Şimdi Ara

Uzun Süre Frene Basmak Mı? Bas-Çek Yapmak Mı?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
33
Cevap
2
Favori
3.430
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bazen kafama takılan bir şey bu. Önceden bisiklet sürerken frene bas çek yapardım fren pabuçlarım erimesin diye. Kendimde de aklımı çeliyor, başkasının sürdüğü arabada da görüyorum. Mesela geçen sefer yokuş aşağı inen bir tır şoförü frene basıyor, biraz bırakıyor, tekrar frene basıyor, biraz bırakıyordu. Yani komple bırakıyor. Öyle hafif kaldırmıyor. Bazı sürücüler de uzaktaki duraksamayı görünce çok öncesinden hafif frene basıyor ve oraya yavaş bir şekilde hafif frenle gidiyor, duruyor. Benim kafama takılan uzun süre frenin hafif de olsa basılı kalması, frenin daha çabuk eskimesine yol açmaz mı? Çünkü aklımda diskin ısındığını hayal ediyorum. O yüzden bas-çek yapıyorum boş yolda yokuş aşağı gibi durumlarda. Tecrübesi olan birinden özünde faydalı mı anlamsız mı bir şey yapıyorum duymak isterim.




  • Böyle araba mı sürülür. Fren aşınmasın diye bas çek mi yapıyosunuz gerçekten

    Fizik diye birşey var naparsanız yapın o enerjiyi kesmek için bir yer yıprancak siz balatayı yıpratmıyım dersiniz disk yıpranır diski yıpratmıyım dersiniz balata gider abs yoksa aniden tekeri kitleyin balatayıda diskide korursunuz ama bu seferde lastik yıpranır

    Frene bas-çek yapmak frenin aşınması kaygısıyla değil, disk ve balatanın aşırı ısınarak frenlemeyi azaltma ihtimalini düşürmek için yapılır.


    Öyle ki %10 rampa inişi yapılan bir uzun yolda 10-15 dakika frende inerseniz bir süre sonra pedalın işlevsiz olduğunu görürsünüz(çok performanslı, hava soğutmalı diskiniz yoksa)

    Yokuş aşağı inen bir tır veya otobüs şoförünün bas çek yaptığı şey ayak freni değil Retarder hocam. Retarder olmayanlar ise ayak frenine hele ki arkası yüklüyse kesinlikle bas çek yaparak inmezler ayak sürekli frendedir azami miktarda basılı olarak. O araba bir kez kaçarsa bir daha durmayacaktır. Sonra trafikte her yeri balata kokutuyorlar tabii orası ayrı. Zor iş, saygı duyarım. Sizin gördüğünüz bas çek yapanlar modelli tırlardır ve Retarder yağı kaynamasın diye bas çek yapıyorlar. Basılı şekilde inerlerse yağ kaynıyor çünkü. Otobüslere gelirsek zaten retarder olmadan üretilen bir otobüs modeli artık yok ve şoförlerin ayağı ayak frenine ayakları hiç gitmiyor bile yolcular homurdanır çünkü. Bardaktaki çaylar dökülüyor vs. Hiç basmıyorlar uzun yol esnasında. Sıkışık trafikte dur kalkta anca.


    Otomobil disk ve balatalarına gelince ben binek otomobillerdeki standart sistemlerin bu kadar kafaya takılmaması gerektiğini düşünüyorum. O kadar basit ve o kadar dandikler ki. İstanbul Park'ta standart bir Volkswagen Golf 1.5 TSI hayal edelim. Haydi bir segment daha yükseltelim bu araç Volkswagen Passat olsun. Onu da geçtim Volkswagen Arteon olsun haydi. Ya hepsini geçtim BMW 5.30 XDrive olsun yahu  Zaman kasma kaygılı atılan maksimum 5 tur veriyorum İstanbul Park'ta bu araca ve balatalarına. Özellikle 240 -> 40 yapılan son ve ilk virajlarda maksimum 5 turda bu balatalar bitecek. Jantları bembeyaz tertemiz şekilde soktuğunuz otomobili jantları simsiyah olmuş olarak, fren pedalı bastığınızda köküne kadar gidiyor olarak, yeni tazelediğiniz fren hidroliğini kaynamış olarak geri alacaksınız. O kadar basit ve o kadar 5 para etmez sistemler. Hele ki balatalarda asbest kullanımının yasaklanmasının ardından motor yağı değiştirir gibi balata değiştirir olduk maalesef. Hava kanallı ve delikli Brembo kitler bile isyan eder olmuş. Asbest işi çok bozdu maalesef. Karbon seramik fren keşke daha önce icat edilip halk otomobillerine daha hızlı inseydi. Fakat bu saatten sonra zor maalesef. Süper Sedanlara daha yeni yeni iniyor. Onda bile 10 araç satılıyorsa 3 tanesinde var yok. Halen ateş pahası. Avrupa'da bir sıfır standart binek otomobil (Golf) parası tutuyor 4 disk fren... Türkiye'ye hiç girmiyorum.


    O yüzden bu konuda fazla kasmayın kesik kesik bassanız da sürekli basılı tutsanız da kaderleri aynı olacak fakat yokuş aşağı iniyorsanız siz ikisini de yapmayın bence viteste inin salın gitsin. Şehir içinde EDS falan oluyor genelde bu tarz yollarda oralarda da yolun durumuna göre mecbur bas çek yapacaksınız çünkü önünüzde giden onu yapıyor olacak siz de mecburen ona uyuyorsunuz  


    Vitesi boşa alarak frene basmak şeklinde atılan mesajı okumadım var sayıyorum. Bence böyle bir mesaj atılmadı bu konuya.

  • Böyle araba mı sürülür. Fren aşınmasın diye bas çek mi yapıyosunuz gerçekten

    Fizik diye birşey var naparsanız yapın o enerjiyi kesmek için bir yer yıprancak siz balatayı yıpratmıyım dersiniz disk yıpranır diski yıpratmıyım dersiniz balata gider abs yoksa aniden tekeri kitleyin balatayıda diskide korursunuz ama bu seferde lastik yıpranır



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HemşireZED -- 15 Mart 2022; 9:45:22 >
  • HemşireZED kullanıcısına yanıt

    tabiki aşınacak ama uzun vade hangisi yararlı olur bilmiyorum. galiba yerine göre davranmak gerekiyor hep bir yöntemle frenlemek yerine

  • Frene bas-çek yapmak frenin aşınması kaygısıyla değil, disk ve balatanın aşırı ısınarak frenlemeyi azaltma ihtimalini düşürmek için yapılır.


    Öyle ki %10 rampa inişi yapılan bir uzun yolda 10-15 dakika frende inerseniz bir süre sonra pedalın işlevsiz olduğunu görürsünüz(çok performanslı, hava soğutmalı diskiniz yoksa)

  • en iyi şöför freni en az kullanandır derdi eskiler. Yıprancak diye ömür geçer mi hocam mekanik bir şey illaki yıprancak su da tozda zaten yıpranıyor ömürleri var. Üretici ona göre üretiyor.

  • bytemizlikci kullanıcısına yanıt

    ikiside değil.


    kırmızıda duracaksan. bir süre önce ayağı gazdan çek veya boşa al (temelli salyangoz gibi de gitme) uygun durma mesafesinde frene bas aracı durdur.


    eğimli yerdeysen boşa alma, yola göre 4 e alabilirsin. araç hızlandıkça frene bas uygun hıza gelince ayağını frenden çek.sürekli basarsan fren şişer. şişmesin diyorsan seramik balata veya spor balata alacaksın . şimdi bütün diskler hava soğutmalı. öyle olmayan disk yok. vatandaşın biri yanlış bilgi vermiş.

  • crow in cornfield C kullanıcısına yanıt

    arabayı boşa almanın asla tasvip edilmediğini duydum. herhangi bir refleks anında güç motorda olması gerekiyormuş

  • Virajlı ve aşağı yönde giderken sürekli frenle virajı dönmekte, viraj kabiliyetini etkiler. o yüzden bas-çek yaparak hızımı düşürür viraja öyle girmeye çalışırım. üstteki arkadaş da demiş frenlerin ısınmaması içinde bu yöntem daha etkili.


    ayrıca ışıklara yaklaşırken çok mesafe varsa. önce ayağımız gazdan çekerim. devir düşmeye başladıkça 4 ve 3e inerim. o zaten bayağı bir götürür. çok yaklaştım hala kırmızı ise ışık direk debriyaj iyice yaklaşıncada frene basar dururum.


    viraja girerken de fren yerine vites düşürürüm bir miktar daha az fren yaparım hem de araç bayılmamış olur.

    benim kullanma şeklim bu şekilde.

    birde viraj dönerken apex noktasına göre dönmek her zaman çok avantajlıdır. çok yavaşlamadan daha iyi viraj alırsın ancak bunda dikkat edilmesi gereken sağdan soldan araçların gelip gelmediği. yoksa kazaya sebebiyet verebilir.





  • Yokuş aşağı inen bir tır veya otobüs şoförünün bas çek yaptığı şey ayak freni değil Retarder hocam. Retarder olmayanlar ise ayak frenine hele ki arkası yüklüyse kesinlikle bas çek yaparak inmezler ayak sürekli frendedir azami miktarda basılı olarak. O araba bir kez kaçarsa bir daha durmayacaktır. Sonra trafikte her yeri balata kokutuyorlar tabii orası ayrı. Zor iş, saygı duyarım. Sizin gördüğünüz bas çek yapanlar modelli tırlardır ve Retarder yağı kaynamasın diye bas çek yapıyorlar. Basılı şekilde inerlerse yağ kaynıyor çünkü. Otobüslere gelirsek zaten retarder olmadan üretilen bir otobüs modeli artık yok ve şoförlerin ayağı ayak frenine ayakları hiç gitmiyor bile yolcular homurdanır çünkü. Bardaktaki çaylar dökülüyor vs. Hiç basmıyorlar uzun yol esnasında. Sıkışık trafikte dur kalkta anca.


    Otomobil disk ve balatalarına gelince ben binek otomobillerdeki standart sistemlerin bu kadar kafaya takılmaması gerektiğini düşünüyorum. O kadar basit ve o kadar dandikler ki. İstanbul Park'ta standart bir Volkswagen Golf 1.5 TSI hayal edelim. Haydi bir segment daha yükseltelim bu araç Volkswagen Passat olsun. Onu da geçtim Volkswagen Arteon olsun haydi. Ya hepsini geçtim BMW 5.30 XDrive olsun yahu  Zaman kasma kaygılı atılan maksimum 5 tur veriyorum İstanbul Park'ta bu araca ve balatalarına. Özellikle 240 -> 40 yapılan son ve ilk virajlarda maksimum 5 turda bu balatalar bitecek. Jantları bembeyaz tertemiz şekilde soktuğunuz otomobili jantları simsiyah olmuş olarak, fren pedalı bastığınızda köküne kadar gidiyor olarak, yeni tazelediğiniz fren hidroliğini kaynamış olarak geri alacaksınız. O kadar basit ve o kadar 5 para etmez sistemler. Hele ki balatalarda asbest kullanımının yasaklanmasının ardından motor yağı değiştirir gibi balata değiştirir olduk maalesef. Hava kanallı ve delikli Brembo kitler bile isyan eder olmuş. Asbest işi çok bozdu maalesef. Karbon seramik fren keşke daha önce icat edilip halk otomobillerine daha hızlı inseydi. Fakat bu saatten sonra zor maalesef. Süper Sedanlara daha yeni yeni iniyor. Onda bile 10 araç satılıyorsa 3 tanesinde var yok. Halen ateş pahası. Avrupa'da bir sıfır standart binek otomobil (Golf) parası tutuyor 4 disk fren... Türkiye'ye hiç girmiyorum.


    O yüzden bu konuda fazla kasmayın kesik kesik bassanız da sürekli basılı tutsanız da kaderleri aynı olacak fakat yokuş aşağı iniyorsanız siz ikisini de yapmayın bence viteste inin salın gitsin. Şehir içinde EDS falan oluyor genelde bu tarz yollarda oralarda da yolun durumuna göre mecbur bas çek yapacaksınız çünkü önünüzde giden onu yapıyor olacak siz de mecburen ona uyuyorsunuz  


    Vitesi boşa alarak frene basmak şeklinde atılan mesajı okumadım var sayıyorum. Bence böyle bir mesaj atılmadı bu konuya.





  • vites küçült ve klimayı aç.

  • Fren yapmak sanattır. Ağzınla da fren sesi çıkarırsan eğlenceye dönüşür.

  • Bas çek daha doğru geliyor, Bolu Dağı’ndan inerken genelde bu şekilde yapıyorum. Trafik ışıklarında pek dikkat etmiyorum.

  • Ağır vasıtalarda retarder(geciktirici yavaşlatıcı) sistemler mevcuttur dostum. Hidrolik retarder ya da egzos freni şeklinde olabilir. Bunlar aracı durdurmaz ama yavaşlatır. Süzülmeyi kısıtlar.
    Hidrolik olan retarder şanzıman üzerinde yağ basıncının etkisiyle çalışır. Egzos freni ise egzos çıkışındaki klape ile egzos çıkışını kapatır. Motorun tabiri caizse boğulmasına yol açarak tersine piston basıncından faydalanır.Bu tip sistemler seyir esnasında istenildiği an açılır/kapanır

    Bunlar olmadan tonlarca yük ile uzun inişlerde uzun süre normal balata freni yaparsan balatalar nar gibi kızarır, hatta tutuşup alev alabilir.

    Bazen takılı kalan fren kaliperleri yüzünden sürekli fren yapan tekerinden duman çıkaran dorseler görebilirsiniz.

    Tırcının ara ara frene basması ise retarderin yetmediği ya da önündeki trafiğin yavaşlayıp hızlanmasından dolayıdır. Bu yüzden gerektiğinde ayak freni ile fren yaparak retarderi destekler.

    Tek bir kötü yanı var retarder/egzos freni alışkanlık yapıyor.
    Ne zaman kamyondan inip otomobile binsem sürüşün ilk anlarında mutlaka retarder varmış gibi kolu çekiyorum ve silecekleri çalıştırmış oluyorum. :))))))
    Gerçi benim otomobille kantara girmişliğim de var altımda kamyon var zannedip. :))))

    Güvenli sürüş tekniklerine göre rampayı hangi vitesle çıkıyorsanız o vitesle inmeniz önerilir...Takip mesafesini de korursanız sık ya da sürekli frene gerek kalmaz




  • Fren sistemi sürtünme kuvvetiyle çalışır. sürtünme kuvvetiyle sahip oldugunuz 1/2mV² kinetik enerjiyi absorbe eder. haliyle kesik kesik basmanız sönümleyeceğiniz enerjiyi değiştirmeyeceğinden , aşınmayı da ısınmayı da değiştirmeyecektir.



    misal 100 km hızla giderken , 70 km hıza düşmek için, 10000-4900 = 5100 jouledir (m ve 1/2 sabit oldugundan direk Vlerin karesiyle basitçe hesaplayınca)


    ister kesik kesik basın ister birden asın ister hep basın. aynı enerjiyi sönümleyeceksiniz.

  • Ben de konu sahibi gibi bas çek yapıyorum konu hoşuma gitti takipteyim bana bas çek nedense daha mantıklı geliyor ısınmayi da aşınmayı da daha aza indirir gibi düşünüyorum bendeki alışkanlık maddi mesele değil alışkanlik ve zevk hususu motor sesini de fren olayı ni da yaşamak Bütün mesele bu...
  • Kaygerya kullanıcısına yanıt

    Ben de bunu yazmak için girmiştim. nasıl basılırsa basılsın aynı miktarda kinetik enerji ısı enerjisine dönüşecektir. Bu nedenle aşınma oranında bir değişiklik beklenmemelidir.

  • Bir gün toroslardan inerken ayağım frende indim sürekli. Sonra biraz daha sert basmam gerekti. Pedala basınca frenin olmadığını farkettim. Isınınca frenler tutmuyormuş. Büyük ders olmuştu. Tırcılar balata bitmesin diye değil frenler ısınmasın diye öyle yapıyorlar yani.

  • por favor kullanıcısına yanıt

    yemin ederim kahkaha attım kasdjsakdsadjasdasdk

  • scalanın iki ucunda da verimsiz alanlar olacaktır, çok çok az ama çok çok uzun süre basmak veya çok kazık fren yapmak gibi ama makul kullanım şartlarının olduğu varsayımı ile:


    iki durumda da absorbe edilmesi gereken enerji eşit olduğuna göre odaklanılması gereken şey verimliliktir,


    düşük fren gücüyle görece uzun süre basmanın disk-balata ikilisinin daha uzun süre optimum çalışacak sıcaklığı sağlayacağını düşündüğüm için daha verimli olacağı kanaatindeyim,


    ayrıca glazing effect denen disk balata uyumunun sağlanması için gereken aşınma sebebiyle her bir ısırmanın balatanın ömründen götüreceğini düşünüyorum.

  • Fark eden bir şey olmaz.

    100 km hızla giden bir aracın hızından ve kütlesinden dolayı bir enerjisi olur. Fren yaparken bu enerji lastik ve fren sisteminde ısı enerjisine dönüşerek arabayı yavaşlatır.

    İster bas çek yapılsın ister sürekli basılsın fark eden bir şey olmaz eğer araç yavaşlıyor ise.

    Fren sistemi aynı oranda ısınır.
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.