bencillik bu. Yasalar buna uygun konuyor. Burada da habire yasa kanun polis konusup duruyorlar. Haberleri yok kanundan. Ogle vakitleri ve cok gec olmayan aksam vakitlerinde kimseyi sikayet edemezsiniz. Istediginiz polise gidin size bunu soyleyecek zaten.

Herkes atip tutuyor buraya yazarak birbirinin gazini aliyor. Reele geldi mi kimse laf edemez anca insanlarin arkasindan konusurlar. Bu isin kanunu acik. Ha gece 12 den sonra rahatsiz edici bir sey oluyorsa sonuna kadar hakkini ara.

Ha bana kalsa ben gece 12de bile kimseyi sikayet etmedim etmem de. Adamin agzini bantlayacak degilim apartmanda yasiyoruz. Tolere etmeyi bilmeyen insan apartmanda yasamamali zaten. Turkiyede yasadigini unutuyor herkes. Kapiya gidip uyarmalar falan. Birini uyarirsin ikisini uyarirsin digeri cikar sen kimsin lan saplayiverir kalirsin orada. Ha sikayet ettigin adam kanun nizam biliyorsa bunu yasal yolla da saplayiverir. Insanlarin evini taciz ediyorsun uyararak. Senin burada yapacagin sey yonetici o da olmadi polise soylemek. Bu kadar. Insanlarin evine gidersen adam bu benim evimi taciz ediyor der kameraya da alir hadi yuru karakola sonra. Sikayet ederken sikayetlik olursun.

Insanlar birbirine catacak yer ariyor anca.

bu yüzden evden çıktım kendi evimi aldım. üst katımda sorunlu bir kiracı var ev sahibi bile evden çıkartamıyor. taşınınca gizlice bir sürpriz bırakmayı düşünüyorum kendisine. son çöpümü kapısının önüne atarım sanırım güzel bir hediye olur kendisine.

Bastonla tavana vurmaktan anlayan tipler olsalar bu konu açılmazdı zaten. Belli ki üst komşu, kendini bu kişiden üstün görüyor. Ben istediğimi yaparım modunda ve anlayışsız. Ya hoparlör olayını yapması ya taşınması ya da alışması lazım.

Yatırım yapmak varken betona gömmek sadece bizim gibi gösteriş düşkünü, fikren geri kalmış toplumlarda olur. Nezih bir semtte sıfır ev alacak parasını komple altın yapıp birkaç yıl sonra köşeyi dönen çok kişi var.

Oturacak ev de mi almayalım hocam yatırım yapacağız diye. Hayata bir kere geliyoruz, kenarda para tutup sıkıntı çekeceğime imkanım varsa güzel bir yerde güzel bir ev alır yaşarım. Ha bizim toplumda hastalık seviyesinde ev alma merakı var zaten ama bunu da insanlar yatırım yapmak için yapıyorlar. Ev de tıpkı altın gibi yatırım aracı olarak görülüyor. Ayrıca oturulabilir semtlerde kiralar da aldı başını gitti. Her ay ciddi miktarda kira vermektense biraz daha üstüne para koyup krediyle ev alınır, hayat boyu kira ödemek kolay değil.

Gelir grubu tek başına etken olmasa da belirleyici etken bence. Bizim müteahhit dövizin fırladığı zamanda evleri korkuyla çok ucuza verdi. Gelen tipleri görseniz zaten walking dead'ten fırlamış gibi. Normalleşme başlayınca fiyatları baya arttırdı, kravatlı takım elbiseli adamlar gelmeye başladı. Gücüm yetse direk taşınırım hayatımda ilk defa apartmana yerleştim tiksindim.

köyde evler olmuş milyon be şehirden beter. ucuz yer kalmadı. ancak bu dediğin doğuda olabilir.hele turizm illerinde İMKANSIZ.

Ülkemizdeki en büyük sorunlardan birisi budur. Her yanı apartman olan yurdumuzda apartman kültürü çok ilkel. Huzurlu yaşamanın temelinde diğer insanların da huzurlu yaşaması yani toplumsal huzurun olduğu bilincinde olmayan, her istediğini yapmayı hak zanneden, biraz dikkatli olsa karakterinin sarsıldığını sanan karakteri olgunlaşmamış kişiler çok sayıda ne yazık ki.

Apartmanda gürültü sorunundan yıllarca muzdarip oldum ve hâlâ muzdaribim. Biri taşınır, keyfine göre haftalarca "tadilat" yapmayı hak görür, bunu yaparken hiç sormaz etmez bile acaba bu apartmanda insan yaşıyor mu, yaşlı mı var, öğrenci mi var, evden çalışan mı var, hasta mı var... Haftalarca tadilat... Şikayet edersin, ufak bir uyarıyı belki yaparlar, tadilat aynı yavaşlıkta devam eder. Yepyeni bir apartmanda bile bunu yaparlar.

Tadilat biter, bütün enerjisini evde atan çocuklar başlar. Biz de çocuk olduk, bangır bangır koşacaksak sokağa çıkardık, parka giderdik. Çocuğa ev ortamında koşmak gibi insanlık dışı şeyleri yapabileceği yönünde alışkanlık edindirirsen o çocuk topluma saygı duyan bir birey olamaz, her istediğini keyfine göre yapabileceğini sanan toplum zararlısı olur ve bunun çocuğa da zararlı olduğunu düşünemeyecek kadar dar bakış açısına sahiptirler. Toplumda yaşamı boyunca rahatsızlığa sebep olacak hareketler yapmaya alışmış birisi sürekli gerginlik yaşar, sürekli bir kavga hâlindedir.

Bu çocukların büyümüş hâlleri de sözde "yetişkinler" bangır bangır topuklarıyla yürür, yetmez topuklu terliklerle halısız tabana basmaktan hiç çekinmezler. Komşularıyla sürekli kavga hâlinde olan bu sözde yetişkinler kafalarına eseni yaptıklarından dolayı "huzurlu" ve "rahat" olduklarını zannederler, fakat topluma karşı saygısızlık onlara her gün bir gerginlik olarak geri döner. Bunu hesaba katıp kendilerini düzeltecek kadar da zeki değildirler, çünkü zeki olmayı hayatları boyunca katıksız bencillikle karıştırmıştırlar ve zeki olma yolunda hiç ilerleyememiştirler.

Diğer insanların, yani toplumun olmadığını düşünün. Evinizde tesisat olur muydu? Onu geçtim, eviniz olur muydu? Ev yapabilecek donanıma sahip misiniz? Hastalandığınızda tedavi edecek, arabanız bozulduğunda tamir edecek, yedek parçaları temin edecek kimse olmadığı için bugünkü yaşamınız olmazdı. İnsan, kendi türüne muhtaç bir canlı. Bugünün rahatlığı benim, senin sayende değil; hepimizin sayesinde. Topluma karşı yaptığın şeyler seni etkiler. Bu bilinci ne yazık ki daha aile içinde kazanıp ilkokulda pekiştirmemiz gerekiyorken aramızda sayısız yetişmemiş "yetişkinler" dolaşıyor.

Apartman özelinde konuşmaya devam edeyim: Acilen apartmanlar hakkında çok geniş kapsamlı düzenleme ve takiben denetim getirilmeli. Adımımızı attığımızda apartmana denk geldiğimiz ülkemizde bu konu çok ihmal ediliyor. Mesele yapılır mı yapılmaz mı değil, bu konudan muzdarip olanlar olarak bunu dile getiriyor olmamız. Dile getirmezsek zaten hiçbir şey değişmez.

Konuyu öne çıkardım, herkesin çıkarmasını bekliyorum.

Hayırdır İngiltere prensiyle mi konuşuyorum

Buraya uzun uzun anlatmaya üşendim fakat sırf bu nedenlerden dolayı karakolluk olduk, mahkemelik olduk, ev sattık, başka ev aldık halen tam anlamıyla huzurum yok.

Alabiliyorsanız müstakil ev alın yada altta üstte yanda kim oturuyor kiracı mı ev sahibi mi nasıl insanlar iyice araştırın.

Bizim burada öyle birşey yok. Köyde ev yapmak prefabrik olarak 100k kadar bizim burası dediğimde Trabzon

Birkaç yıl önce 150-200 bine düzgün ev alabiliyordun. Şimdi o fiyatlara kulübe bile yok. Türkiye'de ekonomik durum gittikçe kötüleşiyor. Gelirini arttırırsan ve o geliri işletirsen rahat edersin. Parayı çalıştırmazsan sadece maaşla bir yerden sonra tıkanırsın. Üstelik bir yaştan sonra gençliğindeki kadar yüksek kazancın da olmayacak. Kiracılığın ne olduğunu bilirim ama en dandik semtte bile 300'den aşağı ev yok. Bu arada nakit varsa 300. Nakit yoksa (hemen hemen kimsede o kadar yok.) o kredi borcu, faizle birlikte en az 450 bin oluyor. Hayatı boyunca 400-500 kazanacağı şüpheli olan insanlar çat diye kredi çekiyor. Kredi bu, kredi. Faizli bir ödemesi var ama kafayı çalıştıran kimse yok ki. Müteahhit ve ev sahiplerinin sülaleleri rahat. Nasılsa alan çok.